Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Araştırmalar

Kemal OKTAR
Kemal OKTAR
17944OKUNMA

KDV İadeleri

ÖZET
KDV iadelerinin, dayanağı olan yasa hükümlerine göre 5 farklı işlem grubundan kaynaklandığını görüyoruz. Bunları; tam istisnalardan, indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerden, tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemlerden, fazla veya yersiz uygulanan vergilerden ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan iadeler olarak sayabiliriz.

İdare, her işlem için farklı iade prosedürü uygulamaktadır. İadeyi çabuklaştırmak ve kolaylaştırmak için hızlandırılmış iade sistemi (HİS) ve indirimli teminat uygulamasına (İTUS) ilişkin düzenlemelerin yanında, hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunan mükellefler için iadenin özel esaslara göre yapılmasına yönelik uygulamalar da söz konusudur.

Maliye Bakanlığının hazırladığı 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu tasarısına göre, 490 milyar lira olan vergi gelirlerinin %35’i KDV’den oluşacak. 170 milyar liralık KDV hasılatının 86 milyar lirası yurt içi işlemlerden, 84 milyar lirası ise ithalattan sağlanacak. Öte yandan Bütçe Kanunu tasarısında, 2016 yılında 37 milyar liralık KDV iadesi yapılacağı öngörülmekte.

Bu çalışmada, idare ile mükellefler arasında sürekli çekişme konusu olan ve KDV mevzuatının önemli bir kısmını oluşturan KDV iadelerine odaklandık. KDV iadesi nedir, nereden kaynaklanıyor, nasıl yapılıyor sorularına olabildiğince yalın cevaplar bulmak amacındayız. Konuyu, iade hakkı doğuran işlemler, yasal dayanakları, idari düzenlemeler ve gelir idaresinin uygulamaları bağlamında ele aldık.

Öncelikle belirtmeliyiz ki KDV iadesi, kamu kaynaklarından karşılanan sübvansiyon mahiyetinde bir ödeme değildir. Devletin “şu işlemi yap, sana şu kadar iade vereceğim” şeklinde bir yaklaşımı söz konusu değil. Kanun vergiden istisna ettiği için KDV uygulayamayan veya Bakanlar Kurulu indirimli oran öngördüğü için genel oranda vergi hesaplayamayan ya da Maliye Bakanlığı tevkifat uygulaması getirdiği için hesapladığı verginin tamamını tahsil edemeyen mükelleflerin, satın aldığı mal ve hizmetlere ödediği ancak indiremediği vergi yükünü gidermeye yönelik bir uygulama. Teknik gereklilik nedeniyle KDV iadesi yapılan diğer bazı işlemlere de yeri geldiğinde değineceğiz.

A) İADE HAKKI DOĞURAN İŞLEMLER VE YASAL DAYANAKLARI

KDV iadesi doğuran işlemler, dayanağı olan yasal düzenlemeler itibariyle 5 başlık altında toplanabilmektedir.

1- TAM İSTİSNA KAPSAMINA GİREN İŞLEMLERDE KDV İADESİ

3065 sayılı KDV Kanununun Kanunun 32. maddesi, aynı Kanunun 11, 13, 14, 15 ve 17/4-s maddesinde sayılan istisnalar kapsamında yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili yüklenilen vergilerin, varsa vergiye tabi diğer işlemlerden tahsil edilen vergilerden indirileceği, indirilemeyen kısmın iade edileceği hükmündedir. Ayrıca Kanundaki bazı geçici maddelerde, yüklenilen vergilerin iadesi konusunda Kanunun 32. maddesine atıfta bulunulan hükümler yer almaktadır. Bu maddelerdeki düzenlemelere göre KDV iadesi doğuran tam istisna kapsamındaki işlemler aşağıdadır.

a) İhracat İstisnası Kapsamındaki İadeler

- Mal ihracı: Gümrük beyannamesi düzenlenerek yurt dışına veya serbest bölgelere yapılan ihracatta KDV hesaplanmaz, yüklenilen vergiler indirim konusu yapılır, indirilemeyen kısım iade edilir.

- Bavul ticareti: Özel fatura düzenlenerek yabancı pasaportlu alıcılara KDV hesaplanmadan teslim edilen malların belirlenen gümrük kapılarından çıkışı üzerine, yüklenilen vergiler indirim konusu yapılır, indirilemeyen kısım iade edilir.

- Hizmet ihracı: Yurt dışındaki alıcılara yurt dışında yararlanmak üzere yapılan hizmetler KDV hesaplanmadan fatura edilir, yüklenilen vergiler indirilir, indirilemeyen kısım iade edilir.

- Serbest bölgeye fason imalat: Serbest bölgedeki müşteriler için Türkiye’de yapılan fason hizmetlere ait faturalarda KDV hesaplanmaz, yüklenilen vergiler indirilir, indirilemeyen kısım iade edilir.

- Yolcu beraberi eşya ihracı: Yabancı pasaportlu yolculara KDV tahsil edilerek yapılan satışlara ait faturaların, malların yurt dışı edilmesi sırasında gümrükçe onaylanıp satıcıya veya yetkili aracı firmalara ibraz edilmesi üzerine, tahsil edilmiş olan KDV satıcı tarafından alıcıya iade edilir. Normalde devlet tarafından yapılması gerekirken, satıcıya iade ettirilen vergi tutarı, beyannamede ödeyeceği KDV’den indirtilmekte, indirilemeyen kısım satıcıya iade edilmektedir.

- Roaming: İletişim firmalarının uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki firmalara KDV hesaplamaksızın yaptığı iletişim hizmetlerine ilişkin yüklenilen vergiler indirim konusu yapılır, indirilemeyen kısım iade edilir.

- Yabancı taşıma firmaları: Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi bulunmayan yabancı nakliye şirketlerinin, karşılıklılık ilkesi kapsamında taşımacılık faaliyetlerine ilişkin olarak Türkiye’de satın aldığı mal ve hizmetlere ödediği KDV, Boğaziçi Kurumlar veya Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünce nakliye şirketlerine iade edilir.

- Fuar, sergi, panayıra katılım: Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi bulunmayan yabancı firmaların, karşılıklılık ilkesi kapsamında Türkiye’deki fuar, panayır ve sergilere katılımları dolayısıyla satın aldığı mal ve hizmetlere ödediği KDV, bu etkinliklerin yapıldığı yerdeki vergi dairesince iade edilir.

- Yabancı sinema yapımcıları: Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan sinematografik eser niteliğindeki çekimleri için yabancı sinema yapımcılarının Türkiye’de satın aldığı ya da ithal ettiği mal ve hizmetlere ödediği KDV, Ankara Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğü, İstanbul Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü veya İzmir Konak Vergi Dairesi Müdürlüğünce iade edilir.

- İhraç kaydıyla teslimler: İhraç edilmek kaydıyla ihracatçılara mal teslim eden imalatçılar tarafından düzenlenen faturada gösterildiği halde tahsil edilmeyen KDV, tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur. Tecil edilemeyen tutar, ihracatın 3 ay içinde gerçekleşmesi üzerine imalatçıya iade edilir.

- Dahilde işleme rejimi kapsamında satışlar: Her ne kadar dayanağı KDV Kanununun Geçici 17. maddesi olsa da dahilde işleme rejimi kapsamındaki ham ve yardımcı maddelerin yurt içinden alımında, ihraç kaydıyla teslimlerle ilgili KDV Kanununun 11/1-c maddesine göre işlem yapılmaktadır. Bu nedenle, DİİB sahibi imalatçı-ihracatçılara belge kapsamındaki ham ve yardımcı maddeleri teslim eden mükellefler tarafından düzenlenen faturada gösterildiği halde tahsil edilmeyen KDV, tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunmakta, tecil edilemeyen tutar, belge süresi içinde ihracatın gerçekleşmesi üzerine satıcıya iade edilmektedir.

b) Kanunun 13. Maddesi Kapsamındaki İadeler

KDV Kanununun 13. maddesinde, tam istisna kapsamında birbirinden bağımsız aşağıdaki işlemler yer almaktadır.

- Deniz, hava, demiryolu araçları: Kanunun 13. maddesinin (a) bendi ile kiralanmak veya işletilmek amacıyla deniz, hava ve demiryolu araçlarının imali, inşası, teslimi, tadili, bakımı, onarımı işlemleri KDV’den istisna edilmiştir. Bu işlemleri yapanların vergi dairesinden aldıkları yazıyı ibraz etmek suretiyle KDV uygulamadan işlem yapan satıcıların, bu faaliyetleriyle ilgili olarak satın aldığı mal ve hizmetlere ödediği KDV indirim konusu yapılır, indirilemeyen kısım iade edilir.

- Liman ve havaalanı hizmetleri: Kanunun 13. maddesinin (b) bendi ile deniz ve hava taşıma araçları için liman ve havaalanlarında yapılan hizmetler için KDV hesaplanmaz. Bu hizmetlerin yapılması için satın alınan mal ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen KDV indirim konusu yapılır, indirilemeyen kısım iade edilir.

- Değerli maden arama, işletme, zenginleştirme: Kanunun 13. maddesinin (c) bendi ile altın, gümüş ve platin arama, işletme, zenginleştirme ve rafinaj faaliyetinde bulunan işletmeler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından aldığı yazıyı vergi dairesine ibraz etmek suretiyle istisna belgesi almaktadır. Bu belgenin alıcı tarafından onaylanmış bir örneğinin ibraz edildiği satıcılar, altın, gümüş, platin arama, işletme, zenginleştirme ve rafinaj faaliyetinde kullanılacak mal teslimi ve hizmet ifalarında KDV uygulamazlar. Satıcıların bu teslim ve hizmetlerin yapılması için satın aldığı mal ve hizmetlere ödediği KDV indirim konusu yapılır, indirilemeyen kısım iade edilir.
- Petrol arama faaliyetleri: Kanunun 13. maddesinin (c) bendi ile Türk Petrol Kanununda belirtilen bir petrol hakkı sahibine, temsilcisine veya Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce kabul edilmiş müteahhidine hak sahibi adına yapılan, münhasıran petrol arama faaliyetlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarında KDV uygulanmaz. Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce onaylı belgede gösterilen mal ve hizmetleri KDV hesaplamadan teslim eden satıcılar, yüklendikleri vergiyi indirim ve iade konusu yaparlar.

- Boru Hattıyla Taşımacılık Yapanlar: Kanunun 13. maddesinin (c) bendi ile boru hattıyla taşımacılık yapanlara bu hatların inşa ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir. İstisna uygulamasında boru hattı taşımacılığı yapan şirketlere, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen belgede boru hatlarının inşa ve modernizasyonuna ilişkin olduğu belirtilen mal ve hizmet satan mükellefler KDV hesaplamaz. Yüklendiği vergiler indirim ve iade konusu yapılır.

- Teşvik belgeli yatırım malları: Kanunun 13. maddesinin (d) bendi ile yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere, belge kapsamında olup vergi dairesince verilen yazıda makine ve teçhizat niteliğinde olduğu belirtilen malları teslim eden satıcılar KDV hesaplamaz. Bu malların alımıyla ilgili yüklenilen vergiler indirim ve iade konusu yapılır.

- Liman ve hava meydanları ile limanlara bağlantı sağlayan demiryolu hatlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi: Kanunun 13. maddesinin (e) bendi ile liman ve hava meydanları ile limanlara bağlantı sağlayan demiryolu hatlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen kendisi yapan veya yaptıran mükellefler ile genel bütçeli idarelere bu işlere ilişkin olarak inşaat taahhüt işi yapan müteahhitler ve mal teslim eden satıcılar KDV hesaplamaz. Müteahhitlerin ve satıcıların bu işleri veya teslimleri dolayısıyla yüklendiği KDV’ler indirim ve iade konusu yapılır.

- Ulusal güvenliğe yönelik teslim ve hizmetler: Kanunun 13. maddesinin (f) bendi ile Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğüne milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar, silah, mühimmat, silah malzeme, teçhizat ve sistemleri ile bunların araştırma-geliştirme, yazılım, üretim, montaj, yedek parça, bakım-onarım ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetlerde KDV uygulanmaz. Ayrıca bu teslim ve hizmetleri gerçekleştiren yüklenicilere, miktarı ve nitelikleri yukarıda sayılan kuruluşlarca onaylanan teslim ve hizmetler de KDV’den istisna edilmiştir. İlgili kurum ve kuruluşların yazısı üzerine KDV hesaplamadan mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükelleflerin alım ve giderlerine ödedikleri KDV indirim ve iade konusu yapılır.

- Başbakanlığa araç teslimi: Kanunun 13. maddesinin (g) bendi ile ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan kara, hava ve deniz araçlarının Başbakanlık merkez teşkilatına tesliminde KDV hesaplanmaz. KDV hesaplamadan araç teslimi yapanlar, bu araçları alımında yüklendiği KDV’yi indirim ve iade konusu yapabilir.

- Tarım Ürünü Senetlerinin Borsada Teslimi: Kanunun 13. maddesinin (ğ) bendi ile Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, ihtisas veya ticaret borsaları aracılığıyla ilk teslimi KDV’den istisna edilmiştir. Buna göre, KDV mükelleflerince lisanslı depoya konulan ürünleri temsil eden ürün senetlerinin, ihtisas veya ticaret borsaları aracılığıyla ilk teslimlerinde KDV hesaplanmaz. Bu teslimle ilgili yüklenilen vergiler indirim ve iade konusu yapılabilir.

- Türkiye Kızılay Derneğine yapılan teslim ve hizmetler: Kanunun 13. maddesinin (h) bendi ile Türkiye Kızılay Derneğine afet yönetimi ve yardımları, barınma, beslenme, sosyal yardımlar, toplumu bilinçlendirme, ulusal ve uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi faaliyetleri, savaş veya olağanüstü hâllerdeki görevleri ile kan, sağlık, göç ve mülteci hizmetlerini yerine getirmesine yönelik görevler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir. Türkiye Kızılay Derneğine bu kapsamda KDV uygulamadan teslim edilen mal ve hizmetler için yüklenilen vergiler indirim konusu yapılır, indirilemeyen kısım iade edilir.

c) Uluslararası Taşımacılıkla İlgili İadeler

KDV Kanununun 14. maddesiyle düzenlenen uluslararası taşımacılık istisnasında iki farklı işlem için KDV iadesi yapılmaktadır.

- Uluslararası taşıma firmaları: Türkiye’den yurt dışına veya yurt dışından Türkiye’ye kara, deniz, hava veya demiryolu ile yapılan yük ya da yolcu taşıma işleri KDV’den istisna edilmiştir. Uluslararası taşımacılık yapan firmaların bu faaliyetiyle ilgili olarak araç, yakıt, malzeme, tamir, bakım, onarım, genel idare giderleri ve amortismana tabi iktisadi kıymet alımlarına ödediği KDV indirim ve iade konusu yapılır.

- Gümrükte vergisiz yakıt satan firmalar: Bakanlar Kurulunca belirlenen sınır kapılarındaki akaryakıt istasyonlarından, ihracat rejimi kapsamında yurtdışına çıkarılacak eşyayı taşıyan kamyon, çekici ve soğutucu ünitesine sahip yarı römorklara yapılan motorin teslimlerinde KDV (ve ÖTV) istisnası uygulanmaktadır. Araçların ve soğutucu ünitelerin standart yakıt deposu miktarlarını aşmamak kaydıyla, yalnızca yurt dışına çıkışında uygulanan bu istisna kapsamında satılan motorinin alımında ödenen KDV indirim ve iade konusu yapılmaktadır.

d) Diplomatik İstisna Kapsamındaki İadeler
KDV Kanununun 15. maddesiyle düzenlenen istisna, elçilik, konsolosluk ve uluslararası kuruluşlar ile bunların mensuplarına yapılan teslim ve hizmetlerde farklı uygulanmaktadır.

- Diplomatik temsilcilik ve konsolosluklar ile uluslararası kuruluşlar: Uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ile karşılıklılık ilkesi çerçevesinde yabancı devletlerin diplomatik temsilcilik ve konsolosluklarına Dışişleri Bakanlığınca istisnadan faydalanacakları mal ve hizmetleri gösteren belge verilir. Bu belgede belirtilen cins, miktar ve tutardaki mal teslimi ve hizmet ifalarında KDV hesaplanmaz. Satıcıların bu teslim ve hizmetleriyle ilgili yüklendikleri KDV indirim ve iade konusu yapılır.

- Diplomatik haklara sahip mensuplar: Karşılıklı olmak kaydıyla, yabancı devletlerin Türkiye'deki diplomatik temsilcilik ve konsolosluklarının vergi muafiyetine sahip diplomatik misyon şeflerine, diplomasi memurlarına, konsolosluklarda görevli misyon şefleri ve meslekten konsolosluk memurlarına, teknik ve idari personeline, uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşların diplomatik haklara sahip mensuplarına, satın aldığı mal ve hizmetlere ödediği KDV’ler, ödeme belgelerine ilişkin bildirim verilmek suretiyle Gelir İdaresi Başkanlığınca belirlenen vergi dairelerince 3’er aylık dönemler itibariyle iade edilmektedir.

e) Engellilere Yapılan Araç-Gereç Teslimleri
KDV Kanununun 17/4-s maddesi uyarınca, engellilerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin görme engellilerin kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye, ortopedik engellilerin kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar) ile özel bilgisayar programlarının tesliminde KDV uygulanmamaktadır. Bunları istisna kapsamında teslim eden satıcılar, yüklendikleri KDV’yi indirim ve iade konusu yapabilmektedir. Binek otomobili ve diğer nakil vasıtalarının teslimi ise KDV istisnası kapsamında değerlendirilmemektedir.

f) Yap-İşlet-Devret Modeli veya Kiralama Karşılığı Bina İnşası

KDV Kanununun Geçici 29. maddesiyle:

- 3996 sayılı Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek projelerde,

- 3359 sayılı Kanunun Ek 7. maddesine göre Yüksek Planlama Kurulu tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen sağlık tesislerine ilişkin projelerde,

- 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 23. maddesine göre Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen eğitim öğretim tesislerine ilişkin projelerde,

görevlendirilen veya projeyi üstlenenlere, proje kapsamındaki inşaata yönelik olarak yatırım döneminde yapılacak teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir Bu kişi veya kuruluşlara KDV istisnası kapsamında mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan satıcı veya taşeronların yüklendiği KDV indirim konusu yapılmakta, indirilemeyen kısım KDV Kanununun 32. maddesi kapsamında iade edilmektedir.

g) Büyük ve Stratejik Yatırımlarda Yüklenilen Vergiler

KDV Kanununun Geçici 30. maddesi uyarınca, yatırım teşvik belgesi kapsamında asgari 500.000.000 TL. tutarında sabit yatırım öngörülen stratejik yatırım olarak inşaat işi yapan kurum ve kuruluşlara, bu iş nedeniyle yüklendiği ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edemediği KDV, izleyen yıl iade edilmektedir.

h) TANAP Projesi Kapsamındaki İşlemler

KDV Kanununun Geçici 34. maddesiyle, 4586 sayılı Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişine Dair Kanun kapsamındaki milletlerarası antlaşma hükümleri çerçevesinde KDV’den istisna edilmiş olan transit petrol boru hattı (TANAP) projelerinin inşa ve modernizasyonunu gerçekleştirenlere KDV uygulamadan teslim veya hizmet yapan satıcılara, yüklendiği ve indiremediği KDV iade edilir.

ı) İSMEP Projesi Kapsamındaki İşlemler

6111 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi uyarınca, İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında, İstanbul İl Özel İdaresine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon birimine yapılacak teslim ve hizmetler, finansmanı yabancı devletler, uluslararası kurum ve kuruluşlarca karşılanmak şartıyla 31/12/2020 tarihine kadar KDV’den müstesna tutulmuştur. Bu istisna kapsamında teslim ve hizmette bulunan satıcıların yüklendiği vergiler, KDV Kanununun 32. maddesine göre indirim ve iade konusu yapılır.

2- İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE KDV İADESİ

KDV Kanununun 28. maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden çıkarılan 2007/13033 sayılı Kararname ile Kararname eki (I) sayılı listedeki mal ve hizmetlerin %1 oranında, (II) sayılı listedeki mal ve hizmetlerin %8 oranında, bu iki listede yer almayan mal ve hizmetlerin ise %18 oranında vergilendirilmesi öngörülmüştür. İndirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle ilgili olarak sonradan uygulanan vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, satış primi, yılsonu primi, masraf yansıtması gibi unsurlar için de asıl malın tabi olduğu oranda KDV hesaplanmaktadır.

KDV Kanununun 29/2. maddesinde, Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, mükelleflerin:

- Vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idarelere veya belediyelere olan borçlarına,

- Döner sermayeli kuruluşlardan, sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden organize sanayi bölgelerinden satın aldığı mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına,
mahsuben ödenebileceği hükme bağlanmıştır.

Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi, izleyen yıl içinde talep edilmesi halinde nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilebilecektir.

Bu hükme göre, bir vergilendirme döneminde indirimli orana tabi teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanan KDV, bu işlemlere ilişkin olarak satın alınan mal ve hizmetlere ödenen KDV’den daha düşük ise, indirilemeyen verginin Bakanlar Kurulunca belirlenen (2016 yılı için 20.600 TL) limiti aşan kısmı, yıl içerisinde yukarıda belirtilen borçlara mahsuben iade edilebilecektir. Yıl içinde yapılan mahsuben iadelerden sonra hâlâ indirilemeyen bir kısım kalmışsa veya yıl içinde hiç mahsup talebinde bulunulmamış ise indirilemeyen KDV tutarı, takip eden yılın Ocak-Kasım ayları arasındaki herhangi bir vergilendirme döneminde nakden veya yukarıdaki borçlara mahsuben iade edilebilecektir.

3- KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDA KDV İADESİ

KDV Kanununun 9/1. maddesi Maliye Bakanlığına, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği konusuna yetki vermiştir. Vergi güvenliğine yönelik bu yetkiye istinaden Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler ve mükellefler için vergi sorumluluğu kapsamında kısmi tevkifat uygulaması getirilmiştir.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren kişi ve kuruluşlar iki grup olarak belirlenmiştir. (I.) grupta tüm KDV mükellefleri yer almaktadır. (II.) grupta ise kısaca “belirlenmiş alıcılar” olarak adlandırılan kamusal karakterli kuruluşlar (belediyeler hariç), bankalar, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, borsalar, organize sanayi bölgeleri, sermayesinin yarısından fazlası bu kurumlara ait olan kuruluşlar, kalkınma ve yatırım ajansları ile payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler yer alıyor.

Tevkifat uygulanacak sektörler, tevkifat uygulayacak alıcılar ve tevkifat oranları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.

TEVKİFAT UYGULANACAK SEKTÖRLERTevkifat OranTevkifat Uygulayacak Alıcı Grubu
Yapım işleri (birlikte yapılan mimarlık, mühendislik, etüd, proje hizmetleri dahil)2/10II. grup
Etüd, plan, proje, danışmanlık ve denetim9/10II. grup
Yapı denetimi9/10I. ve II. gruplar
Makine, teçhizat, demirbaş, taşıt tamir, bakım, onarım5/10II. grup
Yemek servisi ve organizasyon5/10II. grup
İşgücü temini9/10I. ve II. gruplar
Fason tekstil, konfeksiyon, deri, dikim ve aracılık5/10I. ve II. gruplar
Turistik mağazalara müşteri bulma9/10I. grup
Profesyonel spor kulüplerinin yayın, reklam, sponsorluk9/10I. ve II. gruplar
Temizlik, çevre, bahçe bakım7/10I. ve II. gruplar
Servis taşımacılığı5/10I. ve II. gruplar
Baskı ve basım5/10II. grup
Yukarıda sayılanlar dışındaki tüm hizmetler5/105018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde sayılan idare, kurum ve kuruluşlar
Külçe metal (hurdadan elde edilenler dışındakilerin ithalatçıları ve ilk imalatçılarının teslimleri hariç)5/10I. ve II. gruplar
Bakır, çinko, alüminyum ve kurşun rulo, boru, levha (bunların işlenmesi suretiyle imal edilen mallar ile izoleli iletken teller hariç) 5/10I. ve II. gruplar
Hurda ve atık metal, cam, plastik, lastik, atık kağıt (İstisnadan vazgeçenler)5/10I. ve II. gruplar
Metal, cam, plastik, lastik ve kağıt hurda ve atıklarından elde edilen hammaddeler9/10I. ve II. gruplar
Pamuk, tiftik, yün, yapağı, ham post ve deri9/10I. ve II. gruplar
Ağaç ve orman ürünleri (ithalatçıların teslimi ile işlenmek suretiyle imal edilen ürünler hariç, imalat artığı kırpıntı, yonga, talaş, çıta dahil)5/10I. ve II. gruplar


Yukarıda belirtilen sektörlerde tevkifat uygulayacak alıcı grubuna KDV mükelleflerince yapılan teslim ve hizmet bedelinin KDV dahil 1.000 lirayı aşması halinde, satıcı tarafından hesaplanan KDV’nin belirlenen orandaki kısmı alıcı tarafından satıcıya ödenmeyip, yetki alanındaki vergi dairesine sorumlu sıfatıyla 2 numaralı KDV beyannamesi verilerek beyan edilip ödenmektedir. Örneğin tevkifat oranı 2/10 olan yapım işlerinde, 100.000 liralık hakediş üzerinden hesaplanan 18.000 lira KDV’nin 2/10’u olan 3.600 lira inşaatı yaptıran kurum tarafından sorumlu sıfatıyla kendi vergi dairesine beyan edilip ödenecek, KDV’nin kalan 14.400 lirası hakediş bedeli ile birlikte müteahhide verilecektir.

Tevkifat kapsamındaki teslim ve hizmetleri üzerinden hesapladığı KDV’nin tamamını tahsil edemeyen satıcıların, bu işlemleri dolayısıyla yüklendiği KDV’nin tamamını indiremeyeceklerini tahmin etmek güç değildir. İndirilemeyen KDV’nin sonsuza dek sonraki döneme devreden KDV olarak mükelleflerin üzerinde kalması, KDV teorisine aykırı olduğu gibi, bu mükellefler için rekabet eşitsizliğine neden olacaktı. KDV Kanununun 29/4. maddesi Maliye Bakanlığına, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak giderme ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenleme yetkisi vermiştir. Tevkifat uygulamasından doğan bu sorunun çözümü için Maliye Bakanlığı kendisine verilen yetkiyi kullanarak, tevkifat uygulaması yapan satıcılara yüklendiği vergilerden indiremedikleri kısımların aylık dönemler itibariyle iade edilmesini öngörmüştür.

4- FAZLA VEYA YERSİZ ÖDENEN KDV’NİN İADESİ

KDV Kanununun 8/2. maddesi, vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya fatura veya benzeri vesikalarda KDV göstermeye hakkı bulunmadığı halde, düzenlediği bu tür vesikalarda KDV gösterenlerin, bu vergiyi ödemekle mükellef olduğu hükmündedir. Bu husus kanuna göre borçlu oldukları vergi tutarından daha yüksek bir meblağı gösteren mükellefler için de geçerlidir. Bu gibi sebeplerle fazla ödenen vergiler, Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslara göre ilgililere iade edilecektir.

Maliye Bakanlığı KDV Genel Uygulama Tebliğinde, kural olarak fazla veya yersiz hesaplanan vergi bulunması halinde, alıcı ve satıcı nezdinde işlemin KDV uygulanmadan önceki hale döndürülmesinin esas olduğunu belirtmiştir. Buna göre önce fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergi satıcı tarafından alıcıya iade edilecek, iade edilen tutar için KDV beyannamelerinde düzeltme yapılacaktır. Yapılan düzeltme sonucu satıcı, alıcıya iade ettiği KDV’yi indirim yoluyla gideremez ise vergi dairesinden iadesini talep edecektir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar tarafından fazla veya yersiz KDV tahsil edilmiş ise, bu kuruluşlar tarafından düzenlenecek yazıya istinaden KDV, vergi dairesi tarafından alıcıya iade edilecektir.

İndirim hakkına sahip olmayanlar tarafından ithalat sırasında fazla veya yersiz ödenen vergiler, Gümrük Kanununa göre ilgili gümrük idaresince iade olunacaktır. İthalat sırasında fazla veya yersiz uygulanan verginin indirim hakkına sahip mükelleflere iadesi ise mükellefin beyanlarının düzeltilmesi üzerine bağlı olduğu vergi dairesince yapılacaktır.

5- ULUSLARARASI ANLAŞMA HÜKÜMLERİ UYARINCA KDV İADESİ

Anayasanın 90. maddesinde, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde olduğu belirtilerek, uluslararası anlaşmaların yürürlüğe konulmasına ilişkin usuller belirlenmiştir. Buna göre uluslararası anlaşmalardaki devlet maliyesi açısından yük getirecek olan vergi istisna ve muafiyet hükümleri, ancak anlaşmanın T.B.M.M. tarafından bir kanunla uygun bulunması halinde geçerli olacaktır. Bu suretle kanunla onaylanan ve Bakanlar Kurulunca Resmi Gazetede yayımlanan uluslararası anlaşmalarda yer alan KDV istisna ve muafiyet hükümleri, KDV Kanunu hükümleriyle sınırlı olmaksızın uygulanmaktadır.

Bu kapsamda 4585 sayılı Kanunla onaylanan Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattının inşası ve İşletilmesine ilişkin anlaşma ile eki Ev Sahibi Hükümet Anlaşmalarında belirtilen kurum ve kuruluşlara ve bunlara KDV istisnası uygulayarak satış yapanlara KDV iadesi yapılmaktadır. Keza 5824 sayılı Kanunla uygun bulunan Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan IPA Çerçeve Anlaşması hükümleri uyarınca AB fonlarıyla finanse edilen projeler kapsamında KDV hesaplamadan mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükelleflerin, bu işlemlere ilişkin yüklendiği ve indirim konusu yapamadıkları KDV iade edilmektedir.

B) KDV İADELERİNİN ÖZELLİKLERİ

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV.) bölümündeki “KDV İadesinde Ortak Hususlar” başlığı altında, yukarıda bahsettiğimiz KDV iadelerinin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır. Diğer iade talepleri gibi KDV iade talepleri de 429 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan standart iade talep dilekçeleri kullanılmak suretiyle yapılmaktadır.

a) Nakden veya Mahsuben İadeler

İade hakkı doğan mükellefler, iade tutarının nakden veya mahsuben yapılması yönünde tercihte bulunabilmekte, hatta iade yapılmadan önce bu tercihlerini değiştirebilmektedir. Ancak indirimli oran uygulamasından kaynaklanan iadeler yılı içerisinde sadece mahsuben yapılabilmekte, takip eden yılda ise nakden veya mahsuben yerine getirilebilmektedir.

Her ne kadar hazineden nakit çıkmasa dahi, kamu alacağının tahsil edilmemesi de nakit iade hükmünde olmasına rağmen idare, mahsuben iadelere daha sıcak bakmaktadır. Dolayısıyla nakit iadelere nazaran, mahsuben iadeleri daha kolay ve hızlı yerine getirmektedir. KDV iadeleri, mükellefin kendisinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların)

- Vergi dairelerince takip edilen kamu borçlarına,

- Gümrük idaresince ithalde alınan vergilere,

- Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçlarına,

mahsup ettirilebilmektedir. İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iadeler bu borçların yanı sıra, hissesinin %51 veya daha fazlası kamuya ait kuruluşlardan temin ettikleri elektrik ve doğalgaz borçlarına da mahsup edilebilmektedir.

Mahsuben iadelerde aranılan belgeler, mahsubu istenilen borcun vadesinden önce ibraz edilmiş ise, vergi dairesinin iç işlemi olan mahsup işlemi ne zaman yapılırsa yapılsın gecikme zammı veya faizi söz konusu olmayacaktır. Bazı işlemlerde 5.000 liralık üst limitle sınırlı olmak üzere, mahsuben iade taleplerinde inceleme raporu veya YMM tasdik raporu aranmaksızın mahsuben iade işlemi yapılabilmektedir.

Nakit iadeler ise genelde 5.000 liraya kadar inceleme, YMM raporu veya teminat aranılmadan yerine getirilmekte, bu limiti aşan iadeler kural olarak inceleme raporu veya YMM tasdik raporu ile gerçekleştirilmektedir. Hizmet ihracı, deniz, hava, demiryolu araçları veya liman ve hava meydanı hizmetleri gibi bazı işlemlerden doğan iadeler, miktarına bakılmaksızın inceleme veya YMM raporu ile yapılabilmektedir. Tam tasdik sözleşmesi yapan YMM’ler tarafından üst sınır olmaksızın, tam tasdik sözleşmesi bulunmayan YMM’ler tarafından ise iade hakkı doğuran işlem türü itibariyle belirlenen üst limite kadar iade tasdik raporu düzenlenerek iade alınabilmektedir.

İade için aranılan belgelerin vergi dairesine ibrazı üzerine, mükellef ile mal alıp sattığı kişi ya da kuruluşların durumu Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi ambarından (KDVİRA) kontrol edilerek, herhangi bir olumsuzluk tespit edilmeyenlerin mahsup veya nakit iade talepleri yerine getirilmektedir. 

- İndirimli teminat uygulaması (İTUS): İnceleme raporu veya YMM raporu düzenlenmeden önce iade tutarı kadar teminat verilmesi halinde iade işlemi yapılmakta, teminatın çözümü için inceleme veya YMM tasdik raporu beklenmektedir. Belirli bir süre içesindeki vergisel faaliyetlerinde olumsuz bir durum yaşamamış olan ve Maliye Bakanlığınca belirlenen genel ve özel şartları haiz olan mükelleflere İTUS sertifikası verilmek suretiyle, bunlardan %8 oranında (dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketlerinden %4 oranında) teminat alınarak iade işlemi yapılabilmektedir.

- Hızlandırılmış iade sistemi (HİS): Belli büyüklüğe ulaşan ve Maliye Bakanlığınca belirlenen şartları sağlayan mükelleflere HİS sertifikası verilmek suretiyle, bunların iadeleri vergi inceleme raporu, YMM tasdik raporu veya teminat aranılmadan yerine getirilmektedir. Bu mükelleflerin nakden iade taleplerinde, ibraz edilen belgelere ilişkin olarak KDVİRA sistemi tarafından yapılan sorgulama neticesinde olumsuzluk tespit edilmemesi halinde 5 iş günü içinde iade işlemi yerine getirilmektedir.

b) KDV İadelerinin Özel Esaslara Göre Yapılması

Düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin gerçek duruma aykırı olduğuna ilişkin delil ve karineler içeren vergi inceleme raporu veya tespit bulunan mükelleflerin iade talepleri özel esaslara göre yerine getirilmektedir. Bu uygulamanın amacı, iade edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığı tespit edilerek, gerçek bir yüklenime dayanmayan, hayali olarak oluşturulmuş indirim belgeleri ile hazineye intikal etmemiş tutarların haksız iadesinin önlenmesidir.

KDV iade talepleri özel esaslara göre yerine getirilecek olan mükellefler şunlardır.

1- Vergi Usul Kanununun (153/A) maddesi kapsamında, sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi inceleme raporuyla tespit edilip, işi bırakmış sayılan ve mükellefiyet kayıtları silinen mükelleflerden, yeniden mükellefiyet tesisi için teminat vermesi gerekenler,

2- Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunanlar,

3- Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme konusunda haklarında “olumsuz rapor” bulunan mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler,

4- Haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme ve adresinde bulunamama konusunda tespit bulunanlar,

5- Haklarında KDV yönünden ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulananlar.

Yukarıda sayılan “özel esaslara tabi mükellefler” ile kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmasa dahi bunlardan mal ve/veya hizmet satın alanların iade taleplerinde de özel esaslar uygulanır.

Özel esaslara tabi mükelleflerin iade talepleri, olayına göre iade tutarının 3, 4 veya 5 katı teminat vermesi karşılığında yerine getirilmektedir. Teminat gösterilmemesi halinde iade, münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir. Raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm teminatlar vergi inceleme raporu ile çözülmektedir.

KDV iadeleri özel esaslara göre yerine getirilen mükelleflerin KDV Genel Uygulama Tebliğinde belirlenen şartları sağlamaları üzerine, iadeleri genel esaslara göre yerine getirilmeye başlanmaktadır.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor