Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

İmdat TÜRKAY
İmdat TÜRKAY
1347OKUNMA

Kamu Bilişim Zirvesi-2016’nın Değerlendirilmesi


Kamu Bilişimcileri Derneği tarafından bu yıl birincisi düzenlenen “Kamu Bilişim Zirvesi” 15-17 Nisan 2016 tarihlerinde Antalya’da yapıldı. Kamu ve özel sektörden 321 temsilcinin katıldığı Zirvede, kamuda kullanılan bilişim teknolojilerinin ülke ekonomisine katkısı ve olası yeni hizmetler ile elde edilecek kazanımları kamu bilişim yöneticileri, sektör temsilcileri ve akademisyenler tarafından;

  • 4.5 G Teknolojisi ve Dijital Dönüşüm
  • Kamuda Siber Güvenlik (97/3 Nedir?)
  • Kamu Bulutu ve Veri Merkezi yaklaşımı
  • Kamuda E-Dönüşüm
  • Kamu Bilişim Yöneticilerinin Gelecek Vizyonu

Konu başlıkları kapsamında değerlendirilerek, çok faydalı paylaşımlarda bulunuldu. Bu çalışmada, bizzat takip ettiğim bu zirvede bilişim uzmanlarının paylaşımlarından bahsetmek istiyorum.

Kamu bilişim sektörünü geliştirmek, kamudaki bilişim çalışanları ve paydaşlarının birbiriyle iletişimini artırmak, kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak, yeni teknolojilerle ortak aklın geliştirilmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen panelde, Kamunun bilişim sektöründe ortak akıl oluşturması gerektiği vurgulandı. Ülkemizde kamu e-dönüşümü içselleştirmiş ve çok çeşitli alanlarda ve kırılımlarda bir  çok hizmeti internet üzerinden vermeye başlamıştır. Bununla birlikte Bulut bilişim, büyük veri, nesnelerin interneti gibi yeni teknolojiler e-Dönüşüm süreçlerine büyük farklılık getirmiştir. Yaşam şeklimizi değiştiren bu teknolojilerin e-dönüşüm noktasında kamu hizmetlerine yaptığı ve yapacağı etkiler üzerine paylaşımlar yapıldı.

Bilgi ve teknolojik cihazların gelişmesi ile birlikte bilginin dünyada çok hızlı bir şekilde hareket ettiği ve bunun sonucunda bilişim teknolojilerinin ciddi etkiler yarattığı; önemli olan bu etkileşimi olumlu yönünde fırsatlara dönüştürmek olduğu ifade edildi. Ülke olarak bilişim alanında yazılım geliştirme ve marka oluşturmaktan ziyade, hazır teknolojiyi kullanmayı tercih eden bir konumdayız maalesef. Ancak bu bir süreç işi ve biz daha yolun başındayız galiba. 7.395 Milyar olan Dünya nüfusu içinde 3,4 milyar internet kullanıcısının olduğu günümüzde, Türkiye 46,2 milyon internet kullanıcısı ile ön sıralarda yer almaktadır. Ülkemizde 4.5G teknolojisi ile insanlar artık internet kullanımında hız, verimlilik ve kesintisizlik istemektedir. Panelde bir sektör temsilcisi Dünyada 2014-2015 de en inovatif 50 şirket (Apple, Google, Samsung, Microsoft, Amazon, Toyota diye gidiyor) içinde bir tane Türk şirketinin olmadığını paylaştığında, Ülke olarak ne kadar yolun başında olduğumuzu daha iyi anlıyor insan.  Türk yazılımcıların Hindistan’daki yazılımcılardan çok daha başarılı ve ileri olmasına rağmen, Hindistan dünyaya yıllık 50 milyar dolar yazılım ihracatı yaparken, bizim de bu seviyelere neden gelemediğimizi düşünmeden yapamıyor insan.

Kamuda E-Dönüşüm (e-Devlet Kapısı)

Bilişim teknolojilerinin en fazla etkilediği kesimlerden biri kuşkusuz kamu kurumlarıdır. Kamu kurumlarının bilişim teknolojilerini yoğun olarak kullanmasıyla birlikte, verilen kamu hizmetleri çeşitlenmiş ve kalitesi de artmıştır. Kamu kurumlarının çalışmaları ülkemizin bilgi toplumuna dönüşmesinde büyük rol oynamaktadır. Öte yandan kamu kurumlarının bilişim teknolojilerini kullanarak ülke ekonomisine de katkı sağladığı açıktır. Zaman ve mekandan bağımsız olarak verilen e-hizmetler, ulaşım, kırtasiye vb. birçok maliyet kalemini ortadan kaldırmakta, hizmetlerin hızlı ve güvenilir bir şekilde yapılmasıyla olası hatalardan kaynaklanan maliyet ve sıkıntıları ortadan kaldırmaktadır. Ülkemizde başarı ile uygulanan ve vatandaşlar tarafından büyük kabul gören e-Devlet Kapısında; 27 milyon 500 bin kullanıcıya, 228 kurum tarafından, 1.500'e yakın hizmet sunulmaktadır. e-Devlet Kapısı'nda kullanıcı sayısının 50 milyona ulaşması hedeflenmektedir. Kamu kurumları tüm iş süreçlerini dijitalleştirmek zorunda ve bunun bir adım ötesi de artık entegre Devlete geçilmesidir.

Siber Güvenlik/Saldırılar ve 97/3 Oranı
Uzmanların söylediklerine göre, Dünyada yakın bir gelecekte tankla, tüfekle, uçakla savaşlar artık geride kalacak gibi. Artık Devletler cephelerde karşı karşıya gelip savaşmaktan ziyade siber savaşlar yapıyor. Türkiye’de,  internet üzerinden verilen kamu hizmetleri çok çeşitlenmiş ve kullanım sayısı da hızla artmıştır. Bu durum vatandaşımıza kaliteli, hızlı ve doğru hizmet verilmesini sağlarken bilişim sitemlerinin internete bağlanma zorunluluğu, bu sistemleri siber saldırganların hedefi haline getirmektedir. Kamu hizmetlerinin siber güvenliğinin sağlanması noktasında tüm taraflarla işbirliği içinde koordinasyon yöntemleri ve tecrübe paylaşımları yapılması gerekmektedir. Dünyadaki anlık siber saldırı trafiğine bakılırsa, Türkiye en fazla saldırıya maruz kalan ülkelerden biri konumundadır.

Siber saldırılardan dünyada yıllık 500 milyar dolar para döndüğü ve Ülkelerin bu alana büyük fonlar ayırdığı söyleniyor. Siber saldırılar için ülkeler “Hacker” arıyor ve artık saldırılar, daha dinamik ve kompleks. Bir virüsün 1 milyon versiyonunun üretildiği söyleniyor. Bu nedenle, insanlarımızda siber güvenlik konusunda farkındalık oluşması gerekiyor. Siber güvenlik uzmanlık isteyen bir alan ve özellikle savunma tarafında iseniz, eğitim çok önemli bir yer tutuyor. Ülke olarak siber güvenlik uzmanı yetiştirmemiz lazım ve Üniversitelerde yatırımların buna göre yapılması gerekiyor.

Elektronik hizmetlerde konfor çok güzel ama işin güvenlik boyutu da çok önemli gerçekten. Millet olarak teknolojiyi kullanma konusunda çok iyiyiz, ancak siber suçlarda Türkiye ilk 10 da yer alıyor maalesef. Uzmanlar Dünyada 2 milyon siber savunma uzmanının olduğunu söylüyor ve Türkiye’de de 20 bin siber saldırı güvenlik uzmanına ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Bir kuruma yapılan siber saldırı ortalama 2.287 gün sonra fark ediliyormuş. Dünyada hacker’ların kazancının yaklaşık 1 trilyon dolar olduğu söyleniyor. Uzmanlar Hacker”ları;  hactivistler, Devlet destekli saldırganlar, siber suçlular, yaramazlar ve dahili çalışanlar olarak sınıflandırıyor. Ülkemizde kullanılan siber savunma yazılımlarının %97’si yabancı, %3’ü yerli ürünlerden oluşuyor. Yerli ürünleri ve yazılımları geliştirmemiz gerekiyor. Siber güvenlik uzun soluklu bir süreç olarak değerlendiriliyor.  Siber güvenlik tansiyon hapına benzetiliyor, her gün alınması gerekiyor, oysa antibiyotiki bir hafta alınıyor ve bitiyor. Bilgi işlem yönetimi de insanın nefes almasına benzetiliyor, nefes alma durunca alt organlar duruyor ve vücut felç oluyor. İşyerlerinde her şey yolundayken, bilgi işlem merkezlerinin kimse farkına varmıyor, ama aksama olunca, arıza çıkınca şikayet başlıyor ve varlığı hissediliyor. Tüm bunlara rağmen Türkiye siber güvenlik konusunda farkındalık oluşturan ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Havelsan tarafından açılan Siber Savunma Merkezi de bunun bir göstergesi. Siber güvenlik için; milli çözümler üretilmeli, eğitim ve koruma hizmeti verilmeli, yerli yazılımlar geliştirilmeli ve en önemlisi Türkiye'de siber farkındalığın oluşması sağlanmalıdır.

Kamu Bulutu ve Veri Merkezi

Kamu bulutu, ülkemizde yıllardır gündemde olan bir konu ve Türkiye  2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planındaki eylemlerden biride,65. Kamu Bulut Bilişim Altyapısı Oluşturulması” olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Ancak henüz bir strateji ve yol haritası belirlenmiş değildir. Devlet tek noktadan hizmet vermeli ve Kamu her konuda entegre olmalı, tüm verilerin paylaşıldığı ortak bir platform olmalıdır. Kamu kurumları verilerini ortak alana açmak ve diğer kurumlarla paylaşmak istemiyor, ancak Kamuda buluta geçince veriler ortak paylaşılacak ve vatandaş çok daha iyi hizmet alacak. Kamu ve özel sektör tarafından veri merkezi kurmak çok maliyetli bir yatırım. Kamuda kurumsal veri merkezi kardeşliği kurulmalıdır. Güney Kore bu konuda çok iyi durumda ve Türkiye’nin de kendine özgü bir model geliştirmesi gerekiyor. Kamuda her kurum kendi veri merkezini yapıyor ve bu doğru değil, Kamunun ortak bir veri merkezi olmalı. Gerçi tüm bunlar yapılsa da tehlike bitmiyor, mutlaka yerli yazılımlar ve yerli markalar üretmemiz gerekiyor.

Sonuç

Sonuç olarak, Kamu ve özel sektör tarafından birçok kuruluş ve firmanın katıldığı panelde, uzmanlar çok ilginç ve yararlı bilgileri paylaştılar. Ülkemizin bilişim alanında gelecek yıllarda izlemesi gereken strateji ve vizyonunu ortaya koydular. Dünyada bilişim alanında değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte çok hızlı dönüşümler yaşanmaktadır. Ülke olarak bilişim alanında yerli ve milli yazılımlar geliştirmeli ve kendi markalarımızı yaratmalıyız fikri hemen hemen her katılımcının ortak temennisiydi. Ülke olarak 2023 hedeflerimize ulaşmamız için yeni teknolojiler ve yeni uygulamalar geliştirmemiz gerekiyor, başka çare yok.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor