Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Osman ARIOĞLU
Osman ARIOĞLU
571OKUNMA

Ademi tahsis ilkesi

Bütçeleme prensiplerinin en önemlilerinden biri ‘ademi tahsis’ prensibidir. Ademi tahsis prensibi, toplanan bütçe gelirlerinin bir havuzda birikmesi ve herhangi bir bütçe gelirinin herhangi bir bütçe giderine özel olarak tahsis edilmemesi anlamına gelir. Daha açık deyimiyle bütçe gelirleri bir havuzda toplanır, toplam gelirlerden bütçe harcamalarına kurumlar ve harcama türleri itibari ile pay ayrılır. Açıkta kalan bir harcama kısmı ise borçlanma ile karşılanır.

Kamu Mali Yönetimi Kanunu sonrası

Ademi tahsis ilkesinin istisnası fonlardır. Fonlar, hangi harcama veya hangi yatırım için ayrılmış ise onun adıyla anılırlar ve ancak ayrıldıkları amaç doğrultusunda sarf edilirler.  Savunma Sanayini Güçlendirme Fonu, Gelir İdaresini Güçlendirme Fonu gibi fonlar buna örnek teşkil eder. Fonların da kuruluşu kanunla olur. Hangi kaynaklardan bu fonlara pay ayrılacağı yine kanun ile belirlenir. Bu şekilde oluşan fonlarda biriken tutarlar ise fon kuruluş amacı doğrultusunda harcanır. 24 Aralık 2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanunu ile uluslararası anlaşmalar çerçevesinde oluşturulanlar haricindeki tüm fonlar kaldırılarak genel bütçeye dahil edildi. 

Temel bütçeleme prensibi olan ademi tahsis ilkesi, en çok deprem gerekçesiyle toplanan ek vergiler nedeniyle tartışma konusu oldu.  1999 yılında meydana gelen Adapazarı ve Düzce depremleri sonrasında toplanan ek vergilerin nereye harcandığı konusu yıllarca tartışılageldi. 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen, asrın felaketi olarak adlandırılan ve 10’dan fazla ilimizi etkileyen deprem sonrasında çıkarılan bir kanun ile tahsil edilen vergiler de yine bu tartışmanın konusunu teşkil etmeye devam edecek. 

Tartışma devam edecek

Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi nedeniyle Meclis Genel Kurulu’nda açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu konuyla ilgili kapsamlı açıklamada bulundu. Öteden beri Maliye Bakanlarına değişik vesilelerle ve bütçe görüşmeleri sırasında bu soru sorulur ve onlar da açıklama yapar. Ek kaynağın toplanması gerekçesinde depremin meydana getirdiği hasarların karşılanması ve ekonomik istikrarın sağlanması gibi genel ifadeler yer alır. Kaldı ki, bu kaynağın toplanmasındaki temel amaç, depremin meydana getirdiği ek kaynak ihtiyacının gerektirdiği tutarların bir kısmının sağlanmasıdır. Doğası gereği yapılacak harcama, bu kaynakla sınırlı olmaksızın ihtiyaç göz önünde bulundurularak bütçeden tahsis edilecek. Toplanan ve zaten adı fon değil vergi olan bu kaynakların genel bütçe içerisindeki genel havuzda birikmesi ve yapılan harcamaların ise bu genel havuzdan tahsis edilmesi temel prensibine istisna teşkil etmezler.

Burada bakılması gereken, ne kadar gelir toplandığı ve deprem nedeniyle ne kadar harcama yapıldığı konusudur. Sayın Bakan, en son depremle ilgili de bu konuda çok kapsamlı bir açıklama yaptı.  

404 milyar TL gelir toplandığını, buna karşılık sadece bu yıl yapılan harcamaların 768 milyar TL olacağını, önümüzdeki yıl da 1 trilyon 28 milyar TL ilave kaynak ayrıldığını ifade etti.

Temel bütçe prensibi olan ademi tahsis; bir gelir toplanması sırasında genel gerekçede meydana gelen doğal afetler gerekçe olarak gösterilse dahi, toplanan gelirin bütçenin genel havuzu içerisine eklenip, harcamaların da bu toplam  gelirlerden pay ayrılmak suretiyle karşılanması anlamına gelir. Bunun istisnası fon oluşturulmasıdır ki, bu uygulama da 5018 Sayılı Kanun ile son bulmuştur.

(Bu yazı, istanbulticaretgazetesi.com internet yayınlanmış olup Sn. Arıoğlu’nun özel izni ile yayınlanmaktadır.)

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor