Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1438OKUNMA

Büyümek İçin Cari Açık Vermek Zorunda mıyız?

İktisat dünyasında tartışmalı bir konu: Ülkeler büyürken cari açık vermek zorunda mıdır? Ülkelerin gelişmişlik düzeyi, ulusal tasarruf düzeyi ve ihracatın ithalatı karşılama oranı gibi faktörler büyümenin cari açıkla bağlantısı olup olmamasını belirlemekte.

Ulusal tasarruf düzeyi düşük olan ülkeler, ihracatı ithalata dayalı gelişmekte olan ülkeler büyürlerken cari açık verebilmektedirler.

Türkiye de bu grup ülkelere örnek olarak verilmektedir. Son yıllarda tasarruf oranının oldukça düşük seviyelere gelmesi ihracatımızın neredeyse %70’ni ithalat ettiğimiz ara malı ile karşılıyor olmamız dış açığın artmasına neden olmakta.

Ancak yıllar itibariyle büyüme ve cari açık rakamlarımıza baktığımızda çok daha yüksek büyüme oranlarına ulaşmamıza rağmen daha az açık verdiğimiz yıllar sözkonusu.

YILLAR

BÜYÜME (%)

CARİ AÇIK (Milyar $)

1999

-3,4

-0,9

2000

6,8

-9,9

2001

-5,7

3,8

2002

6,2

-0,6

2003

5,3

-7,6

2004

9,4

-14,2

2005

8,4

-21,4

2006

6,9

-31,8

2007

4,7

-37,8

2008

0,7

-40,4

2009

-4,8

-12,2

2010

9,2

-45,4

2011

8,8

-75,1

2012

2,2

-47,7


Örneğin 2000 yılında %6,8 oranında büyüme varken 9,9 milyar dolar açık, 2001 yılında %6,2 büyürken sadece 600 milyon dolar açık verilmiş.

2008 yılında %0,2 büyümeye karşılık 40,4 milyar dolar açık verilirken 2012 yılında ise %2,2 büyümeye karşılık 47,7 milyar dolar cari açık sözkonusu olmuş.

Aslında rakamların gösterdiği Türkiye’deki cari açığın yapısal bir hale geldiği ve büyüme ile arasındaki tersine bağın kopmakta olduğu yönünde.

Bu durumun nedenleri arasında; 1990’lı yıllarda %25’ler civarında olan özel tasarruf oranının 2010 itibariyle sadece %12,3’e inmiş olmasını, ihracatta katma değerli ürün yapısına geçilmesi zaruretini ve ekonomide mikro reformlara duyulan ihtiyacın giderek artıyor olmasını sayabiliriz.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor