Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
4722OKUNMA

Kanuni Sultan Süleyman’ın Vergi Adaleti

“Mısır valisi Hadım Süleyman Paşa bu vilayetin vergisini “Mısır Hazinesi” ismiyle İstanbul’a göndermeye başlayan ilk validir. Gönderdiği vergi miktarı senede “800.000 duka altını” tutmaktadır.

Fakat Süleyman Paşa oradan başka bir vazifeye nakledildikten sonra yerine tayin edilen Hüsrev Paşa bir sene vazife gördükten sonra “800.000” yerine “1.200.000” duka altını göndermiştir. Bu miktar eskisinden 400.000 altında fazladır.

İşte bu fazlalık Kanuni’nin derhal işe müdahale etmesine sebep olmuş ve Hüsrev Paşa’nın halka zulmederek fazla para toplayıp toplamadığının hemen tahkikini emretmiştir!

Hüsrev Paşa kendisini müdafaa etmek için bu fazlalığın Mısır’daki sulama tedbirlerinden dolayı mahsulün fazlalaşmasından ve selefi zamanında bir donanma inşa edilerek büyük masraflara girişildiği halde kendi zamanında öyle bir masraf olmadığından bahsetmişse de bunlar Kanuni Sultan Süleyman’ı tamamıyla tatmin etmediği için Hüsrev Paşa azledilmiş, yerine tekrar Süleyman Paşa getirilmiş ve 400.000 altın tutan fazla para devlet hazinesine mal edilmeyerek su işlerine sarf edilmiştir.”(*)

Kanuni Sultan Süleyman’ın en önemli özelliklerinde biri hakkaniyete önem vermesi ve adalet duygusu yüksek seviyede olan bir kişiliğe sahip olmasıydı. Vergi adaleti konusundaki bu tavrın, onun “Kanuni”liğini ortaya koyan önemli örnek bir olduğunu düşünüyorum.

Adil vergi sistemi

Vergide adalet kavramı, vergi kadar eski bir olgu.

Maliye tarihi göstermektedir ki adil olmayan vergi sistemlerini vergi ödeyicilerinin, benimsemesi pek de mümkün olmuyor.

Nihai tüketici durumunda olan insanların ya da küçük ve orta ölçekli girişimcilerin kazanç ve gelirlerine değil daha ziyade onların harcamalarına dayanan vergi sisteminde de adaletten söz etmek mümkün olmuyor.

Her türlü mal ve hizmet alımında %1 ila %18 arasında ödediğimiz KDV, petrol ürünlerinden, motorlu taşıtlardan, tütün mamulleri ve alkollü içeceklerden, kolalı içecekler ve beyaz eşyadan vb.nden alınan Özel Tüketim Vergisi, iletişim hizmetlerinde ödediğimiz %5-25 arasındaki Özel İletişim Vergisi ve bir kısım harçlar vergi sistemimizin adil olmadığı konusuna örnek oluşturuyor.

Bu durumda; vergi sistemimizdeki adaletsizliğin en temel göstergesi olan %70 dolaylı vergiler-%30 kazanç ve gelir üzerinden alınan dolaysız vergiler kompozisyonunun, doğrudan vergiler yönünde değişmesini hedef edinmek gerekiyor.

Sanırım okuyucularımızın büyük bir çoğunluğu “harcayanın değil kazananın ödediği” bir vergi sisteminin daha adil bir vergi sistemi olduğu fikrimize katılacaktır.

Bize göre vergide adaleti sağlamanın yolu;

  • kayıt dışılığın büyük ölçüde kayda alınmasından,
  • indirim, istisna ve muafiyetlerin minimum düzeye indirilmesi suretiyle vergi tabanının genişletilmesinden,
  • servet üzerinden vergilemede etkinlik sağlanmasından,
  • Türkiye’de vergilendirilmesi gerekirken offshore hesaplara giden kazançların ülkemizde vergilendirilmesinden,

geçmektedir. 

(*) Adnan Nur Baykal, Türklerin Strateji Serüveni, Sistem Yayıncılık, 2008, s.280, İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Türkiye Yayınevi, 1971, 2.Cilt, s.65

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor