Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Muhasebe ve Denetim

Musa Mete GÜNALTAY
Musa Mete GÜNALTAY
3819OKUNMA

Bağımsız Denetimin Hicvi

Türkiye’de bağımsız denetim son yıllarda kendisinden çokça bahsedilmesiyle bilinirliliğini hızla arttırmış bulunuyor. Özellikle uluslararası firma, banka ve fonların Türkiye‘ye olan merakının gün geçtikçe artması, bağımsız denetimin önemini bir kez daha gösteriyor. Çünkü bu kuruluşlara ulaştırılan bağımsız denetim raporları ile Türkiye’de yer alan kurumların finansallarının niceliği ve niteliği bildirilmiş oluyor. 

Türkiye’de Raporlama ve Denetim ve Süreci

Bakanlar Kurulu’nca 26/03/2018 tarihinde denetim hadleri ve denetime tabii olacak şirketleri belirleyen kıstaslar kararlaştırılmıştır ve halen uygulanmaktadır. Bu kıstasların değiştirilmesi ve hadlerin düşürülmesi tartışılan konular arasında yer almaktadır. Ayrıca firmalar bu zorunlulukları sağlamadan da ihtiyari olarak bağımsız denetim yaptırabilmektedirler. Firmalar bağımsız denetim raporlarını ibraz ederek;  ulusal ve uluslararası bankalardan kredi çekebilir, ihalelere girebilir, hissedarların ve tüketicilerin firma hakkında güvenilir bilgilere ulaşmasını sağlayabilirler.

Bağımsız Denetim Standartları (BDS) 2014 yılı itibari ile Resmi Gazete ‘de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Denetim, BDS’lere göre yapılır ve bu denetimi yapan firmalar da Kamu Gözetim Kurumu (KGK) tarafından denetlenir. KGK yapılan denetimi değerlendirip, firmalardan hata ve kusurlarına göre savunmalarını aldıktan sonra gerekli gördüğü yaptırımları uygulamaktadır.

Bağımsız denetim şirketleri kuruluşların finansal tablolarını denetler ve denetim sonucunda; olumlu görüş, şartlı görüş, görüş bildirmekten kaçınma ve olumsuz görüş olmak üzere dört farklı görüşten birini verir. Görüş bildirmekten kaçınma ve olumsuz görüş; denetlenen kurum için mali durum ve faaliyetlerinin güvenirliği konusunda ciddi şüpheler olduğunu belirtir. Şartlı görüş güvenirliği bozmayacak aykırılıkların bulunması durumunda verilirken, olumlu görüş ise mali durum ve faaliyet sonuçlarının tam olarak doğruları yansıttığını bildirir.

Söz konusu denetim Uluslararası Finansal Raporlama Standartları‘na (IFRS) göre hazırlanmış genel amaçlı tam set finansal tablolar üzerinden gerçekleştirilir. IFRS ile ülke farkı gözetmeksizin tüm firmaların finansalları aynı kalemler altında şeffaf ve anlaşılır bir biçimde sunulur. Böylelikle global olarak bir muhasebe diline ulaşılmış olur. USA, Kanada ve Birleşik Krallık hariç 150 ülkede bu raporlama türü kullanılmaktadır. 

İronik Açılar

Türkiye’de ise IFRS ile uyumlu olarak düzenlenen Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Ancak ülkemizde bağımsız denetime tabii olduğu halde firmaların çoğunluğu TMS ‘ye göre değil, Vergi Usul Kanunu‘na (VUK) göre muhasebe tutmaya devam etmektedir. Gerçekleştirilecek denetim; firmanın TMS’ye göre hazırlanmış finansal tabloları üzerinden hazırlanması gerektiği için, bağımsız denetim şirketleri öncelikle VUK’a göre girilmiş kayıtları TMS’ye çevirir ve daha sonra bunun denetimini yapar. Yani firmanın yazması gereken raporu yazar ve ardından denetimi gerçekleştirir. Burada olayın ironik açıları gözler önündedir.

İkinci ironi noktası ise daha komplikedir. Çünkü denetime tabii olan kuruluşlar, denetimi gerçekleştiren bağımsız denetim firmasının aynı zamanda müşterisidir. Denetim için taraflar arasında sözleşme imzalanır ve hizmet neticesinde kurum veya kuruluş tarafından ilgili tutar firmaya ödenir. Ücret, kuruluş tarafından ödendiği için söz konusu denetim raporunun da olumlu olması yönünde denetlenen kuruluşun beklentileri olmaktadır. Burada taahhütnameler, ek maddeler ile bağımsız denetim firmasının gücü sağlamlaştırılmaya çalışılmışsa da, görüş vermekten kaçınma ya da olumsuz görüş verilmesi durumunda, kuruluş bir sonraki sene deneticisini değiştirmektedir. Neticede ise bağımsız denetim firmasının portföyü küçülmüş olmaktadır. Yani gerçek bir denetim yaptığı için müşterisini kaybetmektedir.

Günümüzde, denetim hadlerinin düşürülerek kapsamın genişletileceği konuşmaları bir yana, düzenleyici kurumlardan ironilerin giderilerek daha güvenilir ve ticari kaygılardan uzak bir sistemin kurulması beklenmektedir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor