Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1576OKUNMA

Labirent Yasa 2017’de Bir Varmış Bir Yokmuş

Prof.Dr. Güven Sak hocam, Dünya Gazetesinde geçen haftalarda yayınlanan makalesinde “torba yasa labirenti” kavramını kullanarak Türk Hukuk literatürüne yeni bir söylem kazandırdı. Hocamın ve siz değerli okuyucuların izniyle ben de şu anda TBMM’de yasalaşma süreci devam eden, “Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”u “Labirent Yasa 2017” olarak adlandıracağım.

29 Eylül 2017 tarihinde TBMM’ye sevkedilen metin hukuk literatüründe “Kanun tasarısı” olarak tanımlanıyor. Yani Hükümet tarafından (Bakanlar Kurulu) tarafından yasalaştırılması için TBMM’ye sevkedilen yasa önerisi. Bir de ”Kanun Teklifi” var ki, o da TBMM üyelerinin tek başına ya da birden fazla üyenin imzasıyla verdikleri yasa önerisidir.

Kanun taslakları hükümetin görüşlerini ve önceliklerini yansıttığı için TBMM’de öncelikli olarak ele alınırlar. Nitekim son kanun tasarısı da öncelikli olarak Plan Bütçe Komisyonunun gündemine alındı. Tasarı TBMM’ye sevk edilir edilmez, başta MTV oranlarının yüksek tutarlarda artırılması olmak üzere pek çok madde önce kamuoyu sonra bazı Bakanlar Kurulu üyeleri tarafından daha sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızca haklı eleştirilere konu oldu.

Uzunca zamandır Türkiye’de yaşanmamış bir durum gerçekleşti ve bir vergi düzenlemesi toplumun önemli bir kesimince itiraza konu oldu. Nobel ödüllü iktisatçı Thomas Piketty’nin “Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital” isimli kitabında belirttiği üzere vergi teknik bir mesele değildir. Herşeyden evvel politik ve felsefi bir meseledir, belki de politik meselelerin en önemlisidir.

Sonuçta; Hükümet tarafından TBMM’ye sevkedilen kanun taslağında yer alan ve kamuoyunda rahatsızlık yaratan bir takım düzenlemeler değiştirildi ve vergiler açısından ilk giden taslaktan farklı durum ortaya çıktı.

Peki neler gitti, neler geldi?

  • Haziran sonuna kadar dağıtılmayan ya da sermayeye eklenmeye kârlara gelir vergisi stopajı getiriliyordu, vazgeçildi.
  • Gelir vergisi tarifesinin 4. diliminde uygulanan %27 oranı %30’a çıkarılıyordu, vazgeçildi.
  • Banka, finans kuruluşları için kurumlar vergisi oranı %20’den %22’ye çıkarılıyordu, bu düzenleme kaldırıldı. Tüm kurumlar vergisi mükelleflerin için oran 2018, 2019, 2020 yılları için %20’den %22’ye çıkarıldı.
  • Otomobil vb.nin vergilendirilmesine taşıt değeri de dikkate alınmaya başlanıyor ve MTV tutarlarına %40 artış sağlanıyordu, %25 oranında bir artışa gidildi.
  • Kolalı gazozlarda varolan %25’lük ÖTV, meyveli gazozlara, diğerlerine örn. Enerji içeceklerine de (limonatalar hariç) getiriliyordu, oran %20’ye indirildi, alkolsüz biraya da ÖTV getirildi.

Vatandaş olarak istirhamımız

Artık kötü bir gelenek haline gelen Torba Yasa ya da yazımızın başlığında ifade ettiğimiz “Labirent Yasa” uygulamasına bir son verilmesini istirham ediyoruz.

Zira yasalaşma sürecinde, milletin vekillerinin dahi kanun tasarılarına yeterince nüfuz edemediğine, hazırlık yapamadığına tanık olmaktayız. Örneğin yasalaşma sürecini Meclis TV’den izlediğimizde, iktidar milletvekillerinin, sürekli olarak, geçmişle bugünü (2002-2017) karşılaştırdıkları bir muhasebe konuşması yaptıklarını, muhalefet milletvekillerinin de önlerinde olan ve tartışılması gereken yasa tasarısı/teklifinden önce o gün gündemde olan en popüler konu hakkında konuştuklarını görmekteyiz.

Vatandaş olarak da labirent içinde kaybolmakta, bize sağlanan haklar ve bize yüklenen yükümlülükler hakkında yeterince bilgi sahibi olamamaktayız. Sonuçta yasal değişiklikten beklenen amaç, şeffaflık, demokrasi, milli egemenlik ve vatandaş odaklılık gibi çıktıların yeterince elde edilememesiyle karşılaşmaktayız.

Özetlemek gerekirse, artık kötü bir gelenek haline gelen “torba labirent yasa” uygulamasından vazgeçilerek bir kanun tasarısı ya da teklifinde sadece aynı mahiyetteki kanun veya kanunlarda değişikliklerin yapılması uygulamasına geri dönülmesini talep ediyoruz. İnanıyoruz ki bu uygulama, gün ışığında yönetim ilkesinin hayata geçmesine de katkıda bulunacaktır.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor