Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Araştırmalar

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1408OKUNMA

Büyümeyi ve İstihdamı Destekleyen Vergi Reformu

Cumhuriyetimizin 90. yılında Türkiye, vergi reformunu gerçekleştirme yönünde önemli bir karar aşamasına gelmiş durumda. Kişi başına düşen gelirin artarak yurttaşların refah içinde yaşayabilecekleri bir ülkenin inşası yolunda ulusal vergi politikamızın temel amacı, büyüme ve istihdam yaratan politikalardan geçmekte.

Son olarak, 2007 yılından geçerli olmak üzere kurumlar vergisini yenileyen ülkemizin doğrudan ve dolaylı vergileri büyüme ve istihdam odaklı olarak yeniden gözden geçirmesi gerektiği kanısındayız.

Tüm ekonomik ve parasal politikaların büyüme ve istihdam üzerine odaklandığı ortamda Türk vergi sisteminin başka amaçlar etrafında şekillenmesi, ekonomisi ile kamu maliyesinin farklı yöne gitmesi anlamına gelebilecektir.

Vergi reformunun amacı

Dünyanın gelişmiş 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen büyüme stratejisinin gerçekleştirilmesinde, öncü durumunda olması gereken, yeni iş alanlarının açılmasına ve işsizlere iş imkanının sağlanmasına imkan veren girişimcilere destek verecek vergi sistemi, ülkemizin acil ihtiyacı durumundadır.

Büyük ölçüde kayıt dışılığı azaltmaya odaklanan bir vergi reformunun sadece kayıt dışılığı önlemek değil aynı zamanda kayıtlı ekonomiyi de engellemesi söz konusu olabilmektedir.

Keza aynı şekilde bütçenin gelir kalemlerinin tutturulması ve bütçe açığının azaltılmasına odaklanmış vergi politikasının büyüme, istihdam konusunda nötr hatta kimi çoğu zaman da olumsuz etki yarattığı hususu iş dünyasının sıklıkla gündeme getirdiği konular arasında yer almaktadır.

Yine sadece gelir yaratma amacına matuf düzenlemelerin kayıt dışıklıkla mücadeleye olumsuz etkilediği de da bir başka gerçekliktir. Örneğin damga vergisinin sözleşme ve taahhütnamelerde son birkaç yıl içinde binde 7.5'ten, binde 8.25'e ve 2013 yılı başından itibaren de binde 9.48'e çıkarılması, daha açık bir ifadeyle neredeyse %1'e çıkarılması.

VergiAlgı.net sitesine göre gerçek vergi rekortmeni Öztürk ailesi

Mevcut durumda bütçenin gelir kaleminin daha ziyade harcamalar üzerinden vergi almak suretiyle inşa edilmesi nedeniyle orta halli, sıradan bir aile yaptığı harcamalar neticesinde gerçek bir vergi rekortmeni olmaktadır.

VergiAlgı.net sitesinin hesaplamalarına göre en alt gelir grubu içinde yer alan bir aile yıllık harcamasının %14.14'ü oranında dolaylı vergi öderken, orta gelir grubundaki bir aile %16.35, en üst gelir grubundaki bir aile ise %17.83 oranında dolaylı vergi ödemektedir.

İşte bu manzaradan hareketle diyoruz ki; gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da arttıran dolaylı vergilere dayalı yapı yerine geliri, kazancı vergilendirmeyi hedefleyen bir yapıya ihtiyaç bulunmaktadır.

Yatırımlarda finansman sorunu

Büyüme dostu bir vergi sistemini oluşturmak, girişimciler üzerinde dolaylı vergilerin oluşturduğu finansman gereksinimi baskısını azaltmak için de gereklidir. Ekonomik gelişmede temel girdi durumunda olan enerji, ulaşım, iletişim vb. üzerine inşa edilen vergi gelirleri yapısının büyüme yönünde hedefleri olan bir ülke için yaratacağı olumsuz etki herkesin üzerinde uzlaşacağı bir gerçekliktir.

İş yapma kolaylığı sağlayan yapı

Vergiye ilişkin usul hükümleri kırtasiyecilikten uzak ve iş yapmayı kolaylaştırıcı yönde geliştirilmelidir. Bu çerçevede vergi yasalarına uyum maliyetinin para ve zaman yönünden azaltılması da iş yapmayı kolaylaştıracaktır.

Adil vergi sistemi

Öte yandan vergi adaletini tesis eden düzenlemeler de vergi reformunun amaçları arasında yer almalıdır. Ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan araştırmalar göstermektedir ki mevzuatta ve uygulamada vergide adalet ilkesinin göz ardı edilmesi, mükelleflerin güvenini sarsmakta ve vergiden kaçınma veya vergi kaçırma yöntemleriyle vergi sisteminin dışında kalınmasına neden olmaktadır.

Son söz

Özetle ifade etmek gerekirse büyüme ve istihdamı artırma ana hedefiyle, vergide adalet duygusunun tesis edileceği vergi sistemi, ülkemizin ekonomik dinamizmine büyük katkı sağlayacaktır.

(19 Ocak 2013 tarihli Dünya Gazetesinde yayınlanmıştır.)

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor