Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Mesut KOYUNCU
Mesut KOYUNCU
491OKUNMA

Yüksek katma değer yaratmak

Geçen hafta Koç Holding şirketlerinden ZER in yıllık toplantısına katıldık. ZER 20’nci kuruluş yıl dönümünde yeniden yapılanarak “KOÇZER” adıyla yoluna devam kararı almış. Yeniden yapılanmaya ilişkin sunumları can alıcıydı.

Yirmi yıllık hikâyenin büyük bir kısmında temaslarımız oldu. Gelişmelerini çok yakından biliyorum.  Hele geldikleri son nokta beni çok etkiledi.

Kendi holding şirketlerinin satın alma organizasyonunu yapan bir şirketten öte, yurt içi ve dışında tüm müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir şirket olmuşlar. Satın almada dijital dönüşümü gerçekleştirmiş bir yapıya dönüşmüşler. Tebrik etmek gerek.

Organizasyonda Türkiye ekonomisinin tartışıldığı bölümde seçim sonrası Türkiye’nin ekonomi politikaları tartışıldı. Konuşmacılardan Sn. Hakan GÜLDAĞ, ülkemizin en büyük sorunlarından birisinin verimlilik azalışı olduğunu belirtti.

Gerçekten de işletmeler açısından verimlilik temel hedeflerden birisidir. Piyasa fiyatlarında satış yapabilecek şirketleri rekabet üstünlüğüne taşıyacak değerlerden en önemlisi verimliliğinizdir. Buna şüphe yok.

Ancak ben ülkemizin problemlerinin başına “verimlilik” hususunu koymak istemiyorum. Bana göre ülke açısından temel problemimiz, düşük katma değerli üretim olsa gerek.

90’lı yıllarda üniversiteyi okuduğum Ankara’da, zamanın Başbakanı Rahmetli Özal’ın “biz de İspanya gibi 100 milyar dolarlık yıllık ihracat tutarlarını yakalayacağız” sözünü büyük bir şüphe ile karşılamıştım. O dönemler Türkiye ihracatta 10 milyar doları daha yeni geçmişti. 2022 yılını 250 milyar doların üzerinde bir ihracat tutarı ile kapattık. 2023 yılının ilk 11 ayının sonuçlarını irdelediğimizde bu yılı da benzer bir ihracat rakamı ile kapatacağız.

İyi de yine gelişmekte olan ülkeler sınıfındayız, yine enflasyon ile boğuşuyoruz, yine çözüm arayışındayız. Çünkü ihracatımız arttıkça benzeri oranlarda ithalatımız da artıyor. Bence sorun burada…

Tablo: Yıllar İtibariyle Türkiye'nin İhracat ve İthalat Rakamları

Yüksek katma değer yaratmak

İhracatımızın ithalatımızı karşılama oranı 80 ve 90’lı yıllara göre daha iyi olsa da hala düşük. 2022, 2023 (Ocak-Kasım) dönemlerinde %70’ler civarında.

Peki yarışa benzer dönemlerde başladığımız, hala yarışabileceğimiz, yetişebileceğimiz ülkelerde durum ne?

Tablo: Benzer Ülkelerde Durum

Yüksek katma değer yaratmak

Durum bu. Tabi ki sadece ithalat ihracat rakamlarına bakmak doğru olmaz. Turizm gelirlerine, hizmet gelirlerine vs. bakarak çalışmayı ilerletmek gerekir.

Ancak yukarıdaki iki tablo gösteriyor ki; bizim ihracatımız ithalat bağlıdır. Bizim yurt içinde yarattığımız katma değer yetersizdir.

Biz hammadde ve yarı mamul ithal eder, yüksek enerjimizle(!) mamule çevirir ve ihraç ederiz. Buradaki yüksek enerji kuşkusuz enerji maliyetleridir. Hem üretimde hem de nakliyede katlanırız. Üretimde kullandığımız makine ve teçhizatı da genelde ithal ederiz.

Hal böyle olunca hem yarattığımız katma değer hem de karlılıklarımız düşük kalıyor. Kur hareketlerinden çok etkileniyoruz.

90’lı yılara geri dönüyorum. O imkansız görülen ihracat rakamlarını yakalamak mümkünmüş.  Zor olan ihracatın ithalatı karşılama oranını %100’lere yaklaştırmakmış. Bunu yapabilmenin yolu da yüksek katma değer yaratmak olsa gerek.

Bence şirketlerimizin en önemli problemi verimlilik, ülkenin ise yüksek katma değerli üretimdir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor