Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Mükellef Hakları

Dr. Hülya TAMZOK
Dr. Hülya TAMZOK
7348OKUNMA

Mükellef Hakları Bildirgesi

ÖZET
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından 2006 yılında hazırlanan Mükellef Hakları Bildirgesi, aradan geçen 12 yıl süresince yasal güvenceye kavuşamamıştır. Çalışmanın amacı, dünyadaki gelişmeleri de ortaya koyarak, Mükellef Hakları Bildirgesi’ni anayasal, yasal, diğer mevzuat boyutuyla inceleyerek, mükellef haklarına vurgu yapmaktır. Bu amaç doğrultusunda bazı sonuç ve öneriler ortaya konulmuştur. Bu çerçevede, vergi idaresi tarafından yapılacak düzenlemelerin sadece ya da ağırlıklı olarak mükellefe yaptırımlar veya yükümlülükler konulması şeklinde değil, aynı zamanda mükellef tarafından ileri sürülebilir haklar biçiminde yapılması, bu hakların net bir biçimde belirlenmesi ve yasal güvenceye kavuşması önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Mükellef Hakları, Mükellef Hakları Bildirgesi, Vergi Hukuku.

ABSTRACT
The Taxpayer Bill of Rights prepared by the Presidency of  Revenue Administration (PRA) in 2006, has not received the legal guarantee for the past 12 years. The aim of the study is to examine the Taxpayer Bill of Rights in terms of constitutional, legal and other legislation by demonstrating the developments in the world and to emphasize the taxpayer’s rights. Some results and suggestions have been put forward for this purpose. It is important that the regulations to be made by the tax administration in this framework are not only in the form of sanctions or imposing obligations, but also in the form of rights that can be claimed by taxpayers, and that these rights are clearly identified and secured by legal guarantees.

Keywords: Taxpayer’s Rights, Taxpayer Bill of Rights, Tax Law.

1.
GİRİŞ

İnsan hakları ve demokrasi kavramlarının değer kazandığı günümüzde mükellef hakları da genel hakların vergi hukukundaki bir projeksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır.  Türkay, benzer bir ifade ile bu konunun insan hakları kapsamında algılandığından söz etmektedir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra insan hakları hareketleri yoğunlaşırken, mükellef hakları bu gelişmelere paralel olarak 20. yüzyılın dördüncü çeyreğinde tartışma konusu olmaya başlamıştır. İnsan hakları konusunda meydana gelen gelişmelerin mükellef haklarını önemli ölçüde etkilediği, yakın ilişki içinde oldukları söylenebilir.

Literatürde, mükellef hakları konusunda geniş çapta kabul görmüş bir tanım olmamakla birlikte, Yaltı; anayasa, sözleşme, yasa gibi asli-tali kaynaklar aracılığıyla hukuken vergi mükellefine tanınan, mükellefin devletten, vergilendirme yetkisi çerçevesinde, vergi hukuku kurallarını oluştururken, uygularken bir şeyi yapmasını veya yapmamasını talep edebileceği haklar olarak tanımlarken; Heper ve Dönmez de vergi mükellefinin vergi ile ilgili işlemlerde kendini korumak amacıyla ortaya koyabileceği iddialar, durumlar ile mükellefe olumlu ya da olumsuz talepte bulunma yetkisi veren, ihlal edildiğinde hukuki korunma sağlayan haklar olarak tanımlamıştır. Genel olarak bu haklar, hem mükellefin gönüllü uymunu hem idarenin mükellef odaklı bakmasını sağlayan anayasal ve yasal haklar olarak düşünülebilir.

Mükellef hakları; mükellefiyet tesisinden sona ermesine kadar mükellefe destek olmak amacıyla, genel haklar (bilgi edinme, başvuru yapma, vergilemede belirlilik, mükellefe ilişkin bilgilerin gizliliği, dilekçe verme, kamu denetçisine başvurma, dava açma, adil muamele görme, temsilci kullanma hakları) ile özel haklar (vergi tahsilatında, vergi ihtilaflarının çözümünde, vergi denetimi sırasındaki haklar) olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır. Mükellefin vergi kanunlarının uygulanması sırasında karşılaştığı özel durumlar ve işlemlerle ilgili özel haklarından bazıları; uzlaşma, pişmanlık, düzeltme talebi, şikayet yolu ile müracaat, ödeme emrine itiraz, tecil-taksitlendirme, cezalarda indirim, özelge talep etme, mahsup ve iade talep hakları olarak sayılabilir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun yeniden düzenlenen mülga 370. maddesi ve izaha davet müessesesini içeren vergi incelemesi süreci de bu gruba dâhil edilebilir.

Bu hakların hukuksal dayanakları arasında; uluslararası anlaşmalar, avrupa birliği hukuku, anayasa, kanunlarla yapılan temel düzenlemeler ile mükellef hakları bildirgesi şeklindeki idari düzenlemeler sayılabilir. Uluslararası anlaşma, anayasa ve kanun hükümleri, mükellef haklarının belirlenmesi ve düzenlenmesine yönelik kaynaklar iken, mükellef hakları bildirgesi şeklindeki düzenlemeler daha çok mükellef haklarının açıklanması, kamuoyuna duyurulmasına yönelik kaynaklardır.

2. MÜKELLEF HAKLARI BİLDİRGESİ 

2.1. Dünyadaki Gelişmeler

1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, doğrudan olmasa bile dolaylı olarak mükellef haklarını önemli ölçüde etkilemektedir. Türkiye’nin 1949 yılında onayladığı bildirgede sadece anayasalar tarafından kabul edilen temel sivil ve politik haklar değil aynı zamanda ekonomik, sosyal ve kültürel haklar genel terimlerle tanımlanmıştır. Örneğin bildirgenin 7. maddesinde, herkesin yasa önünde eşit olduğu, ayırım gözetilmeksizin eşit olarak yararlanma hakkına sahip olduğu belirtilmektedir. 10. maddesinde, “herkesin hak ve yükümlülükleri belirlenirken, kendisine suç yüklenirken, tam bir şekilde davasının bağımsız, tarafsız bir mahkeme tarafından hakça görülmesini istemeye hakkı olduğu” ibaresi ile 21. maddesinde, “herkesin, ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır.” ibaresi yer almaktadır. Burada kişi hak ve özgürlüklerinin yanısıra “kişilerin keyfi olarak mülkiyetinden yoksun bırakılamayacağı kuralı” da yer almaktadır.

Türkiye’nin 1950 yılında imzaladığı İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde, “devletlerin vergilendirme yetkisine saygı gösterilmesi, bu yetkinin keyfi olarak kullanılamayacağı” kuralı yer almaktadır. Sözleşmedeki insan haklarıyla ilgili maddelerden bir kısmı da mükellef haklarını dolaylı olarak etkilemektedir.

OECD Vergi İdaresi ve Politikası Merkezi tarafından mükellef hakları ile ilgili bir rapor hazırlanmış, üye ülkelere duyurulmuştur. Bununla birlikte, OECD üyesi olan Kanada (Declaration of  Taxpayer’s Rights - 1985), İngiltere (Taxpayers Charter - 1986), Fransa (Taxpayer Charter - 1987), ABD (Taxpayers Bill Of Rights - 1988), Avustralya (Taxpayers Charter - 1997) bildirgelerini hazırlamış olup, bu ülkelerde mükellef hakları, kanun olarak, idari bir belge niteliğinde veya mükellefin şikayetleriyle ilgilenen özel bir yapılanma şeklinde düzenlenmiştir.

Mükellef hakları konusu ilk olarak 1215 yılında, İngiltere’de kralın sonsuz yetkilerini halk adına sınırlayan, vatandaşların özgürlüklerini belirlemekten çok, toplum güçleri arasında bir denge kuran Magna Carta ile gündeme gelmiştir.  Temmuz 1986’da Birleşik Krallık Gelir ve Gümrük İdaresi (Her Majesty's Revenue and Customs - HMRC), bilgi alma, vergi idaresinin kararlarını gözden geçirmesini isteme, özel hayatın gizliliği, mükellefe ilişkin bilgilerin gizliliği, yargısal başvuru ve mükellefe nazik davranılması haklarını içeren Mükellef Hakları İmtiyazını yayınlamıştır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde ise Senato ve Temsilciler Meclisi, Mükellef Hakları Bildirgesi’ni 1988 yılında kabul etmiştir. Yasalaşan bildirgede on madde bulunmakta olup, şu şekilde sıralanabilir:

  1. Mükellefin bilgilendirilme hakkı (Mükellef, vergi kanunlarına uymak için neye ihtiyacı olduğunu bilmek ister.)
  2. Kaliteli hizmet alma hakkı (Mükellef, profesyonel yardım almak ister. Bunun için net, kolay anlaşılır bir iletişim gereklidir.)
  3. Doğru vergi miktarından daha fazla ödememe hakkı (Mükellef, ödeyeceği verginin doğru, yasal olarak hesaplanmasını ister.)
  4. Vergi idaresinin adil davranmasını isteme hakkı (Mükellef, Avukatlık Servisi’ne ulaşabilmeyi de içeren adil bir vergi idaresi, vergi sistemi ister.)
  5. Gizlilik hakkı (Mükellefin bilgileri konusunda gizliliğe önem verilmesi esastır.)
  6. Mükellefin temsil edilme hakkı.
  7. Mükellefin kesinlik (belirlilik) hakkı (Mükellef, faaliyetleri sonucunda ödeyeceği vergiyi daha önceden bilmek ister.)
  8. Mahremiyet hakkı.
  9. Bağımsız bir platformda Amerika Birleşik Devletleri Gelir İdaresinin (IRS-Internal Revenue Services) kararına karşı temyize gitme hakkı.
  10. Amerika Birleşik Devletleri Gelir İdaresinin (IRS-Internal Revenue Services) konumunu sorgulama ve ilan etme hakkı.

Amerika Birleşik Devletleri Mükellef Hakları Bildirgesi’nin sonunda; “Haklarınızı Bilin!” sloganı yer almaktadır. Bildirgenin geliştirilmesi için zaman zaman yasada değişiklik yapılmaktadır. Örneğin, 115. Kongre’de (2017 - 2018) yasal bazı değişikliklere gidilmek suretiyle, bildirge mükellef ve idarenin ihtiyaçları doğrultusunda sürekli olarak revize edilerek geliştirilmektedir.
Avustralya ise 1997 yılında Mükellef Hakları İmtiyazı’nı yayınlamıştır. Vergi idarelerinin yeniden yapılandırılması çalışmaları yürüten Yeni Zelanda, Danimarka, Hollanda, Finlandiya, Norveç, İsveç, İzlanda, İrlanda, Japonya, Güney Kore, İspanya, Rusya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan, Bulgaristan, Peru, Arjantin, Gana, Uganda, Zambiya da mükellef haklarının düzenlenmesi ve bunların açıklanmasına yönelik bildirgeler ve imtiyazlar yayınlamıştır.

2.2. Türkiye’deki Durum

Türkiye’de mükellef hakları açısından yasalara bakıldığında, sistematik haklar bütünü olmadığı görülmekte, mükellef haklarına ilişkin spesifik ve bağımsız bir yasa bulunmamaktadır. Bu konudaki Türkiye uygulaması, vergilendirme sürecine mükellef perspektifinden bakmamakta, mükellef hakları konusu ihmal edilmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 8. maddesinde mükellefin, vergi yasalarına göre üzerine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişi olarak haklardan ziyade borçları ile tanımlanması dikkat çekicidir.

178 Sayılı Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de “mükellef hakları” kavramı hiç geçmezken, 5345 Sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Amaç” başlığı altındaki 1. maddesinde, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak, mükellef haklarını gözeterek yüksek kalitede hizmet sunmak ibaresi ile 4. maddede yer alan mükellefin vergiye uyumunu kolaylaştırmak, mükellef haklarını korumak, mükellef-Gelir İdaresi Başkanlığı ilişkilerinin karşılıklı güven esasına dayanması konusunda gerekli tedbirleri almak, mükellefleri vergi mevzuatından doğan hak ve ödevleri konusunda bilgilendirmek ibaresi ile mükellef odaklılık ilkesi vurgulanmış olup kanunda “mükellef hakları” ibaresi beş kez zikredilmiştir.

Mükellef haklarının anayasal dayanaklarına bakıldığında; Anayasa’nın 73. maddesinde vergi ödevi, 20. maddesinde özel hayatın gizliliği, 35. maddesinde mülkiyet hakkı, 36. maddesinde hak arama hürriyeti, 74. maddesinde dilekçe hakkının yer aldığı görülür. Ek olarak anayasalarda düzenlenen; kanun önünde eşitlik, konut dokunulmazlığı, seyahat, haberleşme özgürlüğü, başvurma hakkı ilkeleri ve ilgili hükümler, vergileme sürecinde mükelleflerle ilgili yapılacak işlemlerde  belirleyici, yönlendirici veya kısıtlayıcı olmaktadır. Mükellef haklarıyla ilgili doğrudan düzenlemeler olmamakla birlikte, genel nitelikli anayasal hükümlerin mükellef haklarının temel dayanağını oluşturduğu söylenebilir. Ancak Türkiye’de mükellefin anayasal ve yasal düzenlemelerle korunması yeterli düzeyde değildir. Mükellefin temel haklarından olan adil, eşit ve saygılı hizmet alma hakkı, kesinlik hakkı, temsilci kullanma hakkı hâlâ yasal güvenceye kavuşamamıştır. Anayasa Mahkemesi ile Kamu Denetçiliği Kurumuna bireysel başvuru hakkının olması, olumlu bir gelişme olarak görülmelidir.

Vergi kanunlarının yanı sıra, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu,  3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu mükellefin haklarını güvence altına alan yasal düzenlemelerden bazılarıdır.

2005 yılında yeniden yapılandırma faaliyetleri sürecinde Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığının kurulması, Gümüş’ün ifade ettiği gibi, “mükellef odaklı organizasyon yapısı”na yönelindiğinin bir göstergesi olarak görülebilir. Bu durum, Türkiye açısından dünyadaki gelişmeleri yakalayan bir yenilik olmuş, 2006 yılının Şubat ayında Mükellef Hakları Bildirgesi hazırlanmıştır. Bildirgede yer alan maddeler şu şekildedir:

Açık, güvenilir, zamanında, yeterli bilgi ile hizmet edeceğiz;
● Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde öğrenmek istediğiniz her bilgi için doğru insanlarla temasa geçmeniz konusunda sizleri yönlendireceğiz;
● Vergi konusundaki gelişmeleri sürekli güncellenen internet sayfamızla, basılı yayınlarla sizlere en kısa zamanda duyuracağız;
● Ücretsiz e-posta sistemimize kaydolmanız durumunda vergisel gelişmeleri kaynağından, anında öğrenmiş olacaksınız;
● Şahsi, gizli bilgilerinize saygılıyız. Bu bilgileri Vergi Usul Kanunu’nun öngördüğü haller dışında açıklamayacağız, kullanmayacağız;
● Vergi ile ilgili yükümlülüklerinizin yerine getirilmesinde sizlere her türlü kolaylığı sağlayacağız;
● Yaptığımız işlemlerde, gerçekleştirdiğimiz düzenlemelerde vergi kanunlarının adil, hukuksal, tarafsız, rekabeti koruyucu bir şekilde uygulanmasını esas alacağız;
● Vergi incelemelerinde kanunları doğru, tarafsız, tutarlı bir şekilde uygulayacağız. İncelemenin her aşamasında sizi bilgilendireceğiz;
● Şikayetlerinizi gerçek kimlik, iletişim bilgilerinizle iletmeniz halinde, en kısa sürede sonuç ile beraber size döneceğiz.

Böylece Türkiye bildirgeye sahip olan OECD üyesi ülkeler grubuna girmiş olup bildirge ile idare ve mükellef arasında samimi ve açık bir iletişimi sağlama amacı benimsenmiştir.  Ancak hukuki açıdan herhangi bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Zaten herhangi bir hakkın bildirge ile ihdasının mümkün olmadığı da açıktır. Bildirgede yükümlü yerine mükellef kelimesinin tercih edilmesinin de vergi kanunlarında kullanılan terminoloji ile uygunluk içinde olduğu söylenebilir.

Bildirgenin hazırlanması ile vergi idaresi, sürekli olarak mükelleften yükümlülüklerini yapmasını bekleyen klasik çalışma anlayışının dışına çıkarak, bir yenileşim faaliyeti başlatmıştır. Bu faaliyette, o dönemde mükellef odaklı yönetim anlayışını hayata geçirmeye çalışan Gelir İdaresi Başkanlığı yöneticilerinin başarısı önemli paya sahiptir. Ayrıca yöneticiler bildirgeyi hazırladıktan hemen sonra 2007 yılında Mükellef Hizmetleri Temel Teknikleri Eğitimi Projesi’ni (MHTT) hazırlamışlar, 81 ildeki Vergi Dairesi ve Defterdarlıklarda çalışan müdür, müdür yardımcısı, gelir uzmanı, şef, şoför, güvenlik görevlisi gibi tüm unvan grubundaki çalışanlara üç yıl süre ile hizmet içi eğitim vermişlerdir. Programında ağırlıklı olarak; mükellef hakları, mükellefle iletişim ve bildirge metninin olduğu bu eğitim yoluyla çalışanlarla yöneticilerin bilgilenmeleri sağlanmış, “Benimse-Benimset!” sloganı ile bildirgeyi benimseyip benimsetmeye çalışmışlardır. Ayrıca 2001 yılında Maliye Bakanlığı merkez ve taşra birimlerinde, hizmetlerin hızlı, etkili sunulmasını sağlamak, güler yüzle hizmet vermek, hizmetten yararlananların beklentilerini dikkate alarak sürekli gelişme amacını gerçekleştirebilmek için başlatılan toplam kalite yönetimine geçilmesine yönelik çalışmalar ile 2011 yılında hazırlanan Avrupa Kalite Yönetim Vakfı Mükemmellik Modeli (European Foundation of Quality Management - EFQM) Projesi, Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanları ve mükellef bakımından olumlu sonuçlar doğurmuştur. EFQM Projesi ile Gelir İdaresi Başkanlığı “Mükemmellikte Kararlılık Sertifikası” almıştır. Ancak projeye devam edilmediği için “Mükemmellikte Yetkinlik” aşamasına geçilememiştir.

Bildirgenin hazırlanma amaçlarından biri, mükellefin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak olmuştur. Bu konuda Çetin ve Gökbunar’ın 2010 yılında, Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı’nda, “Mükellef Haklarına Vergi İdaresi Çalışanlarının Bakışı” konulu araştırması sonucunda, çalışanların  % 40.8’inin GİB’in yayınladığı Mükellef Hakları Bildirgesi’nin uzun dönemde vergiye gönüllü uyumu olumlu etkileyeceğini düşündükleri saptanmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri Mükellef Hakları Bildirgesi ile karşılaştırıldığında, bildirgede, mükellefin faaliyetleri sonucunda ödeyeceği vergiyi daha önceden bilme hakkına sahip olmasını açıklayan “kesin olma hakkı” ile “mükellefin avukatı” ve “temsilci kullanma hakkı” ile ilgili maddeler bulunmamaktadır. Konuyla ilgili olarak, 2010 yılında Çetin ve Gökbunar’ tarafından Manisa Vergi Dairesi Başkanlığında konuyla ilgili olarak “Mükellef Haklarına Vergi İdaresi Çalışanlarının Bakışı” konulu araştırmada, çalışanlara, mükellef avukatlığının oluşturulmasının, mükellefin gönüllü uyumunu arttırması açısından önemli olup olmadığı sorulmuş, sonuçta çalışanların % 48’inin Amerika Birleşik Devletleri Gelir İdaresi’nin (IRS) bir uygulaması olan mükellef avukatlığı oluşturulmasının vergiye gönüllü uyumu artıracağını düşündükleri saptanmıştır.

Mükellef hakları konusunda Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı (VDK) da resmi internet adresinde “Mükellef Portalı” yoluyla mükelleflerin incelemelerle ilgili bilgi almasını sağlamaktadır. Yine VDK tarafından, vergi incelemesi yapılırken, mükellefin haklarının gözetilmesinin vergi idaresinin yükümlülüğünde olduğunu vurgulayan bazı maddelerin sıralandığı “Vergi İncelemelerinde Mükellef Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı broşür yayımlanmıştır. Bu broşürde; mükellefin, vergi incelemesi yapanın kimliğini görme, incelemenin konusu hakkında önceden kendilerine açıklama yapılmasını isteme, incelemenin her aşamasında bilgi alma, tutanaktan bir nüsha edinme, şikayet-itiraz etme, uzlaşma, dava açma gibi haklarının olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 25 Ekim 2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi de vergi inceleme sürecinde mükellef hakları konusunda önemli yenilikler getirmiştir. Örneğin burada sözü edilen itiraz etme hakkı; vergi idaresi tarafından alınan kararlara karşı mükelleflerin kendileri için vergileme açısından sonuç doğuran bir işlem yapılmasını veya durum belirlenmesini isteyebilmelerini, uyuşmazlığın idari aşamada çözümlenebilmesi için yargı yoluna başvurabilmelerini, kısaca vergi yönetiminin kararlarının yeniden gözden geçirilmesini isteyebilmeyi ifade etmektedir.

4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu sayesinde mükellefin vergi idarelerinden bilgi edinme hakkına sahip olması sağlanmıştır. Mükelleflere ilişkin bilgilerin gizliliği hakkı, Vergi Usul Kanunu’nun 5. maddesinde ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 107. maddesinde güvence altına alınmıştır.

Ayrıca mükellef, vergi idaresi tarafından alınan karar ve yapılan işlemlere karşı dilekçe ile başvuru hakkını kullanarak veya yargı yoluna başvurarak uyuşmazlığın çözülmesini talep edebilmektedir. Daha önce ifade edildiği üzere, Anayasa’nın “Dilekçe Hakkı” başlıklı 74. maddesi bu durumu güvence altına almıştır. 

Egeli ve Dağ, hem mükellef haklarını sistematik biçimde belirleyen hem Mükellef Hakları Bildirgesini içeren bir idari usul kanununa ihtiyaç bulunduğunu ifade etmektedir. Aslında mükellef haklarının tek bir kanunda yer almasının zor olduğu aşikârdır. Önemli olan farklı kanunlarda da olsa, hakların net olarak belirlenip yasal güvence altına alınmasıdır. Bu haklar, mükellef ve idarenin ihtiyaçları doğrultusunda güncellenip sürekli geliştirilmelidir.

Gelişmiş ülkeler bildirgeleri ile ilgili sürekli güncellemeler yaparken, 2006’dan bu yana mükellef hakları bildirgesiyle ilgili yasal ve idari düzenleme yapılmadığı söylenebilir. Ancak önemli bir gelişme olarak Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, Vergi Usul Kanunu taslağında mükellefin hakları ve ödevleri konusunda bir çalışma yapıldığı bilinmektedir.

2.2.1
Mükellef Hakları Konusunun Vergi Usul Kanunu Taslak Tasarısı’nda Yer Alması

Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmakta olan Vergi Usul Kanunu Taslağı “İkinci Kitap” başlıklı bölümünde, “Mükellefin Hak ve Ödevleri” başlığı altındaki 122. maddede genel haklar şu şekilde sıralanmıştır:

a)Vergi mevzuatı, mükelleflere adil, eşit ve kaliteli hizmet alma hakkı gözetilerek uygulanır. İdare, vergilendirme işlemlerinde uygulanacak hizmet standartlarını belirler.
b) Mükelleflerin hak ve yükümlülükleri ile ilgili düzenleyici işlemler, sade, açık ve anlaşılır bir dille hazırlanarak uygun araçlarla duyurulur.
c) Mükelleflerin şahsına veya faaliyetine ilişkin olup vergi muameleleri nedeniyle elde edilen sırlar ile gizli kalması gereken husus ve bilgiler, bu Kanunda belirtilen vergi mahremiyetinin ihlali sayılmayan haller hariç olmak üzere açıklanamaz.
ç) Mükellefler, kendileriyle ilgili bilgileri (henüz işleme konulmamış bilgiler, vergi incelemesi ya da araştırma safhasında bulunan ihbarlar ile Gelir İdaresi Başkanlığı veri merkezindeki bilgiler hariç) istemek ve öğrenmek, kontrol etmek ve hatalı bilgilerin düzeltilmesini talep etmek hakkına sahiptir.
d) Mükellefler hak ve yükümlülükleri konusunda, güncel mevzuat bilgilerine ulaşabilme hakkına sahiptir. Gelir İdaresi Başkanlığı, internet, telefon ve benzeri elektronik iletişim araçları ile yazılı, görsel ve yüz yüze iletişim araçlarını kullanarak mükelleflerin hakları ve yükümlülükleri konusunda doğru ve zamanında bilgi almalarını sağlayacak tedbirleri alır.
e) Mükellefler, vergi ile ilgili işlemlere karşı bu Kanunda belirtilen uzlaşma, düzeltme talebinde bulunma ve şikayet yoluyla Gelir İdaresi Başkanlığına başvuru yapma hakkına sahiptir.
f) Mükellefler vergilendirmeyle ilgili işlemlerini, ilgili mevzuatta yer alan kısıtlayıcı hükümler saklı kalmak şartıyla bizzat kendileri yürütebileceği gibi açıkça yetkilendirmiş olmak şartıyla bir temsilci de kullanabilir veya idareyle olan görüşmelerinde temsilcisinden yardım isteyebilir.
g) Mükellefler, aynı konuda yargıya intikal etmiş ve müstakar hale gelen kararlar doğrultusunda aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön verilmesini ve açıklık getirilmesini isteme hakkına sahiptir.

Taslağın 123. maddesinde belirtilen özel haklar ise şu şekilde açıklanmıştır:
Mükellefler, bu Bölümde yer almayan düzenlemeler saklı olmak kaydıyla, vergi kanunları uygulamasında aşağıdaki özel haklara sahiptir;

a) Yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmelerini engelleyen zor durum hallerinin varlığını ileri sürerek, idareden kendilerine uygun bir süre verilmesini isteme hakkına sahiptir.
b) Beyana dayanan vergilerde beyan edilen matrah üzerinden tarh edilen vergiye karşı dava açma hakkını saklı tutmak için itiraz kaydı koyabilir.
c) Vergiye ilişkin hesaplarda ve vergilendirmede yapılan hataların düzeltilmesini isteme hakkına sahiptir.
ç) İlgili mevzuatına göre iadesi gereken vergilerin nakden veya mahsuben iadesini isteme hakkına sahiptir.
d) Bu Kanunda yer alan hükümlere dayanılarak ceza kesilmemesi ve gecikme faizi hesaplanmamasını isteme hakkına sahiptir.
e) Bu Kanunda belirtilen şartların sağlanması hâlinde pişmanlık hükümlerinden yararlanma, kesilen cezalarda indirim yapılmasını isteme, uzlaşmadan yararlanma, vergi borçları ve cezalarının terkinini isteme haklarına sahiptir.
f) Bu Kanunda belirtilen zamanaşımı sürelerinin geçmesi hâlinde zamanaşımı ileri sürülerek verginin tarh ve tebliğ işlemleri ile ceza kesilmesine itiraz etme hakkına sahiptir.
g) Yoklama, vergi incelemesi, arama ve bilgi toplama faaliyetlerinin bu Kanunda belirtilen usullere uygun yapılmasını talep etme hakkına sahiptir.
h) Vergi incelemelerinde, rapor değerlendirme komisyonlarından kendisinin dinlenmesini isteme hakkına sahiptir.

Her ne kadar genel - özel haklar bu şekilde yer almışsa da anılan taslak incelendiğinde, idarenin ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik maddeler olduğu, mükellefin bakış açısından yaklaşılmadığı ve mükellefin ihtiyaçlarının göz önüne alınmadığı bir genel görünümün göze çarptığı söylenebilir. Ayrıca taslakta, vergi incelemesi açısından mükellef haklarına sınırlama getirdiği görülmektedir. 

3.DEĞERLENDİRME ve SONUÇ

Gelişmiş ülkeler mükellef hakları bildirgelerini yasalaştırarak,  değişen dünyadaki ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, ülkemizde 2006 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan Mükellef Hakları Bildirgesinin anayasal ilkelere uygun biçimde geliştirilerek, yasal güvence altına alınması ihtiyacı mevcuttur.

Diğer yandan Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde olduğu gibi “Mükellefin Avukatı İdaresi” oluşturularak mükellef haklarını koruyucu çalışmalar yapılabilir. Buna ek olarak,  mükellefin temsilci kullanma hakkı, kesinlik hakkı ve daima saygılı hizmet alma hakkına ilişkin maddelerin bildirgeye eklenmesi yararlı olacaktır.

Bildirgenin yasalaşması çalışmalarında, daha fazla kurumun işbirliği gerekmektedir. Çünkü vergi veren vatandaşın muhatap olduğu kurum sadece Gelir İdaresi Başkanlığı değildir. Bu konuda önemli sacayaklarının; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Belediyeler ve tabii ki, Gelir İdaresi Başkanlığı ile Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı olduğu söylenebilir. Çalışmalara üniversiteler ile mükellef temsilcilerinin de katılması sağlanabilirse, yararlı sonuçların ortaya çıkacağı açıktır.

Mükellef haklarının tek bir yasada toplanması görüşünün uygulanamayacağı aşikârdır. Örneğin 2016 yılında çalışmaları başlatılan Vergi Usul Kanunu taslağı ile ilgili metne bir bölüm olarak konulan Mükellefin Hakları ve Ödevleri başlığı altındaki genel ve özel hakların, mükellef haklarının tamamını kapsadığı söylenemez. Zaten taslak, tasarı haline henüz gelememiştir.

Dolayısıyla mükellef haklarını tek bir yasada toplamak çabası yerine uygulanabilecek bir öneri olarak; Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, mükellef haklarına ilişkin tüm mevzuat hükümleri sıralanarak ve teknik terimlerden ziyade mükellefin anlayacağı dil kullanılarak  “Mükellef Hakları Dizini” oluşturulabilir ayrıca buna ilişkin bir de broşür hazırlanabilir. 

Gelir İdaresi Başkanlığı kamu spotları ve reklam teknolojisinden yararlanarak veya SMS göndermek suretiyle bu broşürün mükelleflere ulaşmasını sağlayabilir. Vergi İletişim Merkezi – VİMER’den destek alınabilir, konuyla ilgili olarak Mükellef Hizmetleri Masası kurulabilir. Broşürde yer alan bazı bölümler, okullarda çocuklara etkili şekilde anlatılabilir. Gelir İdaresi Başkanlığı merkez birimlerde, vergi dairesi başkanlıkları, defterdarlıklarda tüm unvanlardaki çalışanlara 2007 yılında başlatılan ve üç yıl boyunca süren Mükellef Hizmetleri Temel Teknikleri Eğitimine benzer bir hizmet içi eğitim yoluyla bu dizin anlatılabilir.

Bütün bu çalışmalar, Gelir İdaresi Başkanlığının stratejik planında hedeflediği vergiye gönüllü uyumu sağlayacak, misyonunda amaçladığı hizmet kalitesini iyileştirerek, hem çalışan hem mükellef memnuniyetini artıracaktır.

(Vergi Dünyası dergisinin Mayıs 2018 sayısında yayımlanmış olup Sn. Dr. Tamzok’un özel izniyle yayımlanmaktadır.)

  1. 178 Sayılı Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/4.5.178.pdf, (Erişim Tarihi: 09.02.2018).
  2. 5345 Sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, http://www.gib.gov.tr/kurumsal/teskilat-kanunu, (Erişim Tarihi: 09.02.2018).
  3. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, madde:107, http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.6183.pdf, (Erişim Tarihi: 12.02.2018).
  4. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, madde: 8,  http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.4.213.pdf, (Erişim Tarihi: 09.02.2018), s.3477.
  5. “Vergi Usul Kanunu Tasarısı”, İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası,   http://www.istanbulymmo.org.tr/dosyalar/vuk_Tasarisi_Gib.pdf,   (Erişim Tarihi:  08.02.2018).
  6. 1982 Anayasası, https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa82.htm, (Erişim Tarihi: 09.02.2018).
  7. Aykın, Hasan. “Mükelef Hakları Bildirgesi’nde İmzalar Eksik mi?”, Vergi Dosyası İnternet Sitesi,https://vergidosyası.com/2017/03/16/mukellef-haklari-bildirgesinde-imzalar-eksik-mi/, (Erişim Tarihi: 03.02.2018).
  8. Bıyık, Recep.  “Vergi Usul Kanunu Taslağı- Eleştiri, Görüş, Öneri”, İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Resmi Web Sitesi,www.istanbulymmo.org.tr/dosyalar/2016_02_18%20YMM_VUK.pdf, (Erişim Tarihi: 05.02.2018).
  9. Çetin, Güneş ve Gökbunar Ramazan. “Mükellef Haklarına Vergi İdaresi Çalışanlarının Bakışı”, Yönetim ve Ekonomi, Cilt: 17, Sayı: 1, 2010, ss.23-46.
  10. Egeli, Haluk ve Dağ, Mehmet. “Türk Vergi Hukuku Açısından Mükellef Haklarının Değerlendirilmesi”, Maliye Dergisi, Sayı:163, 2012, ss.130-146.
  11. Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı, Mükelleflerin Hakları ve Ödevleri Rehberi, Yayın No: 185, 2014.
  12. Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı, Mükellef Hizmetleri Temel Teknikleri Katılımcı Ders Kitabı, Yayın No: 40, 2007.
  13. Gerçek, Adnan. “Vergilemede Mükellef Hakları ve Türkiye’deki Durumun İncelenmesi”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı: 209, 2006, www.muhasebetr.com/ozelbolum/014/ (Erişim Tarihi: 09.02.2018).
  14. Gümüş, Ali. “Vergi İnceleme Sürecine Getirilen Yeni Düzenlemelerin Mükellef Hakları Kapsamında Değerlendirilmesi”, Vergi Dünyası Dergisi, Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Sayı: 429, Mayıs 2017, ss.80-84.
  15. Heper, Fethi ve Dönmez, Recai. Vergi Hukuku, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yay., 2003.
  16. İnan, Alper. “Türkiye’de Vergilerin Meşruiyetinin Sağlanmasında Mükellef Haklarının Önemi ve Anayasal Dayanaklarının Belirlenmesi”, (Yüksek Lisans Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008.
  17. Karyağdı, Nazmi. “Mükellef Hakları Bildirgesi Ne Demektir?”, Vergi Algı İnternet Sitesi,http://vergialgi.com/mukellef-haklari/mukellef-haklari-bildirgesi-ne-demektir, (Erişim Tarihi: 02.02.2018).
  18. Taxpayers Bill of Rights, https://www.irs.gov/taxpayer-bill-of-rights , (Erişim Tarihi: 30.01.2018).
  19. Taxpayer Bill of Right Enhancement Act of 2017, https://www.congress.gov/bill/115th-congress/senate-bill/1793/text, (Erişim Tarihi: 30.01.2018).
  20. T.C. Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, Vergi İncelemelerinde Mükellef Hak ve Yükümlülükleri Broşürü, 2016.
  21. Tekin, Ahmet ve Sökmen Gürçam, Özlem. “Seçilmiş Bazı OECD Ülkelerinde Mükellef Hakları: İngiltere, ABD, Avustralya ve Kanada”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi,  Cilt:5, Sayı: 7, 2016, ss.1989-1999.
  22. Türkay, İmdat. “I. Ulusal Mükellef Hakları Sempozyumu’nda Paylaşılanlar”, Vergi Algı İnternet Sitesi, http://vergialgi.com/mukellef-haklari/1-ulusal-mukellef-haklari-sempozyumunda-paylasilanlar, (Erişim Tarihi: 12.02.2018).
  23. Üyümez, Mustafa Erkan ve Bişgin, Aytül. “A Comparative Analysis of Taxpayer      Rights in Turkey and the USA, Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi,   Sayı: 2, Güz 2016, ss.66-75.
  24. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Resmi İnternet Sitesi, http://www.vdk.gov.tr 
  25. Yaltı, Billur. Vergi Yükümlüsünün Hakları, 1. Baskı, İstanbul, Beta Yay., 2006.
  26. Yaşar, Mehmet. “Vergi Hukukunda Yeni Bir Müessese Olarak İzaha Davet”, Vergi Dünyası Dergisi, Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Sayı: 429, Mayıs 2017, ss. 52-56.
  27. İmdat Türkay, “I. Ulusal Mükellef Hakları Sempozyumu’nda Paylaşılanlar”, Vergi Algı İnternet Sitesi,  http://vergialgi.com/mukellef-haklari/1-ulusal-mukellef-haklari-sempozyumunda-paylasilanlar, (28 Aralık 2014).
  28. Güneş Çetin ve Ramazan Gökbunar, “Mükellef Haklarına Vergi İdaresi Çalışanlarının Bakışı”, Yönetim ve Ekonomi, Cilt: 17, Sayı: 1, 2010, s.25.
  29. Billur Yaltı, Vergi Yükümlüsünün Hakları, 1. Baskı, İstanbul, Beta Yay., 2006, s.3.
  30.  Fethi Heper ve Recai Dönmez, Vergi Hukuku, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yay., 2003, s.126.
  31. Egeli ve Dağ, s.133-137.
  32. Mehmet Yaşar, “Vergi Hukukunda Yeni Bir Müessese Olarak İzaha Davet”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 429, Mayıs 2017, s.52.
  33. Gelir İdaresi Başkanlığı, Mükellefin Hakları ve Ödevleri Rehberi, Ankara, Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı- Yayın No: 185, Nisan 2014, s.7-9.
  34. Adnan, Gerçek, “Vergilemede Mükellef Hakları ve Türkiye’deki Durumun İncelenmesi”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı: 209, 2006, www.muhasebetr.com/ozelbolum/014/ (09.02.2018).
  35. - The Universal Declaration of Human Rights, http://www.ohchr.org/EN/UDHR/Documents/UDHR_Translations/eng.pdf, (09.02.2018).
  36. Güneş ve Gökbunar, s.24.
  37. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi,  http://www.danistay.gov.tr/upload/avrupainsanhaklarisozlesmesi.pdf, (09.02.2018), s.5.   
  38. Güneş ve Gökbunar, s.24.
  39. Mustafa Erkan Üyümez ve Aytül Bişgin, “A Comparative Analysis of Taxpayer Rights in Turkey and the USA”, Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 2, Güz 2016, s.69.
  40. Nazmi Karyağdı, “Mükellef Hakları Bildirgesi Ne Demektir”, Vergi Algı İnternet Sitesi,http://vergialgi.com/mukellef-haklari/mukellef-haklari-bildirgesi-ne-demektir, (29 Temmuz 2012).
  41. Ahmet Tekin ve Özlem Sökmen Gürçam, “Seçilmiş Bazı OECD Ülkelerinde Mükellef Hakları: İngiltere, ABD, Avustralya ve Kanada”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi,  Cilt: 5, Sayı: 7,  2016, s.1990.
  42. The Taxpayer Bill of  Rihgts,https://www.irs.gov/taxpayer-bill-of-rights, (05.02.2018). 
  43. Taxpayer Bill of Right Enhancement Act of 2017, https://www.congress.gov/bill/115th-congress/senate-bill/1793/text,  (30.01.2018).
  44. Tekin ve Gürçam, s.1993.
  45. Gerçek, www.muhasebetr.com/ozelbolum/014/, (09.02.2018).
  46. Üyümez ve Bişgin, s.72.
  47. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, madde: 8,  http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.4.213.pdf, (09.02.2018), s.3477.
  48. 178 Sayılı Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/4.5.178.pdf, (09.02.2018).
  49. 5345 Sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun,http://www.gib.gov.tr/kurumsal/teskilat-kanunu, (09.02.2018).
  50. Hasan Aykın, “Mükelef Hakları Bildirgesi’nde İmzalar Eksik mi?”, Vergi Dosyası İnternet Sitesi,https://vergidosyası.com/2017/03/16/mukellef-haklari-bildirgesinde-imzalar-eksik-mi/, (16.03.2017).
  51. Gerçek, www.muhasebetr.com/ozelbolum/014/, (09.02.2018).
  52. Üyümez ve Bişgin, s.70.
  53. Gümüş, s.80.
  54. GİB, Mükellefin Hak ve Ödevleri Rehberi, s.3.
  55. Karyağdı, http://vergialgi.com/mukellef-haklari/mukellef-haklari-bildirgesi-ne-demektir, (29 Temmuz 2012)
  56. Alper İnan, “Türkiye’de Vergilerin Meşruiyetinin Sağlanmasında Mükellef Haklarının Önemi ve Anayasal Dayanaklarının Belirlenmesi”, (Yüksek Lisans Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008, s.70.
  57. Gelir İdaresi Başkanlığı, Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı, Mükellef Hizmetleri Temel Teknikleri Katılımcı Ders Kitabı, Yayın No: 40, 2007, s.33-43.
  58. Çetin ve Gökbunar, s.32.
  59. Çetin ve Gökbunar, s. 37.
  60. Mükellef Portalı,Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Resmi İnternet Sitesi,https://portal.vdk.gov.tr/sites/tr/Sayfalar/default.aspx, (09.02.2018).
  61. “Vergi İncelemelerinde Mükellef Hak ve Yükümlülükleri Broşürü”, T.C. Maliye Bakanlığı, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, 2016, s.2-7.
  62. Ali Gümüş, “Vergi İnceleme Sürecine Getirilen Yeni Düzenlemelerin Mükellef Hakları Kapsamında Değerlendirilmesi”, Vergi Dünyası Dergisi,  Sayı: 429, Mayıs 2017, s.81.
  63. Çetin ve Gökbunar, s.27.
  64. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, madde: 5.
  65. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, madde: 107, http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.6183.pdf, (09.02.2018).
  66. 1982 Anayasası, madde: 74, https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa82.htm, (09.02.2018).
  67. Egeli ve Dağ, s.141,
  68. Recep Bıyık,  “Vergi Usul Kanunu Taslağı- Eleştiri, Görüş, Öneri”, İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Resmi Web Sitesi,www.istanbulymmo.org.tr/dosyalar/2016_02_18%20YMM_VUK.pdf, (18 Şubat 2016).
  69. Haluk Egeli ve Mehmet Dağ, “Türk Vergi Hukuku Açısından Mükellef Haklarının Değerlendirilmesi”, Maliye Dergisi, Sayı: 163, Aralık 2012, s.132.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor