Kabul Raporlarını Mükellefe Vermek Zorunlu Olmaktan Çıktı!
Yapılan tam ya da sınırlı vergi incelemesi sonucunda vergi yasalarına aykırı herhangi bir husus bulunamamışsa, vergi inceleme dünyasında “kabul raporu” adı verilen ancak şekli, yapısı standart olmayan bir rapor düzenlenir.
Kabul raporları uygulamada, kimi zaman tek sayfa olarak düzenlenirken kimi zaman da normal rapor formatında hazırlanıp “SONUÇ” bölümünde “Vergi kanunları açısından tenkidi gerektirir bir husus bulunmadığı kanaat ve sonucuna varılmıştır.” diye düzenlenebiliyor.
Şurası da bir gerçek ki gündelik hayatta az sayıda vergi mükellefi veya meslek mensubu (YMM, SMMM) bu raporları görebilmiştir.
Çünkü; az sayıda düzenlenen bu raporların mükellefe verilmesi geçmişte zorunlu değildi.
Ancak Maliye Bakanlığı’nca (Vergi Denetim Kurulu) 31.10.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasında yer alan:
“Vergi kanunlarına göre yapılan incelemeler sonunda eleştiriyi gerektiren bir hususa rastlanmaması halinde bu durum, incelemeyi yapan tarafından düzenlenecek bir rapor ile nezdinde inceleme yapılana bildirilir.” ifadesiyle mükelleflerin bilgi edinmesi alanında önemli bir adım atılmıştı.
Kamuoyunca gerekçesi bilinmemekle birlikte, yaklaşık 4 yıldır yürürlükte olan bu düzenleme 6.11.2015 tarihinde yapılan değişiklikle (Md.7) Yönetmelikten çıkarıldı.
Yürürlükte olduğu dönem içinde tek bir standart uygulamanın olmadığı mükelleflerce ve meslek mensuplarınca ifade edilmekteydi; yani kimi zaman denetim elemanlarınca kabul raporları mükelleflerle paylaşılırken kimi zaman da mükellefler bağlı oldukları vergi dairesine başvurarak bu raporları temin edebilmekteydi.
Mükellefler açısından;
- İncelemenin tamamlandığının anlaşılması,
- Kayıt ve işlemlerinin vergi yasalarına uygun olduğunun denetim elemanınca onaylanması
gibi anlamlara gelen uygulama, mükellef hakları açısından olumlu bir düzenleme olmuştu.
Nitekim kabul raporu, vergi mükellefi psikolojisi açısından bir takdirname ya da teşekkürname olarak algılanmaktaydı.
Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikle sağlanan hakkın Kasım 2015’te ortadan kaldırılmasıyla, 4.12.1963 tarihinde yayımlanan 66 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde yer alan;
Kanunda vergi tarh ve tebliğ edilmesini gerektirmeyen inceleme raporlarının mükellefe tebliğ edileceğini gösteren bir hüküm mevcut olmadığı gerekçesinden hareketle “vergi incelemesinin (mükellefin beyanının aynen kabulü) şeklinde sonlanması halinde ise inceleme raporunun mükellefe tebliğine mahal olmayıp, raporun mükellefin vergi dairesindeki dosyasına konulmasıyla iktifa edilmesi” şeklindeki ifade yeniden hüküm ifade eder hale geldi.