Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Mehmet BİNGÖL
Mehmet BİNGÖL
645OKUNMA

İştirak edilen şirketin tasfiyesindeki zararların vergi durumunda son gelişmeler

“Vergi mevzuatı yönünden iştirak edilen şirketin tasfiyesinde ortaya çıkan zararlar” başlıklı yazımızda konuyu ele almış ve özetle şöyle ifade etmiştik (1):

“Bize göre bir başka şirkete iştirak edilmesi ticari bir işlem olup, zaman içinde bu iştirakin tasfiyesinde ortaya çıkan zarar, iştirak eden şirketin öz kaynaklarındaki eksilme sonucunu doğurduğundan bu tutarın vergi matrahından gider olarak indirilmesi gerekir.”

Vergi yargısında son kararlar bu yönde gelmektedir. Vergi ceza riski almamak için “ihtirazi kayıtla” yapılan beyanlar üzerine Vergi Mahkemeleri’nde açılan davalarda verilen kararlar mükellefler lehine çıkmaktadır.

Konuya ilişkin olarak Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 15.2.2023 tarihli kararındaki gerekçeler oldukça önemlidir.

“Davacı iştirak hisselerini değerleme bedelinden daha az bir bedelle, aktifinden çıkarmıştır. Davacının aktifindeki bu azalma davacının dönem sonu öz sermayesini negatif bir unsur olarak etkilemiştir.

“Dolayısıyla, öz sermaye kıyaslamasına bağlı olarak hesaplanan kâra negatif bir etki yapan bu durumun, kurum kazancının tespitinde esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

“Bu durumda davacı şirketin aktifinde bulunan iştirak hisselerinin, iştirak edilen şirketin tasfiye edilmesi nedeniyle karşılıksız kalması sonucu oluşan zararın kurum kazancının tespitinde dikkate alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, bu nedenle ihtirazi kaydın kabul edilmeyerek adına vergi tahakkuk ettirilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.

“Açıklanan nedenlerle tahakkuk eden verginin kaldırılması ve iadesi gerekirken aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerekmektedir.(2)

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin 19.7.2023 tarih ve Esas No: 2022/2375 Karar No: 2023/2391 sayılı kararında da aşağıdaki gibi davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

“Bu durumda davacı şirketin aktifinde bulunan iştirak hisselerinin, iştirak edilen şirketin tasfiye edilmesi nedeniyle karşılıksız kalması sonucu oluşan zararın kurum kazancının tespitinde dikkate alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, ihtirazi kaydın kabul edilmeyerek adına tahakkuk ettirilen verginin kaldırılması ve iadesi gerekmektedir.”

“Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun 15.2.2023 tarih ve E:2021/222 K:2023/96 sayılı kararı da bu yöndedir.(3)

Görüldüğü üzere BİM’in bu kararında Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 15.2.2023 tarihli kararı önemli bir rol oynamıştır. Bu doğrultudaki kararların müstakar hale geleceği beklenmektedir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki; esasen işle ilgili bir zararın kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması vergi mevzuatı gereği olup, verginin matrahının da; gerçekleşen net kazanç olduğu kuşkusuzdur. Bu da o dönemdeki gider ve zararların indirilmesinden sonraki safi kazançtır. Bu çerçevede hemen belirtmek gerekir ki; vergi kanunlarında iştirakteki tasfiye zararının vergi matrahından indirilmesini yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır. Bunun gibi tamamen aynı mahiyetteki; iştirak edilen şirkette T.T.K.’nun 376. maddesi kapsamında yapılan “sermaye azaltımı-zarar mahsubu” sonucu ortaya çıkan zararların da iştirak eden şirkette vergi matrahından indirilmesi gerekir.

(1) Mehmet Bingöl, Vergi mevzuatı yönünden iştirak edilen şirketin tasfiyesinde ortaya çıkan zararlar, 5 Ekim 2022, Finans Gündem, İstanbul.
(2) Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 15.2.2023 tarih ve E:2021/222 K:2023/96 sayılı kararı
(3) İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin 19.7.2023 tarih ve Esas: 2022/2375-Karar: 2023/2391 no.lu kararı.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor