Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Fehmi Ege
Fehmi Ege
1183OKUNMA

Asgari ücret artışının Gelir Vergisi Kanunu üzerindeki geri planda kalan etkileri

Herkesin merakla beklediği asgari ücret artışı geçtiğimiz haftaiçi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklandı. Açıklama ile birlikte söz konusu artışın öncelikle etkileyeceği vergisel hususlar olan asgari geçim indirimi, asgari ücretlerden gelir vergisi ve damga vergisi alınmayacak olması ayrıca ücretlerin vergilendirilmesinde kullanılan vergi dilimleri konuşulmaya başlandı.

Yazımızda, asgari ücret artışının Gelir Vergisi Kanununda etkilediği diğer vergisel mevzuat ve uygulamalarını maddeler halinde ifade edeceğiz.

193 sayılı GVK’nın 9. maddesinin 1. fıkrasının 6. bendi;

“…veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar…”

Yapılan asgari ücret artışı ile birlikte internet ve benzeri ortamlarda satış yapanların vergiden muaf esnaf hüviyetini kazanabilmeleri için tabi oldukları üst sınır artacaktır.

193 sayılı GVK’nın 23. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi;

“3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununa tabi çırakların asgari ücreti aşmayan ücretleri.”

Yapılan asgari ücret artışı ile birlikte ücret istisnası kapsamında değerlendirilecek olan çıraklık ücretleri için üst limit artacaktır.

193 sayılı GVK’ nın 23. maddesinin 1. fıkrasının 15. bendi;

“Yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki, amatör sporcu çalıştıranların, her yıl millî müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretler. (Asgari ücretin iki katını aşmamak kaydıyla)”

Milli müsabakalara katıldığı belgelenen amatör sporculara ödenen ücretlerin istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için asgari ücretin iki katının aşılmaması gerekmekte olup asgari ücret artışı neticesinde asgari ücretin iki katı olarak belirlenen bu tavan tutarda da artış görülecektir.

193 sayılı GVK’nın 23. maddesinin 1. fıkrasının 16. bendi;

“İşverenlerce, kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (İşverenlerce bu hizmetlerin verilmediği durumlarda, ödemenin doğrudan bu hizmetleri sağlayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine yapılması şartıyla, her bir çocuk için aylık, asgarî ücretin aylık brüt tutarının %15'ini aşmamak üzere bu istisnadan yararlanılır.”

Kadın hizmet erbabına, kreş ve gündüz bakımevi hizmetini işveren dışındakilerden alması karşılığında sağlanan menfaatler noktasında bu türden menfaatlere yönelik ücret istisnası uygulanabilmesi için bu ödemelerin asgari ücretin aylık brüt tutarının %15’ini aşmaması gerekmektedir. Yapılan asgari ücret artışı sonucunda burada uygulanan üst limit de yükselecektir.

193 sayılı GVK’nın 33. maddesi;

“Bu Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85'inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının bu Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilir.”

Yapılan asgari ücret artışı sonrasında maddede belirtilen indirim tutarının hesabında kullanılacak olan faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayında geçerli olan asgari ücretin safi tutarı değişmiştir.

193 sayılı GVK’nın 40. maddesinin 1. fıkrasının 9. bendi;

“İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları (İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Gerek işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, gerekse bu Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.).”

İşverenlerce hizmet erbapları adına ödenen bireysel emeklilik katkı paylarının ticari kazancın tespitinde ücretle ilişkilendirilmeksizin indirim konusu yapılabilmesi noktasındaki sınırlamalardan biri de yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarı olarak belirlenmiş olup asgari ücret artışı sonrasında yıllık olarak belirlenen bu sınır da artacaktır.

193 sayılı GVK’nın 40. maddesinin 1. fıkrasının 11. bendi;

“Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarından faydalananlara, programı yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarlar (Bu kapsamda işverenler tarafından ticari kazancın tespitinde ücretle ilişkilendirilmeksizin her bir katılımcı itibarıyla indirim konusu yapılacak tutar aylık olarak asgari ücretin brüt tutarının yarısını aşamaz.).”

İşbaşı eğitim programlarından faydalananlara, programı yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarların ticari kazancın tespitinde ücretle ilişkilendirilmeksizin indirim konusu yapılabilecek kısmı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yarısını aşamayacak olup aylık asgari ücretin brüt tutarının yarısı şeklindeki üst sınır asgari ücret artışı ile birlikte artacaktır.

193 sayılı GVK’nın 63. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendi;

“Sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. …”

Ücretlinin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapabileceği hayat ve şahıs sigortası primlerine yıllık üst limit olarak getirilen sınır asgari ücret zammı ile birlikte artacaktır.

193 sayılı GVK’nın 64. maddesinin 1. fıkrası;

“Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir.”

Yapılan ücret zammı sonrasında asgari ücretin yıllık brüt tutarının %25 i olarak belirlenen diğer ücret tutarı da değişmiştir.

(Yakın zamanda TBMM’ de kabul edilerek kanunlaşan “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 4. maddesi (b) bendi gereğince 193 sayılı GVK’ nın 64. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.)

193 sayılı GVK’nın 89. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendi;

“Beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla (Bu şartın tespitinde işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ve bu bent kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı birlikte dikkate alınır.) mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri…”

Gelir vergisi matrahının tespitinde indirime konu edilebilecek hayat sigortası ve şahıs sigortası katkı paylarının hesabındaki sınırlamalarda kullanılan asgari ücretin yıllık brüt tutarı yapılan artış sonrasında yükselecektir.

193 sayılı GVK’nın 89. maddesinin 1. fıkrasının 14. bendi;

“1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyerlerinde istihdam edilen ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli çalışanlar için diğer kişi ve kurumlarca karşılanan tutar dâhil yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının yüzde 100'ü oranında korumalı işyeri indirimi (İndirim, her bir engelli çalışan için azami beş yıl süre ile uygulanır ve yıllık olarak indirilecek tutar, her bir engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının yüzde 150'sini aşamaz.).”

Korumalı işyeri indirimi için üst sınır, her bir engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının yüzde 150’ si olarak belirlenmiş olup asgari ücret değişimi bu sınırı da etkileyecektir.

Yukarıda asgari ücrete yapılan zammın, gelir vergisi mevzuatında etkilediği ancak asgari ücretten gelir ve damga vergisi alınmaması veya asgari geçim indirimi noktasında değişiklikler kadar kamuoyunun ilgisini çekmeyen diğer değişiklikleri öne çıkartmaya çalıştık.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor