Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

1254OKUNMA

Termik Santrallerin Bacalarına Filtre Takılmasını 2,5 Yıl Erteleyen Madde Dijital Hizmet Vergisi Kanununa Ne Zaman ve Nasıl Eklendi?

Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilen Kanunda iadeye neden olan madde yasalaşma sürecinde Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda teklife eklenmiş olup Komisyonda yapılan tartışmaları aşağıda okuyucularımızın bilgilerine sunuyoruz.

BAŞKAN – Evet, değerli arkadaşlar maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Müteakip önergeyi okutuyorum:

Plan Ve Bütçe Komisyonu Başkanlığına

Görüşülmekte olan (2/2312) esas numaralı Kanun Teklifi’ne aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

“MADDE - 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun geçici 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2019” ibaresi “30/6/2022” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya “üretim faaliyeti durdurulamaz ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “çevre mevzuatına uyuma yönelik yatırımların gerçekleştirilmemesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanmaması nedeniyle” ibaresi ve ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Ancak çevre mevzuatına uyuma yönelik yatırımlara dair yapım sözleşmesi ile iş termin planını 30/6/2020 tarihine kadar Bakanlığa sunmayan üretim tesisleri bu haklardan yararlanamaz. İş termin planı sunulan üretim tesisleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu iş termin planına uyum açısından 1/7/2020 tarihinden itibaren 4 ayda bir denetlenir. Yapılan her bir denetimde bu iş termin planına uygun olmadığı tespit edilen tesislere 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununda yer alan ilgili idari para cezaları yirmi kat artırılarak uygulanır. İş termin planındaki herhangi bir işin yapımının belirtildiği süreye göre bir yıl geciktiğinin tespiti halinde üretim tesisinin faaliyeti durdurulur. Bu madde kapsamında verilen idari para cezalarına karşı dava açılması cezanın tahsil işlemlerini durdurmaz.”

BAŞKAN – Evet, değerli arkadaşlar, konuyla ilgili aramızda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcımız Sayın Tancan var.

Önce Sayın Tancan’a söz veriyorum, bu konu hakkında bizi bilgilendirmesi amacıyla.

Buyurun.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Sayın Başkanım, sayın vekillerim, değerli hazırun; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, çevre mevzuatına uyması gereken tüm tesisler gibi elektrik üretim santrallerinin de çevre mevzuatına uymakla ilgili yükümlülükleri var ve ülkemizde yeni yapılan tüm santraller bu mevzuata uygun olarak yapılıyor ve Çevre Bakanlığı tarafından da gerekli denetim ve varsa bir ihlalleri, yaptırıma maruz kalıyorlar. Ancak, daha önceden yapılmış yerli kömür santralleriyle alakalı, hepinizin yakından bildiği üzere 2019 yılı sonuna kadar bu çevre yatırımlarını tamamlamasıyla alakalı verilen bir süre söz konusuydu. Bu süre verildikten sonra da Enerji Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı elemanlarından oluşan bir komisyon marifetiyle, yapılması gereken bu yatırımların belli periyotlarda takibi, ne aşamada olduğu takip ediliyor ve denetleniyor. Şimdi, yılın sonuna gelmiş olmamız hasebiyle, ekim ayında yapılan son komisyon değerlendirmesine göre bu santrallerin bir kısmının 2019 yılı sonuna kadar bu yatırımları gerçekleştiremeyeceği tespiti söz konusu. Kimisi yatırımlara başlamış durumda, belli bir aşamaya gelmiş ve fakat bu 2019 yılı sonuna kadar bu yatırımları tamamlayamayan santrallerin 1/1/2020’de çevre mevzuatı açısından kapatılması söz konusu olacağından bu santrallerin ülkedeki elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 17-18’ini karşılamakta olduğunu dikkate aldığımızda bunlara ilave bir süre verilmesi ve fakat bu süreden yararlanabilmesi için belli bir tarihe kadar yapım sözleşmesi ve termin planını sunma koşulu getirilmesi, bunun da kâğıt üzerinde kalmamasını temin için her dört ayda bir, sundukları bu plana göre “Devam ediyorlar mı etmiyorlar mı?”yı Çevre Bakanlığının takip etmesi, eğer planda bir aksama söz konusuysa canlarını çok acıtacak şekilde, normal cezai müeyyidenin 20 katı gibi -ki hesap ediyoruz, her bir santral için hiçbir şey yapmadıkları takdirde yaklaşık 60 milyon TL’lik bir cezai yaptırıma kadar çıkabilen bir rakam söz konusu- hatta ve hatta bununla da yetinmeyerek, eğer bu sundukları iş termin planında herhangi bir yapılması gereken yatırım bir seneden daha fazla gecikmeye maruz kalmışsa artık o noktada da santralin enerjisinin üretiminin durdurulması yaptırımının getirilmesi suretiyle bu seferki verilen sürede termin planına uygun hareket edilmediği takdirde gerekli yaptırımların o anda yapılmasına yönelik bir tedbir düşünülerek bu metin hazırlandı. Bilgilerinize arz ederim. Tabii takdir Komisyonun.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Paylan, buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İnanın çok şaşkınım. Sebebi şu: Siyasi irade bir konuda gerçekten çok sağlam durmuştu yani pek çok konuda esnemişti, iş güvenliği meseleleri devamlı ertelenmişti. Biliyorsunuz, her yıl erteleme yasaları çıkardık, iş sağlığı, iş güvenliğiyle ilgili, işçi güvenliğiyle ilgili ama bu termik santral meselesinde çok sağlam durmuştu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Başkanım, muhalefet şerhi için zamanımız olacak mı?

BAŞKAN – Tabii, salı günü akşama kadar.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Çarşamba günü akşam yapalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Defalarca bu konuda açıklamalar yapıldı, “Kesinlikle bu santraller eğer ki çevre mevzuatına uymazsa kapatılacak.” dendi ve bunu da Sayın Berat Albayrak defalarca söyledi, çeşitli kademelerde bunu duyduk. Geçen yıl bütçe görüşmesinde bu soruyu ben sordum, Çevre Bakanı “Kesinlikle uzatılmayacak.” diye tekrar burada söyledi, tutanaklarda var.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Garo Bey, kusura bakmayın, muhalefet şerhini de konuşuyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Estağfurullah, beni de ilgilendiriyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Sizi de ilgilendiriyor.

BAŞKAN – Salı akşamı yapalım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Başkanım, çarşamba yapalım.

BAŞKAN – Çarşamba sabah 10.00.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Tamam.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Kesinlikle uzatılmayacağı söylenmişti.

Değerli arkadaşlar, bakın, biz tekrar bir taviz vermiş olacağız ama bu tavizi verirken yalnızca sermayeye bir taviz vermiş olmayacağız yani bunu işletenlere; vatandaşlarımıza büyük bir zarar vermiş olacağız. Düşünün ki bu santrallerin etrafında yüz binlerce vatandaşımız yaşıyor ve her yıl burada yüzlerce vatandaşımız kansere yakalanıyor, çocuklar hasta oluyor, insanlar solunum yolu -burada doktorlarımız var- rahatsızlıklarına yakalanıyorlar ve aynı zamanda bunun etrafında yetişen ürünleri de 82 milyon vatandaşımız yiyor. O termik santralden çıkan kirlilik etrafında yetiştirilen suyu, doğayı, gıdayı, her şeyi kirletiyor. Şimdi biz diyoruz ki sağlam durduk, hadi bir üç yıl daha erteleyelim. Bakın bir yıl da değil, üç yıl. Sayın Başkan, 2022 yılına kadar erteliyorsunuz. Bir plan sunması dâhilinde olacak ama 2022 yılına kadar...

BAŞKAN – Onu konuşmuştuk.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Biliyorum. Ben tarih anlamında üç yıl olduğunu...

BAŞKAN - Size 6 artı 24 diye...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Konuşmuştuk ama ben muhalefet edeceğimi de söylemiştim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Tabii, tabii, biliyorum, biliyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Yani tamamen muhalifiz buna.

BAŞKAN – Muhalif olduğunuzu söylediniz ama bu bilgileri de size aktardım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Aktardınız tamam da ben de muhalifim bu bilgilere Sayın Başkanım.

Bakın, bu konuda çok sağlam durmuştuk. Benim önerim arkadaşlar: Bakın, Türkiye’nin enerji ihtiyacı şu anda yok. Yani enerji fazlamız var çünkü Türkiye yeterince büyümedi, son yıllarda hatta küçüldü. Santrallerimiz yeterli kapasitede çalışmıyor. Bu yüzden de enerji fiyatı gayet düşük. Yani fizibiliteler 8-9 sentten yapılırken şu anda 5 sentten enerji işlem görüyor, öyle değil mi? O yüzden belki de bu şirketler zor durumda kalmış olabilirler. “Bu yatırımı ne yapacağım arkadaş, zaten enerji 5 sent.” demiştir; bu yatırımı yapsam da şu kadar milyon doları harcayacağım. Bu enerjinin siz gelecek sene 6 sente, 7 sente çıkacağını mı bekliyorsunuz? Yok, öyle bir durum da gözükmüyor. Gene 5 sente kalacaksa bu şirketler niye bu yatırımlarını yapsınlar. Yalnızca zaman kazanıyorlar. Yani şimdiye kadar hiçbir şekilde başlamamış bir şirket “Arkadaş, ben bir yıl daha çalışayım, şu kadar milyon dolar daha kazanayım, nasıl olsa zaman kazanmış olurum.” diye bakıyor. Şimdiye kadar başlamamış bir şirket, göreceğiz bu yatırımlarını yapmayacak.

BAŞKAN – Fiyatlar arttı ama.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – 5 sentte çakıldı kaldı. 4,5 sentti, 5 sent oldu yani gelecek sene de benim öngörüm 5 sentte kalması çünkü Türkiye’de enerji yatırımları çok ciddi anlamda arttı ama enerji talebi o oranda artmadı, Sayın Başkan. O yüzden ben bu yasanın halkımız için, insanlarımız için, hastalanma olasılığı olan insanlarımız için, doğa için, kuş, börtü böcek için, orman için bu Komisyondan geçmemesini talep ediyorum. “Ret” oyu vereceğimizi söylüyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Paylan.

Sayın Kuşoğlu, buyurun lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Sayın Bakan Yardımcısına bir iki konuyu sormak istiyorum.
Şimdi, biraz önce sizin de anlattığınız gibi, biz buradaki düzenlemeyle bu kapsamdaki firmalara -ki kaç tane firmadır, nerelerdedir, onları anlatmadınız, onlarla ilgili bilgi verebilirseniz memnun olurum. Kaç firmayı ilgilendiriyor bu, hangileridir- bu yeni iş termin planına göre çok ağır cezalar getiriyoruz, dört ayda bir denetlenir, para cezaları, idari para cezaları 20 kat artırılır, bunlara rağmen bir iş planı ortaya çıkmazsa üretim tesisi faaliyeti durdurulur.

Şimdiye kadarki yaptırımlar yeterli değil miydi, bundan önceki yaptırımlar bunları bu bacaları yapmaya zorlayacak kadar yeterli değil miydi? Ki bundan sonra yapılması nasıl mümkün olacak? Yani çok önemli değildi, ödediler para cezalarını, bir sıkıntı olmaz dediler, geçiştirdiler. Şimdi bu seferkiler çok mu güçlü yaptırımlar, bu sefer yapacaklar diye düşünüyoruz?
BAŞKAN- Teşekkür ediyorum.

Sayın Yılmaz, buyurun.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Gerçekten çok zor bir durum. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali. Şimdi, bankadan kredi alıyor bir tüketici, bir iş adamı, 100 bin TL. Ödeyemezse bu krediyi alanın sorunu fakat aynı kapasitedeki bir kredi talepçisi 100 milyon TL bankadan kredi alsa ve ödeyemezse bu bankanın sorununa dönüşüyor yani şu anda sorun elektrik üreticilerinin sorunu değil, kamunun sorunu hâline dönmüş yani bu işleri yapmazlarsa elektrik kapanacak, üretim olmayacak, biz elektriksiz falan kalacağız. Dolayısıyla böyle bir tehdit altındayız. Fakat, biz bu düzenlemeyi yapsak da yapmasak da ne olacak da bunlar şu ana kadar yapamadıklarını yapabilir hâle gelecekler? Yani ekonomi yüzde 8-9 büyüyecek de bunların nakit akımları düzelecek, dolayısıyla kârları artacak, oradan ayıracakları kârlarla yapılması gereken yükümlülüklerini yerine getirecekler. Şu anda ekonomide böyle bir durum olmadığına göre, cüzi miktarda da bir büyüme olacağının varsayımından da hareketle bunlar bunu yine yapmayacaklar. Dolayısıyla zaman kazanmaktan başka bir şey değil. Yani çok zor bir durum. Dolayısıyla ben de bu öneriye “Hayır.” diyorum.

BAŞKAN – Peki.

Sayın Girgin, buyurun lütfen.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

2013 yılında kömürlü termik santrallerinin özelleştirilmesinin ardından bu santrallerin çevre yatırımlarını tamamlamaları için 2019 yılının sonuna kadar süre tanınmıştı.

Ben -izninizle Başkanım- uzun yıllar Yatağan’da MADEN-İŞ Sendikası Başkanlığı yaptım. Yatağan’daki termik santral, Yatağan Yeniköy Kemerköy’deki termik santral ve onu besleyen kömür ocaklarında yıllarca Yatağan denildiği zaman akla “zehir” gelirdi. Hep Yatağan “zehir”le anılırdı ve biz buna üzülürdük. Sonra Bakanlığa gittik, ilgili yerlere gittik, çevresiyle, basın mensuplarıyla, çevreciler, kamuoyu, yerel yönetimler, sendikalar birleşti ve baca gazı arıtma tesisinin yapılması için bir kavga verildi. Hani, biz, termik santrallerimizi kamuoyunda gelinlik kızımıza benzetirdik. Hangi anlamda? Bir anne baba gelinlik çağa gelmiş kızını kötüler mi dedik. Yani Yatağan’ın ekmek kapısı oldu bu ancak eksiklerini tamamlayalım yani baca gazı arıtma tesisi gibi eksiklerini tamamlayalım, üretim devam etsin dedik ama ondan sonraki süreçte de özelleştirme başımıza geldi ve özelleştirme belasından sonra da baca gazı arıtma tesislerinin ne kadar sağlıklı çalışıp çalışmadığı da tam belli değil.

Geçenlerde il çevre müdürümüzün yanına gittim. Yine inversiyon olayı meydana gelmiş Yatağan’da. Nedir bu dedim. İşletme yetkilileriyle de görüştük ve denen şu bize: “Altı yedi saatlik baca gazı devreden çıkmış.” Ve daha önce kamudayken burada belli noktalarda ölçüm cihazları olurdu, bu denetlenebilirdi ama bu ölçüm cihazlarının sağlıklı veri olmadığını ve halk zamanında tam takip edemediği için en ufak bir olayda ve baca gazı arıtma tesisleriyle ilgili çalışmadığı şeklinde algı meydana geliyor. Bu da hem madenciliğe de zarar veriyor ve hani, sütten ağzımız yandı yoğurdu üfleyerek yiyoruz misali bu ve benzeri ihmaller ve hassasiyet oluşmadığı takdirde sağlıklı ve hukuksal çevreye uygun yatırımlara karşı da bir tepki meydana gelmeye başlıyor kendiliğinden. Onun için bu konu çok hassasiyetle tartışılmalı fakat bu konuda kaygımız var. O da şu: Mesela 4 Haziran 2016 tarihinde Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan bir değişiklik vardı ve EÜAŞ’ın sahip olduğu özelleştirilen termik santrallere üç buçuk yıl muaf tutulmuştu bu. Sonrasında santrallere baca gazı arıtma tesisi gibi en temel filtreler olmadan çevreyi kirletme hakkı verildi. Kamuoyunda bu nasıl algılandı? 2018 yılında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak Çan Termik Santrali ziyaretinde santrallerin çevre için gerekli yatırımları yapması için verilen sürenin 2019 sonunda biteceği ve bir daha böyle erteleme olmayacağı sözü verdi. Şimdi bu söz niye tutulmuyor? Bu erteleme kimler için yapılıyor? Bu yılın başında torba yasayla getirilen ve 2021 yılı sonuna kadar çevreyi kirletme hakkı tanıyan yasa teklifi kamuoyunun baskısı ve siyasi parti gruplarının da ortak tavrıyla Meclis Genel Kurulunda geri çekilmişti. Şimdi ne oldu da yeniden bu teklif yapılıyor? Bunun açıklanması lazım. Şimdi, insan sağlığından tasarruf olur mu? Yani sürenin uzatılması demek aynı zamanda insan sağlığından tasarruf demek. Yani itibardan tasarruf olmuyor da sağlıktan mı olacak? Sağlık iki yıl daha beklemez sayın Komisyon üyeleri.

Ben bu teklifin tercümesine de yapacağım. Bu teklifin tercümesi şudur: Santral sahibi şirketlere “Çevreyi istediğiniz kadar kirletip vatandaşı istediğiniz kadar zehirleyebilirsiniz hatta var olan baca gazı arıtma tesislerini de bu muafiyetten yararlanarak çalıştırmayabilirsiniz. Bu yolla daha fazla kâr elde edebilirsiniz.” demektir. Santrallerin iki yıl daha halk sağlığını tehdit etmesine izin vermeyelim. Hem enerjide dışa bağımlıyız hem pahalı enerji üretiyoruz hem temiz enerji üretmiyoruz hem de zehirleniyoruz diyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın Kalaycı...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Tabii, konu epeyce bir geçmişi olan konu. Kısa geçeceğim. Değerli hocamın dediği gibi sakal bıyık meselesi aslında.

Şimdi, 2013 yılında bir kanun çıkardık, Elektrik Piyasası Kanunu. 31/12/2018’de bunun tamamlanacağı öngörüldü. Bakanlar Kuruluna da üç yıl süre uzatımı verme yetkisi verildi. Fakat Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Niye? Çünkü “Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkından uzun süreli vazgeçmek doğru değil.” dedi. Daha sonra 2016’da bu süre 31/12/2019’a çıkarıldı. Şimdi de 30/6/2022’ye çıkarılıyor. Tabii, bir termin getirilmiş, bunu olumlu buluyorum yani böyle bir zorlama yapılmasını. Ama bugüne kadar niye gecikiyor bu yani kaç senedir niye bu baca gazı filtresi takılmıyor da Çevre Mevzuatı’na uyum sağlanmıyor da süre uzatmak zorunda kalıyoruz. Bunun asıl gerekçesi nedir? Yani bunu öğrenmek istiyorum.

Bir de tabii, termin güzeldi. Yani bu termine uymaksa da yine işletmeyi kapatacak mıyız, kapatamayacak mıyız? Yine sorun. Yani burada esas sorunu, bunun yapılmamasının nedenini tam da ortaya koymamız lazım. Yani keyfîlik mi var, hakikaten firmaların da bir güçlüğü var da ondan mı yapamıyor? Bunu bilmemiz lazım. Çünkü önemli bir konu. Yani ben yıllarca azotu denetledim Sayın Başkanım. Gerçi açılan tazminat davalarıyla –o zaman devletteydi tabii- yapılmak zorunda da kalındı. Yani mecburen diyelim. Yapılması gerekiyordu, yapıldı. Yani burada, bilmiyorum, hiç tazminat davaları falan açılıyor mu? Baca gazından etkilenme durumu çevredeki vatandaşların söz konusu mu? O boyutunu da bilmiyorum. Yani öyle bir bilgi varsa onu da paylaşırsanız sevinirim.

BAŞKAN – Evet, Sayın Tancan, buyurun lütfen.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Sayın vekillerim, belirtmiş olduğunuz hususlarla ilgili bir bilgilendirme yapayım: Öncelikle bu santraller 13 adet yerli kömür santrali. Sayısı 13 adet ve bunların toplam kurulu güçleri 9.077 megavat. Bunların 3 tanesinde aslında geçici faaliyet belgesi var ve bunlar, bu 3 tanesi 1 Ocakta kapanma riskiyle karşı karşıya değil. Çevre Bakanlığının mevzuatı şu: Çevre arıtmayla ilgili tesisleri yoksa hemen durduruyor, var fakat kendisinin belirlediği emisyon değerlerini sağlamıyorsa süreler vermek suretiyle ve para cezası vermek suretiyle bu değerlerin sağlamasını temin ediyor. 3 tane santralimizde bu, geçici faaliyet belgesi izni var fakat geri kalan 10 tane santralimizde geçici faaliyet belgesi de yok. Dolayısıyla bu taslak yasalaşmadığı takdirde 10 tanesi kesinlikle kapanacak. Bu 10 tanesinin de kurulu gücü yaklaşık 8.300 megavat civarında yani çoğunluğu burada. Bunların hiçbirisi daha herhangi bu yapımla alakalı işe başlamamış durumda da değiller. Değişik değişik aşamada olanlar var. Dediğim gibi, Bakanlığımız ile Çevre Bakanlığı elemanlarından müteşekkil bir komisyon bunların hangi safhada olduğuna dair belli periyotlarda bu yatırımcıları da davet etmek suretiyle bilgileri alıyorlar. Çok detay bilgiler var. Vaktinizi almak istemiyorum.

Bunlar kimlerin, onu sordu vekillerimiz. 4 tanesi: Santral isimlerini de istiyorsanız söyleyeyim yoksa sadece şirket isimlerini söyleyeyim. Afşin Elbistan A, Seyitömer Termik Santrali, Tunçbilek Termik Santrali ve Orhaneli Termik Santrali Çelikler Holdinge ait. 2 tanesi Elektrik Üretim AŞ’ye yani kamuya ait ama bunlar bitmek üzere, onu söyleyeyim yani 2020’nin başında bunların tesisleri hazır oluyor. 1 tanesi Ciner Enerjiye ait, Çayırhan Park Termik Santrali. 2 tanesi Konya Şeker Enerjiye ait, Kangal Termik Santrali ve Soma Termik Santrali. 2 tanesi Limak Enerji ve İçtaş Enerji ortaklığına ait Kemerköy Termik Santrali ve Yeniköy Termik Santrali. 2 tanesi Bereket Enerjiye ait Çatalağızı Termik Santrali ve Yatağan Termik Santrali.

Şimdi, Sayın Vekilimiz doğal olarak sordu: “Bunlar, bu zamana kadar da süre verilmişti, niye yapılmadı da şimdi ne değişecek de yapılacak?” Bugüne kadarki sürelerde kesinlikle bir cezai yaptırım, müeyyide yoktu, normal, üç yıl süre verilmişti ve faaliyetler durdurulamaz yani hâlihazırdaki metne bakarsanız öyle zaten. Faaliyet durdurulamaz, ceza verilemez. Bu kadar.

Şimdi, ne değişecek? Bir kere, diyoruz ki 2020’nin altıncı ayına kadar bu yapımla alakalı sözleşmeleri eğer bu santral sahipleri Bakanlığımıza arz etmezlerse ve yapımla ilgili iş termin programını bize arz etmezlerse bir kere, zaten kapatılacaklar yani bundan yararlanamayacaklar. Bunu yapmak zorundalar. Kâğıt üzerinde bunu yapıp “Ben zaman kazanayım.” diyemesinler diye bu plana uyup uymadıkları dört ayda bir Çevre Bakanlığı tarafından kontrol edilecek. Her uygulamada kontrol edildiğinde o, dört aylık plana uymamışsa, termin plana uymamışsa 20 katı ceza verilecek. Bu, aşağı yukarı yıllık 60 milyon TL’ye tekabül ediyor bütün şeyleri yapmadığı takdirde. En maksimumunu söylüyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Özür dilerim, daha önce ceza yoktu dediniz.


ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Yoktu, evet.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Peki, neye göre bu 20 kat olacak yoksa?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Şimdi, 20 kat ceza veriyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Neyin 20 katı?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Çevre Mevzuatı’nda cezalar var.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Ama “Ceza uygulanmadı.” dediniz. Yine, 20 kat da olsa uygulanamazsa...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) – Sözleşmede yokmuş.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – İşte şimdi uygulanacak, kanun metni ona göre hazırlandı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Daha önce uygulanamazmış.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Daha önce “uygulanamaz” diye yazıyordu, şimdi “uygulanacak” diye yazıyor hatta “20 kat uygulanacak.” diye yazıyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – “Çevre Kanunu’nda yer alan -burada biraz yanlış yazdık herhâlde- ilgili idari para cezaları 20 kat artırılarak uygulanır.” Şimdiye kadar uygulayamadıysak şimdi de 20 kat artırsak da uygulayamayız.

BAŞKAN – Hayır, hayır, sözleşmede zannedersem...

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Şimdiye kadar “uygulanamaz” diye, Sayın Vekilim, açık açık, bu, geçici 8’inci maddede hüküm vardı. Onun için uygulanamıyordu. Şimdi bilakis “20 kat uygulanabilir.” diye yazıyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Özür dilerim, şimdi, bir para cezası vardı, uygulanamazdı, öyle mi?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Evet. BAŞKAN – Evet.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Bir para cezası vardı ama uygulanamaz diyorsunuz. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Evet.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Nasıl bir şey o öyle?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Kanun metni öyle, “para cezası uygulanamaz” diye hüküm var yani mevcut metne bakarsanız...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) – Teşvik.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Süreyi uzatıyor ya...

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Bu kanunda.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Süreyi 2019’a kadar uzatıyor, para cezasında “Bu cezalar uygulanmaz.” diyor, “İşletme durdurulamaz.” diyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Önceki hükmü diyorsunuz “çevre mevzuatındaki” diyor, uzatmada değil, son durumda değil. Burada bunu sanki daha belirgin yazmamız gerekiyor.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Sayın Vekilim, mevcut metin şu şekilde: “İdari para cezası uygulanamaz.” diye yazıyor mevcut metinde.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Burada şöyle diyelim: “Çevre Kanunun’daki şu ceza 20 katı uygulanır.”

BAŞKAN – Tamam, redaksiyon yetkisi alalım.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN – Olur yani zaten öyle yazıldı da eğer bir eksiklik varsa redaksiyon yapalım.
BAŞKAN – Redaksiyon yetkisi alalım efendim.

Teşekkür ediyoruz Sayın Tancan.

Arkadaşlar, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Divana, bu maddeye yönelik redaksiyon yetkisini talep ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor