Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Aysu ŞİRİNHandegül AVCI
Aysu ŞİRİN/ Handegül AVCI
3424OKUNMA

Vatandaşlar 2021 Yılından Neler Bekliyor?

Yaşantımızın her alanında oldukça zorlu geçen bir yılı geride bıraktık. Sağlık sektörü başta olmak üzere; ekonomi, eğitim, turizm, ticaret vb. pek çok sektörde aşağı yönlü ivmelenmeler hız kazandı. Bu duruma sebep olarak Koronavirüsü göstersek de aslında virüsün ülkemizde yayılmaya başlamasından da önce hali hazırda bulunan bazı sorunlardan bahsetmek mümkün. Yavaş yavaş ortaya çıkan sorunlar, pandemi süreciyle hızlandı ve Türkiye, sorunlarıyla tez elden yüzleşti.

Koronavirüs ile yüzleştiğimiz ve yeni sorunlar

Mart ayında ilk vakaların görülmesiyle birlikte hızla yayılan salgına karşı alınan ilk tedbirlerden biri, ülkelerin birbirlerine sınırlarını kapatmaları oldu. Sonrasında eğitim-öğretim, online sistemde işlenmeye geçti. Restoranlar, kafeler, kuaför salonları, düğün salonları vb. pek çok işletme faaliyetleri geçici olarak durduruldu. Kısmi zamanlı sokağa çıkma yasaklarının getirilmesiyle de vatandaşlar arasında bulaş hızı kontrol altına alınmaya çalışıldı.

Alınan tedbir ve önlemler sonucunda Türkiye, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9,9’luk bir ekonomik daralma yaşadı. Bu süreçte firmalara, çalışanlarını işten çıkartma yasağı getirildi. Verilen ödenekler ve krediler ile nakit ihtiyaçları karşılanmaya çalışıldı. Kimi vatandaş bu yardımlardan faydalanıp bir süre de olsa rahat nefes alabildiyse de kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan vatandaş sayısı bir hayli fazladır.

Haziran ayında normalleşme sürecine geçilmesiyle kapatılan işyerleri tekrar açıldı. Ülke seyahat sınırlamaları kaldırıldı. Üçüncü çeyrekte ekonomi, yüzde 6,7’lik bir büyüme kaydetti. Bu büyümede ipi göğüsleyen etkenin kredi genişlemesi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

İşsizlik oranları yıl boyunca yüksek seyir gösterdi ve eylül ayı itibariyle yüzde 12,7 olarak açıklandı. Bu oran içerisinde genç işsizliğin yüzde 24,3 ve kayıt dışı ekonomi oranının yüzde 32,2 olduğu belirtilmesi, endişe verici istatistikler olarak kayıtlara geçti.

Ekonomi yönetiminde durulmayan sular, vatandaşlarda kaygı yarattı. Gerek Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası gerekse Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal’ın görevine son verilmesi, piyasalarda dalgalanma yarattı. Türk lirası değişen yönetimle birlikte döviz kurları karşısında değer kazansa da 2020 yılı geneline bakıldığında, dolar karşısında yüzde 23,5 oranında bir değer kaybı kaydetti.

Fiyatlar el yakıyor

Geride bıraktığımız 2020 yılı içerisinde enflasyon oranı, çift hanelerden kurtulamadı. Aralık ayı için açıklanan yüzde 14,6’lık enflasyon oranı, tüketicilerin cüzdanlarına ateş düşürdü. Alışveriş poşetlerinin dolmamasından şikâyetçi olanlar, bu duruma daha ne kadar dayanabileceklerini düşünüyor. Son bir yılda fiyatı en çok artış gösteren harcama grupları; yüzde 28,1 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 21,1 ile ulaştırma, yüzde 20,6 ile gıda ve alkolsüz içeceklerdir.

Vergi Algı vatandaşa sordu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından, Ekonomik Güven Endeksi hazırlanıyor. Bu endeks, tüketicilerin mevcut ekonomik şartlarıyla gelecek durumlarla ilişkin beklentilerini ve harcama ve tüketim eğilimlerini ölçüyor. Endeksin 100’ün üzerinde olması genel ekonomik duruma ilişkin olumlu görüşü, 100’ün altında olması ise ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor. Aralık 2020 itibarıyla ekonomik güven endeksinin 86,4 puan olduğu açıklandı.  2019 Aralık verilerine bakarsak bu puanın 97,2 olduğunu görüyoruz. Ekonomide yaşanan sıkıntıların vatandaşlarda bir karamsarlığa yol açtığı çok açık. Vergi Algı, benzer bir çalışmayı Twitter hesabından yayınlamış olduğu anket ile yaptı ve vatandaşlara sordu:

Vatandaşlar 2021 Yılından Neler Bekliyor?

Anketin sonucuna göre bu sorumuza %69,5 “HAYIR”, %30,5 da “EVET” yanıtını aldık.

Yüksek döviz kuru, yüksek işsizlik, yüksek enflasyon ve diğer önemli makro göstergelerdeki aşağı ivmelenme, karşılığında gelecek kaygısı ve olumsuzluk yaratıyor. Koronavirüsün getirdiği endişe ve belirsizlik ise yaşanan bu karamsarlığı körüklüyor.

Ekonomi alanında daha iyisi için çabalanırken maalesef şartlar ve izlenen yollar önümüzü göremememize sebep oluyor. Belirsizlik, ilerisi için düşünülen her şeyi olumsuz kılıyor. Bu da güvenirliği en aza indiriyor.

Her ne kadar ekonomiyi iyileştirmek yolunda kararlar alınsa da güçlü adımlar atılmadığından geleceğe dair yatırımlar konusunda risk alınamıyor. Ekonomide olumsuz beklenti söz konusu olduğundan eldeki imkân ve olanaklar yatırıma dönüşemiyor.

İleriye ancak gördüğünüz yolda yürüyebilirsiniz. O yol karanlıksa, yürümeyi bilseniz de adım atamazsınız. Vatandaş karamsar, beklentiler olumsuz yönde. Bu durumu tersine çevirecek gelişmeler yaşanacak mı derseniz, hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor