Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Recep BIYIK
Recep BIYIK
1022OKUNMA

Orta Vadeli Program’da Vergiye İlişkin Neler Var?

2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) 5 Eylül 2021 tarihli mükerrer Resmî Gazete’de yayımlandı. Programda, vergi düzenleme ve uygulamalarına ilişkin olarak önemli konular olduğu söylenebilir ancak tahmin edilemeyecek, sürpriz, reform niteliğinde bir eylem yok. Programlara ilgi duyan ve izleyenler için yeni programda yer alan vergi konularını özetlemek istedim.

Vergide temel kanunların yeniden yazılmasına ilişkin bir plan yok

Gelir ve kurumlar vergisi kanunlarının tek kanunda birleştirilmesi ve Vergi Usul Kanunu’nun yeni baştan yazılması yaklaşık on yıldır gündemdeydi.

Gelir ve kurumlar vergisini tek kanunda birleştiren bir tasarı 2013 ve 2016 yıllarında iki defa TBMM’ye sevk edildi ancak yasama süreci tamamlanamadı ve tasarılar kanunlaşmadı.

Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazılması çalışmaları da yapıldı ancak bu çalışmalar da bir aşama kat etmedi. Geçmişte hem Gelir İdaresi hem Vergi Konseyi konuyu çalıştı, Vergi Usul Kanunu taslağı hazırladı ancak bu taslaklar genel olarak kabul görmemiş olmalı ki daha ileriye gitmedi.

2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planı’nda;

  • Gelir ve kurumlar vergilerini tek bir kanunda birleştiren Gelir Vergisi Kanunu’nun yasalaşmasının sağlanması,
  • Yeni bir Vergi Usul Kanunu’nun çıkarılması,

hedefleri açıkça yer aldı.

2019-2021 ve 2020-2022 dönemleri orta Vadeli programlarında bu hedeflere yer verilmedi. Ancak dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazımına ilişkin çalışmaların 2022-2023 dönemini kapsayan süreçte yapılacağını söylemişti.

Gelinen noktada hem gelir ve kurumlar vergilerinin tek kanunda birleştirilmesi hem de Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazılması planının tamamen rafa kalktığı anlaşılıyor. Yeni yayımlanan Orta Vadeli Program’da da bu konulara ilişkin bir eylem öngörüsü yok.

Vergi politikası

Orta Vadeli Program’da, genel vergi politikasıyla ilgili olarak; vergilemede adalet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde verginin tabana yayılması ve gönüllü uyumun artırılmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesi hedefi belirlenmiş.

İstisna ve muafiyetlerin gözden geçirilmesi

Programda, vergisel teşvikler ile istisna ve muafiyetlerin etkinlik prensibi gözetilerek gözden geçirilmesi çalışmalarının sürdürüleceği belirtiliyor.

Son zamanlarda sıkça dile getirilen ancak uygulaması bir o kadar kolay olmayan bir hedef. Vergi istisna ve muaflıklarının belli bir stratejiden yoksun, iyi planlanmamış, etkinliği son derece tartışmalı olduğu konusunda herkes hemfikir. Ancak sistemin gözden geçirilmesi ve gereksiz olanların kaldırılması söz konusu olunca, bu çok da kolay değil.

Programda hangi istisna ve muaflıkların kaldırılacağına ilişkin bir belirleme yok. Muhtemelen vergi kanunlarında yer alan istisna ve muaflıklar listelenip bir analizlerinin yapılması ve bir kısmının kaldırılması amaçlanıyor.

Vergi mevzuatında düzeltmeler yapılması

Vergi mevzuatı sıkça değişen bir mevzuat. Günün gereksinimleri, vergi dışı politikalarla uyum, mevzuatın sadeleştirilmesi gibi nedenlerle mevzuat gerektikçe değiştiriliyor. Reform nitelikli düzenlemelerden bahsetmiyorum.

Programdan bu tür düzenlemelere devam edeceği anlaşılıyor. Tersi düşünülemez zaten.

Programda bu çerçevede şu eylemler yer alıyor:

  • Vergi mevzuatının güncel gereksinimleri karşılayan, anlaşılır, kolay uygulanabilir ve sade bir yapıya kavuşturulması hedefi çerçevesinde vergi kanunlarının gözden geçirilmesi çalışmalarına devam edilmesi.
  • Dijital ekonominin sağlıklı ve tam olarak kavranması ve vergilendirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmesi.

Denetim ve tahsilatta etkinlik

Orta Vadeli Program’da;

  • Vergi denetiminde risk odaklı ve uzaktan denetim sistemlerinin uygulamaya alınması,
  • Kamu gelirlerine yönelik tahsilat performansının artırılması,

hedeflerine yer verilmiş.

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele uzun soluklu, çok boyutlu, kararlılık ve süreklilik isteyen bir süreç. Son yıllarda özellikle teknolojik olanaklar da kullanılarak önemli adımlar atıldığı da açık.

Kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin devam edeceği zaten beklenen bir durum. Ancak dikkat çeken konu, programda kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kapsamlı bir programın uygulamaya konulmasının hedeflenmiş olması. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede rutin uygulamaların dışında, daha planlı ve kapsamlı uygulamaların sinyali görülüyor. Ayrıntıların en azından bir kısmını 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda görebileceğimizi tahmin ediyorum.

Programda ayrıca, kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadele edilerek prim tabanının genişletilmesi hedefi de yer alıyor.

Teşviklerin sadeleştirilmesi

Orta Vadeli Program’da;

  • Yatırım teşvik sisteminde sadeleştirme sürecine devam ettirilmesi ve
  • İstihdam teşviklerine ilişkin etki değerlendirilmesi yapılarak teşviklerin sade ve etkin bir yapıya kavuşturulması, makroekonomik hedefler ve bütçe ile uyumunun sağlanması,

hedeflerine yer verilmiş.

Her iki teşvikin sadeleştirilmesine de öncelikle ihtiyaç var. Başka teşviklerde de aynı gereksinim var ama belirlenen iki alan öne çıkartılması gereken ve öncelikle üzerinde çalışılması gereken alanlar. Özellikle yatırım teşviklerinde yeterli çalışma yapıldığını, aksiyon alma zamanı geldiğini düşünüyorum.

Yatırım teşviklerinde diğer konular

Programda, yatırım teşviklerinde sadeleştirme çalışmalarının devam ettirilmesi yanında aşağıdaki hedefler de belirlenmiş:

  • Yenilikçi ve katma değerli üretime yönelen, özsermaye ağırlıklı gerçekleştirilen, küresel değer zincirinin bir parçası olan ve bölgesel kümelenme öncelikleriyle uyumlu yatırımlara münhasıran destek sağlanması.
  • Hazine taşınmazlarının tahsis süreçlerine ilişkin gerekli yasal ve idari prosedürlerin tamamlanarak yatırımcıların kullanımına sunulması, bölgesel koşullar göz önünde bulundurularak belirlenecek sektörlerde yatırım teşvik uygulamalarının değerlendirilmesine ve ekonomiye kazandırılmasına yönelik politikaların hayata geçirilmesi.

Mükellef hizmetleri

Mükellef hizmetleri alanında Gelir İdaresi son yıllarda önemli adımlar attı. Öne çıkan teknoloji kullanımı bu konuda İdareye önemli olanaklar sağladı. Özellikle İnteraktif Vergi Dairesi uygulamaları ve genel olarak da e-Dönüşüm projeleri mükelleflere bu konuda önemli kolaylıklar sağladı.

Programda, mükellef hizmetleri konusunda önemli somut bir eylem planı yok denebilir. Sadece mükellef hizmetlerinin geliştirilmesi ve mükellef hizmetleri yönetiminin etkin, güncel ve hızlı bir şekilde merkezi olarak yönetilebilmesi için yeni nesil iletişim kanalları kullanılarak mükelleflere sürekli hizmet sunumu yapılmasının sağlanması hedefine yer verilmiş. Mevcut mükellef hizmetlerinin geliştirilmesi de önemli bir adım olabilir.

Vergi istatistiklerinin açıklanması

Gelir İdaresinin en başarısız olduğu alanın vergi istatistiklerinin kamuoyuyla paylaşılması olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bir dönem bu konuda önemli adımlar atılmış, istatistikler kamuoyuyla paylaşılmaya başlamıştı ama sonra ne oldu bilmiyorum tekrar çok eskilere dönüldü. Gelir İdaresi’nin internet sitesine girerseniz, mevzuat ağırlıklı olduğunu, vergi istatistiklerinin ise bütçe dokümanlarında yer aldığı kadar olduğunu görürsünüz.

İki örnek vereyim: Türkiye geneli gelir ve kurumlar vergisi beyanname özetleri İdarenin internet sitesinde en son 2013 yılına ilişkin. Sonrası yok.

Af kanunları istatistikleri de benzer durumda. İdarenin internet sitesinde 2003 yılında çıkan Af kanununun ve 2008 yılında çıkan Varlık Barışı Kanununun istatistikleri var. O yıllardan sonra defalarca af ve varlık barışı uygulaması yapıldı ama hiçbirine ilişkin istatistik yok. Neden konmaz bilmiyorum. Bir açıklama da kendimce bulamıyorum. Bana öyle geliyor ki istatistikler çok kalitesiz bir yapıyı gösteriyor ve bu kalitesizlik görülsün istenmiyor. Eğer gerçekten böyleyse, sorunun çözümü gizlemekte değil. Gizlenmediği yılarda da istatistiklerin açıklanması herhangi bir olumsuzluk da yaratmamıştı.

Umarım programda belirtilen eylem gerçekleşir ve vergi istatistikleri özellikle bilim insanlarının, STK’ların, bu konularda düşünen, fikir üreten, yazan, uygulamanın içinde olanların kullanımına açılır.

Diğer hedefler

Yukarıda özetlediğim konular dışında programda şu hedefler de yer alıyor.

  • Daha detaylı ve açıklayıcı vergi istatistiklerinin düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılması.
  • Başta e-ihracat olmak üzere hizmet ihracına yönelik desteklerin etkinleştirilmesi ve yeni destek mekanizmalarının geliştirilmesi.
  • Ülkemizde faaliyet gösteren uluslararası firmaların Ar-Ge ve Tasarım Merkezi yatırımlarının özendirilmesi.

Yeni bir yapılandırma/af var mı?

Biliyorum soru abes. İçinde bulunduğumuz günlerde zaten bir yapılandırma/af kanununun başvuruları yapılıyor. Ay sonuna kadar süre var. Dolayısıyla yeni bir yapılandırma/af var mı sorusu güne uygun değil gibi gözüküyor. Ancak program 2022-2024 dönemini kapsıyor ve bugün anlamsız olan soru örneğin 2023 için anlamlı olabilir.

Programda yeni bir af/yapılandırma olup olmayacağına ilişkin bir açıklama yok. Af/yapılandırma yapılacaksa söylenir, bir açıklama olmadığına göre demek ki af/yapılandırma olmayacak diyenler olabilir. Ancak bundan önceki son üç Programda af olmayacağı açıkça yazılmış. Sonra ne olmuş? 2018 ve 2021 yıllarında iki kapsamlı af kanunu, 2019 ve 2020 yıllarında da iki Varlık Barışı Kanunu çıkmış. Sanki programda af olmayacak yazıyorsa af kanunu çıkıyor gibi bir durum var. Son üç programda yapılandırma veya afla ilgili şu ifadeler var:

  • 20 Eylül 2018 tarihinde yayımlanan Orta Vadeli Program (2019-2021): “Vergi, prim ve diğer kamu alacaklarına ilişkin yapılandırmaya gidilmeyecektir.”
  • 4 Ekim 2019 tarihinde yayımlanan Orta Vadeli Program (2020 – 2022): “Program süresince, vergi alacaklarına ilişkin yapılandırmaya gidilmeyecektir.”
  • 29 Eylül 2020 tarihinde yayımlanan Orta Vadeli Program (2021 – 2023): “Program süresince, vergi affına gidilmeyecektir.”

Neyse, konuyu uzatmayalım: Af kanunları ölçü kabul edilmez. Kendi dinamikleri vardır. Olacaksa olur. Programa bakıp af olacak veya olmayacak demenin bir realitesi yok.

Sonuç olarak; Programdan, önümüzdeki üç yıllık süreçte vergi mevzuatında çok fazla değişiklik yapılmasının düşünülmediğini anlıyorum. Hem son yıllarda yapılan çok sayıda düzenlemenin iyi uygulamasına odaklanılması, hem de kapsamlı düzenlemeler için yeterli zaman ayırarak gerekli hazırlıkların yapılması için iyi bir fırsat diye düşünüyorum.

(DÜNYA Gazetesi’nde yayınlanmış olup Sn. Bıyık’ın özel izniyle yayınlanmaktadır.)

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor