Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Bülent TAŞNazmi KARYAĞDI
Bülent TAŞ/ Nazmi KARYAĞDI
7222OKUNMA

Abonelik Sözleşmeleri ve Damga Vergisi Yükü

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda abonelik sözleşmeleri; tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmeler olarak tanımlanmıştır. Kanunun 52. maddesi uyarınca yazılı veya mesafeli olarak kurulan bu sözleşmelerin bir nüshasının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Kanunun 84. maddesinin kendisine vermiş olduğu yetki çerçevesinde Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliğini çıkarmış olup yönetmelik konuyla ilgili ayrıntılı düzenlemeleri içermektedir. Yönetmelik ayrıca taahhütlü abonelik sözleşmeleri ile ilgili olarak da detaylı düzenlemeler yapmaktadır.

Yönetmeliğin 5. maddesinde satıcı veya sağlayıcının, sunulan mal veya hizmete ilişkin olarak tüketici ile bir abonelik sözleşmesi kurmak zorunda olduğu yazılı veya mesafeli olarak kurulan abonelik sözleşmelerinin bir nüshasının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesinin zorunlu olduğu net bir şekilde düzenlenmiştir.

Abonelik sözleşmelerininde yer alması gereken zorunlu içerikler Yönetmelikte aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:

  • Tüketici ile satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa diğer iletişim bilgileri,
  • Sözleşmenin konusu,
  • Sözleşmenin düzenlendiği tarih,
  • Malın teslim tarihi veya hizmetin ifasına başlama tarihi,
  • Mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı,
  • Sözleşme konusu mal veya hizmet bedelinin bir tarife üzerinden hesaplanması durumunda; tüketici tarafından seçilen tarifenin adı, içeriği ve tüm vergiler dahil birim tüketim fiyatları ile tüketim dönemi,
  • Fatura bedelinin süresi içerisinde ödenmemesi durumunda; hizmet sunumunun ne şekilde ve ne kadar süre içerisinde durdurulabileceğine ilişkin bilgi,
  • Mal veya hizmetin temini için abonenin kullanımına sunulan sayaç, modem, sim kart ve benzeri cihazların yalnızca yasal yükümlülüklere uygun olarak değişimi yapılabileceğine ilişkin bilgi,
  • Sözleşme konusu mal veya hizmetin mücbir sebeplerle kesintiye uğrayabileceği belirtilmişse bu sebeplerin neler olduğuna ilişkin bilgi,
  • Satıcı veya sağlayıcının kusurundan kaynaklanan nedenlerle sözleşmede belirtilen nitelikte hizmet sunulamaması halinde tüketicinin, Kanunun 11 inci ve 15 inci maddelerinde yer alan haklarına ilişkin bilgi,
  • Sayaç ve benzeri ölçüm cihazlarında meydana gelen arızalar nedeniyle belli bir süreyle tüketim miktarının hiç veya doğru şekilde tespit edilememesi halinde, söz konusu süre için tüketim miktarının ne şekilde tespit edileceğine ilişkin bilgi,
  • Tüketiciye sunulan mal veya hizmetin bedeli dışında tüketiciden kanunen tahsil edilmesi zorunlu bedeller söz konusu ise, bu bedellerin neler olduğu ile bunların tutarı ve değişmesi durumunda yeni tutarların tüketiciye ne şekilde bildirileceğine ilişkin bilgi,
  • Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçlarına ilişkin bilgi,
  • Tüketiciden güvence, depozito veya teminat adı altında bir ücret alınması söz konusu ise bu ücretin tutarı ve aboneliğin sona ermesi durumunda tüketiciye ne kadar süre içerisinde iade edileceğine ilişkin bilgi,
  • Abonelik kapsamında bakım veya onarım hizmeti verilmesi halinde bunların çeşitleri ile bu hizmetlerin ücrete tabi olup olmadığına ilişkin bilgi,
  • Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını Tüketici Mahkemesine veya Tüketici Hakem Heyetine yapabileceklerine ilişkin bilgi.

Yönetmelikte ayrıca taahhütlü abonelikle ilgili düzenlemelere de yer verildiğini belirtmiştik. Buna göre satıcı veya sağlayıcının sözleşme konusu mal veya hizmetin bedelinden indirim yapmayı ya da malın teslimi veya hizmetin ifası ile birlikte taahhüt konusu malın mülkiyetini veya kullanım hakkını devretmeyi veya hizmeti ifa etmeyi; tüketicinin ise sözleşme konusu mal veya hizmetin bedelini ödemeyi ve sözleşmede belirtilen süre kadar abone kalmayı taahhüt ettiği abonelikler taahhütlü abonelik olarak kabul edilir.

Yönetmelik uyarınca satıcı veya sağlayıcı, taahhüdün ayrıntılı şartları ve geçerlilik süresini içeren bir taahhütnameyi yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye vermek zorundadır. Bu taahhütname, abonelik sözleşmesinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Taahhütnamelerde, taahhüt ile birlikte verilen mal veya hizmetin tüm vergiler dahil fiyatı, indirim yapılan tarifenin taahhüt verilmeden önceki fiyatı, aylık yapılan indirim miktarı, taahhüdün süresinden önce sonlandırılması durumunda tüketicinin elde ettiği faydalara ilişkin geri ödeyeceği bedelin hesaplanma yöntemi yer almak zorundadır.

Taahhütnamelerde taahhüt ile birlikte verilen mal veya hizmetin tüm vergiler dahil fiyatı rayiç bedelin üzerinde belirlenemez.

Kanun tüketicinin hukuki güvenceye kavuşabilmesi için abonelik sözleşmelerinin ve abonelikle ilgili taahhütnamelerin belirlenen içerikleri de içerecek şekilde yazılı olarak yapılmasını ve tüketiciye verilmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak bu hukuki güvence sağlama çabası tüketiciye önemli bir vergi ödeme maliyeti yaratmaktadır.

Damga vergisi maliyeti
Damga Vergisi Kanunu uyarınca yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve belli parayı içeren sözleşmeler ve taahhütnameler bu belli para tutarı üzerinden binde 9,48 oranında damga vergisine tabidir.

Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtlar her nüshası ayrı ayrı aynı nispette damga vergisine tabi tutulmaktadır.

Verginin mükellefi bu sözleşme ve taahhütnameleri imzalayanlardır.

Abonelik sözleşmeleri ve tahhütnamelerin vergisi sözleşmeye taraf işletmeler tarafından sözkonusu kağıtların imzalandığı ayı takip eden ayın 20. günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirilmekte 26. günü akşamına kadar da ödenmektedir.

Uygulamada işletmeler, abonelik sözleşmeleri ve taahhütnamelerden kaynaklanan damga vergisini ya abonelik işlemleri yapılırken ya da aboneliğin başlaması ile birlikte çıkaracağı ilk faturada tüketiciye yansıtmakta, vergi yükü önemli ölçüde aboneler tarafından karşılanmaktadır.

Her Türk vatandaşının karşılaştığı veya karşılaşacağı elektrik, su, doğalgaz, telefon, mobil telefon, internet, tv yayın abonelikleri ile ilgili olarak yüklenilen damga vergisi her bir hane için önemli bir yük yaratmaktadır.

Abonelik sözleşmelerinin damga vergisi için bir öneri
Bugüne kadar milyonlarca abonelik için tüketiciler tarafından damga vergisi ödenmiştir. Finans kesiminde aracılık maliyetlerinin aşağı çekilmesi kapsamında bankaların, faktöring şirketlerinin, tüketici finansman kuruluşlarının kullandırdıkları kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir. Hatta kredi kartı üyelik sözleşmeleri de damga vergisinden istisnadır.

Bankaların vermiş oldukları finansman hizmetleri ile ilgili kağıtlarda olduğu gibi kanun ile yazılı ve imzalı olarak yapılması zorunlu kılınmış olan abonelik sözleşmeleri ve bunlarla ilgili taahhütnamelerde de damga vergisi istisnasını getirilmesi, abonelik maliyetlerinde önemli bir rahatlama sağlayacaktır.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi
Türkiye Büyük Millet Meclis’inde yasalaşma süreci tamamlanan ancak, yazımızı kaleme aldığımız tarihte henüz Resmi Gazete’de yayımlanmamış olan “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”da yer alan damga vergisiyle ilgili iyileştirmeler de yer alıyor.

Bunlardan biri damga vergisine tabi kağıtları gösteren (I) sayılı listeye 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen 5 tür sözleşme ile birlikte abonelik sözleşmelerinin de dahil edilmesidir.

Yeni düzenlemede bu sözleşmeler tek tek sayılmak suretiyle her bir sözleşme türü itibariyle damga vergisi oranının Bakanlar Kurulu kararı ile farklılaştırılabilmesine imkan sağlanıyor. Abonelik sözleşmelerinde olası damga vergisi değişikliğini takip edip okuyucularımızla sonucu paylaşacağız.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor