Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey » Page 20

Google Ads

Ekonomi, Maliye

Hong Kong Kalabilmek Singapur Olabilmek!

Pandemi döneminde küresel boyutta bölgesel lojistik ve ticaret merkezlerinin sağladığı avantajların biraz daha belirgin hale gelmesi, ihracata dayalı büyümeye çalışan ülkelerin ekonomilerinin geleceği için bu merkezlere sahip olmanın ya da yakınında bulunmanın stratejik önemini artırmıştır. Ayrıca bu merkezler, dış ticaret yapan şirketlerin gelecekteki hedef pazar(lar) vizyonuna uygun uluslararası ticari yapılanma lokasyonlarının seçiminde de belirleyici olmaktadır.

300 Koyun Yerine BitCoin Verseler

Takas ticaretin temelidir. Ancak hangi malın değerinin ne olduğu ve karşı taraftaki malı nasıl ve ne miktarda bir malla karşılayacağına dair kaygılar takası güçleştirmektedir. Bunun için herkesin üzerinde anlaştığı bir değer, birim ya da meta üzerinden işlemlerin gerçekleştirilmesi daha akla yatkındır. Böyle olmalı ki “para” diye bir şey gündeme gelmiştir. Para işlem kolaylığı nedeniyle bir değişim aracıdır.

Kalıcı COVID-19 ve Kayıp On Yıl

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), 18 Mart 2021 tarihinde yayımladığı “Trade and Development Report” başlıklı dünya ekonomisinin ve ticaretinin durumunu izlediği raporunun 2021 Mart ayı revizyonunda dünya ekonomisinin 2021 yılında %4,7 büyüyeceği tahmininde bulunmuştur. Ancak ülkelerin kapsamlı politikalar yerine pragmatist uygulamalar ve geçici olarak aldıkları önlemler ile sürdürülebilir bir büyümenin mümkün olmadığı ve pandemi öncesi ekonomik aktivite düzeyini yakalamanın uzun yıllar süreceğini ifade etmektedir.

Şirket İflasları Artarken Ekonomik Riskler de Büyüyor

Malumunuz içinde bulunduğumuz pandemi ile beraber dünya genelinde tedarik zincirleri kırıldı, şirketlerin üretim süreci aksadı, cirolar dramatik seviyede azaldı, haliyle şirketlerin nakit akışı da tabiri caiz ise çöktü. Buna bağlı olarak tüm dünyada başta özel sektör, keza özel sektörün faaliyet hacmindeki daralmanın sonucunda azalan vergi gelirlerinin de etkisiyle kamu kesiminin borcu da ciddi seviyede arttı.

COVID-19 Salgınında İşbirliğinin Gerekliliği: Marshall Planı Söylemleri Çerçevesinde Bir Değerlendirme

COVID-19 salgını ülkeleri beklenmedik bir kriz ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu kriz, derin bir arz şokunun[1] (zorunlu karantina ve kapatma önlemleri[2] neticesinde üretimin durması) ve talep şokunun[3] (firmaların yatırım planlarının iptal etmeleri ve özellikle artan işsizlikle[4] beraber tüketicilerin harcamalarını büyük ölçüde kısarak tasarrufa yönelmeleri) birleşimiyle geniş bir coğrafyaya yayılan (neredeyse tüm dünya) ve bu yönüyle önceki krizlerden farklılaşan eşi görülmedik bir riski barından yeni bir buhrana kapı aralamaktadır.