Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Dr. Ahmet OZANSOY
Dr. Ahmet OZANSOY
1489OKUNMA

Amerikalılar Nasıl Oy Veriyor? Değişken Oy Verebilmenin Önemi

(Yüzbaşı Sn. Burhan ÇOLAK’la birlikte) (Boston, ABD) Tüm dünyada iktidarları değiştirenler; sabit ve değişmeyen seçmen kitlesinin dışında kalıp oylarını koşullara göre değiştirebilen seçmenlerdir. Siyasal yelpazedeki oy tercihleri değişmeyen seçmenlerin yaşadığı, kazananın ve kaybedenin önceden belli olduğu yerler siyasal iktidarlardan göreceli olarak daha az hizmet alırlar. Siyasal iktidarlar, siyasi rasyonalite gereği hizmet götürseler de götürmeseler de aynı oyu alacakları yerlere para harcamak yerine, oyunu alamadıkları ama hizmet götürerek alma ihtimali olan yerlere yönelirler ve oralara özel önem verirler.

Bu durumun önemli örneklerinden biri ABD’nin Massachusetts (MA) eyaletidir.

Massachusetts, toprak büyüklüğü olarak ABD'nin en küçük eyaletlerinden biri olmasına rağmen (nüfus olarak da ancak 14’üncü), kuruluşundan bugüne dek en önemli ve etkin eyaleti olagelmiştir. Gerek İngiltere'ye karşı verilen bağımsızlık mücadelesinde, gerek iç savaşta bugünkü siyasal yapıyı oluşturan birliği kurma çabasında, gerekse köleliğin kaldırılmasında üstlendiği rolde bu etkiyi çok net görebilmekteyiz. Birçok Amerikan başkanın bu eyaletten çıkması veya yolunun burdan geçmesi tesadüf değildir.

Massachusetts; başta ABD Başkanlık seçimi olmak üzere, senatör, temsilciler meclisi ve valilik seçimlerinde tüm ülkenin gözlerini çevirdiği bir eyalettir; zira değişken bir seçmen kitlesine sahiptir. Demokrat eğilimli gibi görünmekle birlikte koşullara göre kimi zaman demokratlar, kimi zaman da cumhuriyetçiler kazanmaktadır. Yani bu eyalette kimin kazanacağını önceden söylemek pek mümkün değildir. Massachusetts, hem demokratlar hem de cumhuriyetçiler açısından “çantada keklik” bir eyalet olmayı reddetmektedir ve bu nedenle verdiği oylar belirleyici olmaktadır.

Politikacılar oy alabilmek için, baştan hiç kimseye teşne olmayan Massachusetts seçmenini ikna etmek zorundadır. Hatta parti temsilcileri, MA seçmenlerini ikna edebilmek için birçok kez kendi partileri ile ters düşmek durumunda kalmışlardır. Modern libareller olarak bilinen MA seçmeni her ne kadar Demokrat Parti'ye yakın dursa da, her aday burada yerinin garanti olmadığını bilir. Tıpkı Demokrat Partili, iki dönem valilik (eyalet başbakanlığı) yapan Deval Patrick'ten sonra Cumhuriyetçi Partili Charlie Baker'ın vali olmasında olduğu gibi. Deval Patrick’in uygulamalarından memnun olmayan seçmen, siyasi tercihini değiştiriverdi. Peki demokrat parti eğilimli olan MA'de demokratlar açısından seçimin kaybedilmesinde etkili olan faktörler nelerdi acaba?

Bizde pek söz konusu olmadığı için, benim de şaşkınlıkla takip ettiğim en önemli sebep; seçmenlerin derinlemesine bütçeyi takip etmesidir. İnsanlar bütçe hedeflerinin tutturulamamasından, harcamaların dağılımından ve eyalet gelirlerinde meydana gelen düşmeden oldukça rahatsız oldular. Seçim öncesi dinlediğim bir radyo programına telefonla bağlanan vatandaşlar genelde “ödediğimiz vergiler doğru yerlere harcanmadı, eyalet gelirleri düzgün toplanmadı, Demokratların bunun hesabını vermesi gerekir” tarzında cümleler kuruyorlar idi. Valilik bütçesinden harcanan her bir penny’nin, Vali’nin kullandığı tüm imkânların hesabını soran bir seçmen kitlesi olduğunu gördüm. (Protokol biletiyle eşini maça götüren New York Belediye Başkanı’nın, sonradan bilet bedelini ödemesine rağmen, makamının nüfuzunu kullanmakla suçlanıp, istifa etmek zorunda kalmasını da hatırlayalım.)

Merak edip araştırdım: acaba vatandaşlar valilik bütçesinin detaylarını nasıl biliyorlardı ve ona göre siyasi tercihlerini değiştiriyorlardı?

Çok şaşırtıcı bir gerçekle karşılaştım: Massachusetts’de eyaletin bütçesini kontrol eden ve her yıl bütçenin kullanımı ile ilgili rapor yayımlayan Massachusetts Taxpayers Foundation (Massachusetts Vergi Mükellefleri Vakfı) adlı bir sivil toplum örgütü (non-profit organization) var. Resmi hiçbir yanı olmayan bu örgüt, tamamen gönüllülük esasına göre kurulmuş, hiçbir siyasi eğilime yakınlık göstermeyen ve halk adına bütçe denetimi yapan bir organizasyon. Valilik, tüm hesaplarını bu organizasyona açıyor ve sorularını da cevaplandırıyor. Denetim sonunda örgütün yayımlayacağı rapor çok önemli, zira halk bu raporu bekliyor.

İşte bu örgütün demokrat Deval Patrick’in yönetimindeki Valilik hesaplarıyla ilgili raporun yayımlanması sonrasında, raporda yer alan bütçe açıkları sebebiyle tam anlamıyla kıyamet koptu ve ilk seçimde demokrat Patrick koltuğunu cumhuriyetçi Baker’a bırakmak zorunda kaldı. Nitekim yeni seçilen cumhuriyetçi vali Charlie Baker'ın ilk işi, eyaletin bütçesini kontrol eden bu sivil toplum örgütü ile beraber bütçe denkleme çalışmalarına başlamak oldu.

Görüldüğü gibi Massachusetts’de halkın sıkı kontrolünde olan idareciler her adımlarını dikkatle atmak zorundalar zira aksi durumda tekrar seçilebilmeleri mümkün değil. Bu adımlar içinde de vergi konusu bilhassa önemli; onun içindir ki vergi ile ilgili düzenlemeler MA'de genelde refarandumla kararlaştırılır. Hiçbir vali seçildiğinden ve halkı temsil ettiğinden bahisle yeni vergiler koyamaz, vergi oranlarını değiştiremez veya vergi affı çıkaramaz. Yer yerinden oynar. Unutmayalım ki ABD'nin kuruluşunun temeli olan İngiliz Kralına karşı ayaklanamanın sebebi de kralın çaydan alınan vergiyi keyfi bir şekilde artırması olmuştur.

Massachusetts’in öğrettiği gerçek şu: Verdiği oyu değiştirebilen seçmen kıymetli, sabit fikirli seçmen önemsizdir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor