Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Hasan ŞAHİN
Hasan ŞAHİN
14060OKUNMA

E-Tebligat Zorunluluğu Bulunan Mükelleflere Kesilen Cezaların Kanuniliği

Bilindiği üzere vergi ile ilgili işlemlerimizde temel kanun vergi usul kanunudur. Vergisel bir işlemin(vergi/ceza ihbarnamesi, ödeme emrinin vs) tebliğ işlemleri bu kanuna göre gerçekleşir. Vergi usul kanunumuzun 93 ila 107. maddeleri tebligatın usul ve esasları anlatılır. Bu kapsamda kanunumuzun 107 maddesinde elektronik tebligatı, 456 sayılı vergi usul kanunu genel tebliğinde de e- tebligat kullanma zorunluluğu getirilen mükelleflerden bahsedilmiştir.

Bu yazımızda süresinde e-tebligat şifresini almayan mükelleflere ilişkin kesilen cezaların durumu hakkında bir değerlendirme yapacağız.

Vergi Usul Kanununda Elektronik Tebligat

Kanunumuzun 93. maddesinde;
Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzelkişilere posta vasıtasıyla, ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ olunur”

şeklinde tebliğin esaslarını bize izah etmiştir. Aynı kanunun 107/A maddesinde ise; kanunumuzun 93. maddesine atıf yaparak,

“93. maddesindeki hükümlere bağlı kalınmaksızın tebliğe elverişli elektronik bir adres ile elektronik ortamda tebliğ yapılabilir. Elektronik ortamda yapılan tebliğ muhatabın elektronik adresine ulaşmasını izleyen 5. Günün sonunda yapılmış sayılır”

“Maliye bakanlığı, elektronik ortamla yapılacak tebliğ ile ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik tebliğ yapılacakları usul ve esasları belirlemeye yetkilidir” denilmiştir.

Bu kapsamda 27/05/2015 tarihinde çıkan resmi gazete de bu hususlara ilişkin bakanlığımız 456 sayılı Vergi usul kanunu genel tebliğini yayımlamıştır. Peki bu tebliğ de neler var? Şimdi de ona bakalım

456 Sayılı VUK Genel Tebliği
Söz konusu tebliğ, elektronik tebligat işlemine nasıl başvurulacağı, konunun muhatabı mükelleflere bilgi akışının nasıl sağlanacağını ve kimlerin zorunlu olarak e-tebligat kapsamında olacağı ve uymayanlara ilişkin cezai hükümlerin neler olacağını bize açıklar.

Tebliğe göre elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve elektronik adres almak isteyen mükellefler şu şekilde sayılmıştır;

  • Kurumlar vergisi mükellefleri
  • Ticari, Zirai, Mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar
  • İsteğe bağlı olarak kendisine e-tebligat yapılmasını talep edenler

Yukarda belirtilen muhataplar kendilerine belirtilen sürelerde e-tebligat adresi almak ve kullanmak zorundadırlar.

Belirtilen süreden kasıt,  genel tebliğ çıktığı zaman öteden beri mükellefiyetleri devam edenler için 01.04. 2016 tarihine kadardır. 01.01.2016’dan sonra mükellefiyet tesis ettirenler ise işe başlamalarını takip eden 15 gün içerisindedir.

Başvuruları e-tebligat talep formu tüzel ve gerçek kişiler olmak üzere ayrı ayrı iki form ile bağlı oldukları vergi dairelerine müracaat edilerek gerçekleştirilir.

Bugünkü konumuz tebliğin cezai hükümlerine ilişkin hususlar ile alakalıdır. Şimdi de ona bakalım.

Cezanın evrensel hukuka uyarlılığı

Tebliğin cezai hükümler başlığın baktığımızda;

Elektronik tebligat sistemine dahil olması zorunlu olanlardan bu tebliğ ile getirilen yükümlülüklere uymayanların için Kanunun 148,149 ve mükerrer 257’nci maddeleri uyarınca, Kanunun Mükerrer 355. maddesindeki cezai müeyyide uygulanır.

şeklinde ifade etmiştir. Bu lafızdan anlaşılan odur ki tebliğ, kanunun 148. maddesinde belirtilen bildirimde bulunma yükümlülüğünü ve bu hükümlere riayet edilmemesi durumunda aynı kanunun mükerrer 355. maddesi gereği cezai yaptırım uygulamasını amaçlamaktadır.

Bu tebliğ ile ceza ihdas edilmesi, kanunun bakanlığımıza verdiği yetki sınırlarını aşılması sonucunu doğurmuştur. 107/A maddesi uyarınca verilen yetki kapsamında ” bunlara uyulmaması sonucunda cezai hükümleri belirleme” yetkisi sunmamıştır.

Türkiye Barolar Birliği 456 sayılı VUK Genel Tebliğini Danıştay 4. Dairesi 2015/944 esas sayılı dosyasında dava konusu etmiş anılan dairece tebliğ de yer alan genel nitelikli düzenlemenin üst hukuk normlarına aykırı bir yönünün bulunmadığı gerekçesiyle 23/05/2017 tarih ve 2017/4748 sayılı kararı ile davayı reddettiği, Temyiz başvurusunda ise Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 08/11/2017 tarih ve E:2017/618, K:2017/521 sayılı kararında;
“Sınırları kanunla belirlenmiş bir yetkiye dayanmaksızın idare tarafından düzenleyici bir işlemle suç ve ceza ihdas edilerek Suçta ve ceza da kanunilik ilkesine aykırı hareket edilmiş olduğu gerekçesiyle Tebliğin davacıya kesilen özel usulsüzlük cezasına da dayanak alınan Ceza Hükümleri başlıklı 9. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm ve fıkrasının bozulmasına”

şeklinde karar verilmiştir.

Gerçekten de bugün evrensel hukuk normları gereği konulan vergilerin ve cezaların idarenin keyfiyetine ve takdirine bırakılmadan açık, belirli bir şekilde kanunla ortaya konulması gerekir. Bilindiği gibi suç ve cezaların kanuniliği,  üst norm olarak anayasal güvence altındadır.
7103 Sayılı Kanun ile getirilen değişiklik

27.03.2018 tarihinde Resmi gazetede yayınlanan 7103 Sayılı Kanunun 13. maddesinde, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 355. maddesinde 107/A, 256, 257, mükerrer 257’nci maddesi hükümlerine uymayanlar için ceza şeklinde değiştirmiş olup,

107/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlar için;
1.Sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.000 Türk lirası
2.Sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 500 Türk Lirası

Bunların dışında kalanlar için 250 Türk Lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.
şeklinde ifade edilmiştir. Bu madde ile kesilecek cezalar için hukuki dayanak, mesnet oluşturulmuş olup, cezai müeyyide kanunla güvence altına alınmıştır.

Sonuç
Bugüne kadar açılan davalarda mahkemeler, davayı bahsettiğimiz gerekçelerle kabul etmiş, mükellef lehine sonuçlandırmıştır. Bundan sonraki açılacak davalarda yasal zemin oluşturulduğu ve boşluk giderildiği için idarenin kestiği cezalar, bu gerekçe ile terkin edilemeyecektir.

 - Vergi Usul Kanunu
- 456 Sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ
- Danıştay Kararları

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor