Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Okan ALTUNAKAR
Okan ALTUNAKAR
1823OKUNMA

Bitcoin Balonu: Kripto Felaketi Yakın mı?

Dünya, Bitcoin öncesinde de pek çok ekonomik, finansal balonlar yaşadı. Ancak bunların hiç biri 1 trilyon USD’lik bir piyasa değerine ulaşabilmiş “Bitcoin Kripto Çılgınlığıyla” kıyaslanamaz. Bu enstrümanın fiyatındaki anormal artış ve şu an yaşanmakta olan yatırım atmosferi, Dot-Com balonu ve 1929'daki Büyük Çöküş (Wall Street) ile çok önemli benzerlikler gösteriyor. Bu yazıda, daha önce yaşanmış olan varlık veya finansal balonlara (asset bubbles, financial bubbles) değinilerek, son derece spekülatif nitelikteki Bitcoin’in (ve dolayısıyla diğer kripto paraların) neden çökeceğini ve bu savın rasyonel nedenleri açıklanmaya çalışılmaktadır.

Bu bağlamda, belki de ilk olarak “Varlık Balonu”nun ne olduğunu açıklayarak işe başlamak gerekir. Bu kavramla kastedilen, her hangi bir finansal varlığın fiyatının gerçekçi ve somut herhangi bir neden olmadan, asılsız ve mantıksız tahminlere dayanmak suretiyle yükselmesidir (manipülatif, yani belirli bir amaca yönelik olarak artırılmasıdır).

Bu tür bir balon durumunda, söz konusu varlığın ulaştığı fiyat ile gerçek değeri arasındaki ilişkisel bağ kopmakta ve varlığın fiyatı bunun sonucunda gerçek değerini abartılı bir şekilde aşmaktadır.

Varlığın fiyatını ve toplam piyasa değerini yükselten şey, sadece spekülatif talep olup, bu talep varlığın gerçek değerini baz alan temel kriterlerden bağımsız bir şekilde gelişir (geliştirilir).

Varlığın fiyatında meydana gelen anormal artış, değeri belirleyen temel kriterler piyasada irdelenmeye başladıkça ve bu sorgulama-değerlendirme süreci genele yayıldıkça bir seviyeden sonra sönümlenir ve varlığın fiyatı hızla düşmeye başlar. İşte bu hızlı düşüş, balonun patladığı anda gerçekleşir.

Varlık balonlarının en temel nedenleri bilişsel ön yargılarımız, sürü psikolojisi, araştırma-irdeleme yetersizliği, geçmişten ders almama, mevcutla yetinememe gibi insani unsurlardır. Bu balonlar, ekonomi ve finans alanında tarihsel olarak sık sık tekrar eden olaylardır. Amerikalı ekonomist Hyman Minsky, varlık balonlarına ilişkin bir tanım geliştirmiştir. Bu tanıma göre varlık balonunun 5 aşaması söz konusudur: Büyüye Kapılma Aşaması, Değerde Hızlı Artış Dönemi, Yoğun Haz Dönemi, Kâr Realizasyonu, Panikleme Dönemi

Doğrusu, Bitcoin ekonomide ve finansal varlıkların değerlenmesine ilişkin teorilerde önemli bir paradigma değişikliğine yol açmıştır. Çünkü, Bitcoin finanstan başlayarak diğer pek çok sektörü yeniden şekillendirebilme potansiyeline sahip olan “Blok Zincir” teknolojisinin ilk ve en büyük öncülerinden biridir. “Blok Zincir” teknolojisi ve bununla ilgili gelişmeler ve yaygınlaşmalar yatırımcıların çığır açan bir teknolojinin büyüsüne kapılmasına yol açmış ve duygular Bitcoin’e yatırım yapılmasına (ve hodl etmeye) yol açmıştır.

Bitcoin’in bugünkü durumu ile geçmişte yaşanmış önemli bir varlık balonu olan Dot-Com balonu (Bu balon 2000 yılının Mart ayında teknoloji firmalarının yer aldığı borsa endeksi olan ABD’nin NASDAQ endeksine kayıtlı hisse senetlerinin fiyatlarında büyük değer kaybı yaşamasına yol açmıştır) arasında önemli benzerlik bulunmaktadır.

Dot-Com balonunda, yatırımcılar sadece web sitesi bulunan, somut ürünleri olmayan, mali tabloları olumlu olmayan birçok şirketin hisse senetlerini “akıl dışı bir coşkuyla” (bu tanım, zamanın FED başkanı Alan Greenspan’a aittir) satın almaya başlamıştı ve Nasdaq Bileşik Endeksi 1995 yılı ile 2000 yılının Mart ayı arasında %400 civarında artış göstermişti.

Söz konusu Dot-Com balonunun temel nedeni, internetin hızla hayatın her alanına girmiş olması (yatırımcıların büyülendiği aşama) ve bu teknolojiyi kullanarak web üzerinden hizmet sunmak üzere birçok şirketin kurularak, bunların borsaya açılmış olmasıydı. Yatırımcılar, artık hiçbir şeyin internet öncesi dönemdeki gibi olmayacağına ve bu teknolojiyi kullanarak web üzerinden çeşitli hizmetler veren şirketlerin çok kârlı olacağına inanmıştı.

Bu sorgusuz inanç nedeniyle, yatırımcılar hisse senetlerine yatırım yaptıkları şirketlerin ne ürettiğini, bu şirketlerin ürünlerine kimlerin talepte bulunduğunu, bu şirketlerin kârlı bir şekilde yönetilip yönetilmediğini irdelemeden yatırım yapmışlardı.

Alan Greenspan’ın deyimiyle aynı “akıl dışı coşku” şu an maalesef, Bitcoin’de mevcut gözüküyor. O kadar ilginç bir durum var ki Bitcoin ve onun dayandığı “blockchain” teknolojisi hakkında yeterince bilgisi olmayan kişiler (yatırımcılar) yokuş aşağı hızla gideceği güzergâha yaklaşmakta olan Bitcoin trenine binmeye çalışıyor.

Bitcoin’in spot piyasa fiyatının yanı sıra, bu enstrüman üzerine düzenlenmiş olan vadeli işlem sözleşmelerinin fiyatları da özellikle 2021’in Şubat ayından sonra anormal bir şekilde arttı. Bu gelişme sonucunda yatırımcılar borsalarda işlem gören, Bitcoin üzerine düzenlenmiş yatırım fonlarına ve kripto paralara yatırım yapan fonlara anormal talepte bulunmaya başladılar. “BTCC.B.TO” adlı yatırım fonu Kanada Menkul Kıymetler Borsasında (TSX) işlem gören ilk yatırım fonu olarak tarihe geçti ve bu yazı tarihinde yaklaşık 719 milyon USD’lik bir piyasa değerine ulaşabildi.

Gelinen şu aşamada, yatırımcılar neredeyse üzerinde Bitcoin amblemi olan hemen her şeye yatırım yapma çılgınlığı içinde adeta birbirlerinin üzerine atlıyor.  PitchBook adlı finansal veri hizmeti şirketince açıklanan bilgiler baz alındığında, blockchain odaklı startup şirketlerin ve bu alana yönelik finansman temininin önemli ölçüde arttığı ve bu durumun da blockchain alanında giderek karmaşıklaşan ve sürekli evrimleşen bir “aşırı doygunluk” olgusuna yol açtığı kolaylıkla görülebiliyor. Durum, tıpkı Dot-Com balonunda olduğu gibi gelişmeye devam ediyor.

Bitcoin’in fiyatı 2020’nin Haziran ayında 10.000 USD’nin üzerine çıktı ve bu da giderek daha fazla yatırımcının kripto paraların bulanık sularına girmekten çekinmemesine yol açtı. Sonuçta Bitcoin’in fiyatı istikrarlı bir şekilde artmaya devam etti. Özellikle 2020 Aralık – Ocak 2021 döneminde Bitcoin’in hem fiyatında hem de yatırımcı sayısında anormal bir artış söz konusu oldu.

Google arama motorunda Bitcoin ile ilgili aramalara ilişkin popülerlik oranı 1 Kasım - Aralık 2020’de 18’den 31’e ve 1 Aralık – 1 Ocak 2021’de 31’den 61’e yükseldi. Medyada sürekli olarak Bitcoin reklamları dönmeye başladı. Tüm bu gelişmeler sonucunda, finansal piyasalarda mevcut olan bir güdü devreye girdi: “treni kaçırma” veya “fırsatı kaçırma” (Fear of Missing Out) güdüsü. Dolayısıyla pek çok yatırımcı bu çılgın yatırım yarışında geride kalmak istemedi.

Yatırımcılar, Bitcoin’i ömür boyu ellerinde tutabilecekleri ve fiyat artışından faydalanabilecekleri bir yatırım imkanı olarak gördü. Aslında görmekten daha çok piyasada yaşanan gelişmeler, yatırımcıların olaya bu gözle bakmalarına yol açtı. “Eşsiz Bitcoin Adresi” sayısı 1 Aralık 2020’de 756.978’den 6 Ocak 2021’de 940.647 adede yükseldi. Bununla birlikte aynı dönemde “Blockchain Cüzdanı” sayısında da oldukça yüksek bir artış meydana geldi ve giderek daha fazla yatırımcı “Kripto Bağımlılığı”na kapıldı.

Yükselen finansal piyasalarda veya daha özelde fiyatların artmakta olduğu menkul kıymet piyasalarında şöyle bir eğilim, genel bir inanç ortaya çıkar: Eğer sokaktaki, bakkaldaki, otobüsteki herkes bir borsanın artışından, bir hisse senedinin artışından, bir enstrümanın artışından bahseder hale geldiyse, bir sonraki aşamada bu artışın daha fazla olması beklenir. İşte bugünkü durumda, Bitcoin’de yaşanan şey tam da budur. Bitcoin yatırımcıları, söz konusu enstrümanın fiyatı kısa sürede bu kadar anormal seviyede artmış olmasına rağmen, fiyatın şu an hala artacağına inanmakta, yaklaşan fırtınayı görmezden gelmekte, deyim yerindeyse “açgözlülüğünün kurbanı olmaya” hazırlanmaktadır.

Buraya kadar yapılan açıklamalar, varlık balonunun aşamaları olan, Büyüye Kapılma Aşamasının, Değerde Hızlı Artış Döneminin, Yoğun Haz Döneminin artık tamamlandığına ve Kâr Realizasyonu döneminin başladığına işaret etmektedir. Bitcoin fiyatı ve Bitcoin ile ilgili pek çok verinin analizi belirtilen aşamaların tamamlandığı ve artık Kâr Realizasyonu dönemine girildiği konusunda önemli işaretler vermektedir.

Bitcoin yatırımcılarının üzerinde durması gereken önemli bir husus bulunmaktadır. Piyasa genelinde Bitcoin’den para kazanmakta olan ciddi bir finansal ekosistem söz konusudur. Bu esntrümanı kullanarak para kazananlar yatırımcıların Bitcoin satın almasına aracılık yapmak suretiyle çok önemli gelirler elde etmektedir. Örneğin, Bitcoin satın alınmasını sağlayan platformlar, Bitcoin ve benzeri kripto paralara ilişkin finansal verileri sağlayan şirketler, Bitcoin borsaları bu finansal ekosistemden para kazanan temel yapılardır.

Ayrıca, bireysel ve kurumsal yatırımcıları Bitcoin yatırımına çekebilmek için Bitcoin’e talepte bulunan, ellerinde ciddi fonlar bulunan kişiler, şirketler ve şirket ortakları bulunmaktadır. Bunlar, Bitcoin fiyatının sarmal şekilde sürekli yükselmesi için, fiyatı giderek yükselterek alım yapmakta ve bu heyecana kapılan yatırımcılar Bitcoin’leri aldıkça bu kişilerin ellerinde yeni fonlar oluşmakta ve bu fonlar tekrar Bitcoin fiyatının yükseltilmesinde kullanılmaktadır.

Bitcoin satın almış sıradan bireysel ve kurumsal yatırımcılara ise satın almış oldukları Bitcoin’leri ellerinde tutmaları ve mümkünse daha fazla Bitcoin satın almaları telkin edilmekte ve bu telkinler Bitcoin’in 100.000-500.000-700.000 USD’lere yükseleceği “hikâyesiyle” gerekçelendirilmektedir. Görünen o ki sıradan yatırımcılar da bu telkinlere inanmakta ve ellerindeki Bitcoin’leri satarak kârlarını realize etmek yerine, satın almış oldukları Bitcoin’leri elinde tutmakta (hodl etmekte) ve daha fazla Bitcoin satın alabilmek için kaynak yaratmaya çalışmaktadır.

Eğer yatırımcılar dikkat edecek olursa, son zamanlarda Bitcoin ile ilgili reklamlar hemen her yerde ve yoğun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum daha önce böyle değildi. Bunun temel nedeni, eğer sistemi beslemeye yetecek sayıda ve mali güçte yeni yatırımcı bulunamaz ise Bitcoin’deki fiyat artışının mümkün olmamasıdır. Bu nedenle yeni “kurbanların” bulunması önemlidir ve gerek TV’lerde gerekse sosyal medyada bu amaçla önemli bütçeler ayrılarak çok ciddi Bitcoin reklamları yapılmaktadır.

Mevcut yatırımcıların durumu bu olmakla birlikte, şimdi artık beklenen, son aşama olan Panikleme Döneminin başlamasıdır. Bu dönemin başlamasıyla Bitcoin balonu patlayacak ve fiyatında büyük bir çöküş söz konusu olacaktır.

Ne dersiniz, tren yokuş aşağı kontrolsüz bir şekilde inmeye başlamadan önce trenden inmenin zamanı gelmedi mi sizce?

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor