Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
2018OKUNMA

İncelenen Mükelleflerin Haklarında Önemli Gelişmeler

Mükellef haklarının en fazla yer bulması gereken alanlardan biri de vergi inceleme sürecidir. Çünkü vergi inceleme süreci Devletin denetim yetkisini kullandığı ve bu nedenle yetkilerinin oldukça fazla olduğu bir alandır.

Yaklaşık 20 yıldır yazılarımızda ve kamuda çalışırken uygulamalarımızda dile getirmeye çalıştığımız “mükellef odaklılık” kavramının hukuki dayanağı ve güvencesi “mükellef haklarının” yasal düzenlemelerde yer almasıyla başlıyor.
Böylelikle idarenin işlemlerinin yasal sınırları belirleniyor. Bunu Parlamento yasalar aracılığıyla yaptığı gibi, idari işlemleri bizzat yapan kurumlar tarafından çıkarılan alt mevzuatlarla da (yönetmelik, genel tebliğ, sirküler, işlem yönergesi, genel yazı vb..) bu sonuç sağlanmış oluyor.

“Kontrolsüz güç, güç değildir”

Bir otomotiv lastik markasının sloganı olan “Kontrolsüz güç, güç değildir” sloganı, güce sahip olan ve güç kullanan her kişi ve kurum için geçerli. Yasalar, bir yandan kamu otoritesine güç kullanma imkanı verdiği gibi bir yandan da bu gücün sınırlarını belirliyor.

Zira demokratik bir toplumda hiçbir güç sınırsız değildir.

Vergi incelemeleri bağlamında da Vergi Usul Kanununda bulunan hükümler, Meclisin İdareye ve idare adına bu gücü kullanan vergi inceleme elemanlarına verdiği yetkiler ve sorumluluklar ile bu yetkilerin sınırlarını belirliyor.

Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu’nun kendisine verilen yetki çerçevesinde 31 Ekim 2011’de Resmi Gazete’de yayımladığı Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik de İdarenin kendi yetkisini ne şekilde kullanacağını ve bu yetkinin sınırlarının ne olduğunu ortaya koyuyor.

Dolayısıyla da vergi inceleme yetkisini elinde bulunduranların sahip oldukları güç, reklamdaki ifadesiyle kontrolsüz güç olmaktan çıkıyor.

Vergi Denetim Kurulu’nun mükellef haklarına yaklaşımı

Vergi Denetim Kurulu’nun yayımladığı alt mevzuatlara ve uygulamalara bakıldığında genel yaklaşımının mükellef haklarına hassasiyet göstermek olduğunu ortaya çıkıyor.

İlk olarak 2007 yılında Gelir İdaresi Başkanlığınca yayınlanan Vergi İncelemelerinde Mükellefin Hakları, İdarenin Yükümlülükleri broşürünün yeni ve genişletilmiş hali olarak yayınlanan Vergi İncelemelerinde Mükellef Hak ve Yükümlülükleri isimli broşür yazılı anlamda Kurulun konuya verdiği önemin ilk göstergeleri arasında yer alıyor.

Öte yandan Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik de bu konuda önemli bir çalışma.

Ayrıca Kurulun internet sitesinde (www.vdk.gov.tr) yer alan, mükelleflerin vergi incelemelerinin güncel durumunu takip etmek için hazırlanan VDK Mükellef Portalı da önemli bir uygulama durumunda.

Vergi incelemesinde uyulacak kurallar sürekli geliştiriliyor

Kurulun mükellef haklarına verdiği önemin bir göstergesi de yayımlamış olduğu Yönetmelikleri güncel ihtiyaçlar çerçevesinde yenilemesidir.

Bizim sektörde çalışanların eleştiri getirdiği konulardan biri olan alt mevzuatın geliştirmeye açık olmaması, oldukça uzun zaman aralıklarıyla yenilenmesidir.

VDK bu kötü geleneği yıkarak Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği 2011’den bu yana 3 kez yenileyerek geliştirmiştir.

Son değişikliğin getirdikleri

25 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle Yönetmelikte 3. kez bir iyileştirme yapılmış oldu. Öncekilere nazaran daha kapsamlı ve mükellef haklarını geliştirici yöndeki bu değişiklikler şunlar:

  1. Vergi inceleme elemanları inceleme sırasında görevlendirme yazısında yer alan ve inceleme başlarken mükellefe aktarmak zorunda oldukları inceleme konusunun dışında bir konu ya da döneme ait bilgi ve belge talebinde bulunamayacaklar. Böylece mükelleften bilgi ve belge alıp ardından bunlara dayanarak İdareden yeni inceleme talebinde bulunma gibi hukuka uygun olmayan durumun önüne geçilmiş olacak.
  2. Mükelleflerden vergi inceleme için yazı ile istenen defter ve belgelerin ibrazında 15 günden az olmamak üzere mükellefe hazırlık yapabilmesi için süre verilecek. Daha önce Yönetmelikte süre belirtilmemişti. Esasen süre belirtilmemiş olsa da VUK Md. 14 uyarınca yasada açıkça süre belirtilmeyen durumlarda 15 günden az olmamak üzere süre verileceği ifadesi uygulama için yeterliydi. Ancak uygulamada bu konuda yaşanan keyfilikler (Örneğin hiç süre belirtmeden hemen talep etmek veya üç gün süre vermek gibi…) sanırız VDK’yı böyle bir düzenleme yapmaya yöneltti.
  3. Mükellefe nihai tutanağı imzalamadan önce değerlendirme yapabilmesi ve itiraz ve mülahazalarını tutanağa geçirtebilmesine olanak sağlamak için imzadan 2 gün önce taslak tutanak mükellefle paylaşılabilecek. Böylece mükellefler ve onların temsilcisi durumunda olan meslek mensuplarının (YMM ve SMMM’ler) geçmişte imza anında karşılaştıkları ve büyük bir olasılıkla kendilerine vergi borcu çıkaracak tutanak üzerinde değerlendirme yapabilmeleri ve haklarını savunabilmeleri mümkün hale gelmektedir.

Öte yandan kişisel görüşümüz; mükellefin talebine bağlanan bu hakkın inceleme sürecinin zorunlu aşamalarından biri olarak belirlenmesinin daha uygun olacağı yönündedir.

  1. Son tutanakta mükellefe tutanak taslağının sunulup sunulmadığı ve Rapor Değerlendirme Komisyonlarında dinlenme taleplerinin bulunup bulunmadığının kayda alınması zorunlu hale getirildi.
  2.  Vergi incelemesi sonucunda mükellefle ilgili bir takım düzeltme işlemleri yapılması gerekiyorsa bunların da mutlaka raporda yer alması zorunluluğu getirildi.
  3. 2015 yılında Yönetmelikte yapılan düzenleme ile kaldırılan “Kabul raporlarının mükelleflere verileceği” yönündeki düzenleme bu kez “inceleme konusu ve dönemine ilişkin olarak eleştiriyi gerektirecek herhangi bir hususun tespit edilememesi halinde bu durumun ilgili birim tarafından mükellefe yazı ile bildirileceği” şeklinde başka bir şekilde yeniden getirilmiştir.

Esasen incelenen mükellefler için, sınıfı takdirle ya da teşekkürle geçen öğrencilere verilen belgeler gibi önemsenen ve saklanan bir belge olan Kabul Raporu yerine kabul yazısının (eleştirisizlik yazısı) verilmesinin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Kurulun bu yönde yeniden görüş değişikliğine gitmesinin olumlu olduğu kanaatindeyiz. Ancak yeni düzenlemede bildirimi mükellefe kimin yapacağının daha açık bir şekilde yazılmasının daha yerinde olacağını düşünmekteyiz. İnceleme elemanının kendisi mi bağlı bulunduğu grup başkanlığı mı yoksa mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi mi?

Pasif “DİNLEME” fiilinden aktif “DEĞERLENDİRME” fiiline geçebilmek

Ayrıca yine 25 Ekim 2016’da Rapor Değerlendirme Komisyonlarının Oluşturulması ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklik sonucunda, dinleme toplantısından önce raporlarda eleştiri konusu yapılan hususlar hakkında bilgi içeren rapor özetlerinin mükellefe verilmesi zorunlu hale getirildi.

Daha önce ise mükellef herhangi bir şekilde kendisi hakkında getirilen eleştirilerden haberdar olmaksızın, eğer inceleme elemanı son tutanak aşamasında şifahen dile getirmişse, buna göre Komisyonunun huzuruna çıkmaktaydı. Yani tabirimi mazur görün, Rapor Değerlendirme Komisyonu dinleme toplantıları “Komisyonla çay içme” seremonisinden öteye gitmemekteydi.

Bu nedenle de VDK’nın getirmiş olduğu rapor özetinin mükellefle paylaşılması uygulaması gayet yerinde ve mükellefin savunma hakkını geliştirici yöndedir. Ancak bu bölümün başlığında belirttiğimiz üzere Rapor Değerlendirme Komisyonlarındaki “dinleme” fiilinin pasif dinleme fiilinden çıkarak “değerlendirme ve gerekirse düzeltme” fiiline dönüşmesi bu müesseseden beklenen azami yararın alınması yönünde olumlu sonuç doğuracaktır. Zira kişisel tecrübemiz ve meslektaşlarımızdan aldığımız geribildirimler bu müesseseden nadiren değerlendirme ve düzeltme sonucunun çıktığı yönündedir.

Teşekkürler

Bir vatandaş, bir vergici olarak hepimizin bildiği gerçek; ne kadar iyi düzenleme yapılırsa yapılsın nihai sözü sahada bu düzenlemeleri uygulayacak olanların söylediğidir.

Vergi Denetim Kurulu’nun sürekli iyileştirmeyi hedef alan yönetim kadrosunu başta Kurul Başkanı Hüseyin Karakum olmak üzere kutluyoruz. Yenilikçiliği esas alan, incelemelerde “Devlet-millet” hakkı/hukuku dengesini gözeten vergi inceleme elemanlarının uygulamalarıyla bu düzenlemelerin hayata geçeceğine ve gelecekte de mükellef hakları alanında daha ileri düzeylere geleceğimize inanıyoruz.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor