Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

İmdat TÜRKAY
İmdat TÜRKAY
15925OKUNMA

Ücretlilerin Engellik İndirimi Uygulaması Erken Emeklilik Sistemine Nasıl Dönüştü?

1982 Anayasasında yer alan sosyal devlet ilkesi gereğince, Devletin engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı ve bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kuracağı veya kurulmasını sağlayacağı hüküm altına alınmıştır. Engelli vatandaşların, içinde bulunduğu zor koşulların giderilmesine katkıda bulunmak ve engelliler ile engelli olmayanlar arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek amacıyla vergi hukukunda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından 30 Mart 2007 tarihinde imzaya açılan ve ülkemiz tarafından da imzalanan Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi, diğer insan hakları sözleşmelerinde yer alan medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların tümünü bir araya getirmiş ve engelli kişilerin haklarının teşvik edilmesi, korunması ve kullanımının sağlanması için taraf devletlere düşen yükümlülükleri ortaya koymuştur.

OECD-AB ve Türkiye verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engelli bireylerden oluşuyor. Yani dünyada yaklaşık 1 milyar engelli bulunuyor. Bu nedenle, dünyadaki “en büyük azınlık” olarak nitelendiriliyorlar.(1) Ülkemiz nüfusunda engelli vatandaş sayısının oranı dikkate alındığında, engellilerin hayat standartlarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesinin ne kadar büyük bir öneme sahip olduğu ortadadır. Engelli vatandaşlarla engelli olmayan vatandaşlar arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek amacıyla birçok alanda olduğu gibi Türk Vergi Sisteminde de engelliler lehine çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerden bazıları; engellilerin sahip olduğu araçlarda özel tüketim vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi avantajı, katma değer vergisi ve emlak vergisi avantajı, gümrük vergisinde sağlanan vergi avantajları ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yer alan engellilik indirimi avantajıdır. Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan engellilik indirimi; çalışma gücü kayıp oranı asgari %40 ve üzerinde olanların ücret ve/veya kazançlarına, girecekleri derecelere göre belirlenen miktarda indirimin yapılması şeklinde uygulanan bir müessesedir. Engellilik indiriminden; engelli ücretli (hizmet erbabı), bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan ücretli (hizmet erbabı), engelli serbest meslek erbabı, bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabı ile basit usulde vergilendirilen engelliler yararlanabilmektedir.

Bu çalışmamızda, başlangıçta gerçek usulde ücret geliri elde eden ücretlilerin vergi matrahından indirim konusu yapılarak ödenecek gelir vergisini azaltan bir sistem olan engellilik indirimi uygulamasının zaman içinde çalışanlar tarafından nasıl erken emeklilik için kullanılan bir sisteme dönüştüğü incelenecektir. Çünkü bugün itibariyle, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde faaliyette bulunan Merkez Sağlık Kurulu ve Gelir İdaresinin merkez ve illerdeki birimleri mesaisini, 193 sayılı GVK’nın 31’inci maddesinde yer alan ve asli görevi olan engellilik indiriminden çok, 5510 sayılı Kanun kapsamında engellilik indirimi uygulaması kapsamında alınan derece sonucunda daha erken emekli olmak isteyen sigortalılar için harcadığı bir duruma gelmiştir.

1. ULUSAL ENGELLİ VERİ SİSTEMİNE GÖRE TÜRKİYE’DEKİ ENGELLİ SAYISI

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ne göre; engelli bireyler herkesle aynı hak ve özgürlüklere sahiptir. Bu hak ve özgürlüklerden tam ve eşit olarak yararlanılması için alınması gereken tüm önlemler devletlerin insan hakları yükümlülüklerindendir. Sözleşmenin 27’nci maddesi engelli bireylerin çalışma hakkına ilişkin yaşadıkları sorunların tümünü gözeterek, ayrıntılı bir düzenleme öngörmüştür. Taraf Devletler engellilerin diğer bireylerle eşit koşullar altında çalışma hakkına sahip olduğunu kabul eder. Bu hak, engellilerin, açık, bütünleştirici ve erişilebilir bir iş piyasası ve çalışma ortamında serbestçe seçtikleri bir işle hayatlarını kazanmaları fırsatını da içerir.

İdari kayıtlar birtakım hizmetlerin veya programların normal işleyişinin bir parçası olarak toplanan verilerden oluşmaktadır. Bunun bir örneği hizmetlere ilişkin başvuru formlarında bulunan bilgilerdir. Bu kayıtlar sağlanan hizmetlerin detaylarıyla birlikte engellilik hizmetlerine erişim sağlayan bireylerin özellikleri hakkında da bilgi sağlamaktadır. Engelli bireylerin sayısının idari kayıtlar üzerinden tespiti ülkemiz ve özellikle engellilere yönelik politika geliştiren kurumlar açısından büyük önem arz etmektedir. Engelli nüfusa ilişkin veri ihtiyacını gidermek için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde kamu kurum ve kuruşlarındaki Engelli Sağlık Kurulu Raporlarını esas alan "Ulusal Engelli Veri Sistemi" oluşturulmuştur. Ulusal Engelli Veri Sisteminde kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı Mart/2020 verilerine göre; 1.423.334’ü erkek, 1.109.875’i kadın olmak üzere 2.533.209’dur. Ağır engeli olan kişi sayısı 777.569’dur. Engelli vatandaşlarımızın %56 erkek, %44’ü ise kadınlardan oluşmaktadır. Veri sisteminde kayıtlı ve hayatta olan engellilerin engel gruplarına göre dağılımları şöyledir.(2)

Engel GrubuKişi SayısıOranı (%)
Görme   281.60411,12
İşitme          230.8069,11
Dil ve Konuşma                           42.9171,69
Ortopedik 389.62715,38
Zihinsel507.37720,03
Ruhsal ve Duygusal                         219.0508,65
Süreğen Hastalık                               1.111.25443,87
Diğer70.6982,79
Not: Engelli Sağlık Kurulu Raporu almak için yetkili hastanelere başvurmamış ve hizmet almak için devletle temasa geçmemiş bireyleri kapsamamaktadır.

2. ÜCRETİN TEVKİF SURETİYLE VERGİLENDİRİLMESİNDE YAPILACAK İNDİRİMLER

İşverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. Ücret ise, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Kişinin Türkiye’de elde ettiği ücret gelirinin vergilendirilmesi 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 62, 63, 94, 103 ve 104’üncü maddeleri uyarınca nakden veya mahsuben ödeme anında vergi tevkifatı suretiyle yapılmaktadır. Ücret ödemelerinin genel vergilendirme sistemi olan tevkifat yani stopaj (kesinti) yönteminde GVK’nın 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kuruluşlar maddede sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar. Aynı maddede hizmet erbabına ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) vergi tarifesi uygulanarak vergi tevkifatı yapılmaktadır. Vergi tevkifatına tabi tutulmayan ücret gelirlerinin ise tutarı ne olursa olsun mutlaka yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Ücretli, tevkifata tabi ücret gelirinin tutarına bakarak, yıllık beyanname vermesi gerekiyorsa beyan eder ve yıl içinde tevkif suretiyle ödediği vergiyi de beyannamede hesaplanan vergiden indirir. Şayet yıl içinde kesilen vergi hesaplanan vergiden fazla ise de nakden veya mahsuben iade talebinde bulunur. Ücret ödemeleri vergi tevkifatına tabi tutulmadan önce GVK’nın 63 ve 31’inci maddelerine göre gayrisafi ücret tutarından aşağıdaki indirimler yapılmak suretiyle safi ücret tutarına ulaşılmaktadır.

  • Ordu Yardımlaşma Kurumu ve benzeri kamu kurumları için yapılan kanuni kesintiler,
  • Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primler ile İşsizlik Sigortası Pirimi,
  • Sosyal Güvenlik Destek Primi,
  • Hayat/Şahıs Sigorta Primleri,
  • Çalışanlar tarafından ilgili kanunlarına göre sendikalara ödenen aidatlar,
  • Engellilik İndirimi.

Ücret geliri tutarını aşan indirimler bir sonraki yıla zarar olarak yazılamaz ve ertesi yıl indirim konusu yapılamaz. Kişinin Türkiye’de elde ettiği ücret gelirinin vergilendirilmesinde yukarıda yer alan indirimler yapıldıktan sonra geriye kalan safi ücret tutarına vergi tarifesi uygulanmak suretiyle gelir vergisi kesintisi yapılmaktadır. Ücretin genel vergilendirme yöntemi olan tevkifat suretiyle vergilemede engellilik indirimi de dahil olmak üzere gerekli indirimler yapılır ve vergi tarifesi uygulanacak olan matraha ulaşılır.

3. ÜCRETLİLERİN YARARLANDIĞI ENGELLİLİK İNDİRİMİNİN USUL VE ESASLARI

Ücret matrahının tespitinde engelli ücretlilere üç derece üzerinden sağlanan indirim ile engelli ücretlinin vergi matrahı azaltılmakta ve ödenecek gelir vergisi azaltılmaktadır. Daha açık bir ifadeyle engellilik indirimi ücretliye sağlanan bir vergi teşvikidir ve Anayasa’da yer alan ilkeler gereğince Gelir Vergisi Kanununda yerini almıştır. Gelir Vergisi Kanunu’nun “Engellilik indirimi” başlıklı 31 inci maddesine göre çalışma gücünün;

  • Asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece engelli,
  • Asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece engelli
  • Asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece engelli,

sayılır ve aşağıda engellilik dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir. Engellilik indirimi;(3)

  • Birinci derece engelliler için 2021 yılı için 1.500 TL,
  • İkinci derece engelliler için 2021 yılı için 860 TL,
  • Üçüncü derece engelliler için 2021 yılı için 380 TL’dir.

Engellilik derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Hazine ve Maliye, Sağlık ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 31’inci maddesine göre; çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş bulunanlar birinci derece engelli, asgari %60’ını kaybetmiş bulunanlar ikinci derece engelli, asgari %40’ını kaybetmiş bulunanlar ise üçüncü derece engelli sayılmaktadır. Çalışma gücünü %0-%39 arasında kaybeden engelli bireyler gelir vergisi engellilik indiriminden yararlanamamaktadır. Aynı Kanunun "Diğer İndirimler" başlıklı 89'uncu maddesinin 3'üncü bendinde; "Serbest meslek faaliyetinde bulunan veya basit usulde vergilendirilen engellilerin beyan edilen gelirlerine, 31’inci maddede yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık indirim (Bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabı ile hizmet erbabı (tevkifat matrahı dahil) da yararlanır.)." hükmü yer almıştır.

Engellilik indirimi; çalışma gücü kayıp oranı asgari %40 ve üzerinde olanların ücret ve/veya kazançlarına, girecekleri derecelere göre belirlenen miktarda indirimin uygulanmasıdır. Buna göre, engellilik indirimi, çalışma gücü kaybı olanların ücret ve/veya kazançlarına, girecekleri derecelere göre belirlenen miktarda indirimin uygulanmasıdır. Kişinin birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi halinde engellilik indirimi ve asgari geçim indirimi sadece en yüksek ücrete uygulanır. Engellilik indiriminden;

  • Engelli ücretli (hizmet erbabı),
  • Bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan ücretli (hizmet erbabı),
  • Engelli serbest meslek erbabı,
  • Bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabı,
  • Basit usulde vergilendirilen engelliler,
    yararlanır.

"Bakmakla yükümlü olunan kişi" ifadesi, engellilik indirimi uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan 222 seri no.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde tanımlanmıştır. Bu ifadeden, engelli kişinin tabi olduğu çalışma mevzuatı veya bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumunun mevzuatına göre bakmakla yükümlü sayılan anne, baba, eş, çocukları ve mahkeme kararı ile vasi tayin edilen kardeş anlaşılacaktır. Çocuklarda yaş sınırlamasına gidilmeksizin işlem yapılacaktır.

Engelli sayılanların çalışma gücü kayıp oranlarına göre belirlenen dereceler itibariyle tespit edilen 2021 yılına ilişkin aylık engellilik indirimi tutarları; birinci derece engelliler için 1.500 lira, ikinci derece engelliler için 860 lira ve üçüncü derece engelliler için 380 liradır.
Bu tutarlar, engelli ücretlilerde ve bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan ücretlilerde aylık tevkifat matrahından düşülür. Serbest meslek erbabı olan engelliler ile bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabının ve basit usulde vergilendirilenlerin yıllık beyan edilecek gelirlerinden (aylık olarak belirlenen tutarlar yıllık olarak hesaplanarak) indirilir. Dolayısıyla, ücretlinin aylık matrahına girecekleri derecelere göre asgari %15, serbest meslek erbabında ve basit usulde vergilendirilenlerde ise yıllık kazançlarında asgari %15 katkı sağlayacaktır.

203 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Yeniden Tespit Edilen Özel ve Sakatlık İndirimi Tutarlarının Uygulanmasındaki Esaslar" başlıklı birinci bölümün ikinci paragrafında yer alan açıklamalara göre; indirimlerin uygulanmasında esas prensip, ücretin ödeme dönemidir. Ücret günlük dönemler itibariyle ödenmekte ise indirimlerin günlük tutarları ile ücret aylık dönemler itibariyle ödenmekte ise, indirimlerin aylık tutarları ile (kıst bir döneme inhisar etse dahi) uygulanması gerekmektedir. Buna göre, özürlü hizmet erbabına aylık dönemler itibariyle ücret ödenmesi halinde engelli indirimi aylık tutarlar üzerinden uygulanacak olup, bir ay içerisinde kıst dönem çalışılması durumunda da sakatlık indiriminin aylık tutarları dikkate alınacaktır. İşveren tarafından ödenen ücret, günlük dönemler itibariyle hizmet erbabına ödenmekte ise engelli indiriminin günlük tutarları ile uygulanması gerekmektedir.

Hizmet erbabına yapılan ilave ödeme ve ikramiye ödemeleri de Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesi hükmü gereğince ücret olarak değerlendirildiğinden, söz konusu ödemelerin de hizmet erbabının asıl ücretine dahil edilerek belirlenen engellilik derecesine uygun tutarın indirim konusu yapılması gerekmektedir. Ayrıca, bakanlık ve bu bakanlığa bağlı olarak kurulan döner sermayeden alınan ek ödemeler ile maaş ödemelerinin tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirilmesi ve engelli indirimine ilişkin tutarın, söz konusu ücretler toplamına uygulanması gerekmektedir.

Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tesbit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik’de(4) bu Yönetmeliğin amacı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun değişik 31’inci maddesinde yer alan engellilik indiriminden yararlanacak hizmet erbabının engellilik derecelerinin ve indirimin uygulanmasına ilişkin esas ve usullerin tespit edilmesi olduğu açıklanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 31’inci ve/veya 89/3’üncü maddesi ile getirilen engellilik indiriminden yıl içinde ücret geliri üzerinden vergi kesintisine tabi tutulanlar ile yıllık beyanname vermek durumunda olan ücretliler ile basit usulde ticari kazanç elde eden engelliler ile engelli serbest meslek erbapları yıllık beyanname üzerinden bu indirimden yararlanabilirler.

4. ENGELLİLİK İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN YAPILACAK İŞLEMLERİN SÜRECİ

Engellilik indiriminden yararlanmak isteyen kişiler istenen belgelerle birlikte engellilik vergi indirimi başvurularını; İnteraktif Vergi Dairesi aracılığıyla (ivd.gib.gov.tr) ya da İnteraktif Vergi Dairesi mobil uygulamasını kullanarak sistem üzerinden veya bir dilekçe ve aşağıda belirtilen belgelerle birlikte; Vergi Dairesi Başkanlığı olan illerde ilgili Grup Müdürlüğüne, Vergi Dairesi Başkanlığı olmayan illerde ise Gelir Müdürlüğüne, Bağımsız Vergi Dairesi bulunan ilçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Vergi Dairesi bulunmayan ilçelerde ise Malmüdürlüklerine başvurmaları gerekmektedir. Engellilik indiriminden yararlanmak isteyenlerin dilekçe ekinde bulunduracağı belgeler şunlardır:(5)

  1. Engelli ücretli;
    • Çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge (tarihli, imzalı, kaşeli),
    • TC. kimlik numarası.
    • İlgili Yönetmeliğe (20.02.2019 tarih 30692 sayılı Yönetmelik ekindeki formata uygun) uygun Sağlık Kurulu Raporu olanlar için rapor aslı veya noter tasdikli örneği, ilgili hastane yetkililerince "ASLI GİBİDİR" şerhi ile onaylanmış örneği. 
  1. Bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan ücretli;
    • Ücretlinin çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge. 
    • Kendisinin ve engelli kişinin T.C. kimlik numarası.
    • Engelli kişiye bakmakla yükümlü olunduğunu gösterir belge.
    • İlgili yönetmeliğe uygun Sağlık Kurulu Raporu olanlar için rapor aslı veya noter tasdikli örneği, ilgili hastane yetkililerince "ASLI GİBİDİR" şerhi ile onaylanmış örneği.
  1. Engelli serbest meslek erbabı; 
    • Vergi kimlik numarasını veya T.C. kimlik numarasını gösteren belge. 
    • İlgili yönetmeliğe uygun Sağlık Kurulu Raporu olanlar için rapor aslı veya noter tasdikli örneği, ilgili hastane yetkililerince "ASLI GİBİDİR" şerhi ile onaylanmış örneği.
  1. Bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabı;
    • Serbest meslek erbabının vergi kimlik numarasını veya T.C. kimlik numarasını gösteren belge. 
    • Engelli kişinin T.C. kimlik numarası.
    • Engelli kişiye bakmakla yükümlü olunduğunu gösteren belge (sağlık karnesi örneği).
    • İlgili yönetmeliğe uygun Sağlık Kurulu Raporu olanlar için rapor aslı veya noter tasdikli örneği, ilgili hastane yetkililerince "ASLI GİBİDİR" şerhi ile onaylanmış örneği.
  1. Basit usulde vergilendirilen engelliler; 
    • Vergi kimlik numarasını veya T.C. kimlik numarasını gösteren belge. 
    • İlgili yönetmeliğe uygun Sağlık Kurulu Raporu olanlar için rapor aslı veya noter tasdikli örneği, ilgili hastane yetkililerince "ASLI GİBİDİR" şerhi ile onaylanmış örneği.

Ancak, kişiler başvurularını Gelir İdaresi tarafından 2021 yılında hayata geçiren EVİSS-Engelli Vergi İndirim Sorgulama Servisini kullanarak yapabileceklerdir. Başvurularının sürecinin ise yine sistem üzerinden takip edebileceklerdir.

4.1. Başvuru Üzerine Gelir İdaresi Başkanlığı Tarafından Yapılan İşlemler

Halen yürürlükte bulunan mevzuata göre indirimden faydalanmak isteyen engellilerin başvurusu üzerine sevk edildikleri hastanelerce düzenlenen raporlar sağlık kuruluşunca vergi dairesi başkanlığına veya defterdarlığa göndermektedir. Bu birimlerce de değerlendirilmek ve nihai kararı vermek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) nezdinde oluşturulan Merkez Sağlık Kuruluna gönderilmektedir. Merkez Sağlık Kurulunca belirtilen şekilde incelenen ve kesin karar verilen raporlar gönderen birimlere iade edilmektedir. Vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlıklarca gelen raporlar çalışanların işverenlerine, serbest meslek erbabı veya basit usulde vergilendirilenlerin kendilerine tebliğ edilmektedir.

Başvuru sahibinin çalışma gücü kayıp oranları Gelir Vergisi Kanununa ve bu Kanun gereğince hazırlanan Yönetmeliğe göre belirlenmektedir. İlgililerin hastanelerden aldıkları ve ilgili müdürlükler vasıtasıyla Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilen raporları Merkez Sağlık Kurulunca "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik"(6) ve eki cetvellere göre incelenir. Merkez Sağlık Kurulunca tespit edilen çalışma gücü kayıp oranlarına göre belirlenen engellilik dereceleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ilgilinin başvurduğu Vergi Dairesi Başkanlığına veya Defterdarlığa gönderilir ve bu birimler tarafından da başvuru sahibine tebliğ edilir. Herhangi bir şekilde iş yeri değiştiren ücretlilerin daha önce işlem tesis ettirdikleri Müdürlüklere yeni iş yerlerinin adreslerini bildirerek buradan yeni iş yerlerine hitaben yazı almaları yeterli olacaktır. Bu kişilerin yeniden rapor almalarına gerek yoktur. Bulundukları il sınırları dışına gidenler de aynı şekilde hareket edebileceklerdir.

4.2.Merkez Sağlık Kurulunun Raporları İnceleme Süreci

Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikte, bu Yönetmeliğin amacı; özürlü sağlık kurulu raporlarının alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu verebilecek yetkili sağlık kurumlarının tespiti ile ilgili usul ve esasları belirlemek; özürlülerle ilgili derecelendirmelere, sınıflandırmalara ve tanımlamalara gereksinim duyulan alanlarda ortak bir uygulama geliştirmek ve uluslararası sınıflandırma ve ölçütlerin kullanımının yaygınlaştırılmasını sağlamak olarak açıklanmıştır. Yönetmelikte yer alan düzenlemeye göre, “Özürlü:Doğuştan veya sonradan; bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım veya rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi” ifade etmektedir.

Merkez Sağlık Kurulu, Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Kuruldur. Merkez Sağlık Kurulu Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde görev yapmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 31’inci maddesi uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca müştereken 28/4/1981 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan «Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik»’ in 10 uncu maddesi uyarınca Merkez Sağlık Kurulu;

  • Maliye Bakanlığı Başhekiminin başkanlığında, Sağlık Bakanlığı'nca görevlendirilecek iki uzman hekim ile Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca görevlendirilecek bir uzman hekimden ve Gelir İdaresi Başkanlığı'nın bir temsilcisinden teşekkül etmektedir.
  • Kurulda; iç hastalıkları, göz hastalıkları, kulak-burun-boğaz, genel cerrahi veya ortopedi, nöroloji veya ruh sağlığı hastalıkları uzmanları bulunur. Gerek görülen durumlarda diğer hastalıklar ve branşlardan da hekim kurula davet edilebilir.

Merkez Sağlık Kurulu Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde görev yapmaktadır. Merkez Sağlık Kurulunun görevi ve yetkisi engellilik indiriminden yararlanmak amacıyla hastanelerden alınan raporları inceleyip nihai ve kesin karar vermekle sınırlıdır. Merkez Sağlık Kurulu hastayı muayene etmez, tanı ve teşhis koymaz, tüm çalışmalarını dosya ve raporlar ile ekleri (film, tetkik, tahlil, görüntü vb) üzerinden yürütür, gerek görürse ek bilgi, belge isteyebilir, hakem hastaneye sevk edilmesine karar verebilir veya re’sen ve nihai olarak karar verebilir. Kurul, yetkili sağlık kuruluşlarından alınan raporlarda belirtilen çalışma gücü kayıp oranlarının, raporlarda belirtilen bulgulara ve tanıya göre doğru olup olmadığını da değerlendirir. Merkez Sağlık Kurulunca değerlendirilmeyen hiçbir rapor esas alınarak engellilik gelir vergisi indirimi uygulanamaz. Bu kurulun kararları kesin olup sadece yargı yolu açıktır. Danıştay ilgili Dairelerince verilen müstakar hale gelen kararlar da bu yöndedir.(7)

Merkez Sağlık Kurulunun görevi, engellilik indiriminden yararlanmak amacıyla hastanelerden alınan raporları inceleyip, çalışma gücü kayıp oranlarını belirlemektir. Merkez Sağlık Kurulunun çalışma şekli ve vergi indirimi için başvuracakların yapacağı işlemler bir yönetmelik ile düzenlenmiştir. Merkez Sağlık Kurulu kararını verirken, kendisine ulaşan raporların öncelikle yetkili sağlık kuruluşu tarafından verilip verilmediğine, sonra da usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğine bakar. Raporlar usulüne uygun ise karar vermek üzere inceler. Kararını verirken raporlarda yer alan laboratuvar bulgularını, klinik muayene bulgularını, engellilik bulgularını ve konulan tanıyı ilgili Yönetmelik ekindeki cetvellere göre inceler. Kurul, raporlarda yer alan bulgular ve tanı ile Yönetmelik eki cetvellerde belirlenen çalışma gücü kayıp oranları arasında çelişki görürse resen ve nihai olarak karar vermeye yetkilidir. Ancak, kurul gerek görmesi halinde bu raporları bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade edebilir veya başvuruda bulunanın başka bir yetkili sağlık kuruluşuna gönderilmesini isteyebilir. 

Merkez Sağlık Kurulu tarafından verilen kararların sağlıklı olması için, raporda belirtilen ve Yönetmeliğe uygun yazılması gereken laboratuvar, klinik muayene ve engellilik bulguları ile tanının açık ve anlaşılır olması gerekir. Kurul bu bilgileri yetersiz görmesi halinde ilgili hastaneden ek bilgi istemektedir. Öte yandan başvuruda bulunan kişiler Merkez Sağlık Kuruluna birden fazla rapor ulaştırırlarsa ve bu raporların bulguları ve tanısı aynı ise Kurul bu raporları değerlendirmeye alarak kararını vermektedir. Ancak bu raporların bulguları ve tanısı farklı ise Kurul ilgiliyi bu raporların birleştirilmesi için hakem hastaneye sevk etmektedir. 

Yukarıda açıklanan düzenlemeler ile yetkili sağlık kuruluşlarından alınan raporlarda belirtilen çalışma gücü kayıp oranlarının, raporlarda belirtilen bulgulara ve tanıya göre doğru olup olmadığının üst kurul olarak görev yapan Merkez Sağlık Kurulunca incelenerek Türkiye çapında aynı bulgular ve tanı için verilen çalışma gücü kayıp oranlarının farklı belirlenmemesi ve uygulamanın adaletli olması amaçlanmaktadır. Engellilik indiriminden yararlanmak için genel uygulama ilgilinin rapor almak üzere gerekli belgelerle ilgili müdürlüğe başvurması, ilgili müdürlükçe hastaneye sevk edilerek rapor aldırılması olmakla birlikte; vatandaşların mağdur edilmemesi için diğer kurumların sevki sonucu aldıkları raporlarla (rapor aslı veya noter onaylı) ve gerekli diğer belgelerle birlikte ilgili Müdürlüklere başvurabilmelerine imkan sağlanmaktadır. Bu uygulama ile kişiler yeniden rapor alma külfetinden kurtarılmaktadır.

4.3. Engellilik İndiriminin Uygulanmaya Başlayacağı Tarih

"Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli İle Uygulanması Hakkındaki Yönetmelik de Değişiklik Yapan Yönetmelik" in;

  • 8'inci maddesinde; Defterdarlık Gelir Müdürlükleri, Vergi Dairesi Müdürlükleri veya Malmüdürlüklerinin yetkili sağlık kuruluşları tarafından düzenlenerek resmi yazıyla gönderilen raporları Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına gönderecekleri,
  • 10'uncu maddesinde; Merkez Sağlık Kurulunca raporda yer alan sakatlık bulguları ve teşhisinin incelenmesi neticesi, bu Yönetmeliğe bağlı cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücündeki kayıp oranlarının dikkate alınarak hizmet erbabının sakatlığı nedeniyle çalışma gücünün yüzde kaçını kaybettiği hususunda karara varılacağı,
  • 11'inci maddesinde; Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu tarafından incelenmiş ve kesin karara bağlanmış olan raporları ilgili Gelir Müdürlüğüne, Vergi Dairesi Müdürlüğüne veya Malmüdürlüğüne göndereceği, anılan müdürlüklerin raporlarda belirlenen derecelere göre hizmet erbabının Gelir Vergisi Kanununun 31'inci maddesinde yer alan engellilik indiriminden yararlandırılmaları gerektiğini çalıştıkları kurumlara yazıyla bildirecekleri,

açıklamaları yer almıştır. Bu kapsamda, engellilik indiriminin başlangıç tarihi olarak;

  • Yetkili sağlık kuruluşuna sevk edilmek üzere, söz konusu idari birimlere başvuran ve bu sevke bağlı olarak alınan raporu idareye sağlık kuruluşunca doğrudan gönderilen engelliler yönünden rapor tarihi,
  • Önceden alınmış eski tarihli sağlık kurulu raporunu söz konusu idari birimlere teslim eden engelliler yönünden teslim tarihi,
  • İhtilaf aşamasında yargı organları vasıtasıyla rapor alan engelliler yönünden son rapor tarihi,
  • Hakem hastane tayin edilmesi üzerine bu hastanelerden rapor alan engelliler yönünden rapor tarihi,

esas alınmaktadır.(8)Buna göre, engellilik indiriminin başlangıç tarihi olarak rapor tarihi dikkate alındığından, kişilerin başvurularının Merkez Sağlık Kurulundan geç onaylanması halinde engellilik indiriminden yararlanacak ücretlinin bir zararı olmamaktadır.

5. ENGELLİLİK İNDİRİMİNDEN YARARLANAN ÜCRETLİLERİN ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİNDEN YARARLANMASI

Asgari geçim indirimi uygulamasından, ücretleri gerçek usulde vergilendirilenler yararlanabilir. Asgari geçim indirimi, ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarına; 

  • Mükellefin kendisi için % 50'si, 
  • Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10'u, 
  • Çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5'i,
  • Üçüncü çocuk için % 10'u, 
  • Diğer çocuklar için % 5'i, 

olmak üzere ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanan indirim oranlarının uygulanması sonucu bulunacak tutarın gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine karşılık gelen %15'lik oranla çarpımı sonucunun 12'ye bölünmesiyle her aya isabet eden tutar hesaplanır. Hesaplanan bu tutar ise ödenecek gelir vergisinden mahsup edilir.(9) Asgari geçim indiriminin yıllık tutarı, her ücretli için asgari ücret üzerinden hesaplanan yıllık vergi tutarını aşmayacak ve yıl içerisinde asgari ücret tutarında meydana gelen değişiklikler, asgari geçim indirimi uygulamasında dikkate alınmayacaktır. Beyanname üzerinde kesintiye tabi olmayan (kesintisiz) ücret gelirinden asgari geçim indirimi düşülebilir. Tevkifata tabi olup yıllık beyanname ile beyan edilen ücret gelirlerinde asgari geçim indirimi uygulaması yıl içinde işverenler tarafından çalışanlara ödenir.(10)

Engellilik indiriminden yararlanan bir ücretlinin gelir vergisi matrahı hesaplanırken engellilik indirimi mahsup edilecek ve engellilik indiriminin mahsubundan sonra kalan gelir vergisi matrahı üzerinden hesaplanan gelir vergisi tutarından da yıllık asgari geçim indirimi tutarının 1/12'si mahsup edilecektir. Mahsup edilecek tutar, kalan gelir vergisi tutarını aşamayacak ve mahsup edilemeyen asgari geçim indirimi tutarı diğer dönemlerde mahsup edilemeyecektir.

Engellilik indiriminden yararlanan bir ücretlinin, indirim nedeniyle gelir vergisi matrahının kalmaması durumunda gelir vergisi tevkifatı yapılamayacağı için asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanması mümkün değildir. Asgari geçim indirimi uygulamasında esas olan, ücretlinin vergi matrahının doğması ve bu matrah üzerinden de gerçek usulde gelir vergisi tevkifatının yapılmış olmasıdır. Ancak, engellilik derecesine göre engellilik indirimi uygulaması sonrasında ücretlinin gelir vergisi matrahının kalması veya hizmet erbabına aylık maaş ödemesi dışında vergiye tabi diğer ödemelerin yapılması durumunda, yapılan gelir vergisi tevkifatını aşmamak üzere, ücretlinin asgari geçim indiriminden yararlanması mümkün bulunmaktadır. Ancak, ödenecek asgari geçim indirimi tutarı aylık asgari ücret üzerinden hesap edilen vergiden fazla olamayacaktır. Kişinin birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi halinde engellilik indirimi ve asgari geçim indirimi sadece en yüksek ücrete uygulanır.

Örneğin Mayıs/2021 yılında evli, eşi çalışmayan ve üç çocuklu bir asgari ücretlinin birinci derece (2021 yılı için aylık 1.500 TL) engellilik indiriminden faydalandığı varsayarsak Mayıs/2021 ayında yararlanacağı aylık asgari geçim indirimi tutarı şöyle hesaplanmaktadır.

2021 yılında asgari ücretin yıllık brüt tutarı (3.577,50 X 12=)42.930 TL
Ücretlinin asgari geçim indirimi oranı
  • Ücretlinin kendisi için %50
  • Çalışmayan eşi için %10
  • İlk iki çocuk için (%7,5X2=) %15
  • Üçüncü çocuk için %10
%85
Asgari geçim indirimine esas tutar (42.930 X %85=)36.490,50 TL
Asgari geçim indiriminin yıllık tutarı (36.490,50 X %15=)5.473,57 TL
Asgari geçim indirim aylık tutarı (5.473,57/12=)456,13 TL

Evli, eşi çalışmayan ve üç çocuklu bir asgari ücretliye ödenecek yıllık asgari geçim indirimi tutarı 5.473,57 TL olmaktadır. 2021 yılında ücretliye ödenen asgari ücret üzerinden hesaplanan 456,13 TL gelir vergisinden, aylık olarak (5.473,57/12=) 456,13 TL asgari geçim indirimi tutarı mahsup edilerek ücretliye ödenmiş olacaktır. Bu ücretlinin Mayıs/2021 ayı için, asgari geçim indirimi mahsup işlemi aşağıdaki şekilde gerçekleştirilecektir.

2021 Yılı Mayıs Ayı Brüt Ücreti  3.577,50 TL
2021 Yılı Mayıs Ayı Tevkifat Matrahı 3.040,87 TL
Birinci Derece Engellilik İndirimi (2021 yılı için)1.500 TL
Engellilik İndirimi Düşüldükten Sonra Kalan Tevkifat Matrahı 1.540,87 TL
2021 yılı Mayıs Ayı Ücretinden Hesaplanan Gelir Vergisi231,13 TL
2021 yılı Mayıs Ayı Mahsup Edilecek Asgari Geçim İndirimi Tutarı456,13 TL
2021 yılı Mayıs Ayı Ödenecek Gelir Vergisi     0 TL
2021 yılı Mayıs Ayında Yararlanılacak Asgari Geçim İndirimi Tutarı231,13 TL

Bu ücretlinin gelir vergisi matrahı hesaplanırken engellilik indirimi de mahsup edilecek, engellilik indiriminin mahsubundan sonra kalan gelir vergisi matrahı üzerinden hesaplanan gelir vergisi tutarından da yıllık asgari geçim indirimi tutarının 1/12'si olan (5.473,57/12=) 456,13 TL mahsup edilecektir. Ancak mahsup edilecek tutar, kalan gelir vergisi tutarını aşamayacağından yalnızca 231,13 TL'lik kısmı ücretliye ödenecek ve (456,13–231,13=) 225 TL asgari geçim indirimi farkı diğer dönemlerde de değerlendirilmeyecektir. Buna göre, işveren, mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarı kadar yani 231,13 TL ücretliye daha fazla ödeme yapacaktır.

6. 2021 YILI AYLIK VE YILLIK ENGELLİLİK İNDİRİMİ TUTARLARI VE SAĞLANAN VERGİ AVANTAJI

Gelir Vergisi Kanununda düzenlenen engellilik indirimi uygulamasına göre; engelli indirimi tutarları, engelli ücretlilerde ve bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan ücretlilerde aylık ücret matrahından düşülür. Serbest meslek erbabı olan engeliler ile bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabının ve basit usulde vergilendirilenlerin yıllık beyan edilecek gelirlerinden, yıllık olarak hesaplanan engellilik indirimi tutarları indirilir.

Dolayısıyla, engelli indirimi uygulaması, ücretlinin aylık matrahına girecekleri derecelere göre asgari %15, serbest meslek erbabında ve basit usulde vergilendirilenlerde ise yıllık kazançlarında asgari %15 katkı sağlamaktadır. GVK’nın 31’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ücret matrahından indirilecek aylık engellilik indirimi tutarları 1.1.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.(11)

Engellilik Derecesi2021 Yılı İndirim Tutarı
1. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş olanlar)
1.500 TL (2020 yılı 1.400 TL)
2. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %60’ını kaybetmiş olanlar)
860 TL (2020 yılı 790 TL)
3. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %40’ını kaybetmiş olanlar)
380 TL (2020 yılı 350 TL)

Son beş yıllık süreçte uygulanan aylık engellilik indirimi tutarları şöyledir.

Engellilik  İndirimi Tutarları (Gelir Vergisi Kanunu 31. Madde)
 20212020201920182017
I. Derece Engelliler (Çalışma gücünün asgari % 80’ini kaybetmiş olanlar)1.500140012001000900
II. Derece Engelliler (Çalışma gücünün asgari % 60’ını kaybetmiş olanlar)860790650530470
III. Derece Engelliler (Çalışma gücünün asgari % 40’ını kaybetmiş olanlar)380350290240210

2021 yılı aylık ve yıllık engellilik indirimi tutarları ve sağlanan vergi avantajı aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

2021 Yılı Aylık ve Yıllık Engellilik İndirimi Tutarları ve Sağlanan Vergi Avantajı

Engellilik Dereceleri Ve Çalışma Gücü Kayıp Oranları (G.V.K. Madde 31)Aylık İndirim TutarlarıAylık Vergi AvantajıYıllık İndirim TutarlarıYıllık Vergi Avantajı
1. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş olanlar)
1.50022518.0002.700
2. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %60’ını kaybetmiş olanlar)
88013210.5601.584
3. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %40’ını kaybetmiş olanlar)
 360544.320648
Not: Aylık ve yıllık vergi avantajı asgari olarak %15 vergi oranı dikkate alınarak hesaplanmış olup, gelirleri üst dilimlerden vergilendirilenlerin vergi avantajı daha yüksektir.

7. ENGELLİLİĞİ NEDENİYLE VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANANLARIN ERKEN EMEKLİLİK AVANTAJI

5510 sayılı Kanunun 28’inci maddesine göre, yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar yaşlılık aylığı bağlanması ve toptan ödeme yapılmasıdır. İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için prim gün sayısı şartı 7200 gün olarak uygulanır. Madde hükmüne göre yukarıda belirtilen yaş şartı; 

  • 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61,
  • 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62,
  • 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için 63,
  • 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için 64,
  • 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için 65,
  • 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için 65,
  • 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,

olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan yaş hadleri esas alınır. Sigortalılar, belirlenen yaş hadlerine 65 yaşını geçmemek üzere üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık aylığından yararlanabilirler. Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 25 inci maddenin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara, en az on beş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.

Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;

  • % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
  • % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,

malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla maddede yer alan yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar. Bunlar Kanunun 94’üncü madde hükümlerine göre kontrol muayenesine tâbi tutulabilirler. Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için ikinci fıkrada belirtilen yaş şartı 55 olarak uygulanır. 55 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalılar, yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından yararlanırlar. Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir.

Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen sigortalının sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunmaları, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıların ise istekleri üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı alındıktan sonra ilişiklerinin kesilmesi şarttır. Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca, yazılı talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması zorunludur. Bu durumda, 5510 sayılı Kanunun 4/1–(a) kapsamında hizmet akdine tabi olarak çalışılıyorsa ve de engellilik nedeniyle vergi indiriminden faydalanıyorsa, emekliye ayrılma açısından üç önemli avantaja sahip olunmaktadır:

  • Emekli olabilmek için yaş koşuluna tabi olunmaz.
  • Düşük prim ödeme gün sayısı ile emekliye ayrılabilinir.
  • Emekliye ayrıldıktan sonra yaşlılık aylığınız kesilmeksizin sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edilebilir.

Peki, engellilik nedeniyle vergi indirim belgesi olan sigortalıların emekli olabilmeleri için yani yaşlılık aylığına hak kazanabilmeleri için aranan koşullar nelerdir? 5510 sayılı Kanunun geçici 10’uncu maddesinin iki ve üçüncü fıkraları ile engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olduğu tespit edilen 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak sigortalıların, 506 sayılı Kanunda öngörülen aylığa hak kazanma koşulları korunmuştur. Bu bağlamda, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlanılan sigortalılık başlangıç tarihi ile engellilik derecesine göre aşağıdaki tablodan emekliye ayrılabilmek için gerekli olan sigortalılık süresi ile prim gün sayısı şöyledir.(12)

Sigortalılık Başlangıç TarihiI. Derece Engelli
(% 80-100 arası engelli)
II. Derece Engelli
(%60-79 arası engelli)
III. Derece Engelli
(%40-59 arası engelli)
Sigortalılık
Süresi
Gün 
Sayısı
Sigortalılık
Süresi
Gün 
Sayısı
Sigortalılık
Süresi
Gün
Sayısı
  6/8/1991’den önce15 yıl360015 yıl360015 yıl3600
7/8/1991-6/8/1994 arası15 yıl360015 yıl 8 ay368016 yıl3760
7/8/1994-6/8/1997  arası15 yıl360016 yıl 4 ay376017 yıl3920
7/8/1997-6/8/2000 arası15 yıl360017 yıl384018 yıl4080
 7/8/2000-6/8/2003 arası15 yıl360017 yıl 8 ay392019 yıl4240
6/8/2003  tarihinden sonra15 yıl360018 yıl400020 yıl4400

Sigortalılık süresi, ilk defa sigortalı olunan tarih ile emeklilik talebinde bulunulacak tarih arasında geçen süreyi ifade eder. Prim gün sayısı, kişi adına ödenmiş veya beyan edilmiş sigorta prim gün sayısını belirlemektedir.

8. ENGELLİLİK VERGİ İNDİRİMİ RAPORLARININ ERKEN EMEKLİLİKTE DİKKATE ALINMASI NEDENİYLE YAŞANAN OLUMSUZLUKLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

2008-2017 yılları arasında Merkez Sağlık Kuruluna yapılan başvurulardaki artışlar aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere ciddi boyutlara ulaşmıştır. Bu durum, bazı sigortalılarca, vergi indirimi uygulamasını avantajlı emeklilikten yararlanma işlemine basamak olarak kullanıldığını göstermektedir. Çünkü, 5510 sayılı Kanunun 28’inci maddesi, geçici 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile mülga 506 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87’nci maddesi birlikte değerlendirildiğinde engellilik vergi indiriminden faydalananlara sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı, yaş şartı ve aylık bağlanma oranı yönlerinden çok önemli avantajlar sağlanmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre gelir vergisi indiriminden yararlanmaya başlayan engelli bireylerin yıllara göre dağılımı aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Buna göre, gelir vergisi indiriminden faydalanan engelli bireylerin çalışma gücü kayıp oranlarına göre verilen rapor sayısı şöyledir.(13)

2008-2017 Yılları Arası Engellilik Derecesi Bazında Rapor Sayıları TABLO-1
YıllarEngellilik Dereceleri / Rapor Sayıları
0-3940-5960-7980-100TOPLAM
2008629264533103267318.521
2009615865473553230518.563
2010705382584282271322.306
20117625117565819367328.873
20127668141896678415132.686
20137168206269249541542.458
20147595232729691556446.122
201581452560110911670251.359
201695142666610911754354.634
2017138933188912798870567.285
 Genel Toplam81.111175.25776.99549.444382.807

Gelir vergisi indiriminden faydalanan engelli sayılarında 2012 yılından beri artış olduğu görülmekte olup, gelir vergisi indiriminden faydalanan engelli bireyler içerisinde çalışma gücü kayıp oranları % 40-59 arasında olanlar daha fazladır. 2017 yılsonu verilerine göre gelir vergisi indiriminden faydalanan engellilerin yaklaşık % 60’ının çalışma gücü kayıp oranları %40-59 arasındadır. Gelir İdaresi Başkanlığı engellilik indirimine ilişkin vergi istatistiklerine göre; 2008 yılında 18.521 olan yıllık rapor sayısı, 2017 yılında 67.285’e yükselmiş ve 2008-2017 döneminde toplam rapor sayısı 382.807 olmuştur. Görüldüğü üzere, 2008-2017 döneminde Merkez Sağlık Kurulu Rapor sayılarındaki artış oranı yaklaşık % 400 civarında olmuştur. Şüphesiz bunların büyük çoğunluğu bir işverene bağlı olarak ücret geliri elde eden ve engellik indiriminden yararlanmak isteyen ücretliler değil, 5510 sayılı Kanun kapsamında erken emeklilik hakkından yararlanmak için söz konusu Komisyona başvuru yapan kişilerden oluşmaktadır.

2008-2017 Dönemi Merkez Sağlık Kurulu Rapor Sayılarındaki Artış Oranları Tablo
 0-3940-59
(Üçüncü derece)
60-79
(İkinci derece)
80-100
(Birinci derece)
Toplam
Artış Oranı%220,8%494,2%412,4%325,6%363,3

31/5/2006 tarihli ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 1/10/2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle, Ekim/2008 dönemi milat olarak alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 31’inci maddesinde yer alan engellilik vergi indirimi raporlarının 5510 sayılı Kanun kapsamında erken emeklilik için maaş bağlanmasında dikkate alınması nedeniyle aşağıdaki olumsuzluklarla karşılaşılmaktadır;

  • Gerçeğe aykırı rapor düzenlenmesinde önemli artışlar olmaktadır (Gerçeğe aykırı rapor yani sahte rapor: Kısmen veya tamamen yetkili sağlık kuruluşları dışında hazırlanan imzalanan veya yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen raporların üzerinde oran ve evre değişikliği yapılması, kimlik bilgileri ve fotoğrafı değiştirilmiş, ilgili kişide gerçekte olmayan engellilik bulguları ilave edilmesi, geçerlilik süresinde değişiklik yapılması, gerçek hasta yerine başkasının muayeneye girmesi, sahte imza konulması gibi gerçeği yansıtmayan değişik şekillerde hazırlanan geçersiz raporları).
  • SGK önemli miktarlarda haksız aylık bağlama durumunda kalmakta ve bu konunun ortaya çıkarılması için SGK denetim elamanları önemli mesai harcamaktadır.
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) bünyesinde faaliyette bulunan Merkez Sağlık Kurulu mesaisini, asli görevinden ziyade vergi indiriminden yararlanarak avantajlı emeklilik imkanı elde etmek isteyen sigortalıların yoğun talep ve işlemlerine sarf eder duruma gelmiştir.
  • Maaş bağlanması amacıyla yapılan başvurulardaki yoğunluğun önemli boyutlara ulaşması Merkez Sağlık Kurulunun çalışmasını olumsuz etkilemektedir.
  • Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun iş yükünün gereksiz artışına neden olmaktadır.
  • Merkez Sağlık Kurulu kararına dayanılarak maaş bağlatma talepleri büyük çoğunlukla ihtilaf konusu olmakta ve bu durum yargı organlarına ilave dosya olarak yansımaktadır.

Engellilik vergi indirimi raporlarının maaş bağlanmasında dikkate alınması nedeniyle karşılaşılan olumsuzlukların ortadan kaldırılması veya en aza indirilmesi için yapılması gerekenleri şöyle özetlemek mümkün bulunmaktadır.

Merkez Sağlık Kurulunun Yeniden Yapılandırılması

  • Sadece Ankara’da Gelir İdaresi bünyesinde kurulu olan Merkez Sağlık Kurulunun kaldırılarak yerine “Bölge Sağlık Kurulları” oluşturulması, aynı görevi aynı yetkiyle ve aynı hukuki sonuç doğuracak şekilde bölge kurulları yerine getirmelidir. Bölge sağlık kurullarına çevredeki yakın iller irtibatlandırılarak tüm Türkiye’de iş yükü bölge kurullarına dağıtılmalıdır. Böylece işlemler daha kısa zamanda sonuçlanarak ihtilaflar ve işlem maliyeti azalacaktır.
  • Bölge Sağlık Kurullarının oluşturulması sağlanamazsa, Merkez Sağlık Kurulu tamamen kaldırılarak, ilgili Yönetmeliklerde belirtilen usul ve esasa uygun olarak yetkili sağlık kurullarından (yetkili hastanelerden) alınan engelli sağlık kurulu raporlarının vergi indirimi uygulamasına da esas alınması halinde Merkez Sağlık Kuruluna gerek kalmayacaktır.
  • Yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenerek vergi dairesi başkanlığına veya defterdarlıklara gönderilen sağlık kurulu raporlarından çalışma gücü kayıp oranı %40’ın altında (%0-%39) olanların Merkez Sağlık Kurulu’na (Gelir İdaresi Başkanlığına) gönderilme işlemine son verilmesi ve engellilerin kendilerine sağlık kurulu raporunun tebliği ile itiraz haklarını daha kısa sürede kullanmalarına imkân sağlanması, bu suretle zaman, evrak sayısı, mesai, kırtasiye vb. yönlerden ciddi iş yükü azalması sağlanacaktır. (14)

Engellilerin emekliliğine ilişkin iş ve işlemlerin tamamının SGK tarafından yapılması

Engellilikleri nedeniyle vergi indiriminden yararlanmış olanlara avantajlı emeklilik imkanı veren düzenlemenin sosyal güvenlik mevzuatından çıkarılması suretiyle, vergi indirimi avantajlı emeklilik bağlantısının ortadan kaldırılması gerekir. Böylece engellilerin emekliliğine ilişkin iş ve işlemlerin, Merkez Sağlık Kurulu değerlendirmesine dayalı olmaksızın, tamamen Sosyal Güvenlik Kurumunca tesis olunması sağlanmalıdır. Bunun için de Gelir İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu anlaşarak bir yasal düzenleme önermek suretiyle bu sorunun çözüme kavuşturulması gerekir.

EVİSS, Engelli Vergi İndirim Sorgulama Servisinin Etkin Kullanımı

Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik 20/2/2019 tarihinde yürürlüğe girmiş ve geçici 1’inci maddesinde de “raporların elektronik ortamda düzenlenmesine dair sistemlerini bir yıl içerisinde tamamlar” düzenlemesi sonrasında Gelir İdaresi geç de olsa tüm süreçleri elektronik ortama taşıyan ve hem idareyi hem de başvuru yapanları büyük bir rahatlığa kavuşturan EVİSS-Engelli Vergi İndirim Sorgulama Servisini hayata geçirmiş bulunmaktadır. Elektronik imzalı veri paylaşım sisteminin gerçekleşmesini müteakiben kurumlara yazılı belge düzenleme işlemleri sonlandırılmış ve yeni başvurular sistem üzerinden elektronik ortamda alınmaya başlanmıştır. Kişiler istem üzerinden başvurularını yaptıktan sonra T.C. numaraları ve dosya numaraları ile yine sistem üzerinden tüm süreci takip edip bilgi alabileceklerdir. Böylece, başvurularının sürecini merak eden ücretlilerin gereksiz yere dosya takibi için zaman ayırmalarına gerek kalmamıştır.

SONUÇ

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 31’inci ve/veya 89/3’üncü maddesinde yer alan engellilik indiriminden gerçek usulde ücret geliri eden ücretliler ile basit usulde ticari kazanç elde eden engelliler ile engelli serbest meslek erbapları yararlanabilmektedirler. Ancak, günümüzde bu uygulama kapsamında Merkez Sağlık Kurulundan alınan raporlar asıl 5510 sayılı Kanun kapsamında erken emeklilik için kullanılmaktadır. Yoksa bu kadar sağlık imkanlarının arttığı ve her geçen yıl bireylerin daha sağlıklı şartlarda yaşadığı bir ortamda bu kadar engellilik indirimi için başvuru yapılmasının izahı olamaz. Erken emeklilik olgusu ülkemizin uzun yıllardır mücadele ettiği kronik bir sorunudur. İnsanların engellilik indirimi kapsamında erken emekli olması en doğal hakkıdır. Ancak, normal şartlarda bu haktan yararlanmak için ciddi hiçbir rahatsızlığı olmayanlar da kamuoyunda sıklıkla duyduğumuz üzere, zorlama yaparak en azından bir %40 (3. Derece) alırım belki diyerek gereksiz yere hastaneleri, Gelir İdaresini ve Merkez Sağlık Kurulunu meşgul etmekte ve büyük bir iş yükü ile Devletin kurumlarını karşı karşıya bırakmaktadır.

Bugüne kadar yaşanan süreçte ortaya çıkan sorunlara baktığımızda; gerçeğe aykırı rapor düzenlenmesinde önemli artışlar olduğu, SGK’nın önemli miktarlarda haksız aylık bağlama durumunda kaldığı ve bu konunun ortaya çıkarılması için SGK denetim elamanlarının önemli mesai harcadığı, Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde faaliyette bulunan Merkez Sağlık Kurulunun mesaisini, asli görevinden ziyade vergi indiriminden yararlanarak avantajlı erken emeklilik imkanı elde etmek isteyen sigortalıların yoğun talep ve işlemlerine ayırdığı, erken maaş bağlanması amacıyla yapılan başvurulardaki yoğunluğun önemli boyutlara ulaşması Merkez Sağlık Kurulunun çalışmasını olumsuz etkilediği, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun iş yükünün gereksiz artışına neden olduğu, Merkez Sağlık Kurulu kararına dayanılarak maaş bağlatma taleplerinin büyük çoğunlukla ihtilaf konusu olduğu ve bu durumun yargı organlarının ve idarenin iş yükünü artırdığı görülmüştür.

Gelir İdaresi tarafından başvuruların yapılması ve sürecin takibi için kurulan EVİSS-Engelli Vergi İndirim Sorgulama Servisinin büyük bir kolaylık sağlayacağı muhakkaktır. Ancak, sorun Gelir İdaresinin görev alanıyla hiçbir alakası olmayan ve tamamen 5510 sayılı Kanun kapsamında erken emeklilik için yapılan düzenlemenin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan engellilik indiriminden yararlanmak için alınması gereken rapora ve tespite bağlanmasından kaynaklanmakta olup her iki bakanlığın bir anlaşmaya vararak bu konuların birbirinden ayrılması ve her iki bakanlığın kendi görev alanına giren konulardaki hususlara odaklanması yerinde bir çözüm olacaktır. Engellilik indiriminden dolayı ücretlinin yararlanacağı vergi indirimini tespit etmek ve uygulamak Gelir İdaresi Başkanlığının görevidir, erken emeklilik için kişilerin alacağı rapora göre emeklilik süreçlerinin kısalması konusu ise tamamen Sosyal Güvenlik Kurumunun görev alanına giren bir konudur. Bu nedenle, yapılacak mevzuat düzenlemesiyle görev ve yetki karmaşası yaratan bu uygulamanın bir an önce sonlandırılması gerekmektedir.

01.1961 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
06.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
02.1999 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 222 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği
12.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 265 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
12.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 313 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
30 Mart 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik
04.1981 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik
Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli Ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni, Mart 2020
Engelliler İçin Vergi Rehberi, Gelir İdaresi Başkanlığı, Yayın No: 277, 2018
Mehmet Akarslan. Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu Yeniden Yapılandırılmalıdır. https://vergialgi.com
Ahmet Metin Aysoy. Engelliliği Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlananların Emekliliği Neden Avantajlı?,https://vergialgi.com
gib.gov.tr/Sıkça Sorulan Sorular/Engellilik İndirimi
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 19/02/2015 tarih ve 4098128-120.08.02[89-2014-5]-77 sayılı özelgesi. Gelir İdaresi Başkanlığı. (gib.gov.tr/Özelge Sistemi). Erişim tarihi: 01.04.2021.
(Vergi Dünyası Dergisi’nin Haziran 2021 sayısında yayınlanmış olup Sn. Türkay’ın özel izniyle yayınlanmaktadır);
(1) https://ey-der.com/ana-sayfa/turkiye-ve-dunyada-engelliler, erişim tarihi: 29.03.2021.
(2) Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni, Mart 2020, Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli Ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, https://www.ailevecalisma.gov.tr/media/42250/istatistik-bulteni-2020-mart.pdf, erişim tarihi: 29.03.2021.
(3) 2021 yılına ilişkin aylık engellilik indirimi tutarları 313 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile belirlenmiştir.
(4) 28/4/1981 tarih ve 17324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(5) https://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/sikca-sorulan-sorular, erişim tarihi: 23.03.2021.
(6) 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(7) Mehmet Akarslan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu Yeniden Yapılandırılmalıdır, https://vergialgi.com/hazine-ve-maliye-bakanligi-merkez-saglik-kurulu-yeniden-yapilandirilmalidir.
(8) www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 19/02/2015 tarih ve 4098128-120.08.02[89-2014-5]-77 sayılı özelgesi.).
(9) AGİ Yıllık Tutarı=(Asgari Ücretin Yıllık Brüt Tutarı X AGİ Oranı) X %15 formülü ile hesaplanmaktadır.
(10) 193 sayılı GVK’nın 32 nci maddesinde yer alan asgari geçim indirimi uygulaması hakkında gerekli açıklamalar 265 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmıştır.
(11) 29.12.2020 gün ve 31349 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 313 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği.
(12) Ahmet Metin Aysoy, Engelliliği Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlananların Emekliliği Neden Avantajlı?, https://vergialgi.com/engelliligi-nedeniyle-vergi-indiriminden-yararlananlarin-emekliligi-neden-avantajli.
(13) http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/VI/SIIVI.htm, erişim tarihi: 29.03.2021.
(14) Mehmet Akarslan, a.g.m.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor