Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ticaret Hukuku

Soner ALTAŞ
Soner ALTAŞ
2595OKUNMA

Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin ve Yakınlarının Şirkete Borçlanma Yasağı

Önceki yazımızda anonim şirket ortakları için öngörülen şirkete borçlanma yasağını ve bu yasağa aykırılık halinde verilecek cezaları hem ilk hem de son haliyle izah etmiştik. Şirkete borçlanma yasağı anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri ile bazı yakınları hakkında da öngörülmektedir. Ancak, bu düzenleme de zaman içerisinde değişikliğe uğramıştır.

Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin şirkete borçlanma yasağı, TTK’nın 395. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin ikinci fıkrasının ilk halinde;

  • Anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri ile onların alt ve üst soyundan birinin ya da eşlerinin yahut üçüncü dereceye kadar (üçüncü derece dâhil)kan ve kayın hısımlarının (çocukları, torunları, annesi/babası, kayınpederi/kayınvalidesi, kendisinin ve eşinin büyükannesi/büyükbabası, kardeşi, kaynı, baldızı, görümcesi, amcası, halası, dayısı, teyzesi, yeğenleri),
  • Yönetim kurulu üyeleri ile onların alt ve üst soyundan birinin ya da eşlerinin yahut üçüncü dereceye kadar -üçüncü derece dâhil- kan ve kayın hısımlarının ortağı oldukları şahıs şirketlerinin ve en az yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketlerinin

şirkete nakit veya ayın olarak borçlanmaları, şirketin yukarıda sayılan kişiler için kefalet, garanti ve teminat vermesini, sorumluluk yüklenmesi veya bunların borçlarını devralması yasaklanmış, bu yasağa rağmen şirkete borçlanılması durumunda, ilgili yönetim kurulu üyesine veya sayılan yakınlarına ve diğer ilgililere, üçyüz günden az olmamak üzere -6.000 TL’den 73.000 TL’ye kadar- adlî para cezası verilmesi öngörülmüştü.

TTK’nın ilk halinde yer alan ve yukarıda kısaca izah edilen yönetim kurulu üyeleri ile yakınlarına getirilen borçlanma yasağı da iş dünyasından yoğun tepki almıştır.

Bu eleştiriler üzerine, TTK yürürlüğe girmeden kabul edilen 26 Haziran 2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun ile TTK’nın 395. maddesinin ikinci fıkrası “Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan 393 üncü maddede sayılan yakınları şirkete nakit borçlanamaz. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz. Aksi halde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilir.” şeklinde değiştirilmiş, böylece yönetim kurulu üyelerine ve yakınlarına getirilen borçlanma yasağının kapsamı daraltılmıştır.

Böylece, pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan yakınlarının (yönetim kurulu üyesinin alt ve üst soyundan birinin ya da eşinin yahut üçüncü dereceye kadar -üçüncü derece dâhil- kan ve kayın hısımlarından birinin) şirkete nakit olarak borçlanmaları; bu kişiler için şirketin kefalet, garanti, teminat vermesi, sorumluluk üstlenmesi, bunların borçlarını devralması yasaklanmıştır; ayın olarak borçlanmaları ise yasak dışında tutulmuştur. Yine, yönetim kurulu üyelerinin kendilerinin ve sayılan yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ile en az % 20’sine katıldıkları sermaye şirketleri de yasak kapsamından çıkarılmıştır.

Dolayısıyla, anonim şirketin paysahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri şirkete nakit olarak borçlanamaz, ancak ayın olarak borçlanabilirler. Paysahibi olan yönetim kurulu üyeleri ise, TTK’nın 358. maddesi gereği, sermaye taahhütlerinden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmişler ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde ise şirkete borçlanabilirler. Yine, yönetim kurulu üyelerinin şirkette pay sahibi olan yakınları, 358. madde gereği, sermaye taahhütlerinden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmişler ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde ise şirkete nakit borçlanabilirler.

6335 sayılı Kanun, TTK’nın 395. maddesine aykırılık için öngörülen cezanın miktarı konusunda bir değişiklik yapmamıştır. Dolayısıyla, pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan yakınlarının (yönetim kurulu üyesinin alt ve üst soyundan birinin ya da eşinin yahut üçüncü dereceye kadar -üçüncü derece dâhil- kan ve kayın hısımlarından birinin) şirkete nakit olarak borçlanmaları; bu kişiler için şirketin kefalet, garanti, teminat vermesi, sorumluluk üstlenmesi, bunların borçlarını devralması durumunda, ilgililere, üçyüz günden az olmamak üzere -6.000 TL’den 73.000 TL’ye kadar- adlî para cezası verilir.

Burada borçlanma yasağına ilişkin bazı istisnalara da değinelim: TTK, borçlanma yasağı konusunda şirketler topluluğuna bazı istisnalar tanımıştır. Buna göre, 202. madde hükmü saklı kalmak şartıyla, şirketler topluluğuna dâhil şirketlerin birbirlerine kefil olmaları ve garanti vermeleri “borçlanma yasağı” kapsamında değerlendirilmez.

Ayrıca, TTK’nın 395. maddesinin son fıkrasında Bankacılık Kanunu’nun özel hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, TTK’nın 395. maddesinde düzenlenen “şirkete borçlanma” yasağı Bankacılık Kanunu’na tabi anonim şirketleri (örneğin; bankaları) kapsamayıp, bunlar hakkında kendi özel mevzuatlarında yer alan düzenlemeler uygulanır.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor