Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
3705OKUNMA

Sülük, Hacamat ve Vergi

İnsanlık tarihinde modern tıp ile geleneksel tıp uygulamaları hep gündemde olmuş ve tıp tarihi bu konuda oldukça zengin bir mirasa sahiptir.Ancak modern tıbbın gelişimi ile insanlık tarihinin gelişimi paralel bir seyir izlemiştir.

Geleneksele ve geçmişe dönüş yaklaşımları kapsamında, tıpta da geleneksel uygulamaların Devlet nezdinde gündeme getirilmeye başlandığını gözlemliyoruz.

Sağlık Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde, geçen yıl ilk kez düzenlediği Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları (GETAF) Kongresi ve Fuarının ikincisini bu yıl 19-22 Nisan 2018 tarihinde İstanbul’da düzenledi.

Sağlık Bakanlığı’na göre geleneksel ve tamamlayıcı tıp, hastalığı ortadan kaldırmayan veya tek başına tedavi edici özelliği olmayan Bakanlıkça belirlenen alanlarda tedaviyi destekleyici yöntem olarak tavsiye edilebiliyor.

Bakanlık tarafından Nisan 2019’da yayımlanan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği ekinde 15 tane alan belirlenerek ve bu alanlar için bir standart getiriliyor.

Bu alanlardan bazılar şunlar: Müzikterapi, ozon uygulaması, larva uygulaması, hacamat, kayropraktik, sülük uygulaması, hipnoz, fitoterapi (bitkisel tıbbi ürün ve ilaç tedavisi), apiterapi (arı ve arı ürünleri ile tedavi), akupunktur…

Uygulamalar, Bakanlıkça yetkilendirilmiş ünite ile uygulama merkezlerinde ve ilgili alanda “uygulama sertifikası” bulunan tabip ve diş tabibi tarafından yapılabilecek. Uygulama alanında temel eğitimi bulunan sağlık meslek mensupları merkez ve ünitelerde sertifikalı tabiplere uygulamada yardımcı olabilecekler.

Yapılan yayınlara göre; Sağlık Bakanlığının yaklaşımının Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp uygulamalarına toplumun farklı kesimlerinin erişebilmesi, bu uygulamaların kanıta dayalı olarak sağlık sistemine entegre edilmesi, uygulayıcıların ve uygulamaların standardize edilmesi olduğu anlaşılıyor. Bugün itibariyle 20’ye yakın Üniversitede Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi hizmet vermekte (Ar-Ge ve Eğitim M.), 500’e yakın Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Ünitesi açılmış ve 14 Sertifikalı Uygulama alanında yaklaşık toplam 5000 sertifika verilmiş durumda (Kaynak: Sağlık Bakanlığı).

Öte yandan Çiğdem Toker, Sözcü Gazetesinde 23.5.2019’da yayınlanan yazısında, Sakarya Akyazı Devlet Hastanesinin doğrudan temin yoluyla 20 adet tıbbi küçük boy sülük, 20 adet tıbbi büyük boy sülük, sülükleri depolamak için 5000 cc’Lik 24 adet kavanoz ve değişik boylarda 50’şer adet hacamat kupası almak için ihale açtığını duyurdu.

Bir konu hayatın içerisinde yer alırda verginin konusuna girmez mi?

Elbette geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları da verginin konusuna giriyor.

Örneğin Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliğinde yer alan sülük uygulaması, hacamat (kupa) uygulaması da Gelir İdaresine sorulmuş.

Bu hizmetler KDV’ye tabi mi? Tabi ise oran ne olmalıdır?

Gelir İdaresine göre; Sağlık Bakanlığından yetkilendirme alarak bu işlemlerin yapılmasında %8 KDV ödemek durumundasınız. Ancak Bakanlığın belirttiği şartları taşımayan bir uygulama sözkonusu olursa burada KDV oranı %18 olarak uygulanıyor (Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 7.9.2016 tarih ve 17192610-120[ÖZG-16-25]-214 sayılı özelgesi).

Yeri gelmişken İdarenin bu yorumun KDV’nin temel sistematiğine uygun olmadığını belirtelim.

Zira KDV’de verginin konusuna giren mal teslimi ve hizmet ifasıdır.

Aynı hizmeti bir kesimin %8’den bir kesimin %18’den sunması Kanunun temel ruhuna aykırılık içeriyor.

Olması gereken hizmeti kim sunarsa sunsun aynı oranın uygulanmasıdır.

Bu tür yorumların KDV’de karışıklık yaratmaya müsait olduğunu belirtelim.

Öte yandan sülüğün, sağlık kurumlarına teslimi ise %18 oranında KDV’ye tabi.

Sülük ve hacamat uygulamasını yetkili doktor veya diş hekimi şahsi muayenehanesinde yapıyorsa elde ettiği gelir serbest meslek kazancı olarak vergilendiriliyor.

Eğer bir özel hastane, sağlık kuruluşu bünyesinde bu hizmet verilmişse bu durumda da kurum kazancının bir unsuru olarak vergilendiriliyor.

Son söz:Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının bir standarda bağlanmış olması hasta sağlığı açısından olumlu bir gelişme.

Ancak bu tedavilerin geleneksel ve tamamlayıcı olduğunu, modern tıbbın yerine geçemeyeceğini, ar-ge ve ilerleme yönünden gelenekselden modern ve güncele evrilemediğini de gözden uzak tutmamak gerekiyor.

Türkiye’mizin tıpta, ilaçta, tedavide, tıbbi araç ve gereçte katma değer üreten ve insanlığa daha fazla katkıda bulunan bir ülke olmasını diliyor, tüm okuyucularımıza sağlıklı ve sıhhatli nice bayramlar diliyorum.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor