Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1287OKUNMA

Duran AB Süreci İçin İlerleme Raporu 2015: Vergilendirme Faslı

Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan Türkiye İlerleme Raporu’nda vergileme konusunda yer alan ifadeleri son üç yıldır VERGİALGI okurlarına duyuruyor ve yorumluyoruz.

2012’de yazdığımız yazının başlığı “Duran Araç İçin İlerleme Raporu” idi.

Başlık, son yıllarda her sonbahar yaşadığımız, fizik kanunlarına aykırı olan komedyanın, aynı zamanda siyaset ve sosyal bilimlerine de aykırı olduğunu özetlemekteydi.

Yani her şey olduğu yerde dururken ya da AB tarafından durdurulurken her yıl İlerleme Raporu açıklamak olsa olsa değerli sanatçımız Cem Yılmaz’a ait bir espri olabilirdi.

Ancak sanırım Avrupa Komisyonu da bu tanımlamanın farkına vardı ki, önceki yıllarda kullandığı “Turkey Progress Report” (Türkiye İlerleme Raporu) başlığını bu yıl “TURKEY 2015 REPORT” (Türkiye 2015 Raporu) şeklinde değiştirerek raporu yayınladı.

Türkiye yeniden hatırlandı
Mülteci krizi kapısına dayanana kadar Türkiye’nin AB’de müzakere sürecinde olduğunu adeta unutan ve unutturan AB, birden bire Türkiye’yi hatırladı.

Oysa ki gelişen ve dinamik ekonomik potansiyeli ve jeopolitik konumuyla Türkiye’yi yok saymak ve onu önemli bir stratejik ortak olarak görmemek, bize göre siyasi değil olsa olsa “stratejik bir körlük”tü.

Vergilendirmede hangi alanlarda uyum sözkonusu?
Öncelikle şu sınırlandırmayı belirtmekte yarar var: AB vergilendirme faslı uyum sürecinde gerek bireylerin gerekse kurumların gelir ve kazançları üzerinden alınan vergilerde üye ülkelerin vergileme hakkına pek fazla dokunulmazken, uyumlaştırma dolaylı vergiler ve özellikle de KDV ve özel tüketim vergileri üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Diğer taraftan vergi idareleri arasında işbirliği ve vergi kaçırmayı önleme alanında bilgi değişimi konuları da uyumlaştırma kapsamına giriyor.

Vergilendirmede ton rengi “orta“-“ılımlı”
Kısaca özetlemek gerekirse; son 3 yılda yayınlanan raporlarda yer alan vergi konuları ile ilgili belirlemeler ile 2015 Raporunda yer alan belirlemeler arasında ciddi bir farklılık görülmüyor. Genel olarak vergileme alanında Türkiye’nin yaptığı çalışmalar “orta karar” olarak tanımlanıyor.

Bu yılki raporun bir özelliği, geçmiş yıllarda sağlanan ilerlemeleri ya da uyum faaliyetlerini de içeriyor olması.

İlerleme Raporuna ilişkin olarak Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında; geçmişte sağlanan ilerlemelerden de bahsedilmesi konusunda Türkiye olarak daha önce talebimiz olduğu ve bunun ilk kez bu raporda karşılandığı belirtiliyor.

Aslında eğer bu bir süreçse ve bu süreçte atılması gerek adımların pek çoğunu atmışsanız cari yıl raporunda herhangi bir değişim olmadığını ifade etmek, yanlış bir durum tespiti anlamına geliyor. Özellikle önemli mesafe katedilen vergileme faslı da aslında bu duruma ilişkin bir örnek oluşturuyor.

2015 Raporunda belirtilen konular
Bu yıl yayınlanan raporda yer alan belirlemeleri şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Türkiye, alkollü içecekler üzerindeki ÖTV Eylem Planı 2009’na uyum sağlamalı.
  • Akaryakıt vergilemesinde AB müktesebatına yaklaşılmalı.
  • Türkiye’nin Katma Değer Vergisi mevzuatı AB müktesebatı ile hala uyumlu değildir. Ana yapı, istisnalar, özel düzenlemeler ve indirimli oran uygulamaları konularında daha fazla uyum gerekiyor.
  • İthal edilen ve harmanlanmış sigara üzerindeki Tütün Fonunun 2009 Eylem Planında indirilmesi olumlu bir adım olmuş ancak AB müktesebatı ile Türk mevzuatı arasındaki farklılıklar devam ediyor.
  • Yerli ve ithal alkollü içkiler üzerindeki ÖTV tutarları arasındaki ayrımcılık içerdiği ifade edilen farklılık Ocak ayında azaltıldı. Ancak raporda tam anlamıyla farklılığın kalkmadığı ifade ediliyor. Yeri gelmişken şunu belirtmekte yarar var; Yunanistan ile AB arasında varılan anlaşmada Yunanlıların milli içkisi “uzo” üzerindeki özel tüketim vergisi ile ithal içkiler üzerindeki vergi arasındaki fark “uzo” lehine korunurken, Türkiye’de rakı ile ithal içkiler arasındaki rakı lehine vergi farklılığını ortadan kaldırma politikasının anlaşılabilir olmadığını da kaydetmekte yarar bulunuyor.
  • Akaryakıt ürünleri üzerindeki ÖTV’nin değer esasına dayalı kısmı ile AB müktesabatı arasındaki farklılıklar giderilmedi.
  • Gelir İdaresi, operasyonel kapasite ve bilgisayarlaşma alanında, gönüllü uyumu sağlamak üzere prosedürlerin basitleştirilmesi, cebri işlemlerin ve mükellef hizmetlerinin geliştirilmesi konularında çalışmalarını sürdürdü (Bu ifade geçen yıl da aynen yer almıştı).
  • Kayıtdışı ile Mücadele Eylem Plan çerçevesinde elektronik KDV iadesinde izleme uygulamasına devam edildi. Ancak elde edilen başarıların açık bir şekilde paylaşılmasına ihtiyaç bulunuyor.
  • Vergi Denetim Kurulu’nun kapasitesi daha da güçlendirildi.

NOT: Önceki yıllarda yazılan raporlara ilişkin olarak Nazmi KARYAĞDI’nınVERGİALGI’da yayımlanan yazıları:

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor