Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ticaret Hukuku

Soner ALTAŞ
Soner ALTAŞ
9132OKUNMA

Yedek Akçe Üzerinden Yedek Akçe Ayrımı

Yedek akçeler, sermaye şirketleri tarafından ayrımı zorunlu olan yasal bir yükümlülüktür. Esas kaynağı yıllık kârdır. Yedek akçe, bu yönüyle kârdan şirketin payına düşen kısım olarak da düşünülebilir.

İhtiyat akçesi olarak da adlandırılan yedek akçeler, şirketin varlık dönemi olan kârlı yıllarda ayrılan, finansal durumun bozulduğu dar zamanlarda ise şirketin mali durumunu düzeltmek için kullanılan, daha doğrusu kullanılması öngörülen önemli bir enstrümandır.

Yedek akçeler bir yönüyle şirketin tasarrufudur da. Nasıl bizler bireyler olarak dar günlerimiz için bir kenara ufak da olsa bir miktar para ayırıyor ve ihtiyaç olduğunda ele muhtaç olmadan kullanırız diyorsak, şirketler de aynı saikle bu akçeleri ayırmalıdır. “Ak akçe kara gün içindir” atasözümüz halkımızın yıllardır dilindedir. Bu yönüyle yedek akçeler de şirketlerin ak akçesidir aslında.

Ama nedense şirketlerimiz pek fazla önem vermez bu yedek akçe ayrımına ve mümkün mertebe kârdan en az payı şirkete ayırma yolunu tercih ederler. Hal böyle olunca da, ufak bir türbülansa girildiğinde, şirketin hissettiği sallantı daha fazla olur.

Geçen gün yüzlerce işçisi olan bir şirketin elektrik ve doğalgaz borcunu ödeyemediği için işçilerine ücretsiz izin verdiğine ve yakın zamanda da iflasını isteyeceğine dair bir haberi üzülerek okudum. Şirketi bu karara iten başka finansal sebepler var mıydı haber içeriğinden pek anlaşılmıyordu, ancak, eğer şirket sırf bu sebeple finansal darboğaza girdiyse ve kapısına kilit vuracaksa, bu durum şirketin finansal olarak iyi yönetilmediğini de gösteriyordu.

Yedek akçeler, uygulamada muhasebe sisteminde kullanılan tekdüzen hesap planının da etkisiyle temel olarak yasal yedekler, statü yedekleri ve olağanüstü yedekler olarak bilinmektedir.

Şirketler olağanüstü yedek akçe ayrımına, sadece, zararların karşılanması için gerekliyse veya şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse karar verebilir.

Uygulamaya baktığımızda şirketlerin genelde dağıtılmayan kârlarını olağanüstü yedek akçe olarak ayırdıklarını gözlemekteyiz. Ortaklara düzenli kâr dağıtımı için ayrılan olağanüstü yedek akçelerin, ileriki dönemlerde kâr payı dağıtımında kullanılmasının önünde yasal bir engel bulunmamaktadır.

Ancak, eğer şirketin yıllık kârından I. tertip kanuni yedek akçe ile birinci temettü ayrıldıktan sonra, kalan kısmın tamamı veya bir kısmı olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmış ve de bu yedek akçeler ilerleyen yıllarda kâr payı olarak ortaklara dağıtılmış ise, kanımızca kâr payı olarak dağıtılan bu olağanüstü yedek akçeler üzerinden % 10 oranında II. tertip yasal yedek akçe de ayrılması gerekir.

Aksi takdirde, şirketlerin çoğu, yıllık kârın I. temettü ve I. tertip kanuni yedek akçe ayrımı sonrasında kalan kısmını önce olağanüstü yedek akçe olarak ayırıp bu yedek akçeleri sonradan kâr dağıtımında kullanarak II. tertip yasal yedek akçe ayrımından kaçınmaya çalışır ki, böyle bir yöntem muvazaalı işlem olmaktan öteye gidemez.

Umarız şirketlerimiz yedek akçelerin önemini gereği gibi anlarlar ve dar günleri gözeterek geniş zamanlarında yedek akçelerini yasanın belirttiği oranın da üzerinde ayırarak tedbirlerini zamanında alırlar.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor