Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Araştırmalar

Bülent TAŞ
Bülent TAŞ
1817OKUNMA

Devletin Tahsil Edemediği Vergi Alacağı 50 Milyara Dayandı

Vergi gelirleri iki aşamada devletin kasasına girmektedir. Birinci aşama tahakkuk aşaması, ikincisi tahsilat aşamasıdır. İlk aşamada vergi ödeyicilerin ödeyeceği vergi ya vergi ödeyicisinin beyanı üzerine, ya da vergi idaresi tarafından otomatik olarak hesaplanmakta ve vergi ödeyicisi hesaplanan bu vergiyi ödemekle yükümlü hale gelmektedir. Bu aşamaya tahakkuk aşaması denilmektedir. Hesaplanan vergi, ödeyicinin kendi beyanına göre ödemesi gerektiği vergi tutarını yani vergi borcunu göstermektedir.  İkinci aşama bu borcun ödendiği ve devletin kasasına girdiği aşama olup buna tahsilat aşaması denilmektedir.

Son yirmi yılda mükelleflerin devlete ödenmek üzere borçlandığı vergi tutarı yani vergi tahakkuk tutarları ile yine bu süre zarfında devletin kasasına giren vergi tutarları yani tahsil edilen vergi tutarları aşağıdaki tabloda yıllar itibariyle yer almaktadır. Tabloda ayrıca her bir yılda tahsil edilemeyen vergi tutarlarına da kümülatif olarak yer verilmiş olup her bir yılın tahsil edilmeyen tutarları bir sonraki yılın tahakkuk rakamlarına eklenerek tablo oluşturulmuştur. Devletin kamu hesaplarında da bir yıl tahsil edilemeyen vergi tutarı bir sonraki yılın tahakkuk rakamına eklenerek takip edilmektedir. Tabloda yer alan rakamlar, brüt rakamlardır. Yani hem tahakkuk hem de tahsilat rakamları mahalli idarelere ve fonlara genel bütçeden aktarılan tutarlar ve vergi iadeleri düşülmeden önceki brüt rakamlardır.

(000 TL)

Yıllar

Tahakkuk

Tahsilat

Tahsil   Edilemeyen (Kümülatif)

Tahsil   Edilemeyenin Yıllık Artışı

1993

385.655

324.887

60.768

 

1994

801.134

679.252

121.882

61.114

1995

1.465.867

1.283.899

181.968

60.086

1996

2.978.357

2.675.665

302.692

120.724

1997

6.218.991

5.679.804

539.187

236.495

1998

11.942.385

10.862.779

1.079.606

540.419

1999

19.444.787

17.188.408

2.256.379

1.176.773

2000

33.639.140

30.869.214

2.769.926

513.547

2001

50.419.484

46.165.050

4.254.434

1.484.508

2002

70.801.784

65.188.479

5.613.305

1.358.871

2003

96.694.575

89.893.112

6.801.463

1.188.158

2004

118.988.311

111.335.368

7.652.943

851.480

2005

142.262.028

131.948.778

10.313.250

2.660.307

2006

164.101.909

151.271.701

12.830.208

2.516.958

2007

187.768.858

171.098.466

16.670.392

3.840.184

2008

211.887.601

189.980.827

21.906.774

5.236.382

2009

224.504.298

196.313.308

28.190.990

6.284.216

2010

273.471.884

235.714.637

37.757.247

9.566.257

2011

332.491.753

284.490.017

48.001.736

10.244.489

2012

362.918.386

313.173.070

49.745.316

1.743.580

Kaynak: Kamu Hesapları Bültenleri, GİB Vergi İstatistikleri

Tablo bize şunu göstermektedir. Devletin son yirmi yılda tahsil edemediği vergi alacağı tutarı 49,7 milyar TL ye ulaşmıştır. Bu tutar, bu alacak üzerinden hesaplanması gereken faiz tutarını içermemektedir. Bugün bu alacak tahsil edilse tahsil edilebilecek faiz tutarı 80 milyar TL civarındadır. Vergi aslı ve faiz birlikte 130 milyar TL gibi çok büyük bir rakama ulaşmaktadır.

Bu tutarın tahsil edilebilmesi halinde 2012 yılı üçüncü çeyrek itibariyle mevcut kamu net borç stokunun yarısının kapatılabilmesi mümkün. Bu tutar beyan edilip kesinleşen ancak tahsil edilemeyen tutarı ve faizini göstermektedir. Bu kayıt içinde hatta devletin kayıtlarında yer alan tutar. Bir de hiç beyan edilmeyen kayıt dışı kısım var.

Öncelik kayıt içinde olan bu tutarın tahsilinin sağlanması olmalıdır. Burada akla hemen vergi afları gelmektedir. Türkiye defalarca vergi affı ile bunu halledebileceği, devletin bu alacağını tahsil edebileceği yanılsamasına kapıldı. Tabloya bakıldığında görüleceği üzere tahsil edilemeyen kümülatif vergi alacağı son yirmi yılda hiç bir zaman azalmamış tam aksine sürekli artış göstermiştir.

Arada 2004 yılındaki vergi barışı ve yansıması 2012 yılında görünen en son vergi affı sadece artış hızını yavaşlatmıştır. 2004 yılından vergi barışı ile faiz dahil 4,7 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmiştir. Buna rağmen 2004 yılında tahsil edilmeyen vergi tutarı bir önceki yıla nazaran 852 milyon TL artarak 7,6 milyar TL ye ulaşmıştır.

6111 sayılı kanun çerçevesinde getirilen en son af ile 2012 yılı sonu itibariyle faiz dahil 20,9 milyar TL tahsil edilmiştir. Ancak 2012 yılında tahsil edilemeyen vergi borcu bir önceki yıla nazaran 1,7 milyar TL artarak 49,7 milyar TL ye ulaşmıştır.

Vergi aflarının yarattığı yavaşlamayı bir kazanım olarak dolayısıyla vergi aflarını bir çözüm olarak görmek bu konuda atılması gereken adımların atılmasını engellemektedir. Atılması gereken, adım zor olmakla beraber, bir daha hiç bir vergi affı olmayacağı kanaatinin toplumda yerleşmesinin sağlanmasıdır. Bunun için vergi idaresinin tahsilat fonksiyonun dahada güçlendirilmesi ve bu yolla topluma net mesajların verilmesi gerekmektedir. Vergi alacağı biriktikçe her on yılda bir vergi affı beklentileri gündeme gelmektedir. Bu beklentinin oluşmasını engellemenin yolu bu birikimin oluşmasına engel olmaktır. Aksi taktirde vergi gelirlerinde sürdürülebilirliği sağlamak, adil olmayan dolaylı vergi ağırlıklı vergi yapısından kurtulmak mümkün olmayacaktır.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor