Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Timur ÇAKMAK
Timur ÇAKMAK
6383OKUNMA

Hurda Sabit Kıymetlerin Tesliminde İlave Edilecek KDV Sürprizi!

Uzun süredir faaliyette bulunan işletmelerin ve özellikle de sanayi kuruluşlarının üretimlerini sürdürebilmeleri için sabit kıymet veya amortismana tabi iktisadi kıymet olarak nitelediğimiz, makine, teçhizat, taşıt ve benzerlerini iktisap etmeleri ve faaliyetlerinde kullanmaları iktisadi bir zorunluluktur. Hal böyle olunca işletmelerin bilançolarında da birçok sabit kıymet görmek ve bu kıymetlerin birçoğunun hatta iktisadi ömrünü tamamlaması halinde dahi bilançoda yer aldığını görmek mümkündür. Dolayısıyla işletmede artık kullanılması mümkün olmayan bu sabit kıymetlerin bilançolarda takibi ve gereksiz bir şekilde yer kaplamasının da çok fazla bir ehemmiyetinin olmayacağı da açıktır.

Bir iktisadi kıymetin hurda haline dönüşmesini, söz konusu bu iktisadi kıymetin aynen veya onarıldıktan sonra artık kullanılmasına imkân kalmayacak bir hale gelmesi şeklinde tanımlayabiliriz.

Yine konuyla ilgili olarak KDV Uygulama Tebliğinde “HURDA” kavramının; her türlü metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam hurdasını, bunların hurda halindeki karışımlarını, aynen veya onarılmak suretiyle üretim amaçlarına uygun olarak kullanılamayacak haldeki metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam karakterli her türlü ham, yarı mamul ile mamul maddeyi ifade ettiği belirtilmiştir.

Sabit kıymetlerin hurdaya dönüşümü ise iki şekilde karşımıza çıkabilir.

  1. Sabit kıymetin amortisman süresince kullanıldıktan ve amortismanı bittikten sonra herhangi bir şekilde aynen veya onarıldıktan sonra kullanılmayacak bir hal alması,
  2. Yine sabit kıymetin yangın, deprem, sel gibi nedenlerle zarar görmesi veya sabit kıymetin teknolojik değişimler nedeniyle kullanılamayacak veya onarılmayacak bir hale gelmesi.

Buna göre bir sabit kıymet hurda niteliğine dönüştükten sonra işletme kayıtlarından çıkarılarak bir başkasına satılması halinde KDV uygulaması özellik göstermektedir.

KDV Kanunu açısından konuya baktığımızda Kanunun; birinci maddesinde, ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde  Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu ve 17/4-g maddesinde ise metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının tesliminin KDV'den istisna olduğunu görmekteyiz.

Yine aynı Kanunun 29/1 inci maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV'yi indirebilecekleri, bununla birlikte 30/a maddesinde de, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı, açıkça KDV Kanununda belirtilmiştir.  Ayrıca KDV Kanununun 58 inci maddesi uyarınca da indirilemeyen KDV’nin gelir ve kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Dolayısıyla, KDV Kanunun 17/4-g maddesine göre teslimi vergiden istisna edilen bir sabit kıymetin satın alınması esnasında ödenen ve indirim konusu yapılan KDV tutarının düzeltilmesi gerekmektedir. Kısmi istisna olarak değerlendirilen bu hususun uygulanması ile bir taraftan KDV’siz satılan ancak alışında KDV indiriminden yararlanılan vergi tutarı düzeltilmekle KDV etkisi sıfırlanmaktadır.

Emtea’dan hurdaya dönüşen ve istisna kapsamında satılan bir ürün için bu ürünün imalinde kullanılan hammaddelerin alımında ödenen veya malların satın alınması sırasında ödenen KDV tutarlarının teslimin gerçekleştiği ayda 1 no.lu KDV beyannamesinde “İlave Edilecek KDV” olarak beyan edilmesi ve ilave olarak düzeltilerek beyan edilen KDV tutarının ise ilk alımda ödenen KDV tutarının tamamının olması gayet doğaldır. Ancak bugüne kadar benzer mantığın sabit kıymetler içinde uygulandığını düşündüğümüzde söz konusu bu uygulamanın haksızlık yarattığı ve özellikle yıpranan, aşınan ve üretimde kullanılan bir sabit kıymetin aslında yüklendiği katma değeri de bu üretim sonucu üretilen ürünler içerisinde ürünlerin tesliminde ödeyerek yerine getirdiği de bir gerçektir.

Bu güne kadar idarenin izin vermediği indirilen KDV’nin amortismana isabet eden kısmının yeni görüşlerde değiştiğini görüyoruz ki bu oldukça olumludur.

Örneğin. 2016 yılında verilen bir Özelgede; “amortismana tabi iktisadi kıymetlerin aynen veya onarılmak suretiyle üretim amaçlarına uygun olarak, kullanılamayacak durumda olmaları halinde bunların tesliminin KDV Kanununun (17/4-g) maddesi uyarınca katma değer vergisinden müstesna olacağı, ve kısmi istisna kapsamına giren bu işlem dolayısıyla yüklenilen vergilerin de prensip olarak, işlemin yapıldığı dönemde indirim hesaplarından çıkarılması gerektiği, ancak, iktisadi kıymet hurda haline gelinceye kadar indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanılmış olduğundan yüklenilen vergilerin tamamı değil, hurda olarak satış bedelinin %18'ine isabet eden kısmı indirim hesaplarından çıkarılacağını,  

Buna göre, iktisadi kıymetin hurda olarak satılması halinde hurda satış bedelinin genel vergi oranı ile çarpılması suretiyle bulunacak miktarın, satışın yapıldığı dönem beyannamesinin "Tevkifat Uygulanmayan İşlemler", "İlave Edilecek KDV" satırında beyan edilerek indirim hesaplarından çıkarılması ve aynı tutarın gelir/kurumlar vergisi uygulamasında gider hesaplarına alınması gerektiği” belirtilmiştir.

Sonuç olarak; verilen bu özelge ile sabit kıymetlerin hurda haline gelinceye kadar KDV açısından indirim hakkı tanınan işlemlerde (örneğin mal ve hizmet üretimlerinde) kullanıldıklarının kabulü ile amorti edildikleri sürelere ilişkin olarak yüklendikleri KDV tutarlarının tamamının düzeltilmesine artık gerek bulunmamakta ve sadece hurda değeri üzerinden hesaplanacak % 18 KDV’nin düzeltilmesi yeterli görülmektedir. Ancak sıradışı olsa bile bir sabit kıymetin tamamen teslimi KDV’den istisna olan bir mal veya hizmet üretiminde kullanıldığını düşündüğümüzde bu özelgedeki yorumun geçerli olmayacağı sonucu çıkabilir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor