Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Bülent TAŞ
Bülent TAŞ
1678OKUNMA

KDV’de Değişikler Öngören Tasarıda Yer Alan Düzenlemeler

Katma Değer Vergisi Kanununda değişikleri öngören Kanun tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş bulunmaktadır. Tasarı uygulamada karşılaşılan birçok soruna çözüm getirdiği gibi yeni birtakım müesseseleri de öngörmektedir. Ayrıca Tasarı ile KDV istisnalarının kapsamı da genişletilmektedir.

Kanunun ön gördüğü en önemli müessese indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin indirimine imkan sağlanmış olmasıdır. Ocak 2019 döneminden itibaren yüklenilen ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarları mükellefin talep etmesi halinde kendisine iade edilebilecektir. Bundan önceki dönemlerde yüklenildiği halde indirim yoluyla giderilmemiş KDV tutarları ise ilk aşamada indirim kapsamında değerlendirilmemekte, 31.12.2018 tarihi itibariyle indirim yoluyla giderilememiş KDV tutarının ayrı bir hesapta takip edilmesi öngörülmektedir. Bir nevi alacak hesabına alınan bu stok KDV tutarlarından Ocak 2019 dan itibaren ödenecek KDV tutarları mahsup edilebilecektir. Yine bu stok içinden iadesi gereken KDV’nin bulunması durumunda stok, iade tutarı kadar azaltılacaktır. Bunun dışında söz konusu stok KDV’nin Bütçe imkanları göz önünde bulundurularak iade edilmesi için Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir. Anlaşılan indirim yoluyla giderilemeyen ve basına 44 milyar TL olarak yansıyan KDV tutarları Bütçeye yük yaratmaksızın zamana yayılarak iade edilecektir. Devlet mükelleften 2018 ve öncesi dönemlerde yüklenildiği halde indirim konusu yapamadığı yani devletten alacaklı olduğu KDV için beklemesini istemekte borcum borç demektedir.

Diğer önemli müessese ise grup vergi mükellefiyetinin getirilmiş olmasıdır. Böylece grup şirketlerinin birisi KDV öderken diğerinin KDV devretmesi gibi bir durum ortadan kalkacaktır. Her ne kadar indirim yoluyla giderilememiş KDV’nin iadesi bu sorunu önemli ölçüde çözecek olmakla beraber grup mükellefiyeti iade sürecinin de yaşanmasını gereksiz kılacaktır.

Tasarının öngördüğü düzenlemeler aşağıda madde bazında açıklanmaktadır.

Madde 1.
KDV kanununun 2. Maddesinin 5 numaralı fıkrasına eklenen cümle ile arsa karşılığı inşaat işlerinde arsa sahibi tarafından konut veya iş yerine karşılık müteahhide arsa payı teslimi, müteahhit tarafından arsa payına karşılık arsa sahibine konut veya işyeri teslimi yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmaktadır.

Madde 2.

  • Müzayede mahallerinde yapılan satışlarda bu satışları yapanların KDV mükellefi olduğu hükme bağlanmaktadır.
  • Fazla ve yersiz olarak hazineye ödenen KDV’nin mükellefe iade edilebilmesi için işlemle ilgili beyanların düzeltilmesi ve fazla veya yersiz hesaplanan verginin satıcı tarafından alıcıya geri verilmesi zorunluluğu hüküm altına alınmaktadır.
  • Dernek vakıf ve benzerlerine ait iktisadi işletmelerde iktisadi işletmenin mükellef olacağı hükme bağlanmaktadır.
  • Grup KDV mükellefiyeti oluşturulmasına imkân sağlayan düzenleme yapılmaktadır. Buna göre kurumlar vergisi mükelleflerinin talebi üzerine, en az %50 oranında ortağı olduğu diğer kurumlar vergisi mükellefleriyle birlikte, talepte bulunan kurum nezdinde katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirme imkânı getirilmiş ve bu ve diğer bazı düzenlemeler için Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
  • Kamu kurumları, dernek vakıf ve benzeri kuruluşlara ait iktisadi işletmeler için de talepleri üzerine grup KDV mükellefiyeti tesis ettirme yetkisi Maliye Bakanlığına verilmektedir.

Madde 3.
Gümrük Kanunun 95 nci maddesinin 1 numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarına veya bunların depolarına yapılan teslimler ihracat teslimi olarak kabul edilmektedir.

Madde 4.

  • Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri KDV’den istisna edilmektedir.
  • Ayni olarak bağışlanan, okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığında yaygın din eğitimi verilen tesisler, gençlik merkezleri, gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmektedir.
  • Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancılara münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlar bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri KDV’den istisna edilmektedir.
  • Teknokentlerde, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara münhasıran bu faaliyetlerde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimleri KDV’den istisna edilmektedir.

 

Madde 5.
Adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri ile konfeksiyon kırpıntılarının teslimi KDV’den istisna edilmektedir.

Madde 6.
İkinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticareti ile iştigal eden mükelleflerce KDV mükellefiyeti olmayandan veya mükellef olanlardan istisna kapsamında alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde KDV matrahı alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olarak belirlenmektedir.

Madde 7.
Arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin KDV matrahına esas alınacak emsal bedel olarak VUK 267 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca maliyet bedeline toptan satışlarda %5, perakende satışlarda %10 eklenmek suretiyle bulunacak tutarın dikkate alınması hükme bağlanmaktadır.

Madde 8.

  • İndirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadesine imkân sağlanmaktadır. Buna 12 ay süreyle indirim yoluyla giderilememiş KDV'nin bu süreyi izleyen altı ay içinde talep edilmesi koşuluyla iade edilmesi hüküm altına alınmaktadır.
  • Mükellefin mal veya hizmet bedeli alacağı ile birlikte olan KDV alacağının tahsil edilemez olması nedeniyle değersiz alacak haline gelmesi durumunda KDV'nin indirimine imkân tanıyan düzenleme yapılmakta bunun için mal ve hizmet bedelinin gelir olarak dikkate alınmış olması şartı getirilmektedir.
  • Madde aynı zamanda indirilmeyen KDV'nin iadesi ile ilgili olarak birçok konuda Maliye Bakanlığına düzenleme yapma yetkisi vermektedir.

Madde 9.

  • Özel okullarca istisna kapsamında verilen eğitim hizmetleri, istisna kapsamında yabancı ülke misyonlarına yapılan mal ve hizmet teslimleri, istisna kapsamında kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon işlemleri ile ilgili olarak verilen mimarlık hizmetleri ve diğer teslimler, istisna kapsamında serbest bölgelere yapılan hizmetler ile serbest bölgelere ve bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işleri ile ilgili olarak yüklenilen ancak teslimleri kısmi istisna kapsamında olduğu için indirilemeyen KDV’nin indirimine imkan sağlanmaktadır.
  • Amortisman ömrünü tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin olarak yüklenilen KDV'nin tamamı ile faydalı ömrü tamamlanmadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV'nin kullanılan süreye isabet eden kısmının indirilebilmesine imkân sağlayacak bir düzenleme yapılmaktadır.
  • Transfer fiyatlandırma kurallarına aykırı olarak belirlenen fiyat üzerinden yurt içinde yapılan alımlarda yüklenilen KDV'nin de indirim konusu yapılabilmesine imkân sağlanmaktadır.

 

Madde 10.
KDV Kanunu 11, 13, 14 ve 15 nci maddeler ile 17 nci maddenin 4 numaralı fıkrasının g bendi uyarınca KDV’den istisna edilen teslim ve hizmetlerle ilgili yüklenilen KDV’nin iade talebi için süre sınırlaması getirilmekte, işlemin yapıldığı dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmemesi halinde iade hakkı ortadan kaldırılmaktadır. İade konusunda Maliye bakanlığına yeni bazı yetkiler tanınmaktadır.

Madde 11.
Maliye Bakanlığına süresi içinde iadesi talep edilmeyen KDV’nin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak yazdırtmaya, asgari iade tutarını belirlemeye mükellefler bakımından iade süreçlerini farklılaştırmaya yetkili kılınmıştır.

Madde 12.
Ticari Kazancı işletme hesabı esasına göre belirlenenler ile serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenler arasından Bakanlar kurulunca belirlenen sektör ve meslek gruplarında yer alanların talep etmesi halinde KDV dahil mal ve hizmet teslim bedelleri üzerinden en yüksek KDV oranını geçmemek üzere Bakanlar kurulunca sektör veya meslek gruplarına göre belirlenen oranı esas alarak hesaplayacağı KDV'yi yüklenmiş olduğu KDV'leri indirim konusu yapmaksızın ödeme imkanı getirilmektedir. Bu mükellefler gerek yüklendikleri KDV'yi gerekse hesaplayıp ödedikleri KDV'yi gider veya maliyet, mal ve hizmet teslimlerine ilişkin düzenledikleri faturalarda yer alan KDV'yi gelir olarak dikkate alacaklardır. Bu usulü seçen mükellefler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönememektedirler. Bakanlar Kurulu bu usulün kapsamını bilanço esasına tabi olan bazı mükelleflere genişletmeye yetkili kılınmaktadır.

Madde 13.
Bu kanunla getirilen grup KDV mükellefiyetinde verginin ödenmesinden gruba dahil olanların tamamı müteselsilen sorumlu olmak üzere nezdinde mükellefiyet tesis edilenin sorumlu olacağı hükme bağlanmaktadır.

Madde 14.
Maliye ve Gümrük Bakanlığı ibaresi düzeltilmekte, Maliye bakanlığına işletme esasına göre defter tutanların beyan ettikleri KDV'yi beyannamenin verildiği tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar uzatmaya Maliye Bakanlığı Yetkili kılınmaktadır.

Madde 15.
İadesi gereken KDV’nin iadeye ilişkin tüm bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden 3 ay içinde iade edilmesi aksi takdirde tecil faizi oranında bir faizin mükellefe ödenmesi hükme bağlanmaktadır.

Madde 16.
KDV Kanunu geçici 20 nci madde kapsamında Teknoloji geliştirme Bölgelerinde uygulanan geçici istisnanın kapsamına oyun yazılımları da alınmış, ayrıca bu istisna kısmi istisna olmaktan çıkarılarak yüklenilen KDV’lerin de indirim konusu yapılabilmesine imkan sağlanmıştır.

Madde 17.
31.12.2018 tarihi itibariyle indirim konusu yapılamayan KDV ayrı bir hesapta izlenecek, bu hesapta izlenen tutardan 1.1.2019 tarihinden itibaren çıkacak olan ödenecek KDV’ye mahsup edilebilecektir. Ayrıca bu hesapta takip edildiği halde iadesi gereken işlemlerle ilgili KDV’nin de iadesi talep edildiğinde bu hesaptan mahsup edilmesi mümkün olacaktır. Bu hesapta kalan KDV’nin bütçe imkanlarını dikkate almak suretiyle uygun gördüğü zamanlarda, sektörlere, işletme büyüklüklerine, indirilememiş olan KDV’nin kaynağına göre kısmen veya tamamen iade edilmesine, vergi dairesine olan diğer borçlara mahsup edilmesine, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmasına izin vermeye, iadesini vergi incelemesi dışındaki yöntemlerle yapmaya, iadeye ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.

Madde18.
KDV iadeleri için inceleme süresi 3 ay olarak belirlenmiş olup zorunlu hallerde bu sürenin 2 ay daha uzatılabilmesi mümkün kılınmıştır.

Madde 19.
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlere beyannamelerini imzaladıkları dönem ve mükelleflerle sınırlı olmak kaydıyla KDV iade raporu düzenlettirme, yetkisi verilmektedir. Konu ile ilgili olarak rapor düzenleyecek SMM’lerde aranacak nitelik ve şartlar ile rapor düzenlenebilecek iade türleri ve azami tutarları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.

Madde 20.
Özel Tüketim Vergisine tabi olan tütün ürünleri, alkol ve diğer içecekler ile IV listede yer alan ve lüks tüketim malları olarak bilinen ürünlerin gümrüksüz satış mağazalarına veya bunların depolarına teslim edilen malların alış faturaları ve benzeri belgeler üzerinde ve beyan edilen ÖTV ihracatçıya veya gümrüksüz satış mağazasına mal teslim edenlere iade edilebilmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır.

Madde 21.
Gelir İdaresi Başkanlığı için kadrolar ihdas edilmektedir.

Madde 22.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında KDV İade İncelemeleri Grup Başkanlığı ihdas edilmektedir.

Madde 23.
Yeni ihdas edilen Grup Başkanlığı ile ilgili olarak ibare düzeltmeleri yapılmaktadır.

Madde 24.
Maliye Bakanlığı nezdinde yeni kadrolar ihdas edilmektedir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor