Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Sosyal Güvenlik

Ahmet Metin AYSOY
Ahmet Metin AYSOY
1683OKUNMA

Sigorta Primlerinin Hiç Yatırılmaması veya Düşük Ücretten Yatırılması Durumunda Çalışanın Hakları

İş hayatında sık rastlanan bir durum olan; işçinin sigorta primlerinin hiç veya tam yatırılmamış olması ya da düşük ücretten yatırılması sizin de başınıza geldi. Ne yapacaksınız?

Bilmenizde fayda olan hususları aşağıda sunuyorum:

Haklı sebeple iş sözleşmenizi derhal haklı sebeple feshedebilirsiniz.
İşçinin sigorta primlerinin hiç veya tam yatırılmamış olması ya da düşük ücretten yatırılması sosyal güvenlik hakkına ilişkin bir sorun olsa da, Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre işçiye haklı nedenle derhal fesih hakkı verir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 25.06.2010 tarih ve E.2008/31907, K.2010/20542 sayılı Karar).

A- Derhal fesih hakkını kullanma süresi
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz (4857 sayılı İş Kanunu madde 26).

B- İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanmasının sonuçları
a- Kıdem tazminatı
İşçinin çalıştığı iş yerinde geçen hizmeti bir yıl veya daha fazla ise kıdem tazminatına hak kazanır.

b- Yıllık izin ücreti
İşçinin hak edipte kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti kendisine ödenmesi gerekmektedir.

c- İhbar tazminatı
İşçi iş sözleşmesini kendisi feshettiği için ihbar tazminatı alması söz konusu değildir.

“Ben iş sözleşmesini feshetmeden işvereni şikayet etsem, ancak işveren şikayet ettim diye beni işten çıkarsa ne olur?”derseniz. Cevabı:
Bu durumda, işyerinde en az 6 aylık kıdeminiz yoksa veya işyerinde otuzdan az işçi çalışıyor ise, işe iade davası açamazsınız, ancak, kötü niyet tazminatı talep edebilirsiniz.

Kötü niyet tazminatı bildirim süresinin 3’le çarpılması suretiyle hesaplanır. Bildirim sürelerini 4857 sayılı İş Yasasının 17 inci maddesinde görebilirsiniz. Bildirim süreleri o işyerindeki kıdeminize, yani çalışma süresine göre değişmektedir.

Bildirim süresini beklemeden, işveren sizi kendisini şikayet ettiniz diye işten hemen çıkartırsa, kötü niyet tazminatı, bildirim süresinin 4’le çarpılması suretiyle hesaplanır.

İş yerinde en az 6 aylık kıdeminiz var ve işyerinde 30 veya fazla işçi çalışıyorsa, işe iade davası açabilirsiniz.

İşe iade davası fesih bildirim tarihinden itibaren, 1 ay içinde açılmalıdır.

Davayı kazanırsanız;

  • Kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 gün içinde işe başlamak için işverene başvurmanız gerekmektedir.
  • Başvurunuza rağmen, işveren sizi işe başlatmaz ise, en az 4 ay en çok 8 aylık ücretiniz tutarında, size tazminat ödemek mecburiyetindedir.
  • 4 aya kadar boşta geçen süre için ücret ve diğer haklarınızı ödemek zorundadır.

Dava sürecine ilişkin kısa bir hatırlatma;
Geçerli neden olmadan işten çıkarıldıysanız işe iade davasını işten çıkış yazısını aldığınız tarihten itibaren bir ay içinde açmanız gerekir.

İstirahat raporu alınması hak düşürücü süre olan dava açma süresinin kesilmesine ve durmasına neden olmaz.

Başka bir anlatımla, iş sözleşmesinin fesih bildiriminin işçiye tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesine dava açılabilir. İstirahat raporu söz konusu dava açma süresini durdurmaz.

Bu nedenle, istirahat süresinin bitiminde dava açarım yanılgısına düşmeyin. Dava açma hakkını kaybedebilirsiniz.

Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 21.05.2007 tarih ve E.2007/6445, K.2007/15616 sayılı Kararını okuyalım.

“Davacının iş sözleşmesinin feshedildiğinin 16.6.2006 tarihinde bildirildiği, davacının bu fesih bildiriminden sonra 20.6.2006 tarihinde 20 günlük ve takip eden 10.7.2006 tarihinde bir kez daha 20 günlük rapor aldığı, davanın ise bir aylık süre geçtikten sonra 8.8.2006 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İstirahat raporu alınması hak düşürücü süre olan dava süresinin kesilmesine ve durmasına neden olmaz. Hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddi gerekir.”

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor