Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Emre BEYAZ
Emre BEYAZ
2309OKUNMA

Incoming Turlarda KDV İstisnası

Malum turizm cenneti olan ülkemizi her yıl milyonlarca turist ziyaret ediyor ve turizm sektörü elde edilen gelirler bakımından ülke ekonomisinin can damarı olmaya devam ediyor. En son 2014 TUİK verilerine göre ülkemizin yıllık turizm geliri 34 milyar 305 milyon 904 bin dolar. Söz konusu gelirin 8 milyar 302 milyon 954 bin doları ise paket tur harcamalarından oluşuyor.

Peki bütçe içerisinde önemli bir gelir kalemi olan incoming turlarda KDV istisnası mevcut mu, mevcut ise kapsamı nedir? Yazımızda bu soruların cevaplarını bulacağız.

Öncelikle yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler KDV’den müstesnadır. Söz konusu istisnanın uygulanabilmesi için ise hizmet ihracatı ile ilgili aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmiş olması zorunludur.

1- Hizmet Türkiye’de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
Yurt dışındaki müşteriden kasıt, hizmet sunulan kişinin ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezinin yurt dışında bulunması veya yurt içinde bulunan bir firmanın, yurt dışında kendi adına müstakil olarak faaliyet gösteren şube, acenta, temsilci ve bürosunun olması gerekmektedir.

2- Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.
İstisnanın uygulanabilmesi için, hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, yurt dışındaki müşteri için verilen hizmetin bu müşterilerin, Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir.

Yukarıda yer alan şartları taşımayan hizmet ihracatları KDV istisnasından yararlanamaz. Turistlere Türkiye’de verilen konaklama, yurtiçi ulaşım, yeme içme, transfer ve rehberlik gibi hizmetler KDV istisnasına konu edilemezler.

Konuyu örnek ile açıklamak gerekirse;
Türkiye’de yerleşik olan ve seyahat acentalığı yapan (B) A.Ş. yurt dışında bulunan bir seyahat acentasının gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme ve yeme-içme hizmeti vermektedir. Bu mükellef söz konusu hizmeti karşılığında, 100.000 lira tahsil etmiştir. Türkiye’deki seyahat acentesi aldığı bu paranın 90.000 liralık kısmını, turist grubunun Türkiye’deki konaklama, yeme-içme gibi masraflarında kullanmıştır. Yaptığı bu masraflardan sonra kendisine 10.000 lira kalmıştır.

Bu durumda bu mükellef yabancı seyahat acentasına 10.000 liralık hizmette bulunmuştur. Bu hizmetten yabancı seyahat acentası yararlandığından bu tutara katma değer vergisi uygulanmayacak ve hizmet ihracatı kapsamından işlem yapılacaktır.

Ancak, adı geçen mükellefin turist grubuna Türkiye’de verdiği yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden, Türkiye’de yararlanıldığından, bu hizmetler vergiye tabi tutulacaktır. Dolayısıyla turist grubuna verilen yeme-içme, konaklama gibi hizmetler için genel esaslara göre hesaplanan katma değer vergisinin ödeneceği tabiidir.

Bu mükellef, yabancı seyahat acentasına verdiği söz konusu hizmetlere ait keseceği faturada, vergiden müstesna tutulan hizmet bedeli ile vergiye tabi tutulacak hizmet bedelini ayrı ayrı gösterebileceği gibi, bu hizmetler için ayrı ayrı fatura da düzenlemesi mümkün bulunmaktadır.

Yukarıda yer alan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, incoming turlarda, yurtiçi seyahat acentası tarafından, Türkiye’de sunulan hizmetlerin karşılığı olarak (konaklama, yeme-içme, rehberlik, transfer, ulaşım vb.) yabancı seyahat acentasından alınan para söz konusu istisnadan yararlanamayacak, sadece yurt içi seyahat acentasının kendisinde kalan para (kar, ücret, komisyon vb. adlarda) KDV’nden istisna edilecektir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor