Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Makaleler

Osman ARIOĞLU
Osman ARIOĞLU
1357OKUNMA

Bağımsız Denetçilikle İlgili Bazı Önemli Konular

Önce Türk Ticaret Kanunu’nun yayınlanması, arkasından da 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kamu Gözetimi Kurumu’nun (KGK) kurulması ile bağımsız denetim ve bağımsız denetçiliğe ilişkin esaslar ve buna ilişkin düzenleme yetkisinin kimde olduğu konusu netlik kazanmış oldu.

Her ne kadar daha sonra Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi bazı kurumlara kendi alanları ile ilgili özel şartlar koyabilme yetkisi tanıyan yasal düzenleme yapılmışsa da işin esasını düzenlemekte yegâne yetkili kurum KGK’dır. Diğer kurumların yetkisi bağımsız denetçilikle ilgili olmaktan ziyade, sermaye piyasasına tabi kuruluşlarda veya bankalarda bağımsız denetim yapacak kuruluşların standartları ve bu denetimlerde istenecek özel durumlarla ilgilidir. Yoksa ayrı bir yetkilendirme veya sınava tabi tutma değildir.

KGK bağımsız denetçilikle ilgili esasları 26 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan bir yönetmelikle açıkladı. Bu yönetmeliğin geçici 1. maddesinde de bağımsız denetçilikle ilgili geçiş hükümleri belirlendi. Maddenin 4 numaralı fıkrasında da, “Bu yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla, yeminli mali müşavir olmaya hak kazananlar ile serbest muhasebeci mali müşavir olmaya hak kazanan 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar, 31 Aralık 2014 tarihine kadar ruhsatları ile başvurmaları halinde; … Kurum tarafından öngörülen eğitim programlarını başarıyla tamamlamak kaydıyla…” sınav şartına tabi olmaksızın bağımsız denetçi ruhsatı alabilecekleri belirlendi.

Daha sonra Kurum tarafından eğitim programları konusunda başvuruda bulunan ve bilahare de yetki alan eğitim kurumları belirlenerek ilan edilmeye başlanıldı.

Şu anda birçok üniversite bu eğitimleri vermek konusunda yetkilendirilmiş durumda. Her geçen gün de başvuruda bulunan üniversitelerden şartları tamamlayıp yetki alanlar Kurum tarafından listeye ekleniyor.

Mesleki tecrübe süresinin hesabında bazı incelikler

Bizim burada üzerinde durmak istediğimiz bir konu, yönetmelikte öngörülen 15 yıllık mesleki tecrübe şartının nasıl hesaplanacağı. Bununla ilgili genel olarak bilinen 4 yıllık yüksek öğretim ve 2 yıllık mali müşavirlik staj süresinin de mesleki tecrübeden sayılacağıdır. Ama ayrıntıda. KGK tarafından açıklanan bazı özellikli durumlar var. Buna göre örneğin bir ticari işletmenin muhasebesini sevk ve idareye yetkili olduğu ticaret sicilinde yayınlanan birinci derece imza yetkisi bulunanların imzaya yetkili olarak geçen süreleri de mesleki tecrübeden sayılacaktır. Ayrıca staj başvurusunun kabulünden sonra geçen süreler de yine mesleki tecrübeden sayılacaktır. Buna göre bir kişi, birinci derece imza yetkisini 11 yıl önce almış olsun ve kanunun yayımı tarihi olan 26 Aralık 2012 tarihinden bir gün önce bile SMMM olmuşsa bu kişi de yönetmelikte öngörülen 15 yıllık mesleki tecrübe şartını yerine getirmiş olarak eğitimleri başarıyla tamamlamak kaydıyla bağımsız denetçi olabilecektir.

Bizim KGK’dan beklentimiz bu doğrultuda, bir mali müşavirlik veya yeminli mali müşavirlik bürosunda bordroda kayıtlı olarak çalışılan sürelerin de mesleki tecrübeden sayılan sürelerden kabul edilmesidir. Doğal olarak bu bürolar ancak ve ancak mesleki faaliyetlerin icra edildiği yerler olduğundan bunun kabul edilmesini talep etmek son derece haklı olacaktır.

(İstanbul Ticaret Odası Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor