Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Sermaye Piyasaları Hukuku

Yavuz AKBULAK
Yavuz AKBULAK
1112OKUNMA

Dünyanın en büyük ekonomileri denilen hadise

“Gözlerin rengi, biçimi ne kadar farklı olursa olsun gözyaşlarının rengi aynıdır.”
Afrika kıtası sözü

Son yıllarda ve özellikle de son birkaç aydır 2019 sonunda Çin’de başlayan ve etkileri halen süren Covid-19 pandemisi ve Ukrayna-Rusya anlaşmazlığının yol açtığı tedarik zincirlerindeki kırılmalar başta olmak üzere küresel ekonomik sıkıntılar, döviz kuru şokları, enflasyonist baskılar, ekonomik daralmalar vb. menfi sonuçlar karşısında, çokça düşün insanı tarafından dünya ekonomilerinin karşılaştıkları durumlar ile ilgili analizler yapılmaktadır. Bu yazı da, dünyanın en büyük ekonomilerine sahip ülkelerinin ekonomik büyüklüklerine ilişkin bazı verilere odaklanmaktadır.

IMF’nin Nisan 2022 tarihli Dünya Ekonomik Görünümü raporunun saptamaları

Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund/IMF) her yıl Ekim ve Nisan aylarında “Dünya Ekonomik Görünümü” (World Economic Outlook) başlıklı raporunu yayımlamakta olup, bu yılki ilk rapor da yayımlanmıştır. Bu yılki rapor ‘Savaş Küresel İyileşmeyi Engelliyor’ ana teması ile çıkarılmıştır. Raporun tespitleri kısaca şöyledir:

Ukrayna’daki savaş, beraberinde barışçıl bir çözüm gerektiren maliyetli bir insani krizi tetiklemiş durumdadır. Aynı zamanda, Ukrayna çatışması kaynaklı ekonomik hasar, 2022’de küresel büyümeyi önemli ölçüde yavaşlatacak ve enflasyona katkı yapacaktır. Bu durum, akaryakıt ve gıda fiyatlarını hızla arttırdığından, en çok düşük gelirli ülkelerdeki savunmasız nüfusları vurmuştur.

Küresel büyümenin 2021’deki tahmini %6,1’den, 2022 ve 2023 yıllarında %3,6’ya gerilmesi beklenmekte olup; bu, 2022 ve 2023 için Ocak ayında öngörülenden 0,8 ve 0,2 puan daha düşüktür.

2023’ün ötesinde, küresel büyümenin orta vadede yaklaşık %3,3’e düşeceği tahmin edilmektedir. Savaş kaynaklı emtia fiyatlarındaki yükselişler ve artan fiyat baskıları, 2022 yılı enflasyon tahminlerinin gelişmiş ekonomilerde %5,7, yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ekonomilerde ise %8,7’ye ulaşmasına yol açmıştır (bu, geçen Ocak ayında öngörülenden 1,8 ve 2,8 puan daha yüksektir).

İnsani krize yanıt vermek, daha fazla ekonomik parçalanmayı önlemek, küresel likiditeyi sürdürmek, borç sıkıntısını yönetmek, iklim değişikliği ile mücadele etmek ve pandemiyi sona erdirmek için çok taraflı çabalar elzemdir.

Dünyanın en büyük nüfusa sahip 25 ülkesi

Ekonomik büyük karşılaştırmasına geçmeden önce, nüfus bakımından dünya ülkelerinin durumunun verilmesi yerine olacaktır. Esasen nüfus sıradan bir ülkenin dünya ölçeğindeki büyüklüğü bakımından ölçüt olarak alınan ilk öge durumundadır. Bu kavram; dünya, kıta, ülke, bölge, idari ünite (il, ilçe, bucak gibi) veya bir yerleşme (köy, kasaba, şehir) gibi sınırları kesin olarak belirlenmiş bir alanda, belli bir zaman diliminde yaşayan insanların toplam sayısını ifade eder. Nüfus, her an değişen, dinamik bir olaydır. Bir yandan doğumlar, diğer taraftan ölümler gerçekleşmekte, göçler yaşanmakta ve insanların nitelikleri zamanla değişmekte, hepsinden önemlisi nüfusun miktarı ve niteliklerinin dağılışında değişiklikler söz konusu olmaktadır.

Nüfus ve nüfusun özellikleri ekonomik büyümeyi ve kalkınmayı etkilemektedir. Bir ülkede yaşayan nüfusun sayısı, yaş grupları, çalışan nüfusun oranı ve bunun sektörlere dağılımı gibi özellikler o ülkenin gelişmişlik düzeyi hakkında fikir verir. Nüfus, az gelişmiş ve gelişmiş ülkeler açısından farklı önem taşır. Gelişmekte olan ülkelerin birçoğu aşırı nüfus artışı nedeniyle beslenme, açlık, istihdam, eğitim, sağlık, ulaşım ve diğer sosyal hizmetlerin yetersizliği gibi sorunlarla uğraşmaktadır. Buna karşın gelişmiş ülkeler ise nüfus artış hızının düşük oluşu, nüfusun azalması ve özellikle nüfusta yaşlanma sorunuyla karşı karşıya kalmaktadır(1).

Aşağıdaki tabloda dünyanın en fazla nüfusa sahip 25 ülkesi verilmektedir. 2010 yılından 2020 yılına değin ülkelerin nüfusunda önemli değişiklikler olmuş, bazılarının nüfusunda azalma, bazılarında ise artışlar gerçekleşmiştir. Türkiye nüfus bakımından 2020 itibarıyla 17. sırada olan bir ülkedir.

Tablo 1: Dünyada En Büyük Nüfusa Sahip 25 Ülke
SıraÜlke20102020
1Çin1.339.724.8521.439.323.776
2Hindistan1.182.105.5641.380.004.385
3ABD309.349.689331.002.651
4Endonezya237.641.326273.523.615
5Brezilya193.252.604212.559.417
6Pakistan173.510.000220.892.340
7Nijerya158.258.917206.139.589
8Bangladeş148.600.000164.689.383
9Rusya142.849.472145.934.462
10Japonya128.056.000126.476.461
11Meksika112.336.538128.932.753
12Filipinler92.337.852109.581.078
13Vietnam86.932.50097.338.579
14Etiyopya83.483.000114.963.588
15Almanya81.802.25783.783.942
16Mısır78.728.000102.334.404
17İran74.733.23083.992.949
18Türkiye73.722.98884.339.067
19Kongo Demokratik Cumhuriyeti67.827.49689.561.403
20Tayland63.878.26769.799.978
21Fransa62.791.01365.273.511
22Birleşik Krallık62.026.96267.886.011
23İtalya60.340.32860.461.826
24Myanmar (2010)/Tanzanya (2020)59.780.00059.734.218
25Güney Afrika49.991.30059.308.690
Kaynaklar:  https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_population_in_2010 > ve < https://www.worldometers.info/world-population/population-by-country/ 

Dünyanın en büyük ekonomileri üzerine

Dünyanın en büyük ekonomilerini ölçen küresel çapta kuruluşlar bulunmakta olup, bunların en yaygınlar hiç kuşkusuz IMF, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi devasa bütçeleri olan uluslararası örgütlerdir. Bunların yanı sıra, Avrupa Birliği İstatistik Kurumu olan ‘Eurostat’ da bu konuda önemli veriler yayımlamaktadır.

Aşağıdaki tablolarda yer alan veriler ışığında, 1980’den 2020’ye dek dünyanın en büyük ekonomileri değerlendirildiğinde;

  • Son kırk yıllık süreçte Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) başat olduğu,
  • Onu 2000’li yıllara kadar Japonya ve Batı Almanya/Almanya izlerken, sonrasında Çin’in atağa geçtiği,
  • Fransa, Birleşik Krallık, Kanada ve Brezilya’nın son dönemlerde ekonomik büyüklük sıralarını büyük ölçüde yitirdikleri

görülmektedir.

Tablo 2: Dünyanın En Büyük 10 Ekonomisi (Nominal, milyon ABD doları)
Yıl1.2.34.5.6.7.8.9.10.
1980ABDSovyetler BirliğiJaponyaBatı AlmanyaFransaBirleşik KrallıkİtalyaKanadaBrezilyaÇin
2.862.4921.212.7001.099.695919.609691.138536.369459.829268.893235.024226.003
1990ABDJaponyaSovyetler BirliğiBatı AlmanyaFransaİtalyaBirleşik KrallıkMeksikaBrezilyaKanada
5.979.5923.659.5403.140.6691.592.7101.278.6661.177.0631.093.997534.177533.945533.920
2000ABDJaponyaAlmanyaBirleşik KrallıkFransaÇinİtalyaKanadaMeksikaBrezilya
10.284.7504.887.3011.955.6731.442.3161.327.9641.214.9121.145.109742.319683.650655.454
2010ABDÇinJaponyaAlmanyaFransaBirleşik KrallıkBrezilyaİtalyaHindistanRusya
14.964.4005.812.4645.793.4553.309.6682.560.0202.246.0792.087.8892.051.4121.729.0101.638.463
2020ABDÇinJaponyaAlmanyaBirleşik KrallıkHindistanFransaİtalyaKanadaGüney Kore
20.936.60014.772.7315.064.8733.806.0602.707.7442.622.9842.603.0041.886.4451.643.4081.630.525
Kaynak:  https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_largest_historical_GDP 

Ancak, ekonomik büyüklük kıyaslamasında esas alınan gayrisafi yurtiçi hâsıla (GSYH) ölçütü nominal değerler yerine, satın alma gücü paritesi (purchasing power parity/PPP) bakımından sıralandığında vaziyet tamamen değişmektedir. Bu defa son yıllarda Çin’in bu veçheden öne çıktığı, Hindistan ve Rusya’nın da ön sıralara yükseldikleri anlaşılmaktadır.

Tablo 3: Dünyanın En Büyük 10 Ekonomisi (Satın Alma Gücü Paritesi, milyon ABD doları)
Yıl1.2.34.5.6.7.8.9.10.
1980ABDSovyetler BirliğiJaponyaBatı AlmanyaAlmanyaFransaBrezilyaBirleşik KrallıkHindistanÇin
2.862.4751.727.2501.027.017866.222594.363578.363570.249498.558452.711419.053
1990ABDSovyetler BirliğiJaponyaBatı AlmanyaAlmanyaFransaÇinBirleşik KrallıkBrezilyaHindistan
5.979.5755.694.0002.431.0931.636.1331.134.5811.112.0131.092.0751.001.7031.000.682986.896
2000ABDÇinJaponyaAlmanyaHindistanFransaRusyaİtalyaBrezilyaBirleşik Krallık
10.284.7753.698.6223.405.4502.430.4272.077.8431.678.3321.635.2771.628.1051.579.8241.556.051
2010ABDÇinHindistanJaponyaİtalyaRusyaBrezilyaFransaBirleşik Krallıkİtalya
14.964.40012.405.8815.312.2614.485.8713.279.5293.240.9052.803.3682.340.1552.251.1232.075.864
2020ÇinABDHindistanJaponyaİtalyaRusyaEndonezyaBrezilyaFransaBirleşik Krallık
24.273.36020.936.6009.907.0285.328.0334.469.5454.133.0843.302.3773.153.5973.115.3073.019.057
Kaynak:  https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_largest_historical_GDP 

Türkiye’nin dünya ekonomileri sıralamasındaki yeri

Türkiye, 1980 sonrasında istihsal edilen 24 Ocak Kararları ile birlikte ithal ikamesi temelli büyüme modeli yerine, ihracata dayalı büyüme modeline geçmiş ve başta kambiyo ve vergilendirme olmak üzere neredeyse tüm mevzuatını bu minvalde tadil etmiştir.

İhracata dayalı büyüme ekseninde 1987 yılında Türk lirasının kısmi konvertibilitesi ilan edilerek, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ihraç edilmiş ve ardından idari ve mali özerklikleri havi birden çok sayıda kamu kurumları ve kurulları (Sermaye Piyasası Kurulu gibi) teşekkül ettirilmiştir.

Tüm bu gelişmeler çerçevesinde ülkemizin ekonomisi de önemli ölçüde büyüme kaydetmiştir. Ocak 1994 ve Şubat 2001 döviz kuru şokları ile başlayan ekonomik krizlerin ardından yürürlüğe konulan 5 Nisan 1994 kararları ve Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı sonrasında parafa edilen IMF stand by (“yanımda dur”) anlaşmalarının(2) içerdiği kurtarma paketleri ile beraber müspet sonuçlar alınmış ve ülkemizin ekonomik büyüklüğü 1 trilyon ABD doları düzeyine erişebilmiştir.

Aşağıdaki tablolarda dünyanın en büyük 25 ekonomisine sahip ülkelerin GSYH büyüklükleri verilmektedir.

Tablo 4: Dünyanın En Büyük 25 Ekonomisi (GSYİH, milyon ABD doları)
SıraÜlkeIMFBirleşmiş MilletlerDünya Bankası
TahminYılTahminYılTahminYıl
1ABD25.346.805202220.893.746202020.936.6002020
2Çin19.911.593202214.722.801202014.722.7312020
3Japonya4.912.14720225.057.75920204.975.4152020
4Almanya4.256.54020223.846.41420203.806.0602020
5Birleşik Krallık3.376.00320222,764,19820202.707.7442020
6Hindistan3.291.39820222.664.74920202.622.9842020
7Fransa2.936.70220222.630.31820202.603.0042020
8Kanada2.221.21820221.644.03720201.643.4082020
9İtalya2.058.33020221.888.70920201.886.4452020
10Brezilya1.833.27420221.444.73320201.444.7332020
11Rusya1.829,05020221.483.49820201.483.4982020
12Güney Kore1.804.68020221.637.89620201.630.5252020
13Avustralya1.748.33420221.423.47320201.330.9012020
14İran1.739.0122022939.3162020203.4712020
15İspanya1.435.56020221.281.48520201.281.1992020
16Meksika1.322.74020221.073.43920201.076.1632020
17Endonezya1.289.29520221.058.42420201.058.4242020
18Suudi Arabistan1.040.1662022700,1182020700,1182020
19Hollanda1,013,5952022913.8652020912.2422020
20İsviçre841.9692022752.2482020747.9692020
21Tayvan841.2092022669.3242020668.5002020
22Polonya699.5592022596.6182020594.1652020
23Türkiye692.3802022720.0982020720,1012020
24İsveç621.2412022541.0642020537.6102020
25Belçika609.8872022521.8612020515.3332020
Kaynak:  https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_GDP_(nominal) 

Buna göre, Türkiye IMF verilerine göre 2000 yılında dünyada 17’nci büyük ekonomi iken, 2021 yılı verilerine göre 23’üncü büyük ekonomi durumundadır. Yani, ülkemizin ekonomik büyüklüğünde keskin bir gerileme yaşanmıştır. Bu arada, Güney Kore, Rusya ve Brezilya’nın ekonomik büyüklüklerinin ülkemizin 2,6 katı, İran’ın 2,5 katı, Meksika ve Endonezya’nın ise 1,9 katı kadar daha büyük olduğu da not edilmelidir.

Tablo 5: Dünyanın En Büyük 25 Ekonomisi (GSYİH, milyar ABD doları)
SıraÜlke20002009
1ABD9.76414.003
2Japonya4.6494.993
3Çin1.3664.833
4Almanya1.9003.060
5Fransa1.3272.499
6Birleşik Krallık1.4422.007
7İtalya1.0971.988
8İspanya5801.397
9Brezilya6441.269
10Kanada7141.229
11Hindistan4601.186
12Rusya2591.164
13Meksika581827
14Avustralya399755
15Hollanda386743
16Güney Kore511727
17Türkiye199552
18Endonezya165469
19İsviçre246452
20Belçika231434
21Polonya171403
22Suudi Arabistan188374
23Avusturya193362
24İsveç242359
25İran-343
Kaynak:  https://www.mtholyoke.edu/acad/intrel/ipe/2000-09GDP.htm 

Sonuç Yerine

Türkiye ekonomisi, 2008 küresel finans krizinin ardından başta ABD merkez bankası Fed ve Avrupa Merkez Bankası başta olmak üzere uluslararası finans kapitalin piyasalara sürdüğü sınırsız para akışlarının da olumlu etkisiyle 2010’ların ilk yıllarına kadar döviz kurlarının da düşük seyretmesinin de bir eseri olarak önemli büyüklüklere erişmiştir.

Ancak, bilhassa 2015 yılından bu yana Türkiye’nin ekonomik verilerinde bazı bozulmalar başlamıştır. Buna, çeşitli ekonomik paketler ile önlem alınmaya çalışılmış olmakla beraber, arzu edilen sonuçlara henüz ulaşılamamıştır.

Ülkemiz ekonomisinin bugüne benzer bir durumda olduğu 2001 krizi sonrasında, Banka-Mali ve Ekonomik Yorumlar Dergisinin Haziran 2002 sayısı için kaleme aldığımız “Türk Ekonomisinde Yaşanan Kriz Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı yazıda yer alan şu sonuç tespitleri ile yazıyı sonlandıralım:

“Ülkemiz son yılların en önemli ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Artık yapılması gereken bu kadar etkili ve yıkıcı daralmaya neden olan krizlere yakalanmamak üzere gerekli ve yeterli önlemlerin alınmasıdır. Türkiye’nin iç ve dış borç stoku 2001 yılı ek stand by anlaşmasıyla taahhüde bağlanan 10 milyar $ tutarındaki dış borç ile birlikte 190 milyar $ seviyesine yükselmiştir. 2001 yılının yaklaşık 130 milyar $ milli gelir seviyesi ile kapatılacağı dikkate alındığında, ülkemiz borç yükünün ağırlığı daha iyi kavranabilmektedir. Burada çıkış noktası, hem borçların önümüzdeki yıllarda getireceği servis yükünün dengelenmesi hem de sürdürülebilir büyümenin başlatılarak istikrarlı bir şekilde devam ettirilebilmesidir.

Bu bağlamda yapılması gerekenlerin başında üretimin uyarılması gelmektedir. Üretimin bugünden yarına ve istenildiği kadar artırılabilmesi söz konusu değildir. Öncelikle yeterli talebin yaratılması ve bunun için kalıcı güven ortamının sağlanması ve gerekli yapısal önlemlerin alınacağına olan inancın yerleştirilmesi gerekmektedir.

Atlatmaya çalıştığımız yoğun ekonomik krizin etkilerini biran önce silebilmek ve ekonomimizi bir daha böylesine derin bir kesintiye uğratmamak için öncelikle kamu harcamalarında ve kamu borçlanma gereğinde ciddi azalmalar sağlanması ve devamında da yapısal önlemler olarak adlandırabileceğimiz aşağıda sıralanmış bazı önlemlerin alınması kaçınılmazdır:

Dış borçlarla döviz rezervlerinin artırılması yerine, ihracat ve döviz kazandırıcı sektörlerin geliştirilmesi ve uygulanmakta olan döviz kuru rejimine bir süre daha bu manada devam edilmesi, yabancı sermayenin gelmesini kolaylaştırıcı önlemlerin yanı sıra, enflasyon muhasebesine geçilmesi; reel kesimde yaşayabilir durumdaki şirketler için IFC ve Dünya Bankası kaynaklarının kullanımına dönük tedbirlerin alınması; üretimi uyarmanın temel noktasını oluşturan tüketimin artırılması bakımından tüketim vergilerinin ve hatta bazı gelir vergilerinin belli bir süre için indirilmesi; yatırımların uyarılmasını teminen, genel faiz düzeyinin istikrarlı bir şekilde aşağıya çekilmesini sağlamak için enflasyonun aşamalı olarak indirilmesi, bu meyanda para arzı ve döviz kurunun ekonomik göstergeler çerçevesinde gerçekçi bir biçimde oluşturulması, firmaların gereksinim duydukları fonları bankacılık kesimi yerine, giderek banka dışı mali piyasalardan, yurtdışından ve özellikle yeni payalma haklarının kısıtlanması suretiyle halka açılma yoluyla temin etmeye çalışmalarının özendirilmesi, daha fazla öz kaynak kullanılması ve bu şekilde mali özerklik(özsermaye/aktif toplamı) düzeylerinin yükseltilmesi;  kayıtdışı ekonominin küçültülmesi.

İyi programlanmış bir zamanlamaya paralel olarak yukarıda bazılarını sayabildiğimiz yapısal önlemlerin adım adım, gerektiğinde ciddi ve kararlı bir şekilde alınması ve zamanla toplumsal uzlaşma ortamının da sağlanması ile birlikte, ülkemiz ekonomisi yeniden canlanmaya başlayacak, gelecekte ise yaşadığımız türden kriz dalgaları karşısında çok daha dayanıklı olacaktır. Yapılması gereken, üzerinde uzlaşılarak, krizden kurtulma planında üzerimize düşenleri organize şekilde ve inançla yerine getirmektir.”

(Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıda yer alan tüm hatalar, noksanlıklar ve eksiklikler yazarına aittir.)

1-  https://ibnisina.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/47/07/751768/dosyalar/2020_04/12191211_nufus_ve_ozellikleri_.pdf 
2-  IMF kurtarmaları konusunda lütfen bkz. Bharat Vasani, Paridhi Adani and Rinkel Singh, International Monetary Fund Bailouts: The Sri Lankan Bankruptcy Battle  https://corporate.cyrilamarchandblogs.com/2022/04/international-monetary-fund-bailouts-the-sri-lankan-bankruptcy-battle/#more-5938  (Çeviren Yavuz Akbulak, Sri Lanka’nın İflas Mücadelesi Bağlamında Uluslararası Para Fonu Kurtarmaları, Legal Blog, 20 Nisan 2022),  https://legal.com.tr/blog/genel/sri-lankanin-iflas-mucadelesi-baglaminda-uluslararasi-para-fonu-kurtarmalari/ 

Yorumlar

  • i
    imdat türkay
    Çalışma çok güzeldi. Elinize sağlık. Bir çırpıda okudum.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor