Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Araştırmalar

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1441OKUNMA

Gıda bankacılığı açlık sorununu çözüyor mu?

TÜİK geçtiğimiz günlerde Türkiye’de yoksulluk ve açlık sınırı rakamları açıklandı. Buna göre nüfusun %16,1’lik kısmı yoksulluk sınırı altında yaşamakta.

Bir kişinin yaşamını devam ettirebilmesi için alması gerekli temel gıda maddelerinden oluşan sepetin maliyeti ise “açlık sınırı” olarak tanımlanmaktadır. Aşağıdaki tabloda da görüldüğü üzere 5 kişilik bir aile için son açıklanan verilere göre 2010 yılında açlık sınırı 363 TL’dir. Bu aile için gıda ve gıda dışı harcamalardan oluşan yoksulluk sınırı ise 1.025 TL olarak hesaplanmış durumda.

Hanehalkı büyüklüğüne göre açlık sınırı, Türkiye

 
     

Hanehalkı büyüklüğü

Açlık sınırı - (1)
(TL)

 

2002

2003

2004

2005

2006

2007(*)

2008

2009

2010(2)

 

1

59

75

81

84

91

105

122

127

141

 

2

90

113

122

127

138

159

185

192

213

 

3

113

143

154

161

174

201

233

243

269

 

4

133

168

182

190

205

237

275

287

318

 

5

152

192

207

217

235

271

313

328

363

 

6

170

214

230

242

261

301

350

365

404

 

7

187

235

253

264

287

331

382

401

444

 

8

201

253

275

287

311

359

414

435

482

 

9

215

271

294

306

331

387

446

465

515

 

10

230

288

315

325

351

404

471

495

548

 

2009 Yoksulluk Çalışması Sonuçları, TÜİK

(1) Gıda harcamalarından oluşan yoksulluk sınırıdır

(2) Gıda yoksulluk sınırı, 2003 temel yıllı Tüketici Fiyat Endeksi'nin gıda ana grup indeksi ile; gıda ve gıda dışı bileşenlerden oluşan yoksulluk sınırı ise genel indeks ile genişletilerek 2010 yılına inflate edilmiştir

(*) Yeni nüfus projeksiyonlarına göre revize edilmiştir .

TÜİK istatistiklerine göre günlük 4,3 ABD Dolarının altında satınalma gücü paritesine sahip kişi sayısı olumlu bir seyir izleyerek 2007’de 5.796.000 iken 2009’da bu rakam 3.066.000’ya inmiştir.

Ancak yoksulluk sınırı altında yaşayan kişi sayısı ise 2007’de 10.127.000 iken 2009’da 10.669.000’e yükselmiştir.

Açlık sınırının hesaplanmasında yer alan gıda maddeleri

Açlık sınırı hesaplanırken sepette yer alan gıda maddeleri; ekmek ve tahıllar (ekmek, bulgur, pirinç, makarna), et (dana, koyun, tavuk eti), balık, süt, peynir, yoğurt, yumurta, katı ve sıvı yağlar, meyveler, sebzeler, şeker, reçel, bal, çikolata, salça vb., çay, kahve, kakao, alkolsüz içeceklerden (su, kola) oluşmaktadır.

Açlığın nedenleri?

Açlık sınırının altında yaşayan insan sayısı kırsal kesimde kente nazaran oransal olarak fazlalık göstermektedir. Kırsal kesimde yaşayanların yanı sıra, yaşlılar, çocuklar ve engelliler de açlık riski altında olanların arasında yer almaktadır.

Açlıkla mücadelede gıda bankacılığı

Modern dünyanın en önemli konularında biri de açlıkla mücadele. Bunun için sivil toplumun katkılarıyla Devletin desteğiyle adımlar atılmaya çalışılmakta. Bugün için sorun gıda üretiminde kıtlık değil gıdaya ulaşabilmedeki engeller. Sosyal dayanışmayı artırmak amacıyla vergi yoluyla sağlanan teşvikler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de mevzuatta yer almakta.

Açıklıkla mücadelede insanlara doğrudan gıda yardımı yapmak insani bir çözüm yolu. Her ne kadar “kişilere balık vermek yerine balık tutmasını öğretmek” daha uzun vadeli bir çözüm gibi kulağa hoş gelse de yapısal nedenler; örneğin kişinin çalışamayacak kadar yaşlı olması veya çalışamayacak derecede engelli olması, o kişiye doğrudan yardım dışında başka bir seçenek bırakmamaktadır.

2004 yılında mevzuata giren gıda bankacılığı “bağışlanan veya üretim fazlası, sağlığa uygun her türlü gıdayı tedarik eden, uygun şartlarda depolayan ve bu ürünleri doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla fakirlere ve doğal afetlerden etkilenenlere ulaştıran ve kâr amacı gütmeyen dernek ve vakıfların oluşturduğu organizasyon” olarak tanımlanmaktadır.

Gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara yapılan bağışlar gelir ve kurumlar vergisinden indirilebiliyor

Ocak 2004’te Gelir Vergisi Kanunu’nun 40 ve 89. maddelerine ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesine yapılan eklemeler ile gıda bankacılığı alanında faaliyet gösteren dernek ve vakıflara bağışlanan gıda maddelerinin gelir vergisinden ve kurumlar vergisinden indirilebilmesi mümkün hale gelmiştir.

Aralık 2004’te yapılan ekleme ile temizlik, giyecek ve yakacak maddeleri de gıda bankacılığı kapsamındaki indirimler arasına alınmıştır.

Beyannamelere göre gıda bankalarına yapılan bağışlar

Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yer alan yıllık gelir vergisi beyannamelerindeki gıda bankacılığı kapsamındaki ayni bağışların parasal değerleri ve bağışta bulunan mükellef sayıları şöyledir:

Gelir Vergisi Mükelleflerinin Gıda Bankacılığı Kapsamındaki Bağış ve Yardımları

Yılı

Mükellef Sayısı

Tutarı (TL)

2004

15

25.339

2005

30

1.025.177,56

2006

29

649.283,30

2007

23

321.355,14

2008

33

54.319,73

2009

24

172.629,61

2010

45

3.227.863,37

2011

73

513.988,65

Kaynak: www.gib.gov.tr

 Bugün için genel anlamda vatandaşın bilgi edinebileceği toplu rakamlar bunlar. Gıda bankacılığı yapan bir kısım dernek ve vakıfların bazılarının internet sitelerinde ayni ve nakdi bağış tutarları toplamını görebilmek mümkün iken bir kısmında mümkün bulunmamakta.

Diğer taraftan kurumlar vergisi beyannamesinde gıda bankacılığına ilişkin bir satır yer almıyor.  Bu anlamda gelir vergisi beyanname özetleri ülke genelinde vatandaşın bilgi edinebileceği tek kaynak durumunda. Bu tabloya göre gelir vergisi mükellefleri açısından gıda bankacılığının dalgalı bir seyir izlediği özelikle deprem vb. afetlerin olduğu yıllarda artış gösterdiği görülmektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü verilerine göre 2011 yılında vakıflara yapılan bağış ve yardımların toplamının 2.411.340.981 TL olduğu dikkate alındığında, sınırlı verilerden hareketle, 2011 yılı gelir vergisi beyannamesinde yer alan 513.988,65 TL’lik gıda bankası yardımlarının seviyesi hakkında fikir vermekten uzak görünmektedir. Bu bağlamda kurumlar vergisi beyannamelerinde de bu konuda bir satır açılması ve sivil toplum örgütlerinin internet sitelerinde yıllar itibariyle gıda bankacılığı alanındaki rakamları açıklamaları şeffaflığın, hesap verebilirliğin, sosyal dayanışmanın ve demokratik katılımcılığın gelişmesi adına katkıda bulunabilecektir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor