Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Dr. Mustafa ALPASLAN
Dr. Mustafa ALPASLAN
8598OKUNMA

7226 Sayılı Torba Yasanın Vergi Mükelleflerine Beyan ve Bildirim İle İlgili 15 Haziran 2020’ye Kadar Süre Uzatıcı Etkileri

Bilindiği gibi, 7226 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun resmi gazetenin 26.03.2020 gün ve 31080 mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yasanın geçici 1.md hükmü vergi mükelleflerini yakından ilgilendirmektedir.  Bu yasa ile vergisel alanda önemli etkileri olan 213 sayılı VUK ve ayrıca tahsilat açısından uygulaması olan 6183 sayılı AATUHK’nun  ödemelerle ilgili hükümlerinde çeşitli  etkileri bulunmaktadır.

Diğer taraftan 2577 sayılı İYUK’nun açısından da dava açma, icra takibi başlatma, istinaf başvuruları, şikayet, itiraz, ihbar bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri konularında da etkileri söz konusudur. 

Vergi dairelerinde yürütülecek işler açısından da 7226 sayılı yasa önemli düzenlemeler getirmiştir.   Beyan ve bildirimler, işe başlama, işi terk, vergi incelemeleri, defter ibrazı, aramalı vergi incelemeleri, vs. konularda da 7226 sayılı yasada önemli etkiler bulunmaktadır.

7226 Sayılı Yasanın Geçici 1. Maddesinin Vergisel İşlemlere Etkisi

Söz konusu 7226 sayılı Yasa 26.03.2020 gün ve 31080 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Buna göre, Yasanın bizi ilgilendiren geçici 1. Maddesi 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu geçici madde aşağıda olduğu gibidir.

Buna göre;

“GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;

  1. a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
  2. b) 9/6/1932tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,

itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.

(2) Aşağıdaki süreler bu maddenin kapsamı dışındadır:

  1. a) Suç ve ceza, kabahat ve idari yaptırım ile disiplin hapsi ve tazyik hapsi için kanunlarda düzenlenen zamanaşımı süreleri.
  2. b) 5271 sayılı Kanunda düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin süreler.
  3. c) 6100 sayılı Kanunda düzenlenen ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler.

(3) 2004 sayılı Kanun ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlar kapsamında;

  1. a) İcra ve iflas daireleri tarafından mal veya haklara ilişkin olarak ilan edilmiş olan satış gününün durma süresi içinde kalması halinde, bu mal veya haklar için durma süresinden sonra yeni bir talep aranmaksızın icra ve iflas dairelerince satış günü verilir. Bu durumda satış ilanı sadece elektronik ortamda yapılır ve ilan için ücret alınmaz,
  2. b) Durma süresi içinde rızaenyapılan ödemeler kabul edilir ve taraflardan biri, diğer tarafın lehine olan işlemlerin yapılmasını talep edebilir,
  3. c) Konkordato mühletinin alacaklı ve borçlu bakımından sonuçları, durma süresince devam eder,

ç) İcra ve iflas hizmetlerinin aksamaması için gerekli olan diğer tedbirler alınır.

(4) Durma süresince duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi de dâhil olmak üzere alınması gereken diğer tüm tedbirler ile buna ilişkin usul ve esasları;

  1. a) Yargıtay ve Danıştay bakımından ilgili Başkanlar Kurulu,
  2. b) İlk derece adli ve idari yargı mercileri ile bölge adliye ve bölge idare mahkemeleri bakımından Hâkimler ve Savcılar Kurulu,
  3. c) Adalet hizmetleri bakımından Adalet Bakanlığı,”

Madde Hükmüne Göre Kapsamda Olan İşlemler

Maddenin 2. Fıkrası haricinde kalan aşağıdaki işlemlerin tümü madde kapsamına dahildir. Buna göre;

  1. Dava açma,
  2. İcra takibi başlatma,
  3. Başvuru işlemleri (VUK mad. 116-124)
  4. Şikayet yoluyla müracaat,
  5. İtiraz,
  6. İhtar,
  7. Bildirimler, (VUK mad. 168)
  8. İbraz hükümleri, (VUK mad. 256)
  9. Zamanaşımı süreleri (VUK mad. 114, 6183 sayılı Yasa mad. 102, KDVK mad. 13/1-d)
  10. Hak düşürücü süreler, (Vergi uzlaşmaları, vergi davası açılması süreleri)
  11. Zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere bir hakkın doğuşu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin bütün süreler, (İcra ve iflas Yasası ile ilgili takip hukukuna ilişkin öteki yasalarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim veya icra ve iflas daireleri tarafından belirlenen süreler, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere bütün icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, İhtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler)

7226 Sayılı Yasanın Mücbir Sebepler İle Bağlantısı Nedir?

213 sayılı VUK’nun 13.maddesinde mücbir sebepler tek tek belirtilmek  suretiyle mücbir sebep halinde sürelerin işlemeyeceği hüküm altına alınmıştır.  213 sayılı VUK’nun ilgili 13.maddesi aşağıda olduğu gibidir:

Mücbir sebepler:

  1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
  2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
  3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
  4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması; gibi hallerdir.

Bu madde hükmüne göre, vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olabilecek hususlar yasa hükmünde  (4)  madde halinde belirtilmiştir.   Mücbir sebep hallerinde yasada yazılı sürelerin çalışmayacağı ve mücbir sebeplerin ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlemeyeceği açıktır. Bu gibi durumlarda 213 sayılı VUK md. 114 düzenlenen tarh zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzamaktadır.  Mücbir sebeplerde gecikme halinde mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından kanıtlanması zorunludur.

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanlığının mücbir sebep sayılan haller dolayısıyla

bölge, il, ilçe, yer veya afete maruz kalanlar itibariyle mücbir neden hali ilan etmeye ve bu sürede vergisel yükümlülüklerini yerine getiremeyecek olanların tespit etmeye yetkilibulmaktadır.  Bakanlığın bu yetkisini vergi cinsleri ve işyerleri baz alınarak beyannamelerin ulaştırılması, yeni beyanname verme süreleri saptamaya ve beyanname verme zorunluluğunun kaldırılması biçiminde de kullanabilmektedir.

Sonuç olarak, yaşadığımız yeni Koronavirüs hastalığı ile mücadele kapsamında vergi daireleri ile ilgili işlemler  süresel açıdan  13.03.2020 (bu tarih dahil) başlamak üzere 30 Nisan 2020  (bu  tarih dahil)’ne kadar süreler durdurulmuştur. Bu süreler durma süresinin sona erdiği günü izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibariyle, bitimine 15 gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü izleyen günden başlamak üzere 15 gün uzamış sayılır.  Salgının devam etmesi halinde cumhurbaşkanı durma müddetini 6 ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir.  Bu kararlar resmi gazetede yayımlanır.   

Bu hüküm uyarınca 2577 sayılı İYUK, 5271 sayılı CMK ve 6100 sayılı HMK taraflar bakımından saptanan süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler, 213 sayılı VUK kapsamında cezada indirim talep etme, uzlaşma müracaatları, kanun yolundan feragat süreleri, dava açma süreleri gibi bir hakkın doğumu, kullanımı ve sona ermesine ilişkin süreler 30 Nisan 2020 tarihine kadar durdurulmuştur.  Bu süre HSYK kararı ile tekrardan 15.06.2020 tarihine ötelenmiştir.  Aynı şekilde 6183 sayılı AATUHK kapsamındaki işlemler ve süreler de (haciz, e-haciz, ödeme emri tebliği, icra işlemler, gayrimenkul ve menkul satış işlemleri, diğer hak ve alacakların satılması ile ilgili ilana çıkarma ve satış)  30 nisan  2020 tarihine kadar durmuş bulunmaktadır.(1) Bu süre HSK kararı ile tekrardan 15.06.2020 tarihine ötelenmiştir.

Sonuç ve Değerlendirme

7226 sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesinde yer alan hüküm toplumun önemli bir kesimini kullanılacak haklar açısından önemli ölçüde ilgilendirmektedir. Buna göre;

  1. Vergisel alandaki bütün işlemler(2),
  2. Amme alacaklarının tahsiline yönelik 6183 sayılı yasa kapsamında bütün işlemler,
  3. Vergi incelemeleri, defter ibrazı vs. hususlar,
  4. SGK ve iş Yasası uygulaması alanındaki bütün işlemler,
  5. Mali müşavirlik ve muhasebe hizmetleri alanındaki yasal hakların kullanımı konusundaki birçok işlemler 7226 sayılı Kanunun geçici 1 maddesi kapsamında vergi daireleri uygulamalarını yakından ilgilendirmektedir.
  6. Özel, nitelikli bir Yasa olan 7226 sayılı Yasa, diğer Yasalar ile çelişmesi durumunda bu özel Yasa hükümleri genel Yasaların önüne geçmektedir. Daha doğrusu genel Yasa değil, “özel yasa” duraksamaya düşülen konularda geçerlilik arz edecektir.

(1) Bkz. 31.03.2020 gün ve E.41721 sayılı GİB yazıları.
(2) Bkz. 19.03.2020 gün ve E.38830 sayılı GİB yazıları.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor