Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

İmdat TÜRKAY
İmdat TÜRKAY
4417OKUNMA

G-20 Ülkeleri ve Türkiye’nin 2015 Yılı Dönem Başkanlığı

1. Giriş
Bilindiği üzere, Ülkemiz 2015 yılında G-20 (Yirmiler Grubu) Dönem Başkanlığı görevini yürütmektedir. Ülkemiz bu görevi 1 Aralık 2014 tarihinde Avusturalya’dan devralmıştı. G-20 Dönem Başkanlığı kapsamında Ülkemiz yıl içinde birçok başarılı organizasyona ev sahipliği yapmış olup; son olarak 15-16 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya’da G-20 Liderler Zirvesine ev sahipliği yapacaktır.

1999 yılında Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları düzeyinde oluşturulmuş olan G-20 ülkelerinin kıtalara göre dağılımı ise şöyledir;

AVRUPATürkiye, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Rusya Federasyonu ve AB        (* İspanya, G20 üyesi olmamasına rağmen, G20 Zirveleri ile diğer  toplantılara “daimi konuk ülke” statüsünde iştirak etmektedir)
AMERİKAABD, Kanada, Meksika, Arjantin, Brezilya 
ASYA-PASİFİKÇHC, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Endonezya, Avustralya
AFRİKAGüney Afrika Cumhuriyeti
ORTADOĞUSuudi Arabistan


Ülkemizin dönem başkanlığı çerçevesinde Azerbaycan ve Singapur da bu sene düzenlenen etkinliklere davet edilmiştir. G20 Dönem Başkanlığı, ülkemizin bu zamana kadar düzenlediği en büyük uluslararası organizasyondur. Türkiye'den sonra 2016 yılında ise G-20 Dönem Başkanlığını Çin üstlenecektir.

Dünyaya yön veren 20 ülkenin bulunduğu organizasyonun dönem başkanlığını 2015 yılında Ülkemizin yapması siyasi, ekonomik ve tanıtım açısından çok önemli sonuçlar doğuracaktır. Yirmiler Grubu olarak adlandırılan G-20, G-8 Maliye Bakanlarının Washington’da 25 Eylül 1999 tarihindeki toplantısında kurulmuş olan dünyadaki önemli bir küresel ekonomik işbirliği platformudur. G-20, 19 ülkenin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanlarından ve Avrupa Birliği temsilcilerinden oluşmaktadır. G-20 üye ülkeleri, küresel toplam gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 90’ını, uluslararası küresel ticaretin yüzde 80’ini ve toplam Dünya nüfusunun ise yaklaşık 2/3’nü temsil etmektedir.

G-20, ekonomik krizlerin etkilerinin yoğun olarak hissedildiği bir dönemde küresel ekonominin işleyişi açısından öneme sahip gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasındaki işbirliğini artırma ihtiyacından doğmuştur. G-20, bu ülkeleri ortak bir zeminde buluşturarak, küresel ekonomik konulara ilişkin yapılan tartışmalara, alınan kararlara ve atılan adımlara dahil etmektedir. Bu kapsamda, küresel ekonomik istikrarın ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasına yönelik olarak üye ülke politikaları arasında eşgüdümün sağlanması, gelecekteki finansal krizlerin önlenmesine yönelik finansal düzenlemelerin teşvik edilmesi ve uluslararası finansal mimarının ele alınması amaçlanmaktadır. IMF ve Dünya Bankası da toplantılara üst düzeyde katılım sağlamaktadır.

Ülkemizin 2015 yılı G-20 Dönem Başkanlığına yönelik hazırlıkları yönlendirmek, yapılacak çalışmaları etkin ve başarılı bir biçimde gerçekleştirmek, bu kapsamda ilgili kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak üzere 25.04.2013 tarih ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2013/4 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile “G-20 Dönem Başkanlığı Yönlendirme Komitesi” kurulmuştur.

2. G-20 Ülkeleri
G-20 Grubunda yer alan ülkeler, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülkeden ve Avrupa Birliği’nden oluşmaktadır. G-20 gurubunun üyeleri şunlardır:

1.ABD8.Kanada15.Güney Afrika
2.Çin9.Rusya16.Suudi Arabistan
3.Japonya10.Hindistan17.Güney Kore
4.Almanya11.Arjantin18.Avustralya
5.Fransa12.Türkiye19.Endonezya
6.İngiltere13.Brezilya20.Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve Avrupa Birliği Merkez Bankası Başkanı
7.İtalya14.Meksika


Yukarıdaki tabloda yer alan G-20'ye üye 19 ülkenin hepsinin milli geliri, dünyada ilk 31'de yer almaktadır. Ancak, Tayvan, İsviçre, Norveç, İran ve Venezüella, ekonomik olarak bazı üyelerden daha büyük olmalarına rağmen G-20'de bulunmamaktadır.

3. G-20 Liderler Zirvesi (15-16 Kasım 2015 Antalya)
Küresel ekonomik ve mali krize çözüm çabaları kapsamında G20, 2008 yılından itibaren Liderler düzeyinde toplanmaya başlamıştır. Bu çerçevede, 14-15 Kasım 2008’de ABD/Washington, 2 Nisan 2009’da İngiltere/Londra, 24-25 Eylül 2009’da ABD/Pittsburgh, 26-27 Haziran 2010’da Kanada/Toronto, 11-12 Kasım 2010’da Güney Kore/Seul (G-8’lerin dışında ilk kez gelişmekte olan bir ülkede düzenlenen G20 Zirvesi), 3-4 Kasım 2011’de Fransa/Cannes ve son olarak 18-19 Haziran 2012 tarihlerinde Meksika/Los Cabos, 5-6 Eylül 2013’de Rusya/Saint Petersburg, ve 15-16 Kasım 2014’de Avusturalya/Brisbane’de olmak üzere bugüne kadar dokuz kez G20 Liderler Zirvesi düzenlenmiştir.   G20 bugün uluslararası ekonomik işbirliği alanındaki temel platform olarak tescil edilmiştir.

Türkiye, 2015 yılında G20 Dönem Başkanlığını üstlenmiş ve 15-16 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya Belek Turizm Bölgesinde Liderler Zirvesini düzenleyecektir. Dünya ekonomisinin %90’ını, ticaretinin %80’ini ve nüfusunun 2/3’ünü temsil etmekte olan G20, farklı kıtalardan gelişmiş ve yükselen ekonomileri aynı platformda bir araya getiren, kapsayıcı yapısıyla uluslararası ekonomik düzlemde profili giderek yükselen bir oluşum olarak kendisini göstermektedir.

Zirveye, tüm davetli ülkeler ve uluslararası kuruluşlardan gelecek 30-35 arası delegasyondan, 100 civarında VVIP “Uluslararası Korunan Kişiler” (UKK)1, her heyette ortalama 200 civarında yabancı temsilci ve koruma personeli (bazı heyetlerin çok daha kalabalık olduğu bilinmektedir) 3000 – 3500 arası akredite olan ve olmayan gazeteci ile organizasyon komitesi dâhil 11.000 civarında katılımcının iştirak etmesi beklenmektedir. Aynı tarihlerde Antalya ilinde Business Group of 20 (B20), Youth Group of 20 (Y20) ve ilk kez de Women 20 (W20) gibi etkinliklerin de düzenlenmesi beklenmekte olup, katılımcı sayısına bu etkinlere iştirak edecek kişiler dâhil edilmemiştir. Önceki yıllarda gerçekleştirilen G8 ve G20 organizasyonları incelendiğinde, çoğu barışçıl ve demokratik olmak üzere ortalama 10.000–30.000 arası yerli ve yabancı katılımcı ile gerçekleştirilmiştir.

4. G-20’nin Tarihi Gelişimi
1975 yılında Fransa’nın Rambouillet şehrinde, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya ve Japonya’nın, Devlet/Hükümet Başkanları düzeyinde katıldığı bir toplantı düzenlenmiş ve 1976’da San Juan-Porto Riko’da Kanada’nın da katılımıyla G-7 ortaya çıkmıştır. 1977-1991 yılları arasında bu üye sayısı sabit kalmış, 1991’den sonra SSCB'nin yerine kurulan Rusya Federasyonu, G-7 üyeleriyle, Zirve Sonrası Diyalog adı altında bir araya gelmiş, 1994 yılındaki Napoli Zirvesi'nden sonra ise, Siyasi 8 adı altında toplantılar düzenlemişlerdir. Denver Zirvesi’nde Rusya ilk kez, mali-ekonomik konular dışındaki görüşmelere katılmış ve 1998’deki Birmingham Zirvesi’nde G-8 tam anlamıyla oluşmuştur. Önceleri, makroekonomi yönetimi, uluslararası ticaret ve gelişmekte olan ülkelerle işbirliği, daha sonraları ise Doğu-Batı ekonomik ilişkileri, enerji ve terör konuları gündemde yerini almıştır.

Daha sonra, istihdam, çevre, suç ve uyuşturucu, insan hakları, bölgesel güvenlik ve silahsızlanma, vb. siyasal ve güvenlik içerikli alanlar devreye sokulmuştur. Öte yandan, 1993’te Rusya'ya Yardım, 1994'te Ukrayna, 1995’te Küresel Bilgi Toplumu, 1997'de Suç ve 1998'de Enerji konulu toplantılar, bazı bakanlardan oluşan Destek Forumları’nda ele alınmıştır. Benzer biçimde, Kara Para Aklama, Nükleer Güvenlik, Uluslararası Organize Suçlar gibi konularda çalışma grupları oluşturulmuştur. G7/8’ler grubu; Doğu Asya, Rusya ve Brezilya'da beliren ekonomik ve mali bunalımlardan sonra, kendilerini yakından ilgilendiren sorunlara çözüm yollarının, yükselmekte olan pazar ekonomisi ülkeleriyle işbirliğinden geçtiğini anlamaları üzerine, danışma amaçlı ve daha geniş kapsamlı olmak üzere, G-22, G-26 ve G-33 oluşturmuşlar, ancak sayı arttıkça etkinlikleri azalmıştır. Bretton Woods kurumsal anlayışı bağlamında, 1999 yılındaki Köln Zirvesi’nde, sistem açısından önemli ülkelerle yeni bir danışma grubunun oluşturulmasına karar verilmiş ve G-8 Maliye Bakanlarının 25 Eylül 1999’daki Washington Toplantısı’nda, küresel sistem için önemli ülkelerden oluşan 20’ler Grubu (G-20) resmen ilan edilmiştir. G-20 ilk başta çeşitli bakanlıklar düzeyinde toplanmış, Kasım/2008 tarihinden itibaren ise aynı G-8'de olduğu gibi yılın belirli zamanlarında Devlet Başkanlığı düzeyinde toplanmaya başlamıştır.

G-20, 1999 yılında Asya Mali Krizi sonrası yapılan bir Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısı olarak başlamıştır. Önemli ekonomik ve mali politika meseleleri hakkındaki tartışmaları genişletmek ve dünyada istikrarlı ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin herkesin faydasına olacak şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla işbirliğini teşvik etmek üzere kurulmuştur. İlk G-20 Liderler Zirvesi 2008 yılında, küresel mali krize tepki olarak ve uluslararası mutabakat ve belirleyici faaliyetler için liderlerin siyasi itici gücünün gerekli olduğu düşüncesiyle yapılmıştır. O zirvede liderler piyasa ilkelerine, açık ticaret ve yatırım rejimlerine ve etkin bir şekilde düzenlenmiş finans piyasalarının ekonomik büyüme, istihdam ve yoksulluğun giderilmesi için hayati önem taşıyan dinamizmi, yenilikçiliği ve girişimciliği hızlandıracağına yönelik ortak inançlarını dile getirmişlerdir.

5. G-20’de Alınan Kararların Önemi
Dünyanın 20 büyük ekonomisinin bir araya geldiği G-20 Yirmiler Gurubunda (Group of Twenty); 19 büyük ülkenin ekonomiden sorumlu bakanları ya da maliye bakanlarıyla Merkez Bankası Başkanları ve Avrupa Birliği Avrupa Konseyi Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı bulunmaktadır. Yılın belli zamanlarında Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları düzeyinde toplanmakta ve bu düzeyde belirlenen konular hakkında karar alınmasını sağlamak üzere de yılın belli zamanlarında bu ülkelerin Devlet Başkanları düzeyinde bir araya gelmektedir.Birçok AB ülkesi de, G-20'de bağımsız olarak değil sadece AB Komisyonu olarak temsil edilmektedir. G-20 ülkeleri dünya ekonomisinde çok büyük bir paya sahiptir. G-20, uluslararası finansal sistemle ilgili konularda görüş alışverişinde bulunmak ve işbirliği yapmak için kurulmuş bir forumdur. G-20 toplantılarında, uluslararası finansal istikrarın arttırılmasına ilişkin görüşme ve çalışmalar yapılmaktadır. G-20 toplantılarında alınan kararlar küresel sitemin onda dokuzunu oluşturan ülkelerce alınmış sayıldığı için sisteme yön verici nitelik taşımaktadır. Dolayısıyla, bu kararlar ülkelerin izleyeceği ekonomi politikası açısından yön gösterici olmaktadır.  

6. G-20 Tarafından Üye Olmayan Ülkelere Sağlanan Destekler
Kalkınmanın güçlendirilmesi G-20’nin güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme ve herkes için daha sağlam ve dirençli bir ekonomi oluşturma hedeflerinin merkezini teşkil etmektedir ve G-20 gündeminin tüm alanlarını kapsamaktadır. G-20 gündemi dahilinde üye olmayan ülkelerle çalışmak G-20 için büyük öncelik taşımaktadır. G-20’nin tüm ülkeler için olumlu sonuçlar sağlaması önemlidir. Örneğin 2014 yılı dönem başkanlığını yapan Avustralya, aralarında Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu (APEC), Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ve Pasifik Adaları Forumu’nun (PIF) da bulunduğu Asya-Pasifik grubu ülkeleriyle sıkı bir işbirliği içerisinde çalışmıştır. Avustralya gelişmekte olan ülkelerle kapsamlı bir diyalogun sağlanabilmesi için Birleşmiş Milletler (UN) ile ve Commonwealth ve La Francophonie gibi diğer organizasyonlarla da bağlantılarını kullanmıştır.

Bu kapsamda, Avustralya 2014 yılında İspanya’yı (sürekli misafir ülke olarak), Moritanya’yı (2014 Afrika Birliği Başkanı olarak), Myanmar’ı (2014 Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği Başkanı olarak), Senegal’i (Afrika Kalkınması Yeni Ortaklığı’nı temsilen), Singapur ve Yeni Zelanda’yı ağırlamıştır. Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığını devralması nedeniyle basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, her yıl dönem başkanlığını yürüten ülke tarafından 5-6 ülkenin toplantılara gözlemci sıfatıyla davet edildiğini belirterek; Türkiye'nin 2015 yılında İspanya, Singapur, Azerbaycan, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN), Afrika Birliği ve Afrika Kalkınması İçin Yeni Ortaklık isimli girişimin dönem başkanlarını davet ettiklerini söylemiştir. Sayın Babacan, ASEAN'ın başkanlığını Malezya'nın üstleneceğinin netleştiğini ancak diğer oluşumların dönem başkanlarının henüz belirlenmediğini dile getirmiştir. 

7. Türkiye’nin G-20 Dönem Başkanlığı
Dünyaya yön veren 20 ülkenin bulunduğu organizasyonun dönem başkanlığını 2015 yılında Ülkemiz yapmaktadır. Ülkemizin 2015 yılında yaptığı bu büyük organizasyon, hem sevindirici, hem de gurur verici bir durumdur. G-20 dönem başkanlığı yıllık olarak yürütülmekte ve üye ülkeler arasında sırayla belirlenmektedir. G-20'nin iş kolu birimi olan bu yapının başkanlığını ise TOBB Başkanı yapacaktır. Bilindiği üzere, bundan iki yıl önce Fransa'nın Cannes kentinde yapılan G-20 liderler zirvesinin sonuç bildirgesinde, 2015 yılında dönem başkanlığını Türkiye'nin yapmasına karar verilmişti. G-20 dönem başkanlığını; 2012'de Meksika, 2013'de Rusya ve 2014'de Avustralya yapmış, 2015 yılında ise Türkiye G-20'ye Dönem Başkanlığını yapmaktadır. Türkiye'den sonra 2016 yılında ise G-20 Dönem Başkanlığını Çin üstlenecektir.

Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığı 1.12.2014 tarihi itibarıyla başlamış olup, dönem başkanlığında "kapsayıcılık, uygulama ve yatırım" konuları ele alınmaktadır. G-20'nin daimi bir sekretaryası yoktur ve her yıl bir ülke ev sahipliği yapmaktadır. G-20'de ev sahibi olan ülke, o yılın gündemini de belirlemektedir. Türkiye, iki yıllık bir yoğun lobi çalışmaları sonrasında 2015 dönem başkanlığını almıştır. G-20 küresel ekonomik zorlukları ele almak üzere dünyanın en büyük gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerinin liderlerini bir araya getirmektedir. G-20 ekonomilerinin liderleri her yıl, G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları ise yıl içinde birçok kez toplanmaktadır. 2008 yılındaki küresel mali krize verdiği tepkinin de gösterdiği üzere, G-20 insanların yaşam şartlarını geliştirecek belirleyici faaliyetlerde de bulunabilmektedir.

Eylül/2013 tarihinde St. Petersburg’da imzalanan 5. Yıldönümü Liderler Görüş Bildirgesi’nde liderler G-20’nin uluslararası ekonomik işbirliği konusunda en önde gelen forum olarak rolünü bir kez daha doğrulamıştır. G-20 gündeminde küresel ekonomiyi güçlendirmek, uluslararası finans kurumlarında reformlar yapmak, mali düzenlemeleri geliştirmek ve geniş kapsamlı ekonomik reformları denetlemek bulunmaktadır. G-20 ayrıca yeni iş alanları yaratılmasının teşvik edilmesi ve ticaretin dışa açılması gibi küresel ekonomik büyümeyi destekleyecek faaliyetlere odaklanmıştır. Bu gündemi ileriye taşımak için üst düzey resmi yetkililer ve çalışma grupları liderlerin ve maliye bakanlarının görüşlerine sunulmak üzere belirli konularda politikalar oluşturulması için eşgüdümlü çalışmalar sürdürmektedir. G-20 politikaları konusunda Finansal İstikrar Kurulu, Uluslararası Çalışma Örgütü, IMF, OECD, Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası kuruluşlardan analizler ve tavsiyeler almaktadır. Bu kuruluşların temsilcileri önemli G-20 toplantılarına davet edilmektedir.

Türkiye'nin dönem başkanlığında G-20'de siyasi konuların ekonomik konular kadar yer alıp almayacağı yönündeki bir soru üzerine Başbakan Ahmet Davutoğlu, 2008'e kadar G-20 toplantılarının maliye bakanları arasında yapıldığını ve gündeminin her zaman ekonomik konular olduğunu söylemiş ve zirvenin temel gündemini ekonomi konuların oluşturduğunu belirterek, şöyle devam etmiştir; "Küresel bir çağda yaşıyoruz ve küreselleşme içerinde esasında hiçbir konu birbirinden ayrı düşünülemez. İzole edilmiş bir şekilde hiçbir konuya eğilemeyiz. Esasında ekonomik problemlerin büyük bir kısmının siyasi boyutları var. Siyasi problem ve krizlerin büyük bir kısmı da ekonomik konulardan ve ekonomik krizlerden ortaya çıkıyor. Dolayısıyla 2008 yılındaki kriz, esasında finans krizi olarak başladı ama daha sonra çok kapsamlı bir ekonomik kriz haline geldi. Sonrasında da belli reel sektörlerin çökmesiyle birlikte sosyal bir kriz haline geldi. İçerisine işsizlik sorunu da girdi ve netice itibariyle finansal, ekonomik ve sosyal kriz birçok Avrupa ülkesinde hükümet değişiklikleriyle sonuçlanan, siyasi istikrarsızlıkla sonuçlanan problemlere neden oldu.” G-20 liderleri olarak siyasi ve ekonomik konular arasındaki bağlantıları gördüklerini dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Bunların birbirlerine neden sonuç ilişkilerini görüyoruz. Dolayısıyla da çok daha kapsamlı ve açık görüşlü bir şekilde krizlerin sebeplerini anlamaya çalışıyoruz ve bu tip krizleri bu şekilde çözmeye çalışıyoruz" demiştir.

G-20'nin çalışma sistemine ilişkin bilgi veren Ali Babacan, çalışmaların iki kanaldan yürütüldüğünü söylemiştir. Finans kanalının, ülkelerin finanstan sorumlu bakanları, müsteşarları ile merkez bankası başkan ve başkan yardımcılarından oluştuğunu anlatan Ali Babacan, bu kanalda küresel ekonomi, altyapı yatırımları, finansal düzenlemeler, uluslararası finansal mimari, uluslararası vergi ve iklim değişikliklerinin finansmanı konularının ele alındığını kaydetmiştir. İkinci kanalın "Sherpa" olduğunu belirten Ali Babacan, burada kalkınma, enerji sürdürülebilirliği, yolsuzlukla mücadele, ticaret ve istihdamın tartışıldığını, ayrıca tartışılan gündem maddelerine bağlı olarak her iki kanalda da teknik düzeyde çalışma gruplarının kurulabildiğini söylemiştir. Ali Babacan, G-20'nin gündemindeki ana başlıkların güçlü sürdürülebilir ve dengeli büyüme, altyapı yatırımları, finansal düzenlemeler, uluslararası finansal mimari, uluslararası vergi konuları, enerji, ticaret, istihdam, iklim değişikliğinin finansmanı, kalkınma ve yolsuzlukla mücadele olduğunu bildirmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin 2015 yılı dönem başkanlığında "kapsayıcılık", "uygulama" ve "yatırım" olmak üzere üç kelimenin öne çıkacağını vurgulamıştır.

Ali Babacan konuşmasında, G-20 zirvesinin iş dünyası tarafından oluşturulan Business 20'de (B-20) birçok konu hakkında görev güçleri oluşturduklarını ve başlıca konuların ticaret, altyapı ve yatırımlar, büyümenin finansmanı, istihdam, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele ve KOBİ'ler ile girişimcilik olduğunu söylemiştir.  2015 yılı boyunca devam edecek etkinliklerle Türkiye'nin tanıtımına da katkı yapması planlanmaktadır. Özel sektörün altyapı yatırımlarına katkısını önemli bulduklarını dile getiren Ali Babacan, kamu-özel sektör işbirliği, faizsiz finans gibi alternatif finansman modelleri üzerinde çalıştıklarını bildirmiştir. Ali Babacan, Dünya Bankası'nın, 2 ay önce bu konuda standart modüller oluşturulması ve bunlarda hazırlanan kamu-özel sektör ortaklığı projelerinin, sermaye piyasalarından, daha kolay standardize edilmiş menkul kıymetlerle finanse edilmesine yönelik bir çalışma başlattığını anlatmıştır. IMF'nin faizsiz finansman modelleri konusunda geniş çaplı bir çalışma başlatacağını konuştuklarını söyleyen Ali Babacan, riski daha çok paylaşan ve ortaklık kültürüne dayanan bir modelin altyapı ve özel sektör yatırımları için önemli olduğunu düşündüklerini söylemiştir. 

8. 2013/4 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ve “G-20 Dönem Başkanlığı Yönlendirme Komitesi”
Ülkemizin 2015 yılı G-20 Dönem Başkanlığına yönelik hazırlıkları yönlendirmek, yapılacak çalışmaları etkin ve başarılı bir biçimde gerçekleştirmek, bu kapsamda ilgili kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak üzere 25 Nisan 2013 tarih ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2013/4 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile “G-20 Dönem Başkanlığı Yönlendirme Komitesi” kurulmuştur. Komite, ekonomik konularda genel koordinasyondan sorumlu Başbakan Yardımcısının başkanlığında; Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Müsteşarları ile Merkez Bankası Başkanı’nın katılımıyla oluşturulmuş ve gerektiği durumlarda ilgili kurum ve kuruluşların da Komite toplantılarına davet edileceği hususuna yer verilmiştir.

Komite, G-20 gündemine ilişkin her türlü hazırlığı yönlendirmeye ve koordine etmeye, gerçekleştirilecek etkinlikleri belirlemeye, alt komiteler ve çalışma grupları oluşturmaya ve G-20 bünyesindeki faaliyetler kapsamında ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve diğer tüm paydaşların yapacakları çalışmalar arasındaki eşgüdümü sağlamaya yetkili kılınmıştır. Ülkemiz G-20 gündeminin oluşturulmasına, bu kapsamda düzenlenecek zirve ve toplantıların teknik içeriğinin belirlenmesine ve çalışma takviminin tespitine yönelik olarak yoğun bir çalışma dönemine girmektedir. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde G-20 dönem başkanlığımıza yönelik hazırlıklar artarak devam edecektir. Gerek dönem başkanlığına hazırlık döneminde gerekse dönem başkanlığı döneminde ülkemizin, alacağı kararlarla ve atacağı adımlarla küresel ekonomik istikrarın ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasına önemli katkılar sağlayacaktır.

9. 2014 ve 2015 Yıllarında Yapılacak Mal ve Hizmet Alımları ile Yapım İşleri, Ceza ve Yasaklama Hükümleri Hariç Kamu İhale Kanununa ve 5018 Sayılı Kanuna Tabi Olmayacaktır
10.09.2014 tarihli ve 6552 Sayılı, “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun” 11.09.2014 tarih ve 29116 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. 6552 Sayılı Kanunun 12. maddesi ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa eklenen geçici 16. maddenin birinci fıkrasına eklenen hükme göre; Türkiye’nin 2015 yılında üstleneceği Yirmiler Grubu (G-20) Dönem Başkanlığı kapsamında, 2014 ve 2015 yıllarında yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, ceza ve yasaklama hükümleri hariç Kamu İhale Kanununa ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi değildir. Bu fıkra kapsamında yapılacak alımlara ve yapım işlerine ilişkin esas ve usuller ile diğer hususlar, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken hazırlanacak ve Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacaktır. Yapılan bu düzenleme 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

10. G-20'nin İş Dünyası Kolu Olan B-20 (The Business 20)
G-20’nin iş dünyası kolu olan B-20 (The Business 20) oluşumu; büyümenin, istihdamın, teknolojiye dayalı kalkınmanın lokomotifi olan üye ülkelerin küresel ekonomi içindeki en önemli aktörlerini temsil etmektedir. Türkiye Odalar ve Borsalar Başkanı (TOBB) M. Rifat Hisarcıklıoğlu, G-20'nin iş dünyası kolu olan B-20'de Dönem Başkanlığı görevini yürütmektedir. B-20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bir konuşmasında,

“Charles Dickens'ın 150 yıl önce söylediği gibi "Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu" Böyle bir dönemde hiçbirimizin tek başına ayakta kalma şansı yok. Çıkışı birlikte bulmak zorundayız. Küresel ekonomiyi kapsayıcı ve sağlam bir büyüme patikasına ancak birlikte çekebiliriz. Çünkü küresel sorunlara küresel cevaplar bulmamız lazım.  İşte bu yüzden G-20 çok önemli. İşte bu yüzden G-20 Türkiye dönem başkanlığı ana amacını “Kapsayıcı ve Sağlam Büyüme” yani “Inclusive and Robust Growth” olarak belirledi.” açıklamasında bulunmuştur.

11. G-20 Uluslararası Vergi Sempozyumu
Ülkemizin G-20 dönem başkanlığı döneminde yıl içinde birçok organizasyon yapılmış bulunmaktadır. Bu etkinliklerden biri de birincisi 2012 yılında Tokyo’da yapılan G-20 Uluslararası Vergi Sempozyumunun 6-8 Mayıs 2015 tarihlerinde Maliye Bakanlığının Ev Sahipliğindeİstanbul'da düzenlenmesidir. Bu başarılı organizasyon, çoğu uluslararası olmak üzere yaklaşık 60 ülkeden vergi konusunda uzman üst düzey yetkili, danışman ve yöneticilerden oluşan 300’ün üzerinde katılımcı ile gerçekleşmiştir. 2008 yılındaki küresel finansal kriz, küresel sorunlara çözümlerin de küresel olabileceğini ve buna yönelik eylem geliştirmenin önemini ortaya koymuştur. G-20, karşılaşılan küresel sorunlara karşı daha bütüncül, daha uyumlu ve daha etkin bir yaklaşım geliştirmiştir. Nitekim, G-20, 2009 yılından itibaren, küresel gelişmelerin de etkisiyle vergi gündemini; Matrah Aşınması ve Kâr Kaydırma (Base Erosion and Profit Shifting-BEPS), Otomatik Bilgi Değişimi ve Vergi ve Kalkınma, olmak üzere 3 temel başlık üzerine inşa etmiştir.

12. Kadın-20 (W20) Zirvesi
G20 tarihinde ilk kez İstanbul’da düzenlenen W20 Zirvesi, Liderleri cinsiyet eşitliği ve kadınların ekonomik alanda güçlendirilmesi için daha çok çalışmaya çağırdı ve bir yol haritası belirledi. Kadın-20 (W20) Zirvesi 20 ülkeden 36 temsilcinin ve Birleşmiş Milletler Kadın Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün katılımıyla, 16-17 Ekim 2015 tarihlerinde İstanbul’da düzenlendi. Zirve’de, G20 üyesi ülkelerin yanı sıra, Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığı çerçevesindeki önceliklerinden biri olan Düşük Gelirli Gelişmekte Olan Ülkelerle diyalogun güçlendirilmesi önceliği doğrultusunda, W20 Türkiye tarafından özel olarak davet edilen Vietnam, Kamboçya, Afganistan, Nijerya ve Uganda da yer almıştır. 

13. Sonuç
Dünyanın 20 büyük ekonomisinin bir araya geldiği guruba Yirmiler Gurubu G-20 (Group of Twenty) adı veriliyor. Yirmiler Gurubu G-20’nin 2015 yılı dönem başkanlığını Ülkemiz yürütmektedir ve bu kapsamda yıl boyunca yapılan organizasyonların sonuncusu olan G-20 Liderler Zirvesini 15-16 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya Belek Turizm Bölgesinde düzenleyecektir. Dünya ekonomisinin %90’ını, ticaretinin %80’ini ve nüfusunun 2/3’ünü temsil etmekte olan G20, farklı kıtalardan gelişmiş ve yükselen ekonomileri aynı platformda bir araya getiren, kapsayıcı yapısıyla uluslararası ekonomik düzlemde profili giderek yükselen bir oluşum olarak kendisini göstermektedir.

G-20 Dönem Başkanlığı görevi, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, son dönemlerde yaşanan en önemli ekonomik ve siyasi bir başarı olarak algılanmalıdır. Ülkemizin dönem başkanlığında "kapsayıcılık", "uygulama" ve "yatırım" temaları öncelikli olarak işlenecek olup, farklı ülkelerden yüzlerce işadamın katılacağı etkinliklerle özel sektörümüzün ufku daha da gelişecek ve dünya ile entegrasyonu artacaktır. Dönem başkanlığı süresince, Ülkemizin uluslararası arenada son yıllarda artan imajı da muhtemelen daha da artacak ve ülkemizin tanıtımına büyük katkı sağlayacaktır. G-20 bünyesinde bugüne kadar yapılan faaliyetler son derece başarılı olmuş ve Kasım ayında Antalya’da yapılacak olan G-20 Liderler Zirvesi de büyük öneme sahip bulunmaktadır. Özellikle de G-20'nin iş dünyası ayağı olan B-20’nin İstanbul’da yapmış olduğu ilk toplantısında oluşturulan B-20 Türk iş dünyası görev gücü ekibinin etkin ve dinamik bir süreç yürütmesi gerekmektedir. Ülkemizin 2015 yılında üstlenmiş olduğu G-20 dönem başkanlığı organizasyonuna katkı sağlayan/sağlayacak özel sektör ve kamu sektöründeki tüm paydaşlara başarılar diler; bu organizasyonun Ülkemizin ekonomik büyüme ve kalkınması ile tanıtımına katkı sağlamasını temenni ederim. 

(Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz; kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.)

https://g20.org/ Turkısh G-20 Presıdency Prıorıtıes For 2015.
http://www.antalya.pol.tr
http://tr.wikipedia.org/wiki/G-20
http://tr.wikipedia.org/wiki/G-20
http://www.mahfiegilmez.com/p/ekonomi-sozlugu.html
https://www.G-20.org/G-20_priorities/multilingual
http://www.ntvmsnbc.com, 4.11.2011
http://www.sabah.com.tr/ekonomi/02.12.2014/G-20 Dönem Başkanı Türkiye
http://www.abmaliye.gov.tr/
G-20 Liderleri tarafından Eylül 2013’teki Saint-Petersburg’daki Zirve’de OECD’nin geliştirdiği “Matrahın Aşındırılması ve Kar Kaydırma (Base Erosion and Profit Shifting-BEPS) Eylem Planı kabul edilmiş ve ülkelerden BEPS’in önüne geçmek amacıyla ulusal kanunlarını gözden geçirmeleri istenmiştir.
https://g20.org/basin-duyurusu/

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor