Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Bülent TAŞ
Bülent TAŞ
1662OKUNMA

Döviz bir Fiyatlandırma ve Ödeme Aracı Olmaktan Çıkarılıyor

32 Sayılı Kararda değişiklikler yapan 85 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre Türkiye'de yerleşik kişilerin, ilgili Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki

  • menkul ve gayrimenkul alım satım sözleşmelerinde
  • taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing sözleşmelerinde
  • iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde

sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacak.

Ayrıca Kararın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde, daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerde döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, Türk parası olarak taraflarca yeniden tespit edilecek.

Buna göre mal alım satım sözleşmeleri, gayrimenkul alım satım sözleşmeleri, her türlü mal ve gayrimenkul kiralama sözleşmeleri, operasyonel veya finansal kiralama sözleşmeleri, istihdam sözleşmeleri, her türlü hizmet temini sözleşmeleri, inşaat sözleşmeleri gibi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi iş sahibinin bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmeler döviz üzerinden düzenlenemeyecek düzenlenmiş bulunanlar bir ay içinde Türk Lirasına dönüştürülecektir. Dönüştürülmede Türk Lirası bedeller taraflarca karşılıklı olarak belirlenecektir.

Kuralın mevcut sözleşmelere uygulanacak olması beraberinde sözleşme hukuku bakımından birçok sorun getirmeye müsaittir. Tarafların TL bedel üzerinde uzlaşamaması halinde bu durum sözleşme feshi için bir neden oluşturacak mıdır? Sözleşmede yer alan yaptırımlar bakımından nasıl sonuçlar doğuracaktır?

Ayrıca mevcut sözleşmelerdeki sözleşme bedellerinin Türk Lirasına dönüştürülmesinin Damga Vergisi yükümlülüğü bakımından yaratacağı sonuçların açıklığa kavuşturulması gerekir. Türk Lirasına dönüşüm nedeniyle bir bedel artışı olduğu ve bu artan bedel üzerinden damga vergisi hesaplanması gerektiği yönünde bir düşünce yasal bir zorunluluk sonucu ortaya çıkan bu sözleşme değişiklikleri nedeniyle haksız bir vergilendirme sonucunu doğuracaktır.

Görüldüğü üzere kapsam geniş tutulmuştur. Ancak tartışılabilecek noktalar bulunmaktadır. Aslında bir finansman temin yöntemi olan finansal kirala yani leasing sözleşmeleri kapsamda görünüyorken faktöring ve kredi temin sözleşmeleri gibi diğer finansman temin sözleşmelerinin kapsamda olup olmadığı net değildir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor